» 28 / Kasas  59:

Kuran Sırası: 28
İniş Sırası: 49
Kisas Suresi = Hikayeler/Tarihi Vakalar Suresi
Ismini 25. ayetinde geçen kasas kelimesinden alimistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (WME) = ve mā : ve
2. كَانَ (KEN) = kāne : değildir
3. رَبُّكَ (RBK) = rabbuke : Rabbin
4. مُهْلِكَ (MHLK) = muhlike : helak edici
5. الْقُرَىٰ (ELGR) = l-ḳurā : ülkeleri
6. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : kadar
7. يَبْعَثَ (YBAS̃) = yeb'ǎṧe : gönderinceye
8. فِي (FY) = fī :
9. أُمِّهَا (ÊMHE) = ummihā : (ülkelerin) anasına
10. رَسُولًا (RSWLE) = rasūlen : bir elçi
11. يَتْلُو (YTLW) = yetlū : okuyan
12. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onlara
13. ايَاتِنَا ( ËYETNE) = āyātinā : ayetlerimizi
14. وَمَا (WME) = ve mā : ve
15. كُنَّا (KNE) = kunnā : biz değiliz
16. مُهْلِكِي (MHLKY) = muhlikī : helak edici
17. الْقُرَىٰ (ELGR) = l-ḳurā : ülkeleri
18. إِلَّا (ÎLE) = illā : olmadan
19. وَأَهْلُهَا (WÊHLHE) = veehluhā : halkı
20. ظَالِمُونَ (ƵELMWN) = Zālimūne : zalim
ve | değildir | Rabbin | helak edici | ülkeleri | kadar | gönderinceye | | (ülkelerin) anasına | bir elçi | okuyan | onlara | ayetlerimizi | ve | biz değiliz | helak edici | ülkeleri | olmadan | halkı | zalim |

[] [KWN] [RBB] [HLK] [GRY] [] [BAS̃] [] [EMM] [RSL] [TLW] [] [EYY] [] [KWN] [HLK] [GRY] [] [EHL] [ƵLM]
WME KEN RBK MHLK ELGR ḪT YBAS̃ FY ÊMHE RSWLE YTLW ALYHM ËYETNE WME KNE MHLKY ELGR ÎLE WÊHLHE ƵELMWN

ve mā kāne rabbuke muhlike l-ḳurā Hattā yeb'ǎṧe ummihā rasūlen yetlū ǎleyhim āyātinā ve mā kunnā muhlikī l-ḳurā illā veehluhā Zālimūne
وما كان ربك مهلك القرى حتى يبعث في أمها رسولا يتلو عليهم آياتنا وما كنا مهلكي القرى إلا وأهلها ظالمون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | WME ve mā ve And not
كان ك و ن | KWN KEN kāne değildir was
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbuke Rabbin your Lord
مهلك ه ل ك | HLK MHLK muhlike helak edici (the) one to destroy
القرى ق ر ي | GRY ELGR l-ḳurā ülkeleri the towns
حتى | ḪT Hattā kadar until
يبعث ب ع ث | BAS̃ YBAS̃ yeb'ǎṧe gönderinceye He (had) sent
في | FY in
أمها ا م م | EMM ÊMHE ummihā (ülkelerin) anasına their mother (town)
رسولا ر س ل | RSL RSWLE rasūlen bir elçi a Messenger
يتلو ت ل و | TLW YTLW yetlū okuyan reciting
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlara to them
آياتنا ا ي ي | EYY ËYETNE āyātinā ayetlerimizi Our Verses.
وما | WME ve mā ve And not
كنا ك و ن | KWN KNE kunnā biz değiliz We would be
مهلكي ه ل ك | HLK MHLKY muhlikī helak edici (the) one to destroy
القرى ق ر ي | GRY ELGR l-ḳurā ülkeleri the towns
إلا | ÎLE illā olmadan except
وأهلها ا ه ل | EHL WÊHLHE veehluhā halkı while their people
ظالمون ظ ل م | ƵLM ƵELMWN Zālimūne zalim (were) wrongdoers.

28:59 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve | değildir | Rabbin | helak edici | ülkeleri | kadar | gönderinceye | | (ülkelerin) anasına | bir elçi | okuyan | onlara | ayetlerimizi | ve | biz değiliz | helak edici | ülkeleri | olmadan | halkı | zalim |

[] [KWN] [RBB] [HLK] [GRY] [] [BAS̃] [] [EMM] [RSL] [TLW] [] [EYY] [] [KWN] [HLK] [GRY] [] [EHL] [ƵLM]
WME KEN RBK MHLK ELGR ḪT YBAS̃ FY ÊMHE RSWLE YTLW ALYHM ËYETNE WME KNE MHLKY ELGR ÎLE WÊHLHE ƵELMWN

ve mā kāne rabbuke muhlike l-ḳurā Hattā yeb'ǎṧe ummihā rasūlen yetlū ǎleyhim āyātinā ve mā kunnā muhlikī l-ḳurā illā veehluhā Zālimūne
وما كان ربك مهلك القرى حتى يبعث في أمها رسولا يتلو عليهم آياتنا وما كنا مهلكي القرى إلا وأهلها ظالمون

[] [ك و ن] [ر ب ب] [ه ل ك] [ق ر ي] [] [ب ع ث] [] [ا م م] [ر س ل] [ت ل و] [] [ا ي ي] [] [ك و ن] [ه ل ك] [ق ر ي] [] [ا ه ل] [ظ ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | WME ve mā ve And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
كان ك و ن | KWN KEN kāne değildir was
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbuke Rabbin your Lord
Re,Be,Kef,
200,2,20,
N – nominative masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
مهلك ه ل ك | HLK MHLK muhlike helak edici (the) one to destroy
Mim,He,Lam,Kef,
40,5,30,20,
N – accusative masculine (form IV) active participle
اسم منصوب
القرى ق ر ي | GRY ELGR l-ḳurā ülkeleri the towns
Elif,Lam,Gaf,Re,,
1,30,100,200,,
N – genitive plural noun
اسم مجرور
حتى | ḪT Hattā kadar until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
يبعث ب ع ث | BAS̃ YBAS̃ yeb'ǎṧe gönderinceye He (had) sent
Ye,Be,Ayn,Se,
10,2,70,500,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
أمها ا م م | EMM ÊMHE ummihā (ülkelerin) anasına their mother (town)
,Mim,He,Elif,
,40,5,1,
N – genitive feminine singular noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
رسولا ر س ل | RSL RSWLE rasūlen bir elçi a Messenger
Re,Sin,Vav,Lam,Elif,
200,60,6,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
يتلو ت ل و | TLW YTLW yetlū okuyan reciting
Ye,Te,Lam,Vav,
10,400,30,6,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlara to them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
آياتنا ا ي ي | EYY ËYETNE āyātinā ayetlerimizi Our Verses.
,Ye,Elif,Te,Nun,Elif,
,10,1,400,50,1,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما | WME ve mā ve And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
كنا ك و ن | KWN KNE kunnā biz değiliz We would be
Kef,Nun,Elif,
20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
مهلكي ه ل ك | HLK MHLKY muhlikī helak edici (the) one to destroy
Mim,He,Lam,Kef,Ye,
40,5,30,20,10,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
القرى ق ر ي | GRY ELGR l-ḳurā ülkeleri the towns
Elif,Lam,Gaf,Re,,
1,30,100,200,,
N – genitive plural noun
اسم مجرور
إلا | ÎLE illā olmadan except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
وأهلها ا ه ل | EHL WÊHLHE veehluhā halkı while their people
Vav,,He,Lam,He,Elif,
6,,5,30,5,1,
CIRC – prefixed circumstantial particle
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
الواو حالية
اسم مرفوع و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ظالمون ظ ل م | ƵLM ƵELMWN Zālimūne zalim (were) wrongdoers.
Zı,Elif,Lam,Mim,Vav,Nun,
900,1,30,40,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: ve | كَانَ: değildir | رَبُّكَ: Rabbin | مُهْلِكَ: helak edici | الْقُرَىٰ: ülkeleri | حَتَّىٰ: kadar | يَبْعَثَ: gönderinceye | فِي: | أُمِّهَا: (ülkelerin) anasına | رَسُولًا: bir elçi | يَتْلُو: okuyan | عَلَيْهِمْ: onlara | ايَاتِنَا: ayetlerimizi | وَمَا: ve | كُنَّا: biz değiliz | مُهْلِكِي: helak edici | الْقُرَىٰ: ülkeleri | إِلَّا: olmadan | وَأَهْلُهَا: halkı | ظَالِمُونَ: zalim |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME ve | كان KEN değildir | ربك RBK Rabbin | مهلك MHLK helak edici | القرى ELGR ülkeleri | حتى ḪT kadar | يبعث YBAS̃ gönderinceye | في FY | أمها ÊMHE (ülkelerin) anasına | رسولا RSWLE bir elçi | يتلو YTLW okuyan | عليهم ALYHM onlara | آياتنا ËYETNE ayetlerimizi | وما WME ve | كنا KNE biz değiliz | مهلكي MHLKY helak edici | القرى ELGR ülkeleri | إلا ÎLE olmadan | وأهلها WÊHLHE halkı | ظالمون ƵELMWN zalim |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: ve | kāne: değildir | rabbuke: Rabbin | muhlike: helak edici | l-ḳurā: ülkeleri | Hattā: kadar | yeb'ǎṧe: gönderinceye | : | ummihā: (ülkelerin) anasına | rasūlen: bir elçi | yetlū: okuyan | ǎleyhim: onlara | āyātinā: ayetlerimizi | ve mā: ve | kunnā: biz değiliz | muhlikī: helak edici | l-ḳurā: ülkeleri | illā: olmadan | veehluhā: halkı | Zālimūne: zalim |
Kırık Meal (Transcript) : |WME: ve | KEN: değildir | RBK: Rabbin | MHLK: helak edici | ELGR: ülkeleri | ḪT: kadar | YBAS̃: gönderinceye | FY: | ÊMHE: (ülkelerin) anasına | RSWLE: bir elçi | YTLW: okuyan | ALYHM: onlara | ËYETNE: ayetlerimizi | WME: ve | KNE: biz değiliz | MHLKY: helak edici | ELGR: ülkeleri | ÎLE: olmadan | WÊHLHE: halkı | ƵELMWN: zalim |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Rabbin, ana şehirlerine, halka âyetlerimizi okuyacak peygamber göndermedikçe şehirleri helâk etmez ve biz, halkı zâlim olan şehirlerden başka şehirleri helâk etmedik.
Adem Uğur : Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezine göndermedikçe, o memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.
Ahmed Hulusi : Rabbin, kendilerine işaretlerimizi bildiren bir Rasûlü, ileri gelenler arasında bâ's etmedikçe, o ülke halkını yok etmez! Zaten biz sadece ahalisi zâlim olan şehirleri yok etmişizdir.
Ahmet Tekin : Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir Rasulü, memleketin merkezî bir şehrinde özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirmedikçe, o memleketleri helâk edecek değildir. Zaten biz, ancak idarecileri baskı, zulüm ve işkence yapan, temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen memleketleri helâk ettik.
Ahmet Varol : Senin Rabbin, ana merkezlerine, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir Peygamber göndermedikçe beldeleri helak etmez. Biz, halkı zalim olmadığı sürece beldeleri helak etmeyiz.
Ali Bulaç : Senin Rabbin, 'ana yerleşim merkezlerine' onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe şehirleri yıkıma uğratıcı değildir. Ve biz, halkı zulmeden şehirlerden başkasını da yıkıma uğratıcı değiliz.
Ali Fikri Yavuz : Senin Rabbin şehirlerin (merkezine) en büyüğüne, halkı üzerine ayetlerimizi okuyan bir peygamber göndermedikçe, o memleketler halkını helâk edici değildir. Biz ahalisi zalim (kâfir) olan memleketlerden başkasını helâk edici değiliz.
Bekir Sadak : Rabbin kasabalarin halkina, onlara ayetlerimizi okuyacak bir peygamber gondermedikce onlari yok etmis degildir. Zaten Biz yalniz, halki zalim olan kasabalari yok etmisizdir.
Celal Yıldırım : Rabbın kasabaların ana yerleşim yerlerine peygamber göndermedikçe o kasabaları yok etmiş değildir. Ve biz, halkı zâlimler olan kasabalardan başkasını da yok ediciler değiliz.
Diyanet İşleri : Rabbin, ülkelerin merkezî yerlerine, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamber göndermedikçe oraları helâk edici değildir. Zaten biz, halkları zalim olmadıkça memleketleri helâk etmeyiz.
Diyanet İşleri (eski) : Rabbin şehirlerin anasına, onlara ayetlerimizi okuyacak bir peygamber göndermedikçe onları yok etmiş değildir. Zaten Biz yalnız, halkı zalim olan şehirleri yok etmişizdir.
Diyanet Vakfi : Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin merkezine göndermedikçe, o memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.
Edip Yüksel : Rabbin, toplumların merkezine, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe onları yok etmez. Biz, halkı zalim olmayan toplumları asla yok etmeyiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezlerine göndermedikçe, memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz, ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de Rabbin memleketleri, kendlerine ayetlerimizi okuyan bir peygamberi ana noktalarına göndermedikçe helak edici değildir. Biz, o memleketleri yalnızca halkı zulüm ederken helak etmişizdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem rabbın memleketleri, ana noktasında kendilerine âyetlerimizi okur bir Resul göndermedikçe helâk edici değiller, hem de biz o memleketleri hep ahalisinin zulümleri halinde helâk etmişizdir
Fizilal-il Kuran : Rabb'in memleketlerin ana merkezlerinin halkına ayetlerimizi okuyacak bir elçi göndermedikçe ülkeleri helâk edici değildir. Zaten biz halkı zalim olan memleketleri helak etmişizdir.
Gültekin Onan : Senin rabbin 'ana yerleşim merkezlerine' (ümmiha) onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe şehirleri yıkıma uğratıcı değildir. Ve biz ehli (halkı) zulmeden şehirlerden başkasını da yıkıma uğratıcı değiliz.
Hakkı Yılmaz : "Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi ana kente göndermedikçe, memleketleri değişime/yıkıma uğratıcı değildir. Zaten Biz, halkı şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimseler olmayan memleketleri değişime/yıkıma uğratıcı değiliz. "
Hasan Basri Çantay : Senin Rabbin memleketlerin ana merkez (ler) ine, karşılarında âyetlerimizi okuyacak bir peygamber gönderinceye kadar, o memleketleri helak edici değildir ve biz ehâlîsi zaalimler (den ibaret) olan memleketlerden başkasını helak edici de değiliz.
Hayrat Neşriyat : Rabbin ise, onların ana (şehir)lerinde, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamber göndermedikçe o memleketleri helâk edici değildir. Zâten (biz), halkı zâlim kimseler olan şehirlerden başkasını helâk ediciler değiliz.
İbni Kesir : Anasına, ayetlerimizi okuyacak bir peygamber göndermedikçe Rabbın kasabaları helak etmiş değildir. Ve Biz; halkı zalim olan kasabalardan başkasını helak edici değiliz.
İskender Evrenosoğlu : Ve senin Rabbin, ülkelere, onların ana şehirlerine, onlara âyetlerimizi okuyan bir resûl göndermedikçe helâk edici olmadı. Ve Biz, onun halkı zalim olmadıkça (zulmetmedikçe) ülkeleri helâk edici olmadık.
Muhammed Esed : Bununla birlikte, yine de senin Rabbin hiçbir toplumu, kendi içlerinden onlara mesajlarımızı okuyup açıklayacak bir elçi göndermedikçe yok etmez; ve yine Biz hiçbir toplumu, üyeleri birbirlerine zulmetmeyi yol olarak benimsemedikçe, yok etmiş değiliz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Rabbin kasabaları ihlâk eder olmadı, onların ana merkezlerine bir peygamber gönderip de onlara âyetlerimizi tilâvet eder oluncaya değin ve Biz ahalisi zalimler olan kasabalardan başkasını helâk edici olmadık.
Ömer Öngüt : Rabbin ana şehirlerine, onlara âyetlerimizi okuyacak bir peygamber göndermedikçe o memleketleri helâk edici değildir. Biz halkı zâlim olan memleketlerden başkalarını helâk edecek değiliz.
Şaban Piriş : Rabbin, kentlerin ana noktasında onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermeden helak edecek değildir. Biz, halkı zalim olan beldelerden başkasını helak edici değiliz.
Suat Yıldırım : Senin Rabbin ülkelerin anakentlerinde halka âyetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe o ülkeleri imha etmez. Biz zaten, ahalisi zulmü meslek edinmiş olandan başkasını imha etmeyiz.
Süleyman Ateş : Rabbin, Anakent (olan Mekke)de onlara âyetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe ülkeleri helâk edici değildir. Ve biz, halkı zâlim olmadan ülkeleri helâk ediciler değiliz.
Tefhim-ul Kuran : Senin Rabbin, 'ana yerleşim merkezlerine' onlara ayetlerimizi okuyan bir peygamber göndermedikçe şehirleri yıkıma uğratıcı değildir. Ve biz, halkı zulmetmekte olan şehirlerden başkasını da yıkıma uğratıcı değiliz.
Ümit Şimşek : Âyetlerimizi onlara okuyan birer peygamberi ana kentlerine göndermedikçe, Rabbin hiçbir ülkeyi helâk etmemiştir. Ahalisi zalim hale gelmemiş bir ülkeyi Biz zaten helâk etmeyiz.
Yaşar Nuri Öztürk : Senin Rabbin, memleketleri/medeniyetleri, ana merkezlerinde kendilerine ayetlerimizi okuyan bir resul göndermedikçe helâk etmez. Biz; ülkeleri/medeniyetleri, halkları zulme sapmadıkları sürece helâk etmeyiz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}