» 22 / Hac  Suresi:

Kuran Sırası: 22
İniş Sırası: 103
Hac Suresi = Ziyaret Suresi
Hac ibadetinden bahsedildiginden bu adi almistir.

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"

Kırık Meal (Transcript) Meali
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELNES: insanlar | ETGWE: korkun | RBKM: Rabbinizden | ÎN: çünkü | ZLZLT: depremi | ELSEAT: sa'atin | ŞYÙ: bir şeydir | AƵYM: cidden korkunç | (22:1)
|YWM: gün | TRWNHE: onu gördüğünüz | TZ̃HL: unutur | KL: her | MRŽAT: emziren | AME: | ÊRŽAT: emzirdiğini | WTŽA: ve bırakır | KL: her | Z̃ET: (sahibi) gebe | ḪML: (yük) gebe | ḪMLHE: yükünü | WTR: ve görürsün | ELNES: insanları | SKER: sarhoş | WME: oysa değillerdir | HM: onlar | BSKER: sarhoş | WLKN: ama | AZ̃EB: azabı | ELLH: Allah'ın | ŞD̃YD̃: şiddetlidir | (22:2)
|WMN: ve | ELNES: insanlardan | MN: kimi | YCED̃L: tartışır | FY: hakkında | ELLH: Allah | BĞYR: olmaksızın | ALM: bilgisi | WYTBA: ve uyar | KL: her | ŞYŦEN: şeytana | MRYD̃: kaba (şarlatan) | (22:3)
|KTB: yazılmıştır | ALYH: onun hakkında | ÊNH: şüphesiz o | MN: kim | TWLEH: onu takibederse | FÊNH: muhakkak bu | YŽLH: onu saşırtır | WYHD̃YH: ve onu götürür | ÎL: | AZ̃EB: azabına | ELSAYR: alevli ateş | (22:4)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELNES: insanlar | ÎN: eğer | KNTM: iseniz | FY: içinde | RYB: kuşku | MN: -ten | ELBAS̃: yeniden dirilmek- | FÎNE: (bilin ki) biz | ḢLGNEKM: sizi yarattık | MN: -tan | TREB: (önce) toprak- | S̃M: sonra | MN: -den | NŦFT: nutfe(sperm)- | S̃M: sonra | MN: -dan | ALGT: alaka(embriyo)- | S̃M: sonra | MN: -ndan | MŽĞT: bir çiğnem et parçası- | MḢLGT: biçimlenmiş | WĞYR: ve | MḢLGT: biçimlenmemiş | LNBYN: açıkça göstermek için | LKM: size | WNGR: ve tutarız | FY: | ELÊRḪEM: rahimlerde | ME: | NŞEÙ: dilediğimizi | ÎL: -ye kadar | ÊCL: bir süre- | MSM: belirtilmiş | S̃M: sonra | NḢRCKM: sizi çıkarırız | ŦFLE: bir bebek olarak | S̃M: sonra | LTBLĞWE: ermeniz için | ÊŞD̃KM: güçlerinize | WMNKM: ve içinizden | MN: kimi | YTWF: öldürülür | WMNKM: ve içinizden | MN: kimi de | YRD̃: itilir | ÎL: | ÊRZ̃L: en kötü çağına | ELAMR: ömrün | LKYLE: hale gelmesi için | YALM: bilmez | MN: | BAD̃: sonra | ALM: bilen kimse iken | ŞYÙE: bir şey | WTR: ve görürsün | ELÊRŽ: yeri | HEMD̃T: kurumuş ölmüş | FÎZ̃E: zaman | ÊNZLNE: biz indirdiğimiz | ALYHE: onun üzerine | ELMEÙ: suyu | EHTZT: titreşir | WRBT: ve kabarır | WÊNBTT: ve bitirir | MN: | KL: her | ZWC: çifti | BHYC: güzel | (22:5)
|Z̃LK: bu böyledir | BÊN: çünkü | ELLH: Allah | HW: O | ELḪG: tek gerçektir | WÊNH: ve O | YḪYY: diriltir | ELMWT: ölüleri | WÊNH: ve O | AL: üzerine | KL: her | ŞYÙ: şey | GD̃YR: kadirdir | (22:6)
|WÊN: ve muhakkak | ELSEAT: o sa'at | ËTYT: gelecektir | LE: yoktur | RYB: şüphe | FYHE: onda | WÊN: ve şüphesiz | ELLH: Allah | YBAS̃: diriltecektir | MN: olanları | FY: | ELGBWR: kabirlerde | (22:7)
|WMN: -dan | ELNES: insanlar- | MN: kimi | YCED̃L: tartışır | FY: hakkında | ELLH: Allah | BĞYR: olmaksızın | ALM: bilgisi | WLE: ve olmadan | HD̃: bir yol göstereni | WLE: ve olmadan | KTEB: bir Kitabı | MNYR: aydınlatıcı | (22:8)
|S̃ENY: öteye döndürür | AŦFH: boynunu | LYŽL: şaşırtmak için | AN: -ndan | SBYL: yolu- | ELLH: Allah'ın | LH: onun için vardır | FY: | ELD̃NYE: dünyada | ḢZY: bir kepazelik | WNZ̃YGH: ve ona taddıracağız | YWM: günü | ELGYEMT: kıyamet | AZ̃EB: azabını | ELḪRYG: yangın | (22:9)
|Z̃LK: işte bu | BME: yüzündendir | GD̃MT: önceden yaptıkları | YD̃EK: senin ellerinin | WÊN: ve şüphesiz | ELLH: Allah | LYS: değildir | BƵLEM: zulmedici | LLABYD̃: kullara | (22:10)
|WMN: ve | ELNES: insanlardan | MN: kimi | YABD̃: ibadet eder | ELLH: Allah'a | AL: | ḪRF: bir kenardan (uçurumdan) | FÎN: eğer | ÊṦEBH: kendisine gelirse | ḢYR: bir hayır | EŦMÊN: huzura kavuşur | BH: onunla | WÎN: ve eğer | ÊṦEBTH: başına gelirse | FTNT: bir kötülük | ENGLB: döner | AL: üstü | WCHH: yüz | ḢSR: o kaybetmiştir | ELD̃NYE: dünyayı | WEL ËḢRT: ve ahireti | Z̃LK: işte budur | HW: o | ELḢSREN: ziyan | ELMBYN: apaçık | (22:11)
|YD̃AW: yalvarır | MN: | D̃WN: ayrı olarak | ELLH: Allah'tan | ME: şeylere | LE: | YŽRH: ona zarar veremeyen | WME: ve şeylere | LE: | YNFAH: yarar sağlamayan | Z̃LK: işte budur | HW: o | ELŽLEL: sapma | ELBAYD̃: uzak(lara) | (22:12)
|YD̃AW: yalvarır | LMN: olana | ŽRH: zararı | ÊGRB: daha yakın | MN: -ndan | NFAH: faydası- | LBÙS: ne kötü | ELMWL: bir yardımcı | WLBÙS: ve ne kötü | ELAŞYR: bir arkadaştır | (22:13)
|ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | YD̃ḢL: sokacaktır | ELZ̃YN: kimseleri | ËMNWE: inanan | WAMLWE: ve yapanları | ELṦELḪET: iyi işler | CNET: cennetlere | TCRY: akan | MN: | TḪTHE: altlarından | ELÊNHER: ırmaklar | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | YFAL: yapar | ME: şeyi | YRYD̃: istediği | (22:14)
|MN: kim | KEN: ise | YƵN: sanıyor | ÊN: diye | LN: | YNṦRH: kendisine yardım etmeyecek | ELLH: Allah | FY: | ELD̃NYE: dünyada | WEL ËḢRT: ve ahirette | FLYMD̃D̃: uzansın | BSBB: bir sebep(ip)le | ÎL: | ELSMEÙ: göğe | S̃M: sonra | LYGŦA: kessin | FLYNƵR: ve baksın | HL: mi? | YZ̃HBN: giderebilecek | KYD̃H: bu düzeni | ME: şeyi | YĞYƵ: öfkelendiği | (22:15)
|WKZ̃LK: ve işte böyle | ÊNZLNEH: biz O'nu indirdik | ËYET: ayetler olarak | BYNET: açık açık | WÊN: ve şüphesiz | ELLH: Allah | YHD̃Y: doğru yola iletir | MN: kimseyi | YRYD̃: dilediği | (22:16)
|ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inananlar | WELZ̃YN: ve kimseler | HED̃WE: yahudiler | WELṦEBÙYN: ve sabiiler | WELNṦER: ve hırıstiyanlar | WELMCWS: ve mecusiler | WELZ̃YN: ve kimseler | ÊŞRKWE: ortak koşanlar | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | YFṦL: hüküm verecektir | BYNHM: bunlar arasında | YWM: günü | ELGYEMT: kıyamet | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | AL: üzerine | KL: her | ŞYÙ: şey | ŞHYD̃: şahittir | (22:17)
|ÊLM: | TR: görmedin mi | ÊN: kuşkusuz | ELLH: Allah'a | YSCD̃: secde ediyorlar | LH: O'na | MN: kimseler | FY: | ELSMEWET: göklerdeki | WMN: ve kimseler | FY: | ELÊRŽ: yerdeki | WELŞMS: ve güneş | WELGMR: ve ay | WELNCWM: ve yıldızlar | WELCBEL: ve dağlar | WELŞCR: ve ağaçlar | WELD̃WEB: ve hayvanlar | WKS̃YR: ve birçoğu | MN: -dan | ELNES: insanlar- | WKS̃YR: ama birçoğu | ḪG: hak olmuştur | ALYH: üzerine | ELAZ̃EB: azab | WMN: ve kimi | YHN: aşağılatırsa | ELLH: Allah | FME: artık olmaz | LH: ona | MN: hiç | MKRM: değer veren | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | YFAL: yapar | ME: şeyi | YŞEÙ: dilediği | (22:18)
|HZ̃EN: işte şunlar | ḢṦMEN: iki hasım taraf | EḢTṦMWE: çekişen | FY: hakkında | RBHM: Rableri | FELZ̃YN: kimselere | KFRWE: inkar eden(lere) | GŦAT: biçildi | LHM: onlara | S̃YEB: giysi | MN: -ten | NER: ateş- | YṦB: dökülüyor | MN: -nden | FWG: üstü- | RÙWSHM: başlarının | ELḪMYM: kaynar su | (22:19)
|YṦHR: eritiliyor | BH: onunla | ME: şeyler | FY: içindeki | BŦWNHM: karınlarının | WELCLWD̃: ve derileri | (22:20)
|WLHM: ve Onların | MGEMA: kamçılar | MN: -den | ḪD̃YD̃: demir- | (22:21)
|KLME: her sefer | ÊRED̃WE: istedikleri | ÊN: | YḢRCWE: çıkmak | MNHE: oradan | MN: | ĞM: (o) gamdan | ÊAYD̃WE: geri çevrilirler | FYHE: oraya | WZ̃WGWE: ve tadın (denilir) | AZ̃EB: azabını | ELḪRYG: yangın | (22:22)
|ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | YD̃ḢL: sokar | ELZ̃YN: kimseleri | ËMNWE: inanan(ları) | WAMLWE: ve yapanları | ELṦELḪET: iyi işler | CNET: cennetlere | TCRY: akan | MN: | TḪTHE: altlarından | ELÊNHER: ırmaklar | YḪLWN: takınırlar | FYHE: orada | MN: | ÊSEWR: bilezikler | MN: -dan | Z̃HB: altın- | WLÙLÙE: ve inci(ler) | WLBESHM: ve giysileri | FYHE: orada | ḪRYR: ipektir | (22:23)
|WHD̃WE: ve iletilmişlerdir | ÎL: | ELŦYB: güzeline | MN: | ELGWL: sözün | WHD̃WE: ve iletilmişlerdir | ÎL: | ṦREŦ: yoluna | ELḪMYD̃: çok övülen(Allah)ın | (22:24)
|ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: kimseler | KFRWE: inkar eden(ler) | WYṦD̃WN: ve geri çevirenler | AN: -ndan | SBYL: yolu- | ELLH: Allah'ın | WELMSCD̃: ve Mescid-i (Haram'dan) | ELḪREM: (ve Mescid-i) Haram'dan | ELZ̃Y: | CALNEH: yaptığımız | LLNES: bütün insanlar için | SWEÙ: eşit (ibadet yeri) | ELAEKF: yerli olan | FYH: orada | WELBED̃: ve dışarıdan gelen | WMN: ve kim | YRD̃: isterse | FYH: orada (böyle) | BÎLḪED̃: haktan sapmak | BƵLM: zulüm ile | NZ̃GH: ona taddırırız | MN: -tan | AZ̃EB: bir azab- | ÊLYM: acı | (22:25)
|WÎZ̃: bir zamanlar | BWÊNE: kondurmuştuk | LÎBREHYM: İbrahim için | MKEN: oldurulmuş | ELBYT: Yapı | ÊN: | LE: | TŞRK: ortak koşma | BY: bana | ŞYÙE: hiçbir şeyi | WŦHR: ve temizle | BYTY: Yapıları | LLŦEÙFYN: tayfa/tavaf edenler için | WELGEÙMYN: ve ayakta duranlar için | WELRKA: ve rüku' edenler için | ELSCWD̃: secde edenler için | (22:26)
|WÊZ̃N: ve ilan et | FY: içinde | ELNES: insanlar | BELḪC: haccı | YÊTWK: sana gelsinler | RCELE: yaya olarak | WAL: ve üzerinde | KL: her | ŽEMR: yorgun deve | YÊTYN: gelen | MN: (türlü) | KL: her | FC: yollardan | AMYG: uzak | (22:27)
|LYŞHD̃WE: şahit olmaları için | MNEFA: birtakım faydalara | LHM: kendileri için | WYZ̃KRWE: ve anmaları için | ESM: adını | ELLH: Allah'ın | FY: | ÊYEM: günlerde | MALWMET: belirli | AL: üzerine | ME: şeyleri | RZGHM: onlara rızık olarak verilen | MN: -dan | BHYMT: yürüyen | ELÊNAEM: hayvanlar- | FKLWE: yeyin | MNHE: onlardan | WÊŦAMWE: ve yedirin | ELBEÙS: sıkıntı içinde bulunan | ELFGYR: fakire | (22:28)
|S̃M: sonra | LYGŽWE: gidersinler | TFS̃HM: kirlerini | WLYWFWE: ve yerine getirsinler | NZ̃WRHM: adaklarını | WLYŦWFWE: ve tavaf etsinler | BELBYT: Yapı | ELATYG: atık / atıl | (22:29)
|Z̃LK: işte öyle | WMN: ve kim | YAƵM: saygı gösterirse | ḪRMET: yasaklarına | ELLH: Allah'ın | FHW: işte o | ḢYR: hayırlıdır | LH: kendisi için | AND̃: yanında | RBH: Rabbinin | WÊḪLT: ve size helal kılınmıştır | LKM: sizin için | ELÊNAEM: hayvanlar | ÎLE: dışındaki | ME: şeyler | YTL: oku(nup açıkla)nan | ALYKM: size | FECTNBWE: artık kaçının | ELRCS: pis | MN: -dan | ELÊWS̃EN: putlar- | WECTNBWE: ve kaçının | GWL: sözden | ELZWR: yalan | (22:30)
|ḪNFEÙ: hanifler olun | LLH: Allah'ı | ĞYR: | MŞRKYN: ortak koşmadan | BH: O'na | WMN: ve kim | YŞRK: ortak koşarsa | BELLH: Allah'a | FKÊNME: sanki gibidir | ḢR: düşmüş | MN: -ten | ELSMEÙ: gök- | FTḢŦFH: ve kendisini kapıyor | ELŦYR: kuş | ÊW: veya | THWY: sürüklüyor | BH: onu | ELRYḪ: rüzgar | FY: | MKEN: bir yere | SḪYG: uzak | (22:31)
|Z̃LK: işte böyle | WMN: ve kim | YAƵM: saygı gösterirse | ŞAEÙR: nişanlarına | ELLH: Allah'ın | FÎNHE: şüphesiz bu | MN: -ndandır | TGW: takvası- | ELGLWB: kalblerin | (22:32)
|LKM: sizin için vardır | FYHE: onlarda | MNEFA: menfaatler | ÎL: -ye kadar | ÊCL: bir süre- | MSM: belirli | S̃M: sonra | MḪLHE: onların varacakları yer | ÎL: | ELBYT: Yapı | ELATYG: atık / atıl | (22:33)
|WLKL: ve hepsine | ÊMT: ümmetin | CALNE: kıldık | MNSKE: mensek | LYZ̃KRWE: hatırlamaları /anmaları için | ESM: adını | ELLH: Allah'ın | AL: üzerine | ME: şeyler | RZGHM: rızıklandırıldıkları | MN: -dan | BHYMT: hayvanlar- | ELÊNAEM: (kurbanlık) | FÎLHKM: tanrınız | ÎLH: tanrıdır | WEḪD̃: bir tek | FLH: Zira onlar/onlarsa | ÊSLMWE: teslim olun | WBŞR: ve müjdele | ELMḢBTYN: samimi insanları | (22:34)
|ELZ̃YN: onlar ki | ÎZ̃E: zaman | Z̃KR: anıldığı | ELLH: Allah | WCLT: titrer | GLWBHM: kalbleri | WELṦEBRYN: ve sabrederler | AL: (başlarına) | ME: -şeylere | ÊṦEBHM: isabet ettirlen- | WELMGYMY: ve doğrulurlar | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe | WMME: ve şeylerden | RZGNEHM: rızıklandırıldıkları | YNFGWN: harcarlar | (22:35)
|WELBD̃N: ve beden | CALNEHE: kılındı(o) | LKM: size/sizin için | MN: -ndan | ŞAEÙR: şiarı- | ELLH: Allah'ın | LKM: size/sizin için | FYHE: onlarda | ḢYR: hayır | FEZ̃KRWE: Zira hatırla/an | ESM: niteliklerini/esmasını | ELLH: Allah'ın | ALYHE: üzerlerine | ṦWEF: sıra halinde dururlarken | FÎZ̃E: Zira -zaman | WCBT: düştükleri- | CNWBHE: yanlarına | FKLWE: Zira yiyin | MNHE: ondan | WÊŦAMWE: ve doyurun | ELGENA: kanaat edip isteyemeyene | WELMATR: ve isteyene | KZ̃LK: işte böyle | SḢRNEHE: onları boyun eğdirdi | LKM: size | LALKM: umulur ki | TŞKRWN: şükredersiniz | (22:36)
|LN: | YNEL: ulaşmaz | ELLH: Allah'a | LḪWMHE: onların etleri | WLE: ve ne de | D̃MEÙHE: kanları | WLKN: fakat | YNELH: O'na ulaşır | ELTGW: takvanız | MNKM: sizin | KZ̃LK: böylece | SḢRHE: onları boyun eğdirdi | LKM: size | LTKBRWE: anmanız için | ELLH: Allah'ı | AL: üzere | ME: diye | HD̃EKM: sizi doğru yola iletti | WBŞR: ve müjdele | ELMḪSNYN: güzel davrananları | (22:37)
|ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | YD̃EFA: defeder (şerri) | AN: -den | ELZ̃YN: kimseler- | ËMNWE: inanan(lar) | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | LE: | YḪB: sevmez | KL: hiçbir | ḢWEN: hain | KFWR: inkarcıyı | (22:38)
|ÊZ̃N: izin verildi | LLZ̃YN: kendileriyle | YGETLWN: savaşılanlara | BÊNHM: yüzünden | ƵLMWE: onlara zulmedilmeleri | WÎN: ve şüphesiz | ELLH: Allah | AL: | NṦRHM: onlara yardım etmeğe | LGD̃YR: kadirdir | (22:39)
|ELZ̃YN: -kimseler | ÊḢRCWE: çıkarılan- | MN: -ndan | D̃YERHM: yurtları- | BĞYR: etmedikleri halde | ḪG: hak | ÎLE: sadece | ÊN: diye | YGWLWE: diyorlar | RBNE: Rabbimiz | ELLH: Allah'tır | WLWLE: eğer olmasaydı | D̃FA: savunması | ELLH: Allah'ın | ELNES: insanların | BAŽHM: bazılarını | BBAŽ: diğer bazılarıyle | LHD̃MT: yıkılırdı | ṦWEMA: manastırlar | WBYA: ve kiliseler | WṦLWET: ve desteğe | WMSECD̃: ve -saymış | YZ̃KR: hatırlayıp- | FYHE: içlerinde | ESM: ismini | ELLH: Allah'ın | KS̃YRE: çokca | WLYNṦRN: ve elbette yardım eder | ELLH: Allah | MN: kimseye | YNṦRH: kendine yardım eden | ÎN: kuşkusuz | ELLH: Allah | LGWY: kuvvetlidir | AZYZ: galibdir | (22:40)
|ELZ̃YN: | ÎN: eğer | MKNEHM: onları iktidara getirirsek | FY: -de/da / içinde | ELÊRŽ: arz/yüzey | ÊGEMWE: doğrulurlar | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe | W ËTWE: ve verirler | ELZKET: zekatı | WÊMRWE: ve emrederler | BELMARWF: iyiliği | WNHWE: ve vazgeçirmeğe çalışırlar | AN: -ten | ELMNKR: kötülük- | WLLH: ve Allah'a aittir | AEGBT: sonu | ELÊMWR: bütün işlerin | (22:41)
|WÎN: ve eğer | YKZ̃BWK: seni yalanlıyorlarsa | FGD̃: gerçekten | KZ̃BT: yalanlamıştı | GBLHM: bunlardan önce | GWM: kavmi de | NWḪ: Nuh | WAED̃: ve 'Ad | WS̃MWD̃: ve Semud | (22:42)
|WGWM: ve kavmi | ÎBREHYM: İbrahim | WGWM: ve kavmi | LWŦ: Lut | (22:43)
|WÊṦḪEB: ve halkı | MD̃YN: Medyen | WKZ̃B: ve yalanlanmıştı | MWS: Musa | FÊMLYT: ben de bir süre vermiştim | LLKEFRYN: kafirlere | S̃M: sonra | ÊḢZ̃THM: onları yakalamıştım | FKYF: nasıl | KEN: oldu | NKYR: benim inkarım | (22:44)
|FKÊYN: niceleri vardır | MN: -den | GRYT: kentler- | ÊHLKNEHE: helak ettiğimiz | WHY: o | ƵELMT: zulmederken | FHY: ve o | ḢEWYT: çökmüştür | AL: üstüne | ARWŞHE: tavanları | WBÙR: ve kuyu | MAŦLT: kullanılmaz olmuştur | WGṦR: ve saraylar | MŞYD̃: sağlam | (22:45)
|ÊFLM: hiç | YSYRWE: gezmediler mi? | FY: | ELÊRŽ: yer yüzünde | FTKWN: olsun | LHM: onların | GLWB: kalbleri | YAGLWN: düşünecekleri | BHE: onunla | ÊW: veyahut | ËZ̃EN: kulakları | YSMAWN: işitecekleri | BHE: onunla | FÎNHE: zira | LE: | TAM: kör olmaz | ELÊBṦER: gözler | WLKN: fakat | TAM: kör olur | ELGLWB: kalbler | ELTY: | FY: içindeki | ELṦD̃WR: göğüsler | (22:46)
|WYSTACLWNK: ve senden çabucak istiyorlar | BELAZ̃EB: azabı | WLN: fakat | YḢLF: caymaz | ELLH: Allah | WAD̃H: sözünden | WÎN: ve şüphesiz | YWME: bir gün | AND̃: yanında | RBK: Rabbinin | KÊLF: bin (yıl) gibidir | SNT: yıl | MME: | TAD̃WN: sizin saydıklarınızdan | (22:47)
|WKÊYN: ve niceleri var ki | MN: -den | GRYT: kentler- | ÊMLYT: biraz süre vermişimdir | LHE: ona | WHY: o | ƵELMT: zulmederken | S̃M: sonra | ÊḢZ̃THE: onu yakalamışımdır | WÎLY: ancak banadır | ELMṦYR: dönüş | (22:48)
|GL: de ki | YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELNES: insanlar | ÎNME: şüphesiz | ÊNE: ben | LKM: sizin için | NZ̃YR: bir uyarıcıyım | MBYN: apaçık | (22:49)
|FELZ̃YN: ve | ËMNWE: inananlar için | WAMLWE: ve yapanlar için | ELṦELḪET: iyi işler | LHM: onlara vardır | MĞFRT: mağfiret | WRZG: ve rızık | KRYM: bol | (22:50)
|WELZ̃YN: -a gelince | SAWE: çalışanlar- | FY: | ËYETNE: eyetlerimizi | MAECZYN: etkisiz bırakmak için | ÊWLÙK: onlar | ÊṦḪEB: ashabıdır | ELCḪYM: cehennem | (22:51)
|WME: ve | ÊRSLNE: göndermemiştik | MN: | GBLK: senden önce | MN: hiçbir | RSWL: resul | WLE: ve ne de | NBY: nebi | ÎLE: olmayan | ÎZ̃E: zaman | TMN: temenni ettiği | ÊLG: (bir düşünce) atmış | ELŞYŦEN: şeytan | FY: | ÊMNYTH: onun temennisine | FYNSḢ: fakat siler | ELLH: Allah | ME: şeyi | YLGY: attığı | ELŞYŦEN: şeytanın | S̃M: sonra | YḪKM: sağlamlaştırır | ELLH: Allah | ËYETH: kendi ayetlerini | WELLH: ve Allah | ALYM: 'alim(bilen)dir | ḪKYM: hakimdir | (22:52)
|LYCAL: yapmak için | ME: şeyi | YLGY: attığı | ELŞYŦEN: şeytanın | FTNT: bir imtihan | LLZ̃YN: olanlara | FY: | GLWBHM: kalblerinde | MRŽ: bir hastalık | WELGESYT: ve katılaşanlara | GLWBHM: kalbleri | WÎN: ve şüphesiz | ELƵELMYN: zalimler | LFY: içindedirler | ŞGEG: bir ayrılık | BAYD̃: uzak | (22:53)
|WLYALM: ve bilsinler diye | ELZ̃YN: kendilerine | ÊWTWE: verilenler | ELALM: ilim | ÊNH: onun (Kur'an'ın) | ELḪG: bir hak (gerçek) olduğunu | MN: -nden | RBK: Rabbi- | FYÙMNWE: ve inansınlar diye | BH: ona | FTḢBT: böylece saygı duysun | LH: ona | GLWBHM: kalbleri | WÎN: ve şüphesiz | ELLH: Allah | LHED̃: mutlaka iletir | ELZ̃YN: kimseleri | ËMNWE: inanan(ları) | ÎL: | ṦREŦ: yola | MSTGYM: doğru | (22:54)
|WLE: ve | YZEL: bitmez | ELZ̃YN: | KFRWE: inkar edenlerin | FY: içinde (olmaları) | MRYT: kuşku | MNH: o(Kur'a)ndan | ḪT: kadar | TÊTYHM: kendilerine gelinceye | ELSEAT: o sa'at | BĞTT: ansızın | ÊW: yahut | YÊTYHM: kendilerine gelinceye kadar | AZ̃EB: azabı | YWM: günün | AGYM: kısır (hayırsız) | (22:55)
|ELMLK: mülk | YWMÙZ̃: o gün | LLH: Allah'ındır | YḪKM: hükmeder | BYNHM: onların aralarında | FELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inananlar | WAMLWE: ve yapanlar | ELṦELḪET: iyi işler | FY: | CNET: cennetlerindedirler | ELNAYM: ni'met | (22:56)
|WELZ̃YN: ve | KFRWE: inkar edenler | WKZ̃BWE: ve yalanlayanlar | B ËYETNE: ayetlerimizi | FÊWLÙK: işte onlar | LHM: onlara vardır | AZ̃EB: bir azab | MHYN: alçaltan | (22:57)
|WELZ̃YN: ve kimseler | HECRWE: hicret eden(ler) | FY: | SBYL: yolunda | ELLH: Allah | S̃M: sonra | GTLWE: öldürülenler | ÊW: veya | METWE: ölenler | LYRZGNHM: onları rızıklandıracaktır | ELLH: Allah | RZGE: bir rızıkla | ḪSNE: en güzel | WÎN: ve doğrusu | ELLH: Allah | LHW: elbette o | ḢYR: en hayırlısıdır | ELREZGYN: rızık verenlerin | (22:58)
|LYD̃ḢLNHM: elbette onları sokacaktır | MD̃ḢLE: bir yere | YRŽWNH: razı olacakları | WÎN: ve doğrusu | ELLH: Allah | LALYM: bilendir | ḪLYM: halimdir | (22:59)
|Z̃LK: işte böyle | WMN: ve kim | AEGB: ceza verir de | BMS̃L: dengiyle | ME: | AWGB: yapılan cezanın | BH: kendisine | S̃M: sonra | BĞY: tekrar saldırılırsa | ALYH: kendisine | LYNṦRNH: elbette ona yardım eder | ELLH: Allah | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | LAFW: affedendir | ĞFWR: bağışlayındır | (22:60)
|Z̃LK: işte böyle | BÊN: şüphesiz | ELLH: Allah | YWLC: sokar | ELLYL: geceyi | FY: içine | ELNHER: gündüzün | WYWLC: ve sokar | ELNHER: gündüzü | FY: içine | ELLYL: gecenin | WÊN: ve doğrusu | ELLH: Allah | SMYA: işitendir | BṦYR: görendir | (22:61)
|Z̃LK: işte böyle | BÊN: çünkü | ELLH: Allah | HW: o | ELḪG: Hak'tır | WÊN: ve gerçekten | ME: şeyler | YD̃AWN: yalvardıkları | MN: | D̃WNH: O'ndan başka | HW: o | ELBEŦL: batıldır | WÊN: ve gerçek şu ki | ELLH: Allah | HW: O | ELALY: çok yücedir | ELKBYR: çok büyüktür | (22:62)
|ÊLM: | TR: görmedin mi | ÊN: kesinlikle | ELLH: Allah | ÊNZL: indirir | MN: -ten | ELSMEÙ: gök- | MEÙ: bir su | FTṦBḪ: böylece olur | ELÊRŽ: yeryüzü | MḢŽRT: yemyeşil | ÎN: doğrusu | ELLH: Allah | LŦYF: latiftir | ḢBYR: habirdir | (22:63)
|LH: hep O'nundur | ME: ne varsa | FY: | ELSMEWET: göklerde | WME: ve ne varsa | FY: | ELÊRŽ: yerde | WÎN: ve ancak | ELLH: Allah | LHW: işte O'dur | ELĞNY: zengin olan | ELḪMYD̃: övülmeğe layık olan | (22:64)
|ÊLM: | TR: görmedin mi? | ÊN: ki | ELLH: Allah | SḢR: buyruğunuza verdi | LKM: sizin | ME: olanları | FY: | ELÊRŽ: yerde | WELFLK: ve gemileri | TCRY: akıp giden | FY: | ELBḪR: denizde | BÊMRH: emriyle | WYMSK: ve tutuyor | ELSMEÙ: göğü | ÊN: diye | TGA: düşmesin | AL: üstüne | ELÊRŽ: yerin | ÎLE: dışında | BÎZ̃NH: O'nun izni | ÎN: çünkü | ELLH: Allah | BELNES: insanlara | LRÙWF: çok şefkatlidir | RḪYM: çok merhametlidir | (22:65)
|WHW: ve O'dur | ELZ̃Y: | ÊḪYEKM: sizi dirilten | S̃M: sonra | YMYTKM: sizi öldüren | S̃M: sonra (yine) | YḪYYKM: sizi dirilten | ÎN: gerçekten | ELÎNSEN: insan | LKFWR: çok nankördür | (22:66)
|LKL: her | ÊMT: ümmete | CALNE: belirledik | MNSKE: ibadet şekli | HM: onların | NESKWH: uydukları | FLE: asla | YNEZANK: seninle çekişmesinler | FY: | ELÊMR: bu işte | WED̃A: çağır | ÎL: | RBK: Rabbine | ÎNK: kuşkusuz sen | LAL: üzerindesin | HD̃: bir yol | MSTGYM: dosdoğru | (22:67)
|WÎN: ve eğer | CED̃LWK: seninle mücadele ederlerse | FGL: de ki | ELLH: Allah | ÊALM: daha iyi bilir | BME: şeyleri | TAMLWN: yaptıklarınız | (22:68)
|ELLH: Allah | YḪKM: hükmedecektir | BYNKM: aranızda | YWM: günü | ELGYEMT: kıyamet | FYME: hususlarda | KNTM: olduğunuz | FYH: onda | TḢTLFWN: ayrılığa düşüyor | (22:69)
|ÊLM: | TALM: bilmez misin? | ÊN: kuşkusuz | ELLH: Allah | YALM: bilir | ME: ne varsa | FY: | ELSMEÙ: gökte | WELÊRŽ: ve yerde | ÎN: kuşkusuz | Z̃LK: bunların hepsi | FY: | KTEB: bir Kitaptadır | ÎN: şüphesiz | Z̃LK: bu | AL: için | ELLH: Allah | YSYR: kolaydır | (22:70)
|WYABD̃WN: ve tapıyorlar | MN: şeylere | D̃WN: dışında | ELLH: Allah'ın | ME: | LM: | YNZL: indirmemiştir | BH: onlara | SLŦENE: hiçbir delil | WME: ve | LYS: yoktur | LHM: kendilerinin | BH: onun hakkında | ALM: bir bilgileri | WME: ve yoktur | LLƵELMYN: o zalimlerin | MN: hiçbir | NṦYR: yardımcısı | (22:71)
|WÎZ̃E: ve zaman | TTL: okunduğu | ALYHM: kendilerine | ËYETNE: ayetlerimiz | BYNET: apaçık | TARF: anlarsın | FY: | WCWH: yüzlerinde | ELZ̃YN: kimselerin | KFRWE: inkar eden | ELMNKR: hoşnutsuzluk | YKED̃WN: neredeyse | YSŦWN: üzerine saldıracaklar | BELZ̃YN: | YTLWN: okuyanların | ALYHM: kendilerine | ËYETNE: ayetlerimizi | GL: de ki | ÊFÊNBÙKM: size haber vereyim mi? | BŞR: daha kötü bir şey | MN: | Z̃LKM: bundan | ELNER: ateş! | WAD̃HE: ve onu va'detmiştir | ELLH: Allah | ELZ̃YN: kimselere | KFRWE: inkar eden | WBÙS: ve ne kötü | ELMṦYR: sondur | (22:72)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELNES: insanlar | ŽRB: size verildi | MS̃L: bir temsil | FESTMAWE: dinleyin | LH: onu | ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: | TD̃AWN: yalvardıklarınız | MN: | D̃WN: başka | ELLH: Allah'tan | LN: | YḢLGWE: yaratamazlar | Z̃BEBE: bir sinek dahi | WLW: şayet | ECTMAWE: bir araya toplansalar | LH: onların hepsi | WÎN: ve eğer | YSLBHM: onlardan kapsa | ELZ̃BEB: sinek | ŞYÙE: bir şey | LE: | YSTNGZ̃WH: bunu kurtaramazlar | MNH: ondan | ŽAF: aciz | ELŦELB: isteyen de | WELMŦLWB: istenen de | (22:73)
|ME: | GD̃RWE: takdir edemediler | ELLH: Allah'ı | ḪG: hakkıyle | GD̃RH: kadrini | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | LGWY: kuvvetlidir | AZYZ: üstündür | (22:74)
|ELLH: Allah | YṦŦFY: seçer | MN: -den | ELMLEÙKT: melekler- | RSLE: elçiler | WMN: ve | ELNES: insanlardan | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | SMYA: işitendir | BṦYR: görendir | (22:75)
|YALM: bilir | ME: olanı | BYN: arasında (önlerinde) | ÊYD̃YHM: elleri (önlerinde) | WME: ve olanı | ḢLFHM: arkalarında | WÎL: ve | ELLH: Allah'a | TRCA: döndürülür | ELÊMWR: bütün işler | (22:76)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan | ERKAWE: rüku' edin | WESCD̃WE: ve secde edin | WEABD̃WE: ve ibadet edin | RBKM: Rabbinize | WEFALWE: ve işleyin | ELḢYR: hayır | LALKM: umulur ki | TFLḪWN: kurtuluşa erersiniz | (22:77)
|WCEHD̃WE: ve cihad edin | FY: uğrunda | ELLH: Allah | ḪG: hakkıyla | CHED̃H: cihadın | HW: O | ECTBEKM: sizi seçti | WME: ve | CAL: yüklemedi | ALYKM: size | FY: | ELD̃YN: dinde | MN: hiç bir | ḪRC: güçlük | MLT: dinine | ÊBYKM: babanız | ÎBREHYM: İbrahim'in | HW: O | SMEKM: size adını verdi | ELMSLMYN: müslümanlar | MN: | GBL: bundan önce | WFY: ve | HZ̃E: bu(Kur'a)nda | LYKWN: olması için | ELRSWL: Elçi'nin | ŞHYD̃E: şahid | ALYKM: size | WTKWNWE: ve sizin olmanız için | ŞHD̃EÙ: şahid | AL: üzerine | ELNES: insanlar | FÊGYMWE: Zira -doğrulmak | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe- | W ËTWE: ve vermek | ELZKET: zekatı | WEATṦMWE: ve sarılmak | BELLH: Allah'a | HW: O'dur | MWLEKM: mevlanız (sahibiniz) | FNAM: ne güzel | ELMWL: mevladır | WNAM: ve ne güzel | ELNṦYR: yardımcıdır | (22:78)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}