CONJ – prefixed conjunction wa (and) REL – masculine plural relative pronoun الواو عاطفة اسم موصول
لا
|
LE
lā
(do) not
Lam,Elif, 30,1,
NEG – negative particle حرف نفي
يشهدون
ش ه د | ŞHD̃
YŞHD̃WN
yeşhedūne
şahitlik etmezler
bear witness
Ye,Şın,He,Dal,Vav,Nun, 10,300,5,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الزور
ز و ر | ZWR
ELZWR
z-zūra
yalan ve boş söze
(to) the falsehood,
Elif,Lam,Ze,Vav,Re, 1,30,7,6,200,
N – accusative masculine noun اسم منصوب
وإذا
|
WÎZ̃E
ve iƶā
ve ne zaman ki
and when
Vav,,Zel,Elif, 6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) T – time adverb الواو عاطفة ظرف زمان
مروا
م ر ر | MRR
MRWE
merrū
rastlarlar
they pass
Mim,Re,Vav,Elif, 40,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
باللغو
ل غ و | LĞW
BELLĞW
bil-leğvi
boş söze
by futility,
Be,Elif,Lam,Lam,Ğayn,Vav, 2,1,30,30,1000,6,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine noun جار ومجرور
مروا
م ر ر | MRR
MRWE
merrū
geçip giderler
they pass
Mim,Re,Vav,Elif, 40,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
كراما
ك ر م | KRM
KREME
kirāmen
vekar ile
(as) dignified ones
Kef,Re,Elif,Mim,Elif, 20,200,1,40,1,
N – accusative masculine plural indefinite noun اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَالَّذِينَ: onlar | لَا: | يَشْهَدُونَ: şahitlik etmezler | الزُّورَ: yalan ve boş söze | وَإِذَا: ve ne zaman ki | مَرُّوا: rastlarlar | بِاللَّغْوِ: boş söze | مَرُّوا: geçip giderler | كِرَامًا: vekar ile |
Kırık Meal (Harekesiz) : |والذين WELZ̃YNonlar | لا LE | يشهدون YŞHD̃WNşahitlik etmezler | الزور ELZWRyalan ve boş söze | وإذا WÎZ̃Eve ne zaman ki | مروا MRWErastlarlar | باللغو BELLĞWboş söze | مروا MRWEgeçip giderler | كراما KREMEvekar ile |
Kırık Meal (Okunuş) : |velleƶīne: onlar | lā: | yeşhedūne: şahitlik etmezler | z-zūra: yalan ve boş söze | ve iƶā: ve ne zaman ki | merrū: rastlarlar | bil-leğvi: boş söze | merrū: geçip giderler | kirāmen: vekar ile |
Kırık Meal (Transcript) : |WELZ̃YN: onlar | LE: | YŞHD̃WN: şahitlik etmezler | ELZWR: yalan ve boş söze | WÎZ̃E: ve ne zaman ki | MRWE: rastlarlar | BELLĞW: boş söze | MRWE: geçip giderler | KREME: vekar ile |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve öyle kişilerdir onlar ki yalan yere tanıklıkta bulunmazlar ve suç yapılan bir yere uğrarlarsa oradan, suç yapmadan ve yapılan suça râzı olmadan geçip giderler.
Adem Uğur : (O kullar), yalan yere şahitlik etmezler, boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile (oradan) geçip giderler.
Ahmed Hulusi : Onlar ki, yalana, aslı olmayan şeye şahitlik yapmazlar. . . Boş sözlere, dedi-koduya rastladıklarında da (onlara katılmayıp) onurlu olarak geçip giderler.
Ahmet Tekin : Onlar, yalan yere şâhitlik etmeyenler, sataşmaya, eziyete, edep dışı konuşmaya, boş laflara muhatap olduklarında vakar ile oradan geçip gidenlerdir.
Ahmet Varol : Onlar yalancı şahitlik etmezler ve yararsız bir şeye rastladıklarında onurlu bir şekilde (yüz çevirip) geçerler.
Ali Bulaç : Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir.
Ali Fikri Yavuz : Onlar ki, yalana şahidlik etmezler ve boş söz konuşanlara rasgeldikleri zaman, bulaşmadan iyi bir şekilde yüz çevirir geçerler;
Bekir Sadak : Onlar yalan yere sehadet etmezler; faydasiz birseye rastladiklari zaman yuz cevirip vakarla gecerler.
Celal Yıldırım : Onlar ki yalan yere şâhidlik etmezler, boşanlamsız bir şeyle karşılaşınca sükûnet ve vakarla geçerler.
Diyanet İşleri : Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar yalan yere şehadet etmezler; faydasız birşeye rastladıkları zaman yüz çevirip vakarla geçerler.
Diyanet Vakfi : (O kullar), yalan yere şahitlik etmezler, boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile (oradan) geçip giderler.
Edip Yüksel : Onlar yalan tanıklıkta bulunmazlar. Boş sözlerle karşılaştıklarında önemsemeyip geçerler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve onlar ki, yalan şahitlik etmezler, boş bir şeye rastladıkları zaman vakar ile (oradan) geçip giderler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve onlar ki, yalana şahitlik etmezler, anlamsız, boş bir şeye rastladıkları zaman vakar içinde geçer (gider)ler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve onlar ki yalana şâhid olmazlar ve lâğve rastgeldikleri vakıt kerîmâne geçerler
Fizilal-il Kuran : Yine onlar yalanın semtine yanaşmazlar. Kötülükler ile karşılaştıklarında yanlarından onurlarına toz kondurmadan geçip giderler.
Gültekin Onan : Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir.
Hakkı Yılmaz : Ve Rahmân'ın kulları, yalan yere tanıklık etmezler, boş bir şeye rastladıkları zaman saygın bir şekilde geçerler.
Hasan Basri Çantay : Onlar ki yalan şâhidlik etmezler, boş ve kötü lâkırdıya rastladıkları vakit şerefli (insanlar) olarak (ondan yüz çevirib) geçerler.
Hayrat Neşriyat : Onlar (o mü’minlerdir) ki, yalan yere şâhidlik etmezler; boş şeyler (söz ve hareketler) ile karşılaştıkları zaman, (yüz çevirerek) vakarla geçip giderler.
İbni Kesir : Onlar ki; yalan yere şehadet etmezler. Boş ve kötü lakırdıya rastladıkları zaman, yüz çevirip vakarla geçerler.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlar yalancı şahitlik yapmazlar. Ve boş sözle karşılaştıkları zaman vakarla (kerim olarak) geçip giderler.
Muhammed Esed : Onlar ki, yalan ve asılsız olandan yana şehadet etmezler; boş ve anlamsız şeylerle (uğraşan kimselere) rastladıkları zaman yanlarından vekarla geçip giderler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlar ki, yalan yere şehâdette bulunmazlar ve faidesiz bir şeye uğradıkları vakit kerîmler olarak geçer giderler.
Ömer Öngüt : Onlar ki yalan yere şâhitlik etmezler. Boş sözlerle karşılaştıkları (faydasız bir şeye rastladıkları) zaman izzet ve şereflerini koruyarak oradan geçip giderler.
Şaban Piriş : Onlar, yalancı şahitlik etmezler. Boş ve kötü bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakarla geçip giderler.
Suat Yıldırım : O kullar, yalan şahitlik etmezler. Boş söz ve işlere rastladıklarında vakarla oradan geçip giderler.
Süleyman Ateş : Onlar yalan ve boş sözün yanında bulunmazlar, boş söze rastladıklarında vekar ile (oradan) geçip giderler.
Tefhim-ul Kuran : Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir.
Ümit Şimşek : Rahmân'ın o has kulları, yalan yere tanıklık etmezler; boş birşeye rastladıklarında, ağırbaşlılıkla oradan geçer, giderler.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar yalana tanıklık etmezler/yalan söze kulak vermezler. Boş lakırdıya rastladıklarında soylu bir tavırla geçip giderler.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]