» 22 / Hac  28:

Kuran Sırası: 22
İniş Sırası: 103
Hac Suresi = Ziyaret Suresi
Hac ibadetinden bahsedildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لِيَشْهَدُوا (LYŞHD̃WE) = liyeşhedū : şahit olmaları için
2. مَنَافِعَ (MNEFA) = menāfiǎ : birtakım faydalara
3. لَهُمْ (LHM) = lehum : kendileri için
4. وَيَذْكُرُوا (WYZ̃KRWE) = ve yeƶkurū : ve anmaları için
5. اسْمَ (ESM) = isme : adını
6. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
7. فِي (FY) = fī :
8. أَيَّامٍ (ÊYEM) = eyyāmin : günlerde
9. مَعْلُومَاتٍ (MALWMET) = meǎ'lūmātin : belirli
10. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerine
11. مَا (ME) = mā : şeyleri
12. رَزَقَهُمْ (RZGHM) = razeḳahum : onlara rızık olarak verilen
13. مِنْ (MN) = min : -dan
14. بَهِيمَةِ (BHYMT) = behīmeti : yürüyen
15. الْأَنْعَامِ (ELÊNAEM) = l-en'ǎāmi : hayvanlar-
16. فَكُلُوا (FKLWE) = fekulū : yeyin
17. مِنْهَا (MNHE) = minhā : onlardan
18. وَأَطْعِمُوا (WÊŦAMWE) = ve eT'ǐmū : ve yedirin
19. الْبَائِسَ (ELBEÙS) = l-bāise : sıkıntı içinde bulunan
20. الْفَقِيرَ (ELFGYR) = l-feḳīra : fakire
şahit olmaları için | birtakım faydalara | kendileri için | ve anmaları için | adını | Allah'ın | | günlerde | belirli | üzerine | şeyleri | onlara rızık olarak verilen | -dan | yürüyen | hayvanlar- | yeyin | onlardan | ve yedirin | sıkıntı içinde bulunan | fakire |

[ŞHD̃] [NFA] [] [Z̃KR] [SMW] [] [] [YWM] [ALM] [] [] [RZG] [] [BHM] [NAM] [EKL] [] [ŦAM] [BES] [FGR]
LYŞHD̃WE MNEFA LHM WYZ̃KRWE ESM ELLH FY ÊYEM MALWMET AL ME RZGHM MN BHYMT ELÊNAEM FKLWE MNHE WÊŦAMWE ELBEÙS ELFGYR

liyeşhedū menāfiǎ lehum ve yeƶkurū isme llahi eyyāmin meǎ'lūmātin ǎlā razeḳahum min behīmeti l-en'ǎāmi fekulū minhā ve eT'ǐmū l-bāise l-feḳīra
ليشهدوا منافع لهم ويذكروا اسم الله في أيام معلومات على ما رزقهم من بهيمة الأنعام فكلوا منها وأطعموا البائس الفقير

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ليشهدوا ش ه د | ŞHD̃ LYŞHD̃WE liyeşhedū şahit olmaları için That they may witness
منافع ن ف ع | NFA MNEFA menāfiǎ birtakım faydalara benefits
لهم | LHM lehum kendileri için for them,
ويذكروا ذ ك ر | Z̃KR WYZ̃KRWE ve yeƶkurū ve anmaları için and mention
اسم س م و | SMW ESM isme adını (the) name
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
في | FY on
أيام ي و م | YWM ÊYEM eyyāmin günlerde days
معلومات ع ل م | ALM MALWMET meǎ'lūmātin belirli known
على | AL ǎlā üzerine over
ما | ME şeyleri what
رزقهم ر ز ق | RZG RZGHM razeḳahum onlara rızık olarak verilen He has provided them
من | MN min -dan of
بهيمة ب ه م | BHM BHYMT behīmeti yürüyen (the) beast
الأنعام ن ع م | NAM ELÊNAEM l-en'ǎāmi hayvanlar- (of) cattle.
فكلوا ا ك ل | EKL FKLWE fekulū yeyin So eat
منها | MNHE minhā onlardan of them
وأطعموا ط ع م | ŦAM WÊŦAMWE ve eT'ǐmū ve yedirin and feed
البائس ب ا س | BES ELBEÙS l-bāise sıkıntı içinde bulunan the miserable,
الفقير ف ق ر | FGR ELFGYR l-feḳīra fakire the poor.

22:28 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şahit olmaları için | birtakım faydalara | kendileri için | ve anmaları için | adını | Allah'ın | | günlerde | belirli | üzerine | şeyleri | onlara rızık olarak verilen | -dan | yürüyen | hayvanlar- | yeyin | onlardan | ve yedirin | sıkıntı içinde bulunan | fakire |

[ŞHD̃] [NFA] [] [Z̃KR] [SMW] [] [] [YWM] [ALM] [] [] [RZG] [] [BHM] [NAM] [EKL] [] [ŦAM] [BES] [FGR]
LYŞHD̃WE MNEFA LHM WYZ̃KRWE ESM ELLH FY ÊYEM MALWMET AL ME RZGHM MN BHYMT ELÊNAEM FKLWE MNHE WÊŦAMWE ELBEÙS ELFGYR

liyeşhedū menāfiǎ lehum ve yeƶkurū isme llahi eyyāmin meǎ'lūmātin ǎlā razeḳahum min behīmeti l-en'ǎāmi fekulū minhā ve eT'ǐmū l-bāise l-feḳīra
ليشهدوا منافع لهم ويذكروا اسم الله في أيام معلومات على ما رزقهم من بهيمة الأنعام فكلوا منها وأطعموا البائس الفقير

[ش ه د] [ن ف ع] [] [ذ ك ر] [س م و] [] [] [ي و م] [ع ل م] [] [] [ر ز ق] [] [ب ه م] [ن ع م] [ا ك ل] [] [ط ع م] [ب ا س] [ف ق ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ليشهدوا ش ه د | ŞHD̃ LYŞHD̃WE liyeşhedū şahit olmaları için That they may witness
Lam,Ye,Şın,He,Dal,Vav,Elif,
30,10,300,5,4,6,1,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
منافع ن ف ع | NFA MNEFA menāfiǎ birtakım faydalara benefits
Mim,Nun,Elif,Fe,Ayn,
40,50,1,80,70,
N – accusative feminine plural noun
اسم منصوب
لهم | LHM lehum kendileri için for them,
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ويذكروا ذ ك ر | Z̃KR WYZ̃KRWE ve yeƶkurū ve anmaları için and mention
Vav,Ye,Zel,Kef,Re,Vav,Elif,
6,10,700,20,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
اسم س م و | SMW ESM isme adını (the) name
Elif,Sin,Mim,
1,60,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
في | FY on
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
أيام ي و م | YWM ÊYEM eyyāmin günlerde days
,Ye,Elif,Mim,
,10,1,40,
N – genitive masculine plural indefinite noun
اسم مجرور
معلومات ع ل م | ALM MALWMET meǎ'lūmātin belirli known
Mim,Ayn,Lam,Vav,Mim,Elif,Te,
40,70,30,6,40,1,400,
ADJ – genitive feminine plural indefinite adjective
صفة مجرورة
على | AL ǎlā üzerine over
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
ما | ME şeyleri what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
رزقهم ر ز ق | RZG RZGHM razeḳahum onlara rızık olarak verilen He has provided them
Re,Ze,Gaf,He,Mim,
200,7,100,5,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min -dan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بهيمة ب ه م | BHM BHYMT behīmeti yürüyen (the) beast
Be,He,Ye,Mim,Te merbuta,
2,5,10,40,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
الأنعام ن ع م | NAM ELÊNAEM l-en'ǎāmi hayvanlar- (of) cattle.
Elif,Lam,,Nun,Ayn,Elif,Mim,
1,30,,50,70,1,40,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
فكلوا ا ك ل | EKL FKLWE fekulū yeyin So eat
Fe,Kef,Lam,Vav,Elif,
80,20,30,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
منها | MNHE minhā onlardan of them
Mim,Nun,He,Elif,
40,50,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
وأطعموا ط ع م | ŦAM WÊŦAMWE ve eT'ǐmū ve yedirin and feed
Vav,,Tı,Ayn,Mim,Vav,Elif,
6,,9,70,40,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
البائس ب ا س | BES ELBEÙS l-bāise sıkıntı içinde bulunan the miserable,
Elif,Lam,Be,Elif,,Sin,
1,30,2,1,,60,
N – accusative masculine active participle
اسم منصوب
الفقير ف ق ر | FGR ELFGYR l-feḳīra fakire the poor.
Elif,Lam,Fe,Gaf,Ye,Re,
1,30,80,100,10,200,
ADJ – accusative masculine singular adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لِيَشْهَدُوا: şahit olmaları için | مَنَافِعَ: birtakım faydalara | لَهُمْ: kendileri için | وَيَذْكُرُوا: ve anmaları için | اسْمَ: adını | اللَّهِ: Allah'ın | فِي: | أَيَّامٍ: günlerde | مَعْلُومَاتٍ: belirli | عَلَىٰ: üzerine | مَا: şeyleri | رَزَقَهُمْ: onlara rızık olarak verilen | مِنْ: -dan | بَهِيمَةِ: yürüyen | الْأَنْعَامِ: hayvanlar- | فَكُلُوا: yeyin | مِنْهَا: onlardan | وَأَطْعِمُوا: ve yedirin | الْبَائِسَ: sıkıntı içinde bulunan | الْفَقِيرَ: fakire |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ليشهدوا LYŞHD̃WE şahit olmaları için | منافع MNEFA birtakım faydalara | لهم LHM kendileri için | ويذكروا WYZ̃KRWE ve anmaları için | اسم ESM adını | الله ELLH Allah'ın | في FY | أيام ÊYEM günlerde | معلومات MALWMET belirli | على AL üzerine | ما ME şeyleri | رزقهم RZGHM onlara rızık olarak verilen | من MN -dan | بهيمة BHYMT yürüyen | الأنعام ELÊNAEM hayvanlar- | فكلوا FKLWE yeyin | منها MNHE onlardan | وأطعموا WÊŦAMWE ve yedirin | البائس ELBEÙS sıkıntı içinde bulunan | الفقير ELFGYR fakire |
Kırık Meal (Okunuş) : |liyeşhedū: şahit olmaları için | menāfiǎ: birtakım faydalara | lehum: kendileri için | ve yeƶkurū: ve anmaları için | isme: adını | llahi: Allah'ın | : | eyyāmin: günlerde | meǎ'lūmātin: belirli | ǎlā: üzerine | : şeyleri | razeḳahum: onlara rızık olarak verilen | min: -dan | behīmeti: yürüyen | l-en'ǎāmi: hayvanlar- | fekulū: yeyin | minhā: onlardan | ve eT'ǐmū: ve yedirin | l-bāise: sıkıntı içinde bulunan | l-feḳīra: fakire |
Kırık Meal (Transcript) : |LYŞHD̃WE: şahit olmaları için | MNEFA: birtakım faydalara | LHM: kendileri için | WYZ̃KRWE: ve anmaları için | ESM: adını | ELLH: Allah'ın | FY: | ÊYEM: günlerde | MALWMET: belirli | AL: üzerine | ME: şeyleri | RZGHM: onlara rızık olarak verilen | MN: -dan | BHYMT: yürüyen | ELÊNAEM: hayvanlar- | FKLWE: yeyin | MNHE: onlardan | WÊŦAMWE: ve yedirin | ELBEÙS: sıkıntı içinde bulunan | ELFGYR: fakire |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gelsinler de kendilerine âit olan menfaatleri elde etsinler ve kendilerine rızık olarak verilen dört ayaklı hayvanları, muayyen günlerde Allah'ın adını anarak kessinler. Yiyin artık onlardan ve yok yoksul fakiri de doyurun.
Adem Uğur : Ta ki kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de Allah'ın ismini ansınlar. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin.
Ahmed Hulusi : "Tâ ki kendileri yararına şahit olsunlar. . . Kendilerini rızıklandırdığımız kurbanlıkları kurban ederek, bilinen günlerde Allâh'ın ismini zikretsinler. . . Artık onlardan yeyin ve fakir, muhtaç olanlara da yedirin. "
Ahmet Tekin : Kendilerinin dinî, kültürel, ekonomik, siyasî menfaatleriyle yakînen ilgilenmeleri, tesbitler ve planlamalar yapmaları, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanları belli günlerde, bayram günlerinde keserlerken Allah’ın ismini anarak şükretmeleri, kurban kesmeleri için sana, Kâbe’ye gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de fakr-u zarurete, sıkıntıya düşen iflas eden, sıkıntısını hissettirmeyen kimselere yedirin.
Ahmet Varol : Ki kendileri için birtakım yararlara şahit olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine belli günlerde Allah'ın adını ansınlar. Onlardan yiyin ve zor durumdaki yoksula da yedirin.
Ali Bulaç : Kendileri için bir takım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah'ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.
Ali Fikri Yavuz : Tâ ki kendilerine ait menfaatlere şahid olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği dört ayaklı hayvanlar (kurbanlıklar) üzerine belirli günlerde (kurban kesme günlerinde) Allah’ın adını ansınlar. İşte bu kurbanlıklardan yeyin ve muztar fakiri doyurun.
Bekir Sadak : Taki kendi menfaatlerine sahid olsunlar; Allah'in onlara rizik olarak verdigi hayvanlari belli gunlerde kurban ederken O'nun adini ansinlar. Siz de bunlardan yiyin, caresiz kalmis yoksulu da doyurun.
Celal Yıldırım : Tâ ki kendileri lehine bir takım menfaatlere şâhid ve hazır olsunlar. Allah'ın onlara rızık olarak sunduğu eti yenen hayvanlara (kurban etmelerine) karşılık belli günlerde Allah'ın ismini ansınlar. Siz de onların etinden yeyin ve sıkıntıya uğramış fakirlere yedirin.
Diyanet İşleri : Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.
Diyanet İşleri (eski) : Taki kendi menfaatlerine şahid olsunlar; Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de bunlardan yiyin, çaresiz kalmış yoksulu da doyurun.
Diyanet Vakfi : (27-28) İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın ismini anmaları (kurban kesmeleri için) sana (Kâbe'ye) gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin.
Edip Yüksel : Ki kendileri için bir takım (sosyal, politik, ekonomik) yararlara tanık olsunlar ve kendilerine çiftlik hayvanlarını rızık olarak verdiği için ALLAH'ın ismini bilinen günlerde ansınlar. 'Onlardan yeyin ve sıkıntı içindeki yoksullara da yedirin.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ta ki kendilerine ait birtakım menfaatlere şahid olsunlar; Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de onlardan yiyin, yoksulu, fakiri de doyurun.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kendilerine ait bir takım menfaatlara şahit olsunlar; Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları kurban ederken Allah'ın adını ansınlar; siz de onlardan yiyin, yoksulu ve fakiri doyurun.
Elmalılı Hamdi Yazır : Gelsinler kendilerine aid bir takım menfeatlere şâhid olsunlar ve En'am behîmelerinden kendilerine merzûk buyurduğu kurbanlıklar üzerine ma'lûm günlerde Allahın ismini ansınlar da onlardan yeyin ve yoksulu, fakıri doyurun
Fizilal-il Kuran : Gelsinler de çeşitli yararlarını gözleri ile görsünler ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları belirli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Bu hayvanların etinden hem kendiniz yiyiniz, hem de sıkıntı içinde bulunan yoksullara yediriniz.
Gültekin Onan : Kendileri için bir takım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Tanrı'nın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.
Hakkı Yılmaz : (26-29) "Ve hani Biz bir zamanlar, “Sakın Bana hiçbir şeyi ortak koşma; dolaşanlar, orada haksızlığa baş kaldıranlar, Allah'ı birleyenler, boyun eğip teslimiyet gösterenler için evimi tertemiz et, kendilerine ait birtakım menfaatlere tanık olmaları ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerinde, belli günlerde O'nun adını anmaları için insanlar arasında ilâhiyat eğitim-öğretimi verileceğini duyur. Yürüyerek veya yorgun düşmüş binekler üstünde her derin vadiyi aşarak sana gelsinler! Sonra kirlerini giderip temizlensinler. Adaklarını yerine getirsinler. Eski evde/özgür evde/Ka‘be'de dolaşsınlar” diye, o evin/Ka‘be'nin yerini, İbrâhîm için hazırlamıştık. –Siz de onlardan yiyin ve zorluk çeken fakiri doyurun.– "
Hasan Basri Çantay : «Tâki kendilerine âid menfeatlere şâhid (ve haazır) olsunlar. Allahın rızk olarak kendilerine verdiği dört ayaklı davarlar (kurbanlıklar) üzerine ma'lûm olan günlerde Allahın adını ansınlar. İşte bunlardan yeyin, yoksulu, fakîri de doyurun».
Hayrat Neşriyat : 'Tâ ki kendilerine âid (dünyevî ve uhrevî) menfaatlere şâhid olsunlar ve (Allah’ın)kendilerine rızık olarak verdiği sağmal hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah’ın ismini zikretsinler! Artık (siz de) bunlardan yiyin, darda kalmış fakire de yedirin!'
İbni Kesir : Ta ki kendileri için faydalara şahid olsunlar ve Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de bunlardan yeyin. Çaresiz kalmış yoksulu da doyurun.
İskender Evrenosoğlu : Kendilerinin menfaatlerine (faydalandıkları şeylere) şahit olsunlar. Ve onları, rızıklandırdığı hayvanların üzerine belli günlerde Allah'ın İsmi'ni ansınlar (kurban kessinler). Böylece ondan yeyiniz ve muhtaç fakir(ler)i doyurunuz!
Muhammed Esed : de (bunun) kendilerine sağlayacağı yararları görsünler; ve (kurban için) belirlenen günlerde, (bu amaçla) O'nun kendilerine rızık olarak sağladığı hayvanlar üzerine Allah'ın ismini ansınlar; ve böylece siz de bunlardan yiyin ve darlık içindeki yoksulu da doyurun.
Ömer Nasuhi Bilmen : «Tâ ki, kendileri için birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve kendilerini merzûk etmiş olduğumuz dört ayaklı kurbanlık hayvanlar üzerine malum olan günlerde Allah'ın ismini ansınlar. Artık onlardan yeyin ve yoksul fakirlere yediriniz.»
Ömer Öngüt : “Tâ ki kendilerine âit bir takım faydaları yakînen görsünler. Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken, O'nun adını ansınlar. Siz de bunlardan yiyin, hem de yoksula fakire yedirin. ”
Şaban Piriş : Kendilerine faydalı olacak şeyleri görsünler, Allah’ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde, Allah’ın adını anarak kurban etsinler. Ondan hem siz yiyin hem de muhtaç durumdaki fakiri doyurun.
Suat Yıldırım : (26-28) Zira Biz vaktiyle İbrâhim’e Beytullah'ın yerini belirlediğimiz zaman: "Sakın Bana hiç bir şeyi ortak koşma ve Ben’im Mâbedimi tavaf ederken, kıyamda, rükûda veya secdede olarak ibadet edenler için tertemiz tut!" Hem bütün insanları hacca dâvet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı çeşitli faydaları görsünler ve Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanları, belirli günlerde Allah’ın adını anarak kurban etsinler. Siz de onların etinden hem kendiniz yiyin, hem de yoksula ve fakire yedirin.
Süleyman Ateş : Ki kendileri için birtakım faydalara tanık olsunlar ve (Allâh'ın) kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allâh'ın adını ansınlar. Onlardan yeyin, sıkıntı içinde bulunan fakire de yedirin.
Tefhim-ul Kuran : Kendileri için bir takım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah'ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.
Ümit Şimşek : 'Böylece haccın kendilerine sağlayacağı yararları görsünler ve belirli günlerde, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine Onun adını ansınlar. Sonra onlardan hem siz yiyin, hem de yoksullara ve darlığa düşmüş kimselere yedirin.
Yaşar Nuri Öztürk : Kendilerine ait bir takım yararlara tanık olsunlar. Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerinde belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. İşte bunlardan yiyin, sıkıntı içindeki fakiri de doyurun.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}