» 42 / Sûrâ  23:

Kuran Sırası: 42
İniş Sırası: 62
Sura Suresi = Danisma Suresi
38. ayetinde mü’minlerin islerini aralarinda danisma ile gördükleri anlatildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : bu
2. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī :
3. يُبَشِّرُ (YBŞR) = yubeşşiru : müjdelediğidir
4. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah'ın
5. عِبَادَهُ (ABED̃H) = ǐbādehu : kullarını
6. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne :
7. امَنُوا ( ËMNWE) = āmenū : inanan
8. وَعَمِلُوا (WAMLWE) = ve ǎmilū : ve yapan
9. الصَّالِحَاتِ (ELṦELḪET) = S-SāliHāti : iyi işler
10. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
11. لَا (LE) = lā :
12. أَسْأَلُكُمْ (ÊSÊLKM) = eselukum : ben sizden istemiyorum
13. عَلَيْهِ (ALYH) = ǎleyhi : bunu karşılık
14. أَجْرًا (ÊCRE) = ecran : bir ücret
15. إِلَّا (ÎLE) = illā : ancak
16. الْمَوَدَّةَ (ELMWD̃T) = l-meveddete : arzu ediyorum
17. فِي (FY) = fī :
18. الْقُرْبَىٰ (ELGRB) = l-ḳurbā : (Allah'a) yaklaşmayı
19. وَمَنْ (WMN) = ve men : ve kim
20. يَقْتَرِفْ (YGTRF) = yeḳterif : yaparsa
21. حَسَنَةً (ḪSNT) = Haseneten : bir iyilik
22. نَزِدْ (NZD̃) = nezid : artırırız
23. لَهُ (LH) = lehu : ona
24. فِيهَا (FYHE) = fīhā : onun
25. حُسْنًا (ḪSNE) = Husnen : iyiliğini
26. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
27. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
28. غَفُورٌ (ĞFWR) = ğafūrun : bağışlayandır
29. شَكُورٌ (ŞKWR) = şekūrun : karşılık verendir
bu | | müjdelediğidir | Allah'ın | kullarını | | inanan | ve yapan | iyi işler | de ki | | ben sizden istemiyorum | bunu karşılık | bir ücret | ancak | arzu ediyorum | | (Allah'a) yaklaşmayı | ve kim | yaparsa | bir iyilik | artırırız | ona | onun | iyiliğini | şüphesiz | Allah | bağışlayandır | karşılık verendir |

[] [] [BŞR] [] [ABD̃] [] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [GWL] [] [SEL] [] [ECR] [] [WD̃D̃] [] [GRB] [] [GRF] [ḪSN] [ZYD̃] [] [] [ḪSN] [] [] [ĞFR] [ŞKR]
Z̃LK ELZ̃Y YBŞR ELLH ABED̃H ELZ̃YN ËMNWE WAMLWE ELṦELḪET GL LE ÊSÊLKM ALYH ÊCRE ÎLE ELMWD̃T FY ELGRB WMN YGTRF ḪSNT NZD̃ LH FYHE ḪSNE ÎN ELLH ĞFWR ŞKWR

ƶālike lleƶī yubeşşiru llahu ǐbādehu elleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti ḳul eselukum ǎleyhi ecran illā l-meveddete l-ḳurbā ve men yeḳterif Haseneten nezid lehu fīhā Husnen inne llahe ğafūrun şekūrun
ذلك الذي يبشر الله عباده الذين آمنوا وعملوا الصالحات قل لا أسألكم عليه أجرا إلا المودة في القربى ومن يقترف حسنة نزد له فيها حسنا إن الله غفور شكور

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذلك | Z̃LK ƶālike bu That
الذي | ELZ̃Y lleƶī (is of) which
يبشر ب ش ر | BŞR YBŞR yubeşşiru müjdelediğidir Allah gives glad tidings
الله | ELLH llahu Allah'ın Allah gives glad tidings
عباده ع ب د | ABD̃ ABED̃H ǐbādehu kullarını (to) His slaves -
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inanan believe
وعملوا ع م ل | AML WAMLWE ve ǎmilū ve yapan and do
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti iyi işler righteous deeds.
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
لا | LE """Not"
أسألكم س ا ل | SEL ÊSÊLKM eselukum ben sizden istemiyorum I ask you
عليه | ALYH ǎleyhi bunu karşılık for it
أجرا ا ج ر | ECR ÊCRE ecran bir ücret any payment
إلا | ÎLE illā ancak except
المودة و د د | WD̃D̃ ELMWD̃T l-meveddete arzu ediyorum the love
في | FY among
القربى ق ر ب | GRB ELGRB l-ḳurbā (Allah'a) yaklaşmayı "the relatives."""
ومن | WMN ve men ve kim And whoever
يقترف ق ر ف | GRF YGTRF yeḳterif yaparsa earns
حسنة ح س ن | ḪSN ḪSNT Haseneten bir iyilik any good,
نزد ز ي د | ZYD̃ NZD̃ nezid artırırız We increase
له | LH lehu ona for him
فيها | FYHE fīhā onun therein
حسنا ح س ن | ḪSN ḪSNE Husnen iyiliğini good.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFWR ğafūrun bağışlayandır (is) Oft-Forgiving,
شكور ش ك ر | ŞKR ŞKWR şekūrun karşılık verendir All-Appreciative.

42:23 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

bu | | müjdelediğidir | Allah'ın | kullarını | | inanan | ve yapan | iyi işler | de ki | | ben sizden istemiyorum | bunu karşılık | bir ücret | ancak | arzu ediyorum | | (Allah'a) yaklaşmayı | ve kim | yaparsa | bir iyilik | artırırız | ona | onun | iyiliğini | şüphesiz | Allah | bağışlayandır | karşılık verendir |

[] [] [BŞR] [] [ABD̃] [] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [GWL] [] [SEL] [] [ECR] [] [WD̃D̃] [] [GRB] [] [GRF] [ḪSN] [ZYD̃] [] [] [ḪSN] [] [] [ĞFR] [ŞKR]
Z̃LK ELZ̃Y YBŞR ELLH ABED̃H ELZ̃YN ËMNWE WAMLWE ELṦELḪET GL LE ÊSÊLKM ALYH ÊCRE ÎLE ELMWD̃T FY ELGRB WMN YGTRF ḪSNT NZD̃ LH FYHE ḪSNE ÎN ELLH ĞFWR ŞKWR

ƶālike lleƶī yubeşşiru llahu ǐbādehu elleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti ḳul eselukum ǎleyhi ecran illā l-meveddete l-ḳurbā ve men yeḳterif Haseneten nezid lehu fīhā Husnen inne llahe ğafūrun şekūrun
ذلك الذي يبشر الله عباده الذين آمنوا وعملوا الصالحات قل لا أسألكم عليه أجرا إلا المودة في القربى ومن يقترف حسنة نزد له فيها حسنا إن الله غفور شكور

[] [] [ب ش ر] [] [ع ب د] [] [ا م ن] [ع م ل] [ص ل ح] [ق و ل] [] [س ا ل] [] [ا ج ر] [] [و د د] [] [ق ر ب] [] [ق ر ف] [ح س ن] [ز ي د] [] [] [ح س ن] [] [] [غ ف ر] [ش ك ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذلك | Z̃LK ƶālike bu That
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
الذي | ELZ̃Y lleƶī (is of) which
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
يبشر ب ش ر | BŞR YBŞR yubeşşiru müjdelediğidir Allah gives glad tidings
Ye,Be,Şın,Re,
10,2,300,200,
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah'ın Allah gives glad tidings
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
عباده ع ب د | ABD̃ ABED̃H ǐbādehu kullarını (to) His slaves -
Ayn,Be,Elif,Dal,He,
70,2,1,4,5,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inanan believe
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وعملوا ع م ل | AML WAMLWE ve ǎmilū ve yapan and do
Vav,Ayn,Mim,Lam,Vav,Elif,
6,70,40,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti iyi işler righteous deeds.
Elif,Lam,Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,Te,
1,30,90,1,30,8,1,400,
N – genitive feminine plural active participle
اسم مجرور
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
لا | LE """Not"
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
أسألكم س ا ل | SEL ÊSÊLKM eselukum ben sizden istemiyorum I ask you
,Sin,,Lam,Kef,Mim,
,60,,30,20,40,
V – 1st person singular imperfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عليه | ALYH ǎleyhi bunu karşılık for it
Ayn,Lam,Ye,He,
70,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
أجرا ا ج ر | ECR ÊCRE ecran bir ücret any payment
,Cim,Re,Elif,
,3,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
إلا | ÎLE illā ancak except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
المودة و د د | WD̃D̃ ELMWD̃T l-meveddete arzu ediyorum the love
Elif,Lam,Mim,Vav,Dal,Te merbuta,
1,30,40,6,4,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
في | FY among
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
القربى ق ر ب | GRB ELGRB l-ḳurbā (Allah'a) yaklaşmayı "the relatives."""
Elif,Lam,Gaf,Re,Be,,
1,30,100,200,2,,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
ومن | WMN ve men ve kim And whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
يقترف ق ر ف | GRF YGTRF yeḳterif yaparsa earns
Ye,Gaf,Te,Re,Fe,
10,100,400,200,80,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
حسنة ح س ن | ḪSN ḪSNT Haseneten bir iyilik any good,
Ha,Sin,Nun,Te merbuta,
8,60,50,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
نزد ز ي د | ZYD̃ NZD̃ nezid artırırız We increase
Nun,Ze,Dal,
50,7,4,
V – 1st person plural imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
له | LH lehu ona for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
فيها | FYHE fīhā onun therein
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
حسنا ح س ن | ḪSN ḪSNE Husnen iyiliğini good.
Ha,Sin,Nun,Elif,
8,60,50,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFWR ğafūrun bağışlayandır (is) Oft-Forgiving,
Ğayn,Fe,Vav,Re,
1000,80,6,200,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
شكور ش ك ر | ŞKR ŞKWR şekūrun karşılık verendir All-Appreciative.
Şın,Kef,Vav,Re,
300,20,6,200,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ذَٰلِكَ: bu | الَّذِي: | يُبَشِّرُ: müjdelediğidir | اللَّهُ: Allah'ın | عِبَادَهُ: kullarını | الَّذِينَ: | امَنُوا: inanan | وَعَمِلُوا: ve yapan | الصَّالِحَاتِ: iyi işler | قُلْ: de ki | لَا: | أَسْأَلُكُمْ: ben sizden istemiyorum | عَلَيْهِ: bunu karşılık | أَجْرًا: bir ücret | إِلَّا: ancak | الْمَوَدَّةَ: arzu ediyorum | فِي: | الْقُرْبَىٰ: (Allah'a) yaklaşmayı | وَمَنْ: ve kim | يَقْتَرِفْ: yaparsa | حَسَنَةً: bir iyilik | نَزِدْ: artırırız | لَهُ: ona | فِيهَا: onun | حُسْنًا: iyiliğini | إِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | غَفُورٌ: bağışlayandır | شَكُورٌ: karşılık verendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ذلك Z̃LK bu | الذي ELZ̃Y | يبشر YBŞR müjdelediğidir | الله ELLH Allah'ın | عباده ABED̃H kullarını | الذين ELZ̃YN | آمنوا ËMNWE inanan | وعملوا WAMLWE ve yapan | الصالحات ELṦELḪET iyi işler | قل GL de ki | لا LE | أسألكم ÊSÊLKM ben sizden istemiyorum | عليه ALYH bunu karşılık | أجرا ÊCRE bir ücret | إلا ÎLE ancak | المودة ELMWD̃T arzu ediyorum | في FY | القربى ELGRB (Allah'a) yaklaşmayı | ومن WMN ve kim | يقترف YGTRF yaparsa | حسنة ḪSNT bir iyilik | نزد NZD̃ artırırız | له LH ona | فيها FYHE onun | حسنا ḪSNE iyiliğini | إن ÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | غفور ĞFWR bağışlayandır | شكور ŞKWR karşılık verendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ƶālike: bu | lleƶī: | yubeşşiru: müjdelediğidir | llahu: Allah'ın | ǐbādehu: kullarını | elleƶīne: | āmenū: inanan | ve ǎmilū: ve yapan | S-SāliHāti: iyi işler | ḳul: de ki | : | eselukum: ben sizden istemiyorum | ǎleyhi: bunu karşılık | ecran: bir ücret | illā: ancak | l-meveddete: arzu ediyorum | : | l-ḳurbā: (Allah'a) yaklaşmayı | ve men: ve kim | yeḳterif: yaparsa | Haseneten: bir iyilik | nezid: artırırız | lehu: ona | fīhā: onun | Husnen: iyiliğini | inne: şüphesiz | llahe: Allah | ğafūrun: bağışlayandır | şekūrun: karşılık verendir |
Kırık Meal (Transcript) : |Z̃LK: bu | ELZ̃Y: | YBŞR: müjdelediğidir | ELLH: Allah'ın | ABED̃H: kullarını | ELZ̃YN: | ËMNWE: inanan | WAMLWE: ve yapan | ELṦELḪET: iyi işler | GL: de ki | LE: | ÊSÊLKM: ben sizden istemiyorum | ALYH: bunu karşılık | ÊCRE: bir ücret | ÎLE: ancak | ELMWD̃T: arzu ediyorum | FY: | ELGRB: (Allah'a) yaklaşmayı | WMN: ve kim | YGTRF: yaparsa | ḪSNT: bir iyilik | NZD̃: artırırız | LH: ona | FYHE: onun | ḪSNE: iyiliğini | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | ĞFWR: bağışlayandır | ŞKWR: karşılık verendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bu, Allah'ın, inanan ve iyi işlerde bulunan kullarını müjdelemesidir işte. De ki: Sizden, tebliğime karşılık bir ücret istemiyorum, istediğim, ancak yakınlarıma sevgidir ve kim güzel ve iyi bir iş yaparsa onun güzelim mükâfâtını arttırırız; şüphe yok ki Allah, suçları örter, iyiliğe, mükâfatla karşılık verir.
Adem Uğur : İşte Allah'ın, iman eden ve iyi işler yapan kullarına müjdelediği nimet budur. De ki: Ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum. Kim bir iyilik işlerse onun sevabını fazlasıyla veririz. Şüphesiz Allah bağışlayan, şükrün karşılığını verendir.
Ahmed Hulusi : İşte bu, Allâh'ın, iman edip imanın gereğini uygulayan kullarına müjdelediğidir. . . De ki: "Sizden yakınlığın sevgisi dışında, bu tebliğim nedeniyle bir karşılık istemiyorum". . . Kim bir güzellik kazanırsa, onda, onun için bir güzellik de biz arttırırız! Muhakkak ki Allâh Ğafûr'dur, Şekûr'dur.
Ahmet Tekin : İşte Allah, iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olan, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyen kullarını bununla müjdeliyor. 'Ben tebliğ görevime karşılık, sizden bir ücret istemiyorum. Yalnızca aramızdaki yakın ilişkilere saygıyla riayeti, sevgiyle itaat ederek Allah’a yaklaşmanızı, beni, yakınlarımı, ashabımı, benim yolumdan gidenleri, İslâm’ın hizmetkârlarını, sizlerin, müminlerin birbirinizi sevmenizi, desteklemenizi istiyorum.' de. Kim bir iyilik yaparsa, onun sevabını, kendisine artırarak veririz. Allah samimi kullarını koruma kalkanına alır, çok bağışlayıcıdır. Şükrün kıymetini bilir, bol bol verir.
Ahmet Varol : İşte bu Allah'ın, iman edip salih ameller işleyen kullarını müjdelediği şeydir. De ki: 'Ben buna karşılık sizden yakınlıktan dolayı olan sevgiden başka bir ücret istemiyorum.' Kim bir iyilik kazanırsa biz onun ondaki iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını bolca verendir.
Ali Bulaç : İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki: "Ben buna karşı yakınlıkta sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik kazanırsa, biz ondaki iyiliği arttırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir.
Ali Fikri Yavuz : İşte bu sevabdır ki, Allah iman edib salih ameller işliyen kullarını (onunla) müjdeliyor. (Ey Rasûlüm, tebliğde bulunmakta olduğun kimselere) de ki: “- Ben, (bu tebliğimden dolayı) sizden Allah’a ibadet ve yakınlıkta, sevgiden başka bir mükâfat istemiyorum.” Kim iyi bir amel kazanırsa, biz onun bu iyiliğinin sevabını artırırız. Muhakkak ki Allah Gafûr’dur= çok bağışlayandır, Şekûr’dur= az amele çok sevab verendir.
Bekir Sadak : Allah, inanip yararli isler isleyen kullarini bununla mujdeler. De ki: «Ben sizden buna karsi yakinlara sevgiden baska bir ucret istemem.» Kim guzel bir is islerse onun guzelligini arttiririz. Dogrusu Allah bagislayandir, sukrun karsiligini verendir.
Celal Yıldırım : İşte bununla Allah, imân edip iyi-yararlı amellerde bulunan kullarını müjdeler. De ki: Ben, (Allah'ın buyruklarını tebliğ hususunda) yakınlıkta, hısımlıkta sevgiden başka sizden bir ücret istemiyorum. Kim çalışıp iyilik kazanırsa, ona, ondaki iyiliği artırırız. Çünkü Allah, gerçekten çok bağışlayandır ve şükredene nîmetini artırandır.
Diyanet İşleri : İşte bu, Allah’ın, inanıp salih ameller işleyen kullarına müjdelediği şeydir. De ki: “Ben buna (yaptığım tebliğ görevine) karşılık sizden, akrabalıktan doğan sevgiden başka bir ücret istemiyorum.” Kim güzel bir iş yaparsa, onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah, inanıp yararlı işler işleyen kullarını bununla müjdeler. De ki: 'Ben sizden buna karşı yakınlara sevgiden (veya Allah'a yaklaşmaktan) başka bir ücret istemem.' Kim güzel bir iş işlerse onun güzelliğini arttırırız. Doğrusu Allah bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.
Diyanet Vakfi : İşte Allah'ın, iman eden ve iyi işler yapan kullarına müjdelediği nimet budur. De ki: Ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum. Kim bir iyilik işlerse onun sevabını fazlasıyla veririz. Şüphesiz Allah bağışlayan, şükrün karşılığını verendir.
Edip Yüksel : ALLAH, inanıp erdemli davranan kullarını böyle müjdeler. De ki 'Ben sizden, akrabalık sevgisi dışında herhangi bir ücret istemiyorum.' Kim bir iyilik işlerse onun iyilğini arttırırız. ALLAH Bağışlayandır, takdir edendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte Allah iman edip salih amel işleyen kullarını bununla müjdeler. Ey Muhammed! De ki: «Ben bu tebliğime karşı sizden akrabalıkta sevgiden başka hiçbir ücret istemiyorum.» Her kim bir iyilik yaparsa biz onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını verir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte bu müjdeyle Allah, iman edip iyi iyi işler yapan kullarını müjdeliyor. De ki: «Buna karşı sizden yakınlıkta sevgiden başka bir karşılık istemem.» Her kim çalışır da bir güzellik kazanırsa ona orada daha fazla bir güzellik veririz; çünkü Allah, çok bağışlayıcıdır, çokça şükrün karşılığını verendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte bu müjdedir ki Allah iyman edip iyi iyi işler yapan kullarına tebşir buyuruyor. De ki; buna karşı sizden yakınlıkta sevgiden başka bir ecir istemem ve her kim çalışır bir güzellik kazanırsa ona onda daha ziyade bir güzellik veririz, çünkü Allah gafurdur, şekûrdur.
Fizilal-il Kuran : Allah, inanıp salih ameller işleyen kullarını bununla müjdeler. Ey Muhammed! De ki: «Ben sizden buna karşı yakınlara sevgiden başka bir ücret istemem.» Kim güzel bir amel işlerse onun güzelliğini arttırırız. Doğrusu Allah bağışlayandır. Şükrün karşılığını verendir.
Gültekin Onan : İşte Tanrı, inanıp salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki: "Ben buna karşı yakınlıkta sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik kazanırsa biz ondaki iyiliği arttırırız. Gerçekten Tanrı bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir.
Hakkı Yılmaz : İşte bu, Allah'ın, iman eden, düzeltmeye yönelik işler yapan kullarına müjdelediği şeydir. –De ki: “Ben bu tebliğime karşı sizden yakınlıkta sevgiden başka hiçbir ücret istemiyorum.”– Ve her kim bir iyilik-güzellik yaparsa, Biz onun için onda iyiliği-güzelliği artırırız. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, karşılığını verendir.
Hasan Basri Çantay : İşte bu, Allahın — îman edib de iyi iyi amel (ve hareketlerde bulunan — kullarına müjdelemekde olduğu (seâdet) dir. (Habîbim) de ki: «Ben bu (teblîğıma) karşı akrıbalıkda sevgiden başka hiçbir mükâfat istemiyorum». Kim bir güzellik kazanırsa biz onun bu hususdaki güzelliğini artırırız. Çünkü Allah çok yarlığayıcıdır. (Güzel amellere karşı güzel sevab ve) mükâfat ile mukaabele edicidir.
Hayrat Neşriyat : İşte Allah’ın, îmân edip sâlih ameller işleyen kullarına müjdelediği (mükâfât), budur!(Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: '(Ben) sizden buna (size olan teblîğ vazîfeme) karşı, akrabâlıkta (âl-i beytime) muhabbetten başka bir ecir istemiyorum!' Kim bir iyilik yaparsa, kendisine onda bir iyilik artırırız. Şübhesiz ki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Şekûr(iyiliklere çok mükâfât veren)dir.
İbni Kesir : İşte Allah'ın iman edip salih ameller işleyen kullarına müjdelediği budur. De ki: Ben, sizden buna karşılık; akrabalıkta sevgiden başka bir ücret istemem. Kim, bir iyilik kazanırsa; Biz onun iyiliğini arttırırız. Muhakkak ki Allah; Gafur'dur, Şekur'dur.
İskender Evrenosoğlu : İşte Allah'ın, âmenû olan (Allah'a ulaşmayı dileyen) ve salih amel (nefs tezkiyesi) işleyen kullarını müjdelediği budur. De ki: “Ben, ona (tebliğe) karşı bir ücret istemiyorum, yakınlıkta sevgiden başka. Ve kim hasene işlerse onun için güzellikleri artırırız. Muhakkak ki Allah, Gafûr'dur (mağfiret eden), Şükredilen'dir.
Muhammed Esed : Allah onu iman edip doğru ve yararlı işler yapan kullarına bir müjde olarak vermektedir. De ki (ey Muhammed): "Bu (mesaj) karşılığında sizden yol arkadaşlarınızı sevmenizden başka bir şey beklemiyorum". Kim güzel bir iş yap(ma erdemine ulaşır)sa ona daha büyük güzellikler bağışlarız ve gerçek şu ki Allah, çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını verendir.
Ömer Nasuhi Bilmen : İşte bu, o (haber)dir ki, Allah imân eden ve sâlih sâlih amellerde bulunan kullarına tebşir eder. De ki: «Ben bunun üzerine sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum.» Ve kim bir güzellik kazanırsa onun için onda bir güzelik arttırırız. Şüphe yok ki Allah gafûrdur, şekûrdur.
Ömer Öngüt : Allah'ın iman eden ve sâlih ameller yapan kullarına müjdelediği işte budur. Resulüm! (İlâhî ahkâmı tebliğ ettiğin kimselere) de ki: "Ben sizi hidayete dâvet ettiğim için hiçbir ücret istemiyorum. Ancak yakınlarıma (Ehl-i beyt'ime) muhabbet etmenizi isterim. " Kim bir iyilik yaparsa, onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayan, şükrün karşılığını verendir.
Şaban Piriş : Allah’ın, iman eden ve doğruları yapan kullarına müjdelediği işte budur. De ki: -Buna karşılık sizden, yakınlık arzu etmekten başka bir ücret istemiyorum. Kim bir iyilik kazanırsa, ona iyiliği artırırız. Gerçekten Allah, bağışı bol ve şükredenlere karşılığını verendir.
Suat Yıldırım : İşte bu, Allah’ın iman edip makbul ve güzel işler yapan kullarına verdiği mutluluk müjdesidir. De ki: Ben bu risalet ve irşad hizmetinden ötürü, sizden akrabalık sevgisinden başka beklediğim hiçbir karşılık yoktur. İşte kim böyle bir sevgi olsun, başka iyi işler olsun gerçekleştirirse, Biz de onun o iyiliğinin sevap ve mükâfatını kat kat artırırız. Çünkü Allah gafurdur, şekûrdur (çok affedicidir, kullarının az işlerini fazlasıyla ödüllendirir).
Süleyman Ateş : Allâh'ın, inanan ve iyi işler yapan kullarını müjdelediği (büyük lutuf). De ki: "Ben buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Ancak (Allah'a) yaklaşmayı arzu ediyorum." Kim bir iyilik yaparsa onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allâh bağışlayan, (iyiliğe) karşılık verendir.
Tefhim-ul Kuran : İşte Allah; iman edip de salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki: «Ben, buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum, ancak akrabalık sevgisi hariç.» Kim bir iyilik kazanırsa, biz ondaki iyiliği arttırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir.
Ümit Şimşek : İşte bu, iman eden ve güzel işler yapan kullarına Allah'ın müjdelediği şeydir. De ki: Tebliğime karşılık sizden yakınlık sevgisi dışında birşey istemiyorum. Kim bir iyilik yaparsa, Biz onun güzelliğini daha da arttırırız. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır; iyilikleri ise fazlasıyla ödüllendirir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın, iman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlara müjdelediği, işte budur. De ki: "Ben, buna karşılık sizden, yakın akrabamı/Ehlibeytimi sevmeniz dışında bir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik/güzellik üretirse onun için, o ürettiğine bir güzellik daha ekleriz. Çünkü Allah Gafûr'dur, çok affeder; Şekûr'dur, iyiliğe karşılık verir/teşekkür eder.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}