» 42 / Sûrâ  8:

Kuran Sırası: 42
İniş Sırası: 62
Sura Suresi = Danisma Suresi
38. ayetinde mü’minlerin islerini aralarinda danisma ile gördükleri anlatildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَوْ (WLW) = velev : ve şayet
2. شَاءَ (ŞEÙ) = şā'e : dileseydi
3. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
4. لَجَعَلَهُمْ (LCALHM) = leceǎlehum : onları yapardı
5. أُمَّةً (ÊMT) = ummeten : millet
6. وَاحِدَةً (WEḪD̃T) = vāHideten : bir tek
7. وَلَٰكِنْ (WLKN) = velākin : fakat
8. يُدْخِلُ (YD̃ḢL) = yudḣilu : sokar
9. مَنْ (MN) = men : kimseyi
10. يَشَاءُ (YŞEÙ) = yeşā'u : dilediği
11. فِي (FY) = fī :
12. رَحْمَتِهِ (RḪMTH) = raHmetihi : rahmetine
13. وَالظَّالِمُونَ (WELƵELMWN) = ve ZZālimūne : zalimlere gelince
14. مَا (ME) = mā : yoktur
15. لَهُمْ (LHM) = lehum : onların
16. مِنْ (MN) = min : hiçbir
17. وَلِيٍّ (WLY) = veliyyin : velisi
18. وَلَا (WLE) = ve lā : ve yoktur
19. نَصِيرٍ (NṦYR) = neSīrin : yardımcısı
ve şayet | dileseydi | Allah | onları yapardı | millet | bir tek | fakat | sokar | kimseyi | dilediği | | rahmetine | zalimlere gelince | yoktur | onların | hiçbir | velisi | ve yoktur | yardımcısı |

[] [ŞYE] [] [CAL] [EMM] [WḪD̃] [] [D̃ḢL] [] [ŞYE] [] [RḪM] [ƵLM] [] [] [] [WLY] [] [NṦR]
WLW ŞEÙ ELLH LCALHM ÊMT WEḪD̃T WLKN YD̃ḢL MN YŞEÙ FY RḪMTH WELƵELMWN ME LHM MN WLY WLE NṦYR

velev şā'e llahu leceǎlehum ummeten vāHideten velākin yudḣilu men yeşā'u raHmetihi ve ZZālimūne lehum min veliyyin ve lā neSīrin
ولو شاء الله لجعلهم أمة واحدة ولكن يدخل من يشاء في رحمته والظالمون ما لهم من ولي ولا نصير

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | WLW velev ve şayet And if
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e dileseydi Allah willed,
الله | ELLH llahu Allah Allah willed,
لجعلهم ج ع ل | CAL LCALHM leceǎlehum onları yapardı He could have made them
أمة ا م م | EMM ÊMT ummeten millet a community
واحدة و ح د | WḪD̃ WEḪD̃T vāHideten bir tek one,
ولكن | WLKN velākin fakat but
يدخل د خ ل | D̃ḢL YD̃ḢL yudḣilu sokar He admits
من | MN men kimseyi whom
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediği He wills
في | FY in (to)
رحمته ر ح م | RḪM RḪMTH raHmetihi rahmetine His Mercy.
والظالمون ظ ل م | ƵLM WELƵELMWN ve ZZālimūne zalimlere gelince And the wrongdoers,
ما | ME yoktur not
لهم | LHM lehum onların for them
من | MN min hiçbir any
ولي و ل ي | WLY WLY veliyyin velisi protector
ولا | WLE ve lā ve yoktur and not
نصير ن ص ر | NṦR NṦYR neSīrin yardımcısı any helper.

42:8 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve şayet | dileseydi | Allah | onları yapardı | millet | bir tek | fakat | sokar | kimseyi | dilediği | | rahmetine | zalimlere gelince | yoktur | onların | hiçbir | velisi | ve yoktur | yardımcısı |

[] [ŞYE] [] [CAL] [EMM] [WḪD̃] [] [D̃ḢL] [] [ŞYE] [] [RḪM] [ƵLM] [] [] [] [WLY] [] [NṦR]
WLW ŞEÙ ELLH LCALHM ÊMT WEḪD̃T WLKN YD̃ḢL MN YŞEÙ FY RḪMTH WELƵELMWN ME LHM MN WLY WLE NṦYR

velev şā'e llahu leceǎlehum ummeten vāHideten velākin yudḣilu men yeşā'u raHmetihi ve ZZālimūne lehum min veliyyin ve lā neSīrin
ولو شاء الله لجعلهم أمة واحدة ولكن يدخل من يشاء في رحمته والظالمون ما لهم من ولي ولا نصير

[] [ش ي ا] [] [ج ع ل] [ا م م] [و ح د] [] [د خ ل] [] [ش ي ا] [] [ر ح م] [ظ ل م] [] [] [] [و ل ي] [] [ن ص ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | WLW velev ve şayet And if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e dileseydi Allah willed,
Şın,Elif,,
300,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah willed,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
لجعلهم ج ع ل | CAL LCALHM leceǎlehum onları yapardı He could have made them
Lam,Cim,Ayn,Lam,He,Mim,
30,3,70,30,5,40,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أمة ا م م | EMM ÊMT ummeten millet a community
,Mim,Te merbuta,
,40,400,
N – accusative feminine singular indefinite noun
اسم منصوب
واحدة و ح د | WḪD̃ WEḪD̃T vāHideten bir tek one,
Vav,Elif,Ha,Dal,Te merbuta,
6,1,8,4,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
ولكن | WLKN velākin fakat but
Vav,Lam,Kef,Nun,
6,30,20,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
AMD – amendment particle
الواو عاطفة
حرف استدراك
يدخل د خ ل | D̃ḢL YD̃ḢL yudḣilu sokar He admits
Ye,Dal,Hı,Lam,
10,4,600,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
من | MN men kimseyi whom
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediği He wills
Ye,Şın,Elif,,
10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
في | FY in (to)
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
رحمته ر ح م | RḪM RḪMTH raHmetihi rahmetine His Mercy.
Re,Ha,Mim,Te,He,
200,8,40,400,5,
N – genitive feminine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
والظالمون ظ ل م | ƵLM WELƵELMWN ve ZZālimūne zalimlere gelince And the wrongdoers,
Vav,Elif,Lam,Zı,Elif,Lam,Mim,Vav,Nun,
6,1,30,900,1,30,40,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine plural active participle
الواو عاطفة
اسم مرفوع
ما | ME yoktur not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
لهم | LHM lehum onların for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
من | MN min hiçbir any
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ولي و ل ي | WLY WLY veliyyin velisi protector
Vav,Lam,Ye,
6,30,10,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
ولا | WLE ve lā ve yoktur and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
نصير ن ص ر | NṦR NṦYR neSīrin yardımcısı any helper.
Nun,Sad,Ye,Re,
50,90,10,200,
N – genitive masculine singular indefinite noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْ: ve şayet | شَاءَ: dileseydi | اللَّهُ: Allah | لَجَعَلَهُمْ: onları yapardı | أُمَّةً: millet | وَاحِدَةً: bir tek | وَلَٰكِنْ: fakat | يُدْخِلُ: sokar | مَنْ: kimseyi | يَشَاءُ: dilediği | فِي: | رَحْمَتِهِ: rahmetine | وَالظَّالِمُونَ: zalimlere gelince | مَا: yoktur | لَهُمْ: onların | مِنْ: hiçbir | وَلِيٍّ: velisi | وَلَا: ve yoktur | نَصِيرٍ: yardımcısı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولو WLW ve şayet | شاء ŞEÙ dileseydi | الله ELLH Allah | لجعلهم LCALHM onları yapardı | أمة ÊMT millet | واحدة WEḪD̃T bir tek | ولكن WLKN fakat | يدخل YD̃ḢL sokar | من MN kimseyi | يشاء YŞEÙ dilediği | في FY | رحمته RḪMTH rahmetine | والظالمون WELƵELMWN zalimlere gelince | ما ME yoktur | لهم LHM onların | من MN hiçbir | ولي WLY velisi | ولا WLE ve yoktur | نصير NṦYR yardımcısı |
Kırık Meal (Okunuş) : |velev: ve şayet | şā'e: dileseydi | llahu: Allah | leceǎlehum: onları yapardı | ummeten: millet | vāHideten: bir tek | velākin: fakat | yudḣilu: sokar | men: kimseyi | yeşā'u: dilediği | : | raHmetihi: rahmetine | ve ZZālimūne: zalimlere gelince | : yoktur | lehum: onların | min: hiçbir | veliyyin: velisi | ve lā: ve yoktur | neSīrin: yardımcısı |
Kırık Meal (Transcript) : |WLW: ve şayet | ŞEÙ: dileseydi | ELLH: Allah | LCALHM: onları yapardı | ÊMT: millet | WEḪD̃T: bir tek | WLKN: fakat | YD̃ḢL: sokar | MN: kimseyi | YŞEÙ: dilediği | FY: | RḪMTH: rahmetine | WELƵELMWN: zalimlere gelince | ME: yoktur | LHM: onların | MN: hiçbir | WLY: velisi | WLE: ve yoktur | NṦYR: yardımcısı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Allah isteseydi elbette onları bir ümmet olarak halkederdi ve fakat dilediğini rahmetine ithâl eder ve zâlimlere gelince: Onlara ne bir dost vardır, ne bir yardımcı.
Adem Uğur : Allah dileseydi onları bir tek millet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine kavuşturur; zalimlerin ise hiçbir dostu ve yardımcısı yoktur.
Ahmed Hulusi : Eğer Allâh dileseydi onları elbette ümmet-i vahide (tek bir inançta olan toplum) kılardı. . . Fakat Allâh dilediğini Rahmetine dâhil eder! Zâlimlere gelince, onların ne bir velîsi vardır ve ne de bir yardım edeni!
Ahmet Tekin : Allah’ın sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, bütün insanları aynı inanç ve düşünceyi paylaşan bir tek millet yapardı. Fakat Allah, irade hürriyeti ve seçme özgürlüğü tanıdığı, insanları imtihana tâbi tuttuğu için, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi olan akıllı ve sorumlu varlıkları rahmetine gark ediyor. Zâlimlerin, haksızların ne bir velisi, dostu, koruyucusu, ne de bir yardım edeni vardır.
Ahmet Varol : Allah dileseydi onları bir tek ümmet yapardı. Ancak dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere gelince onların ne bir dostları ne de bir yardımcıları vardır.
Ali Bulaç : Eğer Allah dileseydi, onları her halde tek bir ümmet kılardı. Ancak O, dilediğini kendi rahmetine sokar. Zalimlere gelince; onlar için ne bir veli vardır, ne bir yardımcı (bulursun).
Ali Fikri Yavuz : Eğer Allah dileseydi, bütün insanları tek bir ümmet (aynı dine bağlı kimseler) yapardı; fakat dilediğini rahmetine koyar. Zalimlere ise, bir dost da yok, bir yardımcı da yok...
Bekir Sadak : Eger dilemis olsaydi hepsini bir tek ummet yapardi. Ama, O, rahmetine diledigini kavusturur. Zalimlerin ise bir dost ve yardimcisi olmaz.
Celal Yıldırım : Allah dileseydi hepsini bir ümmet yapardı. Ama O, dilediğini rahmetine sokar. Zâlimlerin ise ne bir dostu, ne de bir yardımcısı vardır.
Diyanet İşleri : Allah dileseydi, onları (aynı dine mensup) bir tek ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine sokar. Zalimlerin ise bir dost ve yardımcısı yoktur.
Diyanet İşleri (eski) : Eğer dilemiş olsaydı hepsini bir tek ümmet yapardı. Ama, O, rahmetine dilediğini kavuşturur. Zalimlerin ise bir dost ve yardımcısı olmaz.
Diyanet Vakfi : Allah dileseydi onları bir tek millet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine kavuşturur; zalimlerin ise hiçbir dostu ve yardımcısı yoktur.
Edip Yüksel : ALLAH dileseydi onları bir tek toplum kılardı. Ancak O, dilediğini rahmetine sokar. Zalimlerin bir sahibi ve yardımcısı yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer Allah dileseydi bütün insanları bir tek ümmet yapardı. Fakat O yalnız dilediğini rahmetinin içine almaktadır. Zalimler için ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah dileseydi elbette (insanların) hepsini bir tek ümmet de yapardı. Fakat dilediğini rahmetinin içine koyuyor. Zalimlere gelince onlara ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Dilese idi Allah elbet hepsini bir ümmet de yapardı ve lâkin dilediğini rahmetine koyuyor da zalimlere gelince ne bir veliy var onlara ne de bir nasîr
Fizilal-il Kuran : Allah dilemiş olsaydı, onları bir tek ümmet yapardı. O dilediğine rahmetini kavuşturur. Zalimlerin ise bir dost ve yardımcısı olmaz.
Gültekin Onan : Eğer Tanrı dileseydi, onları her halde tek bir ümmet kılardı. Ancak O, dilediğini kendi rahmetine sokar. Zalimlere gelince; onlar için ne bir veli vardır, ne bir yardımcı.
Hakkı Yılmaz : "Ve eğer Allah dileseydi kesinlikle onları bir tek önderli toplum yapardı. Fakat O, dileyeni rahmetinin içine girdirir. Şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanlar da, kendileri için bir koruyucu, yol gösterici yakın ve bir yardımcı olmayanlardır. "
Hasan Basri Çantay : Eğer Allah dileseydi onları elbet birtek ümmet de yapardı. Fakat O, kimi dilerse onu rahmetine sokar. Zaalimler (e gelince:) Onların ne bir haamisi, ne de (başkaca) bir yardımcısı yokdur.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki Allah dilese idi, onları elbette (hepsi îmân etmiş) tek bir ümmet yapardı; fakat(O), dilediğini (hikmetine binâen kendi lütfundan) rahmetine koyar. Zâlimlere gelince, onlar için ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.
İbni Kesir : Şayet Allah dileseydi; hepsini tek bir ümmet yapardı. Ama O; dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere gelince; onlar için ne bir veli vardır, ne de bir yardımcı.
İskender Evrenosoğlu : Eğer Allah dileseydi, onları mutlaka tek bir ümmet kılardı. Ve lâkin dilediği kimseyi rahmetinin içine koyar ve zalimler için bir velî (dost) ve yardımcı yoktur.
Muhammed Esed : Eğer Allah dileseydi onları tek bir ümmet yapardı; bununla birlikte O, (kavuşturulmayı) dileyeni rahmetine kavuşturur; halbuki (Hesap Günü) zalimler ne kendilerini koruyacak bir kimse, ne de bir yardımcı bulamayacaklardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer Allah dilemiş olsa idi elbette onları bir ümmet kılmış olurdu. Velâkin dilediği kimseyi rahmetine girdirir. Zalimlere gelince onlar için ne bir velî ve ne de bir yardımcı vardır.
Ömer Öngüt : Allah dileseydi onları bir tek ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine sokar. Zâlimlerin ise hiçbir dostu ve yardımcısı yoktur.
Şaban Piriş : Allah dileseydi onları tek bir ümmet yapardı. Fakat, dilediğini rahmetine katar. Ama zalimlerin ne bir velisi vardır ne de bir yardımcısı...
Suat Yıldırım : Eğer Allah dileseydi bütün insanları, aynı dine bağlı, tek ümmet yapardı. Ama O, insanların hak etmelerine göre dilediği kimseyi rahmetine dahil eder. Zalimlerin ise ne hâmileri, ne de yardımcıları vardır.
Süleyman Ateş : Allâh dileseydi, onları bir tek millet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine sokar. Zâlimlere gelince: Onların ne velisi ne de yardımcısı vardır.
Tefhim-ul Kuran : Eğer Allah dileseydi, onları herhalde tek bir ümmet kılmış olurdu. Ancak O, dilediğini kendi rahmetine sokar. Zalimlere gelince; onlar için ne bir veli vardır, ne de bir yardımcı.
Ümit Şimşek : Allah dileseydi, onların hepsini tek bir ümmet yapardı. Fakat Allah dilediğini rahmetine eriştirir. Zalimlerin ise ne bir dostu vardır, ne de bir yardımcısı.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer Allah dileseydi onları bir tek ümmet elbette yapıverirdi. Fakat O, dilediği kişiyi/dileyeni rahmetine sokar. Zalimlere gelince, onlar için ne bir dost vardır ne de bir yardımcı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}