» 15 / Hicr  Suresi:

Kuran Sırası: 15
İniş Sırası: 54
Hicr Suresi = Hicr Suresi
adini 80-84. ayetlerinde bahsedilen bir yer adi olan Hicr’den almistir.

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"

Süleyman Ateş Meali
Elif lâm râ. Şunlar Kitabın ve apaçık Kur'an'ın âyetleridir.(15:1)
Bir zaman gelir ki nankörlük edenler, "Keşke müslüman olsaydılar" diye arzu ederler.(15:2)
Bırak onlar yesinler, eğlensinler; arzu onları oyalasın. Yakında (yaptıklarının kötü sonucunu) bileceklerdir.(15:3)
Biz hiçbir kenti yok etmedik ki, onun mutlaka bilinen bir yazısı olmasın (helâk ettiğimiz her ülkenin yazılmış, tesbit edilmiş bir süresi vardır. O süre dolunca onları yok etmişizdir).(15:4)
Hiçbir millet ne süresini geçebilir, ne de (ondan) geri kalır (her kavim mutlaka, kendileri için belirtilmiş sürede helâk olur).(15:5)
Dediler ki: "Ey kendisine Zikir (Kitap) indirilmiş olan, sen mutlaka cinlenmişsin!"(15:6)
"Eğer doğrulardansan, bize melekleri getirsene!"(15:7)
Biz, melekleri ancak hak ile (hikmet gereğince) indiririz, o zaman da kendilerine asla göz açtırılmaz, (derhal işleri bitirilir, mahvolup giderler).(15:8)
O Zikri (Kitap)ı biz indirdik biz; ve O'nun koruyucusu da elbette biziz!(15:9)
Andolsun, senden önceki milletlerin kolları içine de elçiler gönderdik.(15:10)
Onlara hiçbir elçi gelmezdi ki, onunla alay etmesinler.(15:11)
İşte biz o(Tanrı Zikri)ni suçluların kalblerine böyle sokarız.(15:12)
Kendilerinden öncekilerin sünneti (inkârcıların mahvedileceği yasası) geçtiği halde yine de ona inanmazlar.(15:13)
Onlara gökten bir kapı açsak da oraya çıkacak olsalardı:(15:14)
"Herhalde gözlerimiz döndürüldü, biz büyülenmiş bir topluluğuz," derlerdi.(15:15)
Andolsun biz, gökte burçlar yaptık. Ve onu bakanlar için süsledik.(15:16)
Ve onu, her recim (taşlanmış, kovulmuş uydurma sözler atan) şeytândan koruduk.(15:17)
Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ışın kovalar.(15:18)
Arzı da yaydık, oraya sağlam dağlar attık ve orada ölçülü mütenâsib şeyler bitirdik.(15:19)
Orada sizin için ve (beslediğinizi sandığınız, fakat aslında) sizin beslemediğiniz kimseler için geçimlikler var ettik.(15:20)
Hiçbir şey yoktur ki onun hazineleri, bizim yanımızda olmasın, ama biz onu, bilinen bir miktar ile indiririz.(15:21)
Rüzgârları, aşılayıcı olarak gönderdik de gökten su indirdik, böylece sizi suladık. Onu depolayan siz değilsiniz.(15:22)
Biziz, elbette biz ki, yaşatır, öldürürüz; gerçek vâris olan da biziz (her fâninin mülkü bize geçer. Ölmeyen, dâimâ kalan yalnız biziz).(15:23)
Andolsun, sizden önce geçenleri de bildik, sonra gelenleri de bildik.(15:24)
Gerçekten onları toplayacak olan, Rabbindir. O hükümdardır, bilendir.(15:25)
Andolsun biz insanı pişmemiş çamurdan, değişmiş cıvık balçıktan yarattık.(15:26)
Cinne gelince onu da (insandan) daha önce, (vücudun gözeneklerine) nüfuz eden kavurucu ateşten yarattık.(15:27)
Bir zaman Rabbin meleklere demişti ki: "Ben kupkuru çamurdan, değişken balçıktan bir insan yaratacağım!"(15:28)
"Onu düzenle(yip insan şekline koydu)ğum ve ona ruhumdan üflediğim zaman hemen ona secdeye kapanın!"(15:29)
Meleklerin hepsi topluca secde ettiler.(15:30)
Yalnız İblis, secde edenlerle beraber olmayı kabul etmedi.(15:31)
(Allâh): "Ey İblis, nen var ki, sen secde edenlerle beraber olmadın?" dedi.(15:32)
(İblis): "Ben bir çamurdan, değişken bir balçıktan yarattığın insana secde edemem!" dedi.(15:33)
(Allâh): "Öyleyse çık oradan (meleklerin içinden çık), dedi, çünkü sen kovuldun!"(15:34)
"Tâ cezâ gününe kadar üzerine lâ'net edilecektir!"(15:35)
(İblis): "Rabbim," dedi "bâri tekrar dirilecekleri güne kadar beni(m canımı almayı) ertele!"(15:36)
(Allâh): "Haydi," dedi, "sen ertelenmişlerdensin!"(15:37)
"O bilinen vaktin gününe kadar!"(15:38)
(İblis): "Rabbim, dedi, beni azdırmandan ötürü andolsun ki, ben de yer yüzünde onlara (günâhları) süsleyeceğim ve onların hepsini azdıracağım.(15:39)
Ancak içlerinden kendilerine ihlas verilen kulların hâriç. (Benim azdırmam, onları etkilemez.)(15:40)
(Allâh) buyurdu ki: "İşte bana varan doğru yol budur."(15:41)
"Benim hâlis kullarıma karşı senin bir gücün yoktur. Ancak sana uyan azgınlar(ı azdırabilirsin)".(15:42)
Cehennem o (şeytâna uya)nların hepsinin buluşma yeridir.(15:43)
Onun yedi kapısı vardır. Her kapıya, onlardan bir bölüm ayrılmıştır.(15:44)
(Şeytâna uymaktan, küfür ve isyândan) korunanlar ise cennetlerde, pınar başlarındadırlar.(15:45)
(Onlara): "Oraya esenlikle, güven içinde girin!" (denilir).(15:46)
Onların göğüslerindeki kini çıkarıp atmışızdır; (hepsi) kardeşler olarak divanlar üzerinde karşı karşıya oturur (sohbet eder)ler.(15:47)
Orada onlara hiçbir yorgunluk dokunmaz ve onlar oradan çıkarılacak da değillerdir.(15:48)
(Ey Muhammed), kullarıma haber ver: İşte ben öyle bağışlayan, öyle esirgeyenim.(15:49)
Fakat benim azâbım da çok acı bir azâbdır.(15:50)
Onlara İbrâhim'in konuklarından haber ver;(15:51)
Onun yanına girmişler: "Selâm" demişlerdi. O da: "Biz sizden korkuyoruz." dedi.(15:52)
"Korkma dediler, biz sana bilgin bir çocuk(un olacağını) müjdeleriz!"(15:53)
"Bana ihtiyarlık dokunduktan sonra mı beni müjdelediniz? Ne tuhaf bir şey ile müjdeliyorsunuz beni?" dedi.(15:54)
"Sana gerçeği müjdeledik, umut kesenlerden olma!" dediler.(15:55)
"Sapıklardan başka kim Rabbinin rahmetinden umut keser?" dedi.(15:56)
(İbrâhim gelenlerin Hak elçileri melekler olduklarını anlayınca): "Ey elçiler, dedi, işiniz nedir?"(15:57)
"Biz suç işleyen bir kavme gönderildik," dediler.(15:58)
Yalnız Lût âilesi suçlu değildir. Biz onların hepsini kurtaracağız."(15:59)
"Ancak karısı hâriç. Onun da (suçlularla beraber) kalanlardan olmasını uygun gördük."(15:60)
Elçiler Lût âilesine geldiklerinde:(15:61)
(Lût): "Siz hiç tanınmamış kimselersiniz!" dedi.(15:62)
Dediler ki: "Doğrusu, biz onların, hakkında şüphe ettikleri((tanrı azâbı)nı sana getirdik,"(15:63)
"Sana gerçeği getirdik, biz elbette doğru söyleyenleriz!"(15:64)
"Hemen gecenin bir parçasında âileni yürüt, sen de arkalarından git, içinizden hiç kimse ardına dönüp bakmasın. Emredildiğiniz yere gidin!"(15:65)
Ona: "Şunlar sabaha girerlerken arkaları kesilecektir!" buyruğunu bildirdik.(15:66)
(Lût kavminin oturduğu Sodom) Kent(inin) halkı, (Lût'un genç konuklarını duyup) sevinerek geldiler.(15:67)
(Lût onlara): "Bunlar benim konuğumdur, dedi, beni mahcubetmeyin!"(15:68)
"(Ne olur), Allah'tan korkun, beni rezil etmeyin!"(15:69)
"Seni âlemlerden (başkalarının işine karışmaktan) menetmemiş miydik?" dediler.(15:70)
"Eğer yapacaksanız, işte kızlarım." dedi.(15:71)
Senin ömrüne andolsun ki, onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı.(15:72)
Güneşin doğma zamanına girerlerken korkunç ses onları yakaladı.(15:73)
O kentin üstünü altına getirdik ve üzerlerine de çamurdan pişmiş taşlar yağdırdık.(15:74)
Şüphesiz bunda işâretten anlayanlara (nice) ibretler vardır.(15:75)
Ve o (kent, herkesin gelip geçtiği) bir yol üzerinde durmaktadır.(15:76)
Elbette bunda inananlar için bir ibret vardır.(15:77)
Gerçekten Eyke halkı da zâlim kimselerdi.(15:78)
Onlardan da öcümüzü aldık, her ikisi de (Sodom da, Eyke de) hâlâ (yol üzerinde, gözler) ön(ün) de apaçık durmaktadır.(15:79)
Andolsun Hicr halkı (Semûd kavmi) de peygamberleri yalanladılar.(15:80)
Onlara âyetlerimizi verdik, ama onlardan yüz çeviriyorlardı.(15:81)
Dağlardan güvenli evler yontuyorlardı.(15:82)
Sabaha girerlerken onları da (o) korkunç ses yakaladı.(15:83)
Kazandıkları, kendilerinden hiçbir şeyi savamadı.(15:84)
Biz gökleri yeri ve bunlar arasında bulunanları hak ile yarattık; (gerçeğin ortaya çıkacağı) o sâ'at, mutlaka gelecektir! Şimdi sen güzel bir hoşgörü ile hareket et.(15:85)
Yaratan, bilen ancak Rabbindir..(15:86)
Andolsun sana ikililerden yedi ve bu büyük Kur'ân'ı verdik.(15:87)
Onlardan bazı çiftlere (sınıflara) verdiğimiz dünyâlığa gözlerini dikme ve (sana inanmadıkları için) onlara üzülme. Mü'minlere kanadını indir, (onlara karşı mütevâzi, şefkatli davran).(15:88)
Ve: "Ben, ancak ben, apaçık bir uyarıcıyım!" de.(15:89)
(Siz bilirsiniz, inanmazsanız Allâh'ın azâbı başınıza inecektir.) Tıpkı o bölücülere (veya and içenlere) indirdiğimiz gibi (sizin başınıza da azâb indiririz)!(15:90)
Onlar ki Kur'ân'ı bölük bölük ettiler.(15:91)
Senin Rabbin hakkı için biz onların hepsine mutlaka soracağız:(15:92)
Yaptıkları şeylerden.(15:93)
Sen emrolunduğun şeyi açıkça söyle ve ortak koşanlara aldırma.(15:94)
O alay edenlere karşı biz sana yeteriz.(15:95)
O, Allâh ile beraber başka tanrı tutanlar, yakında (yaptıklarının sonucunu) bileceklerdir!(15:96)
Andolsun onların söylediklerine senin göğsünün daraldığını (canının sıkıldığını) biliyoruz.(15:97)
Sen Rabbini hamd ile tesbih et (O'nu övecek sözlerle an, subhanallahi velhamdulillah de) ve secde edenlerden ol.(15:98)
Ve Rabbine kulluk et ki sana yakin gelsin (kesin bilgiye eresin)!(15:99)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}