DEM – masculine singular demonstrative pronoun اسم اشارة
بما
|
BME
bimā
yüzündendir
(is) for what
Be,Mim,Elif, 2,40,1,
P – prefixed preposition bi REL – relative pronoun جار ومجرور
قدمت
ق د م | GD̃M
GD̃MT
ḳaddemet
önceden yaptıkları
have sent forth
Gaf,Dal,Mim,Te, 100,4,40,400,
V – 3rd person feminine singular (form II) perfect verb فعل ماض
يداك
ي د ي | YD̃Y
YD̃EK
yedāke
senin ellerinin
your hands,
Ye,Dal,Elif,Kef, 10,4,1,20,
N – nominative feminine dual noun PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأن
|
WÊN
ve enne
ve şüphesiz
and that
Vav,,Nun, 6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) ACC – accusative particle الواو عاطفة حرف نصب من اخوات «ان»
الله
|
ELLH
llahe
Allah
Allah
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah" لفظ الجلالة منصوب
ليس
ل ي س | LYS
LYS
leyse
değildir
is not
Lam,Ye,Sin, 30,10,60,
V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض من اخوات «كان»
بظلام
ظ ل م | ƵLM
BƵLEM
biZellāmin
zulmedici
unjust
Be,Zı,Lam,Elif,Mim, 2,900,30,1,40,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine singular indefinite noun جار ومجرور
للعبيد
ع ب د | ABD̃
LLABYD̃
lil'ǎbīdi
kullara
to His slaves.
Lam,Lam,Ayn,Be,Ye,Dal, 30,30,70,2,10,4,
P – prefixed preposition lām N – genitive masculine plural noun جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |ذَٰلِكَ: işte bu | بِمَا: yüzündendir | قَدَّمَتْ: önceden yaptıkları | يَدَاكَ: senin ellerinin | وَأَنَّ: ve şüphesiz | اللَّهَ: Allah | لَيْسَ: değildir | بِظَلَّامٍ: zulmedici | لِلْعَبِيدِ: kullara |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ذلك Z̃LKişte bu | بما BMEyüzündendir | قدمت GD̃MTönceden yaptıkları | يداك YD̃EKsenin ellerinin | وأن WÊNve şüphesiz | الله ELLHAllah | ليس LYSdeğildir | بظلام BƵLEMzulmedici | للعبيد LLABYD̃kullara |
Kırık Meal (Okunuş) : |ƶālike: işte bu | bimā: yüzündendir | ḳaddemet: önceden yaptıkları | yedāke: senin ellerinin | ve enne: ve şüphesiz | llahe: Allah | leyse: değildir | biZellāmin: zulmedici | lil'ǎbīdi: kullara |
Kırık Meal (Transcript) : |Z̃LK: işte bu | BME: yüzündendir | GD̃MT: önceden yaptıkları | YD̃EK: senin ellerinin | WÊN: ve şüphesiz | ELLH: Allah | LYS: değildir | BƵLEM: zulmedici | LLABYD̃: kullara |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bu da senin, kendi ellerinle kendine hazırladığın şeydir ve şüphe yok ki Allah, alabildiğine zulmetmez kullarına.
Adem Uğur : İşte bu, önceden yapıp ettiklerin yüzündendir (denilir). Elbette Allah kullarına haksızlık edici değildir.
Ahmed Hulusi : "Bu, senin ellerinle takdim ettiğinin sonucudur! Muhakkak ki Allâh kullara zulmedici değildir. "
Ahmet Tekin : Onlara:
'Bunlar sizin dünyada, bizzat ellerinizle kazandığınız günahlar sebebiyledir' denir. Şüphesiz Allah kullarına zâlimce davranmaz.
Ahmet Varol : 'Bu senin kendi ellerinle işlediğinin karşılığıdır. Yoksa Allah, kullarına haksızlık etmez.'
Ali Bulaç : (Ey insan) Bu, senin ellerinin önden takdim ettikleridir. Şüphesiz Allah, kullar için zulmedici değildir.
Ali Fikri Yavuz : (Kıyamet gününde ona şöyle denecektir): Bu perişanlık ve azab, iki elinin kazandığı günahlar sebebiyledir. Muhakkak ki Allah, kullara zulümkar değildir (günahları olmadan onları cezalandırmaz).
Bekir Sadak : Ona: «Bunlar senin yaptiklarindan oturudur» denir, yoksa Allah, kullarina karsi hic de zalim degildir.*
Celal Yıldırım : Bu, senin iki elin kazanıp önden gönderdiği şeyin karşılığıdır ve Allah kullarına zulmedici değildir.
Diyanet İşleri : (Ona), “İşte bu kendi ellerinin önceden işledikleri yüzündendir. Allah, kesinlikle kullara zulmedici değildir” (denir.)
Diyanet İşleri (eski) : Ona: 'Bunlar senin yaptıklarından ötürüdür' denir, yoksa Allah, kullarına karşı hiç de zalim değildir.
Diyanet Vakfi : İşte bu, önceden yapıp ettiklerin yüzündendir (denilir). Elbette Allah kullarına haksızlık edici değildir.
Edip Yüksel : 'Bu, ellerinin senin için yapıp öne sürdüğü işlerden ötürüdür.' ALLAH kullara zulmedici değildir
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ona «Bunlar, senin ellerinle kazandığın günahlar sebebiyledir» denir. Şüphesiz Allah kullarına zulmeden değildir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bu ellerinle yaptığın işlerden dolayıdır diye, yoksa Allah kullarına zulmeden değildir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bu, diye: senin iki elinin takdim ettiği ve Allahın kullarına zulümkâr olmadığı içindir
Fizilal-il Kuran : O gün ona «Bu ceza, vaktiyle kendi ellerinle işlediğin günahların karşılığıdır; Allah kullarına asla haksızlık etmez» denecektir.
Gültekin Onan : (Ey insan) Bu, senin ellerinin önden takdim ettikleridir. Şüphesiz Tanrı, kullar için zulmedici değildir.
Hakkı Yılmaz : İşte bu, kendi iki elinin öne çıkardığı şeyler ve şüphesiz Allah'ın, iyi kulluk edenlere haksızlık eden biri olmayışı sebebiyledir.
Hasan Basri Çantay : Bunun sebebi iki elinin öne sürdüğü şeylerdir ve çünkü Allah, şübhesiz, kulları hakkında zulümkâr değildir.
Hayrat Neşriyat : (O zaman ona şöyle denilir:) 'Bu, senin ellerinin takdîm ettiği (senin işlediğingünahlar) yüzündendir.' Şübhesiz ki Allah, kullarına zulümkâr değildir.
İbni Kesir : Ona: Bunlar senin yaptıklarından ötürüdür, denir. Yoksa Allah kullarına asla zulmedici değildir.
İskender Evrenosoğlu : İşte bu, senin ellerinle takdim edilen şeyler (yaptığın zulümler) sebebiyledir. Ve muhakkak ki Allah, abidler (Allah'a kul olanlar) için zulmedici değildir.
Muhammed Esed : (Ve ona) (o Gün:) "bu senin kendi elinle önceden kazandığın şey; çünkü Allah kullarına asla en küçük bir haksızlık yapmaz!" (denecek).
Ömer Nasuhi Bilmen : (Denilir ki) «Bu (azab) senin iki elinin evvelce yaptığından dolayıdır. Ve şüphe yok ki, Allah kulları için hiçbir zulmeden değildir.»
Ömer Öngüt : “İşte bu, senin iki elinle öne sürdüğün şeyler yüzündendir. Yoksa Allah kullarına aslâ zulmedici değildir. ”
Şaban Piriş : -Bunlar, senin elinle yaptığının karşılığıdır. Yoksa Allah, kullarına karşı asla zulmedici değildir.
Suat Yıldırım : O vakit kendisine: "İşte bu, dünyada işlediklerinin cezasıdır. Yoksa Allah kullarına en ufak bir haksızlık bile yapmaz." denilir.
Süleyman Ateş : (Ey insan), "İşte bu, senin ellerinin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Allâh kullara zulmedici değildir!"
Tefhim-ul Kuran : (Ey insan) Bu, senin ellerinin önden takdim ettikleridir. Şüphesiz Allah, kullar için zulmedici değildir.
Ümit Şimşek : İşte bu senin elinle hazırladığın şeydir. Yoksa Allah kullarına asla haksızlık etmez.
Yaşar Nuri Öztürk : "Al, işte bu, iki elinin önden gönderdiğidir. Şu bir gerçek ki, Allah, kullara asla zulmedici değildir."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]