» 28 / Kasas  85:

Kuran Sırası: 28
İniş Sırası: 49
Kisas Suresi = Hikayeler/Tarihi Vakalar Suresi
Ismini 25. ayetinde geçen kasas kelimesinden alimistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī : ki
3. فَرَضَ (FRŽ) = feraDe : gerekli kılan
4. عَلَيْكَ (ALYK) = ǎleyke : sana
5. الْقُرْانَ (ELGR ËN) = l-ḳurāne : Kur'an'ı
6. لَرَادُّكَ (LRED̃K) = lerādduke : elbette seni döndürecektir
7. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
8. مَعَادٍ (MAED̃) = meǎādin : varılacak yere
9. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
10. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbim
11. أَعْلَمُ (ÊALM) = eǎ'lemu : bilir
12. مَنْ (MN) = men : kim
13. جَاءَ (CEÙ) = cā'e : getirmiştir
14. بِالْهُدَىٰ (BELHD̃) = bil-hudā : hidayet
15. وَمَنْ (WMN) = ve men : ve kim
16. هُوَ (HW) = huve : O
17. فِي (FY) = fī : içindedir
18. ضَلَالٍ (ŽLEL) = Delālin : bir sapıklık
19. مُبِينٍ (MBYN) = mubīnin : apaçık
şüphesiz | ki | gerekli kılan | sana | Kur'an'ı | elbette seni döndürecektir | | varılacak yere | de ki | Rabbim | bilir | kim | getirmiştir | hidayet | ve kim | O | içindedir | bir sapıklık | apaçık |

[] [] [FRŽ] [] [GRE] [RD̃D̃] [] [AWD̃] [GWL] [RBB] [ALM] [] [CYE] [HD̃Y] [] [] [] [ŽLL] [BYN]
ÎN ELZ̃Y FRŽ ALYK ELGR ËN LRED̃K ÎL MAED̃ GL RBY ÊALM MN CEÙ BELHD̃ WMN HW FY ŽLEL MBYN

inne lleƶī feraDe ǎleyke l-ḳurāne lerādduke ilā meǎādin ḳul rabbī eǎ'lemu men cā'e bil-hudā ve men huve Delālin mubīnin
إن الذي فرض عليك القرآن لرادك إلى معاد قل ربي أعلم من جاء بالهدى ومن هو في ضلال مبين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذي | ELZ̃Y lleƶī ki He Who
فرض ف ر ض | FRŽ FRŽ feraDe gerekli kılan ordained
عليك | ALYK ǎleyke sana upon you
القرآن ق ر ا | GRE ELGR ËN l-ḳurāne Kur'an'ı the Quran
لرادك ر د د | RD̃D̃ LRED̃K lerādduke elbette seni döndürecektir (will) surely take you back
إلى | ÎL ilā to
معاد ع و د | AWD̃ MAED̃ meǎādin varılacak yere a place of return.
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim """My Lord"
أعلم ع ل م | ALM ÊALM eǎ'lemu bilir (is) most knowing
من | MN men kim (of him) who
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e getirmiştir comes
بالهدى ه د ي | HD̃Y BELHD̃ bil-hudā hidayet with the guidance,
ومن | WMN ve men ve kim and who -
هو | HW huve O he
في | FY içindedir (is) in
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLEL Delālin bir sapıklık an error
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin apaçık "manifest."""

28:85 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | ki | gerekli kılan | sana | Kur'an'ı | elbette seni döndürecektir | | varılacak yere | de ki | Rabbim | bilir | kim | getirmiştir | hidayet | ve kim | O | içindedir | bir sapıklık | apaçık |

[] [] [FRŽ] [] [GRE] [RD̃D̃] [] [AWD̃] [GWL] [RBB] [ALM] [] [CYE] [HD̃Y] [] [] [] [ŽLL] [BYN]
ÎN ELZ̃Y FRŽ ALYK ELGR ËN LRED̃K ÎL MAED̃ GL RBY ÊALM MN CEÙ BELHD̃ WMN HW FY ŽLEL MBYN

inne lleƶī feraDe ǎleyke l-ḳurāne lerādduke ilā meǎādin ḳul rabbī eǎ'lemu men cā'e bil-hudā ve men huve Delālin mubīnin
إن الذي فرض عليك القرآن لرادك إلى معاد قل ربي أعلم من جاء بالهدى ومن هو في ضلال مبين

[] [] [ف ر ض] [] [ق ر ا] [ر د د] [] [ع و د] [ق و ل] [ر ب ب] [ع ل م] [] [ج ي ا] [ه د ي] [] [] [] [ض ل ل] [ب ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذي | ELZ̃Y lleƶī ki He Who
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
فرض ف ر ض | FRŽ FRŽ feraDe gerekli kılan ordained
Fe,Re,Dad,
80,200,800,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
عليك | ALYK ǎleyke sana upon you
Ayn,Lam,Ye,Kef,
70,30,10,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
القرآن ق ر ا | GRE ELGR ËN l-ḳurāne Kur'an'ı the Quran
Elif,Lam,Gaf,Re,,Nun,
1,30,100,200,,50,
"PN – accusative masculine proper noun → Quran"
اسم علم منصوب
لرادك ر د د | RD̃D̃ LRED̃K lerādduke elbette seni döndürecektir (will) surely take you back
Lam,Re,Elif,Dal,Kef,
30,200,1,4,20,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine active participle
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
معاد ع و د | AWD̃ MAED̃ meǎādin varılacak yere a place of return.
Mim,Ayn,Elif,Dal,
40,70,1,4,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim """My Lord"
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أعلم ع ل م | ALM ÊALM eǎ'lemu bilir (is) most knowing
,Ayn,Lam,Mim,
,70,30,40,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
من | MN men kim (of him) who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e getirmiştir comes
Cim,Elif,,
3,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
بالهدى ه د ي | HD̃Y BELHD̃ bil-hudā hidayet with the guidance,
Be,Elif,Lam,He,Dal,,
2,1,30,5,4,,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
ومن | WMN ve men ve kim and who -
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
هو | HW huve O he
He,Vav,
5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
في | FY içindedir (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLEL Delālin bir sapıklık an error
Dad,Lam,Elif,Lam,
800,30,1,30,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin apaçık "manifest."""
Mim,Be,Ye,Nun,
40,2,10,50,
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | الَّذِي: ki | فَرَضَ: gerekli kılan | عَلَيْكَ: sana | الْقُرْانَ: Kur'an'ı | لَرَادُّكَ: elbette seni döndürecektir | إِلَىٰ: | مَعَادٍ: varılacak yere | قُلْ: de ki | رَبِّي: Rabbim | أَعْلَمُ: bilir | مَنْ: kim | جَاءَ: getirmiştir | بِالْهُدَىٰ: hidayet | وَمَنْ: ve kim | هُوَ: O | فِي: içindedir | ضَلَالٍ: bir sapıklık | مُبِينٍ: apaçık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | الذي ELZ̃Y ki | فرض FRŽ gerekli kılan | عليك ALYK sana | القرآن ELGR ËN Kur'an'ı | لرادك LRED̃K elbette seni döndürecektir | إلى ÎL | معاد MAED̃ varılacak yere | قل GL de ki | ربي RBY Rabbim | أعلم ÊALM bilir | من MN kim | جاء CEÙ getirmiştir | بالهدى BELHD̃ hidayet | ومن WMN ve kim | هو HW O | في FY içindedir | ضلال ŽLEL bir sapıklık | مبين MBYN apaçık |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | lleƶī: ki | feraDe: gerekli kılan | ǎleyke: sana | l-ḳurāne: Kur'an'ı | lerādduke: elbette seni döndürecektir | ilā: | meǎādin: varılacak yere | ḳul: de ki | rabbī: Rabbim | eǎ'lemu: bilir | men: kim | cā'e: getirmiştir | bil-hudā: hidayet | ve men: ve kim | huve: O | : içindedir | Delālin: bir sapıklık | mubīnin: apaçık |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | ELZ̃Y: ki | FRŽ: gerekli kılan | ALYK: sana | ELGR ËN: Kur'an'ı | LRED̃K: elbette seni döndürecektir | ÎL: | MAED̃: varılacak yere | GL: de ki | RBY: Rabbim | ÊALM: bilir | MN: kim | CEÙ: getirmiştir | BELHD̃: hidayet | WMN: ve kim | HW: O | FY: içindedir | ŽLEL: bir sapıklık | MBYN: apaçık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki sana, Kur'ân'ın hükümlerini farz eden, elbette döneceğin yere döndürecek seni. De ki: Rabbim daha iyi bilir, kimdir doğru yola gelen ve kimdir apaçık sapıklıkta kalan.
Adem Uğur : (Resûlüm!) Kur'an'ı (okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uymayı) sana farz kılan Allah, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir. De ki: Rabbim, kimin hidayeti getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir.
Ahmed Hulusi : Kurân'ı (Hakikat bilgisi ve Sünnetullah'a uymayı) sana farz kılan, şüphesiz ki seni nihai hedefine de ulaştıracaktır! De ki: "Rabbim daha iyi bilir kimin Hakikat rehberi olarak geldiğini ve kimin apaçık sapık inanç içinde olduğunu. "
Ahmet Tekin : Rasûlüm, Kur’ân’ı okumayı, öğretmeyi, hükümlerini tebliğ etmeyi, uygulamayı sana farz kılan, ilkelerini sana hayat tarzı haline getiren Allah, elbette seni yine, dönülecek yere, Mekke’ye, ölümden sonra yeni bir hayata döndürecektir. 'Rabbim, kimin hak yolu aydınlatan bilgiler getirdiğini, kimin tamamen başına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içinde olduğunu iyi bilir' de.
Ahmet Varol : Şüphesiz sana Kur'an'ı farz kılan [8] seni dönülecek yere (Mekke'ye) yeniden döndürecektir. De ki: 'Kimin hidayet getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu Rabbim daha iyi bilir.'
Ali Bulaç : Şüphesiz, sana Kur'an'ı farz kılan, seni dönülecek yere elbette döndürecektir. De ki: "Rabbim, hidayetle geleni de, açıkca bir sapıklık içinde olanı da daha iyi bilmektedir."
Ali Fikri Yavuz : Muhakkak ki Kur’an’ı sana inzâl eden (Allah), seni (ahirete göçmeden önce, hicret ederek içinden çıktığın) Mekke’ye geri çevirecektir. (Ey Rasûlüm), de ki: Rabbim, hidayetle gelen kimseyi ve apaçık bir sapıklık içinde olanı daha iyi bilir.
Bekir Sadak : Kuran'a uymayi sana farz kilan Allah, seni donecegin yere dondurecektir. De ki: «Rabbim kimin dogrulukla geldigini, kimin apacik sapiklikta bulundugunu en iyi bilendir.»
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki sana Kur'ân'ı (ondaki hükümlerle amel etmeyi) farz kılan (Allah) seni döneceğin yere döndürecektir. De ki: Rabbim doğru yol üzere geleni de, açık bir sapıklık içinde bulunanı da daha iyi bilendir,
Diyanet İşleri : Kur’an’ı sana farz kılan Allah, şüphesiz seni dönülecek bir yere döndürecektir. De ki: “Rabbim hidayetle geleni ve apaçık bir sapıklık içinde olanı daha iyi bilir.”
Diyanet İşleri (eski) : Kuran'a uymayı sana farz kılan Allah, seni döneceğin yere döndürecektir. De ki: 'Rabbim kimin doğrulukla geldiğini, kimin apaçık sapıklıkta bulunduğunu en iyi bilendir.'
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) Kur'an'ı (okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uymayı) sana farz kılan Allah, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir. De ki: Rabbim, kimin hidayeti getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir.
Edip Yüksel : Sana Kuran'ı özgüleyen, kuşkusuz seni kararlaştırılmış noktaya döndürecektir. De ki, 'Kimin hidayet getirdiğini ve kimin açık bir sapıklık içinde olduğunu Rabbim iyi bilir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Resulüm!) Kur'ân'ı (okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uymayı) sana farz kılan Allah, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir. De ki: «Rabbim, kimin hidayetle geldiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Herhalde o Kur'an'ı sana farz kılan, seni mutlaka bir döndürülecek yere kadar geri getirecektir. De ki: «Rabbim kimin hidayetle geldiğini ve kimin açık bir sapıklıkta bulunduğunu daha iyi bilir.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Her halde sana o Kur'anı farz kılan seni muhakkak bir meâda kadar geri getirecektir, de ki: rabbım daha iyi bilir! Hidayetle gelen kim? Açık bir dalâl içinde olan kim?
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed! Kur'an'ı sana indiren ve onu okumayı sana farz kılan Allah, elbette seni dönülecek yere döndürecek. De ki; «Rabbim kimin hidayet getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde bulunduğunu bilir.»
Gültekin Onan : Şüphesiz sana Kuran'ı farz kılan, seni dönülecek yere elbette döndürecektir. De ki: "Rabbim, hidayetle geleni de, açıkca bir sapıklık içinde olanı da daha iyi bilmektedir."
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz ki Kur’ân'ı sana farz kılan Allah, elbette seni dönülecek yere döndürecektir. De ki: “Benim Rabbim, kimin doğru yol kılavuzu ile geldiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu daha iyi bilendir.”
Hasan Basri Çantay : Her halde o Kur'ânı (n tilâvetini, teblîğını ve mucibince amel etmeni) senin üzerine farz kılan (Allah) seni (yine) dönülecek yere döndürecekdir. De ki: «Hidâyetle gelen kim, o apaçık bir sapıklık içinde olan kim, Rabbim çok iyi bilendir».
Hayrat Neşriyat : (Ey Resûlüm!) Şübhesiz ki Kur’ân’ı (tebliğ ve onunla amel etmeyi) sana farz kılan(Allah), elbette seni dönülecek yere (Mekke’ye) iâde edicidir. De ki: 'Rabbim kimin hidâyetle geldiğini ve kimin apaçık bir dalâlet içinde olduğunu en iyi bilendir.'
İbni Kesir : Kur'an'ı senin üzerine farz kılan Allah; elbette seni döneceğin yere döndürecektir. De ki: Kimin doğrulukla geldiğini, kimin apaçık sapıklıkta bulunduğunu en iyi bilen Rabbımdır.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Kur'ân'ı sana farz kılan, elbette seni dönülecek yere döndürecek olandır. De ki: "Kimin hidayet ile geldiğini ve kimin apaçık dalâlette olduğunu, Rabbim daha iyi bilir."
Muhammed Esed : (Ey inanan kişi,) apaçık bir üslupla bu Kuran'ı sana vaz'eden (Allah), şüphe yok ki, seni (ölümden sonra) yeni bir hayata döndürecektir. (Hakkı kabule yanaşmayanlara) de ki: "Kimin doğru yolda yürüdüğünü ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilen Rabbimdir!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak o zât ki, Senin üzerine Kur'an'ı farz kıldı, elbette seni dönülecek yere iade edecektir. De ki: «Rabbim hidâyetle geleni de ve apaçık bir dalâlette bulunanı da daha iyi bilendir.»
Ömer Öngüt : Resulüm! Kur'an'ı sana farz kılan Allah, elbette seni yine döneceğin yere döndürecektir. De ki: “Rabbim hidayetle geleni de ve apaçık sapıklıkta bulunanı da en iyi bilendir. ”
Şaban Piriş : Kur’an’ı (okumayı) sana farz kılan, seni döneceğin yere döndürecektir. De ki: -Kimin doğru yolda, kimin de apaçık sapıklıkta olduğunu en iyi Rabb’im bilir.
Suat Yıldırım : Kur’ân’ı sana indirip onu okumanı, tebliğ etmeni ve muhtevasına göre hareket etmeni farz kılan Allah, elbette seni varılacak yere döndürecektir. De ki: "Kimin hidâyet getirdiğini, kimin besbelli sapıklık içinde olduğunu Rabbim pek iyi bilmektedir."
Süleyman Ateş : Kur'ân'ı sana (indiren ve) gerekli kılan (Allâh), elbette seni varılacak yere döndürecektir. De ki: "Rabbim kimin hidâyet getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde bulunduğunu bilir."
Tefhim-ul Kuran : Hiç şüphesiz, sana Kur'an'ı farz kılan, seni dönülecek yere elbette döndürecektir. De ki: «Rabbim, hidayetle geleni de, açıkça bir sapıklık içinde olanı da daha iyi bilmektedir.»
Ümit Şimşek : Kur'ân'ı sana farz kılan Allah, elbette seni varılacak yere döndürecektir. De ki: Hidayeti getirenin kim, apaçık sapıklık içinde bulunanın kim olduğunu en iyi Rabbim bilir.
Yaşar Nuri Öztürk : Bu Kur'an'ı sana farz kılan, elbette ki seni vaat edilen yere/belirlenen sona götürecektir. De ki: "Hidayeti getireni de açık bir sapıklık içinde olanı da en iyi Rabbin bilir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}