» 42 / Sûrâ  28:

Kuran Sırası: 42
İniş Sırası: 62
Sura Suresi = Danisma Suresi
38. ayetinde mü’minlerin islerini aralarinda danisma ile gördükleri anlatildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَهُوَ (WHW) = ve huve : ve O'dur
2. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī :
3. يُنَزِّلُ (YNZL) = yunezzilu : indiren
4. الْغَيْثَ (ELĞYS̃) = l-ğayṧe : yağmuru
5. مِنْ (MN) = min :
6. بَعْدِ (BAD̃) = beǎ'di : sonra
7. مَا (ME) = mā :
8. قَنَطُوا (GNŦWE) = ḳaneTū : umutlarını kestikten
9. وَيَنْشُرُ (WYNŞR) = ve yenşuru : ve yayan
10. رَحْمَتَهُ (RḪMTH) = raHmetehu : rahmetini
11. وَهُوَ (WHW) = ve huve : ve O
12. الْوَلِيُّ (ELWLY) = l-veliyyu : velidir
13. الْحَمِيدُ (ELḪMYD̃) = l-Hamīdu : övülmüştür
ve O'dur | | indiren | yağmuru | | sonra | | umutlarını kestikten | ve yayan | rahmetini | ve O | velidir | övülmüştür |

[] [] [NZL] [ĞYS̃] [] [BAD̃] [] [GNŦ] [NŞR] [RḪM] [] [WLY] [ḪMD̃]
WHW ELZ̃Y YNZL ELĞYS̃ MN BAD̃ ME GNŦWE WYNŞR RḪMTH WHW ELWLY ELḪMYD̃

ve huve lleƶī yunezzilu l-ğayṧe min beǎ'di ḳaneTū ve yenşuru raHmetehu ve huve l-veliyyu l-Hamīdu
وهو الذي ينزل الغيث من بعد ما قنطوا وينشر رحمته وهو الولي الحميد

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وهو | WHW ve huve ve O'dur And He
الذي | ELZ̃Y lleƶī (is) the One Who
ينزل ن ز ل | NZL YNZL yunezzilu indiren sends down
الغيث غ ي ث | ĞYS̃ ELĞYS̃ l-ğayṧe yağmuru the rain
من | MN min after
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra after
ما | ME [what]
قنطوا ق ن ط | GNŦ GNŦWE ḳaneTū umutlarını kestikten they have despaired,
وينشر ن ش ر | NŞR WYNŞR ve yenşuru ve yayan and spreads
رحمته ر ح م | RḪM RḪMTH raHmetehu rahmetini His mercy.
وهو | WHW ve huve ve O And He
الولي و ل ي | WLY ELWLY l-veliyyu velidir (is) the Protector,
الحميد ح م د | ḪMD̃ ELḪMYD̃ l-Hamīdu övülmüştür the Praiseworthy.

42:28 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve O'dur | | indiren | yağmuru | | sonra | | umutlarını kestikten | ve yayan | rahmetini | ve O | velidir | övülmüştür |

[] [] [NZL] [ĞYS̃] [] [BAD̃] [] [GNŦ] [NŞR] [RḪM] [] [WLY] [ḪMD̃]
WHW ELZ̃Y YNZL ELĞYS̃ MN BAD̃ ME GNŦWE WYNŞR RḪMTH WHW ELWLY ELḪMYD̃

ve huve lleƶī yunezzilu l-ğayṧe min beǎ'di ḳaneTū ve yenşuru raHmetehu ve huve l-veliyyu l-Hamīdu
وهو الذي ينزل الغيث من بعد ما قنطوا وينشر رحمته وهو الولي الحميد

[] [] [ن ز ل] [غ ي ث] [] [ب ع د] [] [ق ن ط] [ن ش ر] [ر ح م] [] [و ل ي] [ح م د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وهو | WHW ve huve ve O'dur And He
Vav,He,Vav,
6,5,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
الذي | ELZ̃Y lleƶī (is) the One Who
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
ينزل ن ز ل | NZL YNZL yunezzilu indiren sends down
Ye,Nun,Ze,Lam,
10,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
فعل مضارع
الغيث غ ي ث | ĞYS̃ ELĞYS̃ l-ğayṧe yağmuru the rain
Elif,Lam,Ğayn,Ye,Se,
1,30,1000,10,500,
"N – accusative masculine noun → Rain"
اسم منصوب
من | MN min after
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra after
Be,Ayn,Dal,
2,70,4,
N – genitive noun
اسم مجرور
ما | ME [what]
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
قنطوا ق ن ط | GNŦ GNŦWE ḳaneTū umutlarını kestikten they have despaired,
Gaf,Nun,Tı,Vav,Elif,
100,50,9,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وينشر ن ش ر | NŞR WYNŞR ve yenşuru ve yayan and spreads
Vav,Ye,Nun,Şın,Re,
6,10,50,300,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
رحمته ر ح م | RḪM RḪMTH raHmetehu rahmetini His mercy.
Re,Ha,Mim,Te,He,
200,8,40,400,5,
N – accusative feminine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وهو | WHW ve huve ve O And He
Vav,He,Vav,
6,5,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
الولي و ل ي | WLY ELWLY l-veliyyu velidir (is) the Protector,
Elif,Lam,Vav,Lam,Ye,
1,30,6,30,10,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الحميد ح م د | ḪMD̃ ELḪMYD̃ l-Hamīdu övülmüştür the Praiseworthy.
Elif,Lam,Ha,Mim,Ye,Dal,
1,30,8,40,10,4,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَهُوَ: ve O'dur | الَّذِي: | يُنَزِّلُ: indiren | الْغَيْثَ: yağmuru | مِنْ: | بَعْدِ: sonra | مَا: | قَنَطُوا: umutlarını kestikten | وَيَنْشُرُ: ve yayan | رَحْمَتَهُ: rahmetini | وَهُوَ: ve O | الْوَلِيُّ: velidir | الْحَمِيدُ: övülmüştür |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وهو WHW ve O'dur | الذي ELZ̃Y | ينزل YNZL indiren | الغيث ELĞYS̃ yağmuru | من MN | بعد BAD̃ sonra | ما ME | قنطوا GNŦWE umutlarını kestikten | وينشر WYNŞR ve yayan | رحمته RḪMTH rahmetini | وهو WHW ve O | الولي ELWLY velidir | الحميد ELḪMYD̃ övülmüştür |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve huve: ve O'dur | lleƶī: | yunezzilu: indiren | l-ğayṧe: yağmuru | min: | beǎ'di: sonra | : | ḳaneTū: umutlarını kestikten | ve yenşuru: ve yayan | raHmetehu: rahmetini | ve huve: ve O | l-veliyyu: velidir | l-Hamīdu: övülmüştür |
Kırık Meal (Transcript) : |WHW: ve O'dur | ELZ̃Y: | YNZL: indiren | ELĞYS̃: yağmuru | MN: | BAD̃: sonra | ME: | GNŦWE: umutlarını kestikten | WYNŞR: ve yayan | RḪMTH: rahmetini | WHW: ve O | ELWLY: velidir | ELḪMYD̃: övülmüştür |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve öyle bir mâbuttur ki onlar, tamâmıyla ümitsizliğe düşerler de ondan sonra yağmur yağdırır ve rahmetini yayar ve odur onların işlerini tedbîr ve tasarruf eden ve hamde lâyık olan.
Adem Uğur : O, (insanlar) umutlarını kestikten sonra, yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. O, hakiki dosttur, övülmeye lâyık olandır.
Ahmed Hulusi : O, onlar (kulları) ümit kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayandır. . . O, Veliyy'dir, Hamiyd'dir.
Ahmet Tekin : O, insanlar ümitlerini kestikten sonra toprağı suya doyuracak yağmuru aralıklarla indiren, rahmetiyle her şeyi canlandırandır. O övülmeye, şükredilmeye lâyık, hakiki hâmi, emirlerine itaat edilecek gerçek otorite, hakiki dosttur.
Ahmet Varol : Onlar ümit kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayan O'dur. O velidir (dosttur, kullarının işlerini yürütendir), çokça övülendir.
Ali Bulaç : O'dur ki, onlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini serip yayar. O, Veli'dir, Hamid'dir.
Ali Fikri Yavuz : Allah O’dur ki, (kullar) ümidi kesmişlerken yağmuru indirir, rahmet ve bereketini (her tarafa) yayar. O, (kendi ihsanı ile kullarına) Velî’dir, Hamîd’dir= hamd edilmeğe lâyıktır.
Bekir Sadak : Umutsuzluga dusmelerinin ardindan yagmuru indiren, rahmetini yayan O'dur. O, ovulmege layik olan dosttur.
Celal Yıldırım : O ki, (kulları) umutlarını kestikten sonra yağmur indirir de rahmetini yayar. (Gerçek) dost ve yardımcı O'dur, övülmeğe de lâyık O' dur.
Diyanet İşleri : O, insanlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. O, dost olandır, övülmeye lâyık olandır.
Diyanet İşleri (eski) : Umutsuzluğa düşmelerinin ardından yağmuru indiren, rahmetini yayan O'dur. O, övülmeğe layık olan dosttur.
Diyanet Vakfi : O, (insanlar) umutlarını kestikten sonra, yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. O, hakiki dosttur, övülmeye lâyık olandır.
Edip Yüksel : Umutlarını kesmelerinden sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayandır. O, Övgüye Layık bir Dosttur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İnsanlar ümitlerini kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini her tarafa yayan O'dur. Övülmeye layık olan gerçek dost O'dur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O'dur (insanlar) ümit kesmişlerken yağmuru indiren ve rahmetini her tarafa yayan. O, öyle dost, öyle övülmeye layık olandır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve öyledir ki o, ümidi kesmişlerken feyz indirir ve rahmetini neşr eder, o öyle veliy, öyle hamîddir.
Fizilal-il Kuran : İnsanların umutsuzluğa düşmelerinin ardından yağmuru indiren ve rahmetini yayan Allah'tır. O, gerçek dosttur, övülmeye layık olandır.
Gültekin Onan : O'dur ki, onlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini serip yayar. O, Velidir, Hamiddir.
Hakkı Yılmaz : Ve O, insanlar ümitlerini kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayandır. Ve O, övülmeye lâyık olandır, yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakındır.
Hasan Basri Çantay : O, (insanlar) ümidlerini kesdikden sonra, yağmuru indirmekde, rahmetini yaymakda olandır. O, hakıykî yâr, her hamde sezâvârdır.
Hayrat Neşriyat : Ve O, (insanlar) ümidlerini kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayandır. Çünki O, Velî (hakiki dost ve yardımcı olan)dır, Hamîd (hamd edilmeye çok lâyık)tır.
İbni Kesir : O'dur ki; ümidlerini kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini yayar. O; Veli'dir, Hamid'dir.
İskender Evrenosoğlu : (Onların) ümit kesmelerinden sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayan, O'dur. Ve O, Velî'dir (dost), Hamîd'dir (hamdedilen).
Muhammed Esed : O, (insanlar) bütün ümitlerini yitirdikten sonra yağmuru indiren ve (bu suretle) rahmetini sergileyendir; çünkü (insanların) koruyucusu yalnız O'dur, hamd O'na mahsustur.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve O, o (Hâlık-i Azîm)dir ki, ümitsizliğe düştüklerinden sonra, yağmuru indirir ve rahmetini neşreder ve O'dur velî, hamîd olan O'dur.
Ömer Öngüt : O ki, (insanlar) ümitlerini kestikten sonra yağmuru indirir, rahmetini her tarafa yayar. O hakiki dosttur, övülmeye lâyık olandır.
Şaban Piriş : (Kulları) umutlarını kestikten sonra yağmur indirip, rahmetini yayan O’dur. Koruyup gözeten O’dur. Hamd'e layık olan da O’dur.
Suat Yıldırım : O’dur ki insanlar artık ümitlerini kestikten sonra yağmur indirir, rahmetini her tarafa yayar. O, gerçek dost ve hâmidir, bütün övgülere ve hamdlere lâyıktır.
Süleyman Ateş : O'dur ki (kulları) umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir, rahmetini yayar. O velidir, övülmüştür.
Tefhim-ul Kuran : O'dur ki, onlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini serip yayar. O, Veli'dir, Hamid'dir.
Ümit Şimşek : İnsanlar ümitlerini kesmişken yağmuru indiren ve rahmetini yayan da Odur. O her türlü övgüye lâyık olan gerçek dost ve gözeticidir.
Yaşar Nuri Öztürk : O odur ki, kulları umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini yayar. Velî'dir O, Hamîd'dir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}