» 28 / Kasas  37:

Kuran Sırası: 28
İniş Sırası: 49
Kisas Suresi = Hikayeler/Tarihi Vakalar Suresi
Ismini 25. ayetinde geçen kasas kelimesinden alimistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقَالَ (WGEL) = ve ḳāle : ve dedi ki
2. مُوسَىٰ (MWS) = mūsā : Musa
3. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbim
4. أَعْلَمُ (ÊALM) = eǎ'lemu : daha iyi biliyor
5. بِمَنْ (BMN) = bimen : kimin
6. جَاءَ (CEÙ) = cā'e : getirdiğini
7. بِالْهُدَىٰ (BELHD̃) = bil-hudā : hidayet
8. مِنْ (MN) = min : -ndan
9. عِنْدِهِ (AND̃H) = ǐndihi : kendisinin yanı-
10. وَمَنْ (WMN) = ve men : ve kime
11. تَكُونُ (TKWN) = tekūnu : ait olacağını
12. لَهُ (LH) = lehu : onun
13. عَاقِبَةُ (AEGBT) = ǎāḳibetu : sonunun
14. الدَّارِ (ELD̃ER) = d-dāri : bu (dünya) evin(in)
15. إِنَّهُ (ÎNH) = innehu : muhakkak ki
16. لَا (LE) = lā : olmaz
17. يُفْلِحُ (YFLḪ) = yufliHu : iflah
18. الظَّالِمُونَ (ELƵELMWN) = Z-Zālimūne : zalimler
ve dedi ki | Musa | Rabbim | daha iyi biliyor | kimin | getirdiğini | hidayet | -ndan | kendisinin yanı- | ve kime | ait olacağını | onun | sonunun | bu (dünya) evin(in) | muhakkak ki | olmaz | iflah | zalimler |

[GWL] [] [RBB] [ALM] [] [CYE] [HD̃Y] [] [AND̃] [] [KWN] [] [AGB] [D̃WR] [] [] [FLḪ] [ƵLM]
WGEL MWS RBY ÊALM BMN CEÙ BELHD̃ MN AND̃H WMN TKWN LH AEGBT ELD̃ER ÎNH LE YFLḪ ELƵELMWN

ve ḳāle mūsā rabbī eǎ'lemu bimen cā'e bil-hudā min ǐndihi ve men tekūnu lehu ǎāḳibetu d-dāri innehu yufliHu Z-Zālimūne
وقال موسى ربي أعلم بمن جاء بالهدى من عنده ومن تكون له عاقبة الدار إنه لا يفلح الظالمون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقال ق و ل | GWL WGEL ve ḳāle ve dedi ki And Musa said,
موسى | MWS mūsā Musa And Musa said,
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim """My Lord"
أعلم ع ل م | ALM ÊALM eǎ'lemu daha iyi biliyor knows best
بمن | BMN bimen kimin of who
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e getirdiğini has come
بالهدى ه د ي | HD̃Y BELHD̃ bil-hudā hidayet with [the] guidance
من | MN min -ndan from Him
عنده ع ن د | AND̃ AND̃H ǐndihi kendisinin yanı- from Him
ومن | WMN ve men ve kime and who -
تكون ك و ن | KWN TKWN tekūnu ait olacağını will be
له | LH lehu onun for him
عاقبة ع ق ب | AGB AEGBT ǎāḳibetu sonunun the good end in the Hereafter.
الدار د و ر | D̃WR ELD̃ER d-dāri bu (dünya) evin(in) the good end in the Hereafter.
إنه | ÎNH innehu muhakkak ki Indeed,
لا | LE olmaz not
يفلح ف ل ح | FLḪ YFLḪ yufliHu iflah will be successful
الظالمون ظ ل م | ƵLM ELƵELMWN Z-Zālimūne zalimler "the wrongdoers."""

28:37 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve dedi ki | Musa | Rabbim | daha iyi biliyor | kimin | getirdiğini | hidayet | -ndan | kendisinin yanı- | ve kime | ait olacağını | onun | sonunun | bu (dünya) evin(in) | muhakkak ki | olmaz | iflah | zalimler |

[GWL] [] [RBB] [ALM] [] [CYE] [HD̃Y] [] [AND̃] [] [KWN] [] [AGB] [D̃WR] [] [] [FLḪ] [ƵLM]
WGEL MWS RBY ÊALM BMN CEÙ BELHD̃ MN AND̃H WMN TKWN LH AEGBT ELD̃ER ÎNH LE YFLḪ ELƵELMWN

ve ḳāle mūsā rabbī eǎ'lemu bimen cā'e bil-hudā min ǐndihi ve men tekūnu lehu ǎāḳibetu d-dāri innehu yufliHu Z-Zālimūne
وقال موسى ربي أعلم بمن جاء بالهدى من عنده ومن تكون له عاقبة الدار إنه لا يفلح الظالمون

[ق و ل] [] [ر ب ب] [ع ل م] [] [ج ي ا] [ه د ي] [] [ع ن د] [] [ك و ن] [] [ع ق ب] [د و ر] [] [] [ف ل ح] [ظ ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقال ق و ل | GWL WGEL ve ḳāle ve dedi ki And Musa said,
Vav,Gaf,Elif,Lam,
6,100,1,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
موسى | MWS mūsā Musa And Musa said,
Mim,Vav,Sin,,
40,6,60,,
"PN – nominative masculine proper noun → Musa"
اسم علم مرفوع
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim """My Lord"
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أعلم ع ل م | ALM ÊALM eǎ'lemu daha iyi biliyor knows best
,Ayn,Lam,Mim,
,70,30,40,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
بمن | BMN bimen kimin of who
Be,Mim,Nun,
2,40,50,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e getirdiğini has come
Cim,Elif,,
3,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
بالهدى ه د ي | HD̃Y BELHD̃ bil-hudā hidayet with [the] guidance
Be,Elif,Lam,He,Dal,,
2,1,30,5,4,,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
من | MN min -ndan from Him
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
عنده ع ن د | AND̃ AND̃H ǐndihi kendisinin yanı- from Him
Ayn,Nun,Dal,He,
70,50,4,5,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ومن | WMN ve men ve kime and who -
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
تكون ك و ن | KWN TKWN tekūnu ait olacağını will be
Te,Kef,Vav,Nun,
400,20,6,50,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
له | LH lehu onun for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
عاقبة ع ق ب | AGB AEGBT ǎāḳibetu sonunun the good end in the Hereafter.
Ayn,Elif,Gaf,Be,Te merbuta,
70,1,100,2,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
الدار د و ر | D̃WR ELD̃ER d-dāri bu (dünya) evin(in) the good end in the Hereafter.
Elif,Lam,Dal,Elif,Re,
1,30,4,1,200,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
إنه | ÎNH innehu muhakkak ki Indeed,
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لا | LE olmaz not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يفلح ف ل ح | FLḪ YFLḪ yufliHu iflah will be successful
Ye,Fe,Lam,Ha,
10,80,30,8,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
الظالمون ظ ل م | ƵLM ELƵELMWN Z-Zālimūne zalimler "the wrongdoers."""
Elif,Lam,Zı,Elif,Lam,Mim,Vav,Nun,
1,30,900,1,30,40,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقَالَ: ve dedi ki | مُوسَىٰ: Musa | رَبِّي: Rabbim | أَعْلَمُ: daha iyi biliyor | بِمَنْ: kimin | جَاءَ: getirdiğini | بِالْهُدَىٰ: hidayet | مِنْ: -ndan | عِنْدِهِ: kendisinin yanı- | وَمَنْ: ve kime | تَكُونُ: ait olacağını | لَهُ: onun | عَاقِبَةُ: sonunun | الدَّارِ: bu (dünya) evin(in) | إِنَّهُ: muhakkak ki | لَا: olmaz | يُفْلِحُ: iflah | الظَّالِمُونَ: zalimler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقال WGEL ve dedi ki | موسى MWS Musa | ربي RBY Rabbim | أعلم ÊALM daha iyi biliyor | بمن BMN kimin | جاء CEÙ getirdiğini | بالهدى BELHD̃ hidayet | من MN -ndan | عنده AND̃H kendisinin yanı- | ومن WMN ve kime | تكون TKWN ait olacağını | له LH onun | عاقبة AEGBT sonunun | الدار ELD̃ER bu (dünya) evin(in) | إنه ÎNH muhakkak ki | لا LE olmaz | يفلح YFLḪ iflah | الظالمون ELƵELMWN zalimler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳāle: ve dedi ki | mūsā: Musa | rabbī: Rabbim | eǎ'lemu: daha iyi biliyor | bimen: kimin | cā'e: getirdiğini | bil-hudā: hidayet | min: -ndan | ǐndihi: kendisinin yanı- | ve men: ve kime | tekūnu: ait olacağını | lehu: onun | ǎāḳibetu: sonunun | d-dāri: bu (dünya) evin(in) | innehu: muhakkak ki | : olmaz | yufliHu: iflah | Z-Zālimūne: zalimler |
Kırık Meal (Transcript) : |WGEL: ve dedi ki | MWS: Musa | RBY: Rabbim | ÊALM: daha iyi biliyor | BMN: kimin | CEÙ: getirdiğini | BELHD̃: hidayet | MN: -ndan | AND̃H: kendisinin yanı- | WMN: ve kime | TKWN: ait olacağını | LH: onun | AEGBT: sonunun | ELD̃ER: bu (dünya) evin(in) | ÎNH: muhakkak ki | LE: olmaz | YFLḪ: iflah | ELƵELMWN: zalimler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Mûsâ dedi ki: Kim hidâyetle gelmiştir onun katından ve yurdun sonu, kimin için daha hayırlı olacak, bunu Rabbim, daha iyi bilir; şüphe yok ki zâlimler, kurtulmazlar muratlarına ermezler.
Adem Uğur : Musa şöyle dedi: Rabbim, kendi katından kimin hidayet (hakka rehberlik) getirdiğini ve hayırlı âkıbetin kime nasip olacağını en iyi bilendir. Muhakkak ki, zalimler iflâh olmazlar.
Ahmed Hulusi : Musa dedi ki: "Rabbim daha iyi bilir, O'nun indînden kimin hakikat kılavuzu olarak geldiğini ve yurdun, sonunda kimin olacağını. . . Muhakkak ki zulmedenler kurtulamazlar. "
Ahmet Tekin : Mûsâ: 'Rabbim, kendi katından kimin hidâyet, hak yolu aydınlatıcı bilgiler getirdiğini, dünyadaki övgüye lâyık hayatın, ebedî âlemdeki hayırlı âkıbetin kime nasip olacağını, sonunda bu yurdun hâkimiyetinin kime kalacağını iyi bilir. Gerçek şu ki, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, insanları köle olarak kullanmaya, inkâra, isyana devam eden zâlimler, kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa eremezler.' dedi.
Ahmet Varol : Musa dedi ki: 'Rabbim kimin kendi katından hidayet getirdiğini ve yurdun sonunun kimin olacağını daha iyi bilir. Doğrusu zalimler kurtuluşa eremezler.'
Ali Bulaç : Musa dedi ki: "Rabbim, kimin kendisinden bir hidayetle geldiğini ve bu (dünya) yurdun(un) sonucunun kime ait olacağını daha iyi bilir. Gerçekten, zulmedenler, felah bulmazlar."
Ali Fikri Yavuz : Mûsa şöyle dedi: “- Allah katından kimin hidayet (Peygamberlik) getirdiğini ve yurdun akıbeti (Cennet), kimin olacağını Rabbim daha iyi bilendir. Doğrusu zalimler. (Allah’ın azabından) kurtulamazlar.”
Bekir Sadak : Musa: «Rabbim, katindan bir dogruluk rehberini kimin getirdigini, dunyanin sonunun kimin olacagini daha iyi bilir. Dogrusu zalimler basariya erisemezler» dedi.
Celal Yıldırım : Musâ dedi ki: «Rabbim kendi katından kimin doğru yol üzere geldiğini ve (Dünya ile Âhiret) yurdunun neticesi kimin olacağını daha iyi bilir. Gerçek şu ki, zâlimler kurtuluşa eremezler.»
Diyanet İşleri : Mûsâ, “Katından kimin hidayet getirdiğini ve bu yurdun (güzel) sonucunun kimin olacağını Rabbim daha iyi bilir. Doğrusu zalimler kurtuluşa eremezler” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Musa: 'Rabbim, katından bir doğruluk rehberini kimin getirdiğini, dünyanın sonunun kimin olacağını daha iyi bilir. Doğrusu zalimler başarıya erişemezler' dedi.
Diyanet Vakfi : Musa şöyle dedi: Rabbim, kendi katından kimin hidayet (hakka rehberlik) getirdiğini ve hayırlı âkıbetin kime nasip olacağını en iyi bilendir. Muhakkak ki, zalimler iflâh olmazlar.
Edip Yüksel : Musa dedi ki, 'Rabbim, kendisinden bir hidayetle gelenin kim olduğunu ve sonunda kimin kazançlı çıkacağını iyi bilir. Zalimler kesinlikle başaramazlar.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Musa şöyle dedi: «Rabbim, kendi katından kimin hidayet rehberi getirdiğini ve hayırlı akibetin kime nasip olacağını en iyi bilendir. Muhakkak ki zalimler, kurtuluşa eremezler.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Musa da: «Rabbim kimin tarafından hidayetle geldiğini ve bu dünya yurdunun sonunda iyi neticenin kimin olacağını daha iyi bilir. Doğrusu, zalimler kurtuluşa eremezler.» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Musâ da, rabbım daha iyi bilir, dedi: tarafından hidayetle gelen kim? Ve yurdun akıbeti kimin olur? Doğrusu bu: zalimler felâh bulmaz
Fizilal-il Kuran : Musa; «Rabb'im, katında bir doğruluk rehberini kimin getirdiğini ve bu dünyâ hayatının sonunda güzel sonucun kime nasip olacağını daha iyi biliyor. Muhakkak ki, zalimler iflah olmaz» dedi.
Gültekin Onan : Musa dedi ki: "Rabbim, kimin kendisinden bir hidayetle geldiğini ve bu (dünya) yurdun(un) sonucunun kime ait olacağını daha iyi bilir. Gerçekten zulmedenler, felah bulmazlar."
Hakkı Yılmaz : "Mûsâ da dedi ki: “Benim Rabbim, kendi katından kimin doğru yol kılavuzu ile geldiğini ve yurdun sonunun kim için daha iyi olacağını daha iyi bilendir. Şüphesiz ki şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanlar, kurtuluşa eremezler.” "
Hasan Basri Çantay : Muusâ: «Rabbim, dedi, cânib (i ilâhîsi) nden kimin hidâyet getirdiğini, yurdun aakıbeti kimin olacağını daha iyi bilendir. Hakıykat şudur ki zaalimler asla felah bulmazlar».
Hayrat Neşriyat : Mûsâ şöyle dedi: 'Rabbim, kendi katından kimin hidâyet getirdiğini ve dünyanın(güzel) âkıbetinin (Cennetin) kimin olacağını en iyi bilendir. Şu şübhesiz ki, zâlimler kurtuluşa ermezler.'
İbni Kesir : Musa dedi ki: Rabbım, kimin hidayetle katından geldiğini ve bu yurdun sonunun kimin olacağını daha iyi bilir. Doğrusu zalimler, asla felah bulmazlar.
İskender Evrenosoğlu : Ve Musa (A.S): "Rabbim, kimin kendi katından hidayet ile geldiğini ve dünya yurdunun sonucunun kimin olacağını daha iyi bilir. Muhakkak ki zalimler, felâha (kurtuluşa) ermezler." dedi.
Muhammed Esed : (Musa:) "Kimin O'nun katından bahşedilmiş doğru yol bilgisiyle geldiğini, bu (geçici dünya) yurdu(nu)n sonunda kime kalacağını en iyi bilen benim Rabbimdir. Muhakkak olan şu ki, zalimler asla kurtuluşa, esenliğe erişemezler!" diye karşılık verdi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Mûsa da dedi ki: «Rabbim, kendi nezdinde kimin hidâyet ile geldiğini ve yurdun akibetinin kimin için olacağını daha iyi bilendir. Şüphe yok ki zalimler, felâh bulamazlar.»
Ömer Öngüt : Musa dedi ki: “Benim Rabbim kendi katından kimin hidayetle geldiğini ve (dünyânın) güzel âkibetinin kimin olacağını en iyi bilendir. Muhakkak ki zâlimler aslâ felâh bulmazlar. ”
Şaban Piriş : -Rabbim, kimin kendi katından doğru yolu göstermek için getirdiğini ve ülkenin sonunda kimin olacağını daha iyi bilir. Zalimler asla kurtuluşa eremezler dedi.
Suat Yıldırım : Mûsa da: "Kimin Kendi tarafından hidâyet getirdiğini ve bu dünya hayatının sonunda hayırlı âkıbetin kime nasib olacağını Rabbim pek iyi biliyor. Şu bir gerçektir ki zalimler iflah olmazlar. Allah’ın cezasından kurtulamazlar."
Süleyman Ateş : Mûsâ, "Rabbim, kimin kendisinin yanından hidâyet getirdiğini ve bu (dünyâ) evin(in) sonun(da güzel sonuc)un kime âidolacağını daha iyi biliyor. Muhakkak ki zâlimler iflah olmaz" dedi.
Tefhim-ul Kuran : Musa dedi ki: «Rabbim, kimin kendisinden bir hidayetle geldiğini ve bu (dünya) yurdun(un) sonucunun kime ait olacağını daha iyi bilmektedir. Gerçek şu ki, zulmedenler felah bulmazlar.»
Ümit Şimşek : Musa dedi ki: 'Onun katından hidayeti getirenin kim olduğunu ve hayırlı âkıbetin kime nasip olacağını en iyi Rabbim bilir. Zalimler ise asla iflâh olmazlar.'
Yaşar Nuri Öztürk : Mûsa dedi ki: "Katından kimin hidayet getirdiğini ve bu yurdun, sonunda kimin olacağını Rabbim daha iyi bilir. Şu bir gerçek ki zalimler iflah etmezler."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}