» 15 / Hicr  13:

Kuran Sırası: 15
İniş Sırası: 54
Hicr Suresi = Hicr Suresi
adini 80-84. ayetlerinde bahsedilen bir yer adi olan Hicr’den almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لَا (LE) = lā :
2. يُؤْمِنُونَ (YÙMNWN) = yu'minūne : inanmazlar
3. بِهِ (BH) = bihi : ona
4. وَقَدْ (WGD̃) = ve ḳad : elbette
5. خَلَتْ (ḢLT) = ḣalet : geçtiği halde
6. سُنَّةُ (SNT) = sunnetu : sünneti
7. الْأَوَّلِينَ (ELÊWLYN) = l-evvelīne : öncekilerin
| inanmazlar | ona | elbette | geçtiği halde | sünneti | öncekilerin |

[] [EMN] [] [] [ḢLW] [SNN] [EWL]
LE YÙMNWN BH WGD̃ ḢLT SNT ELÊWLYN

yu'minūne bihi ve ḳad ḣalet sunnetu l-evvelīne
لا يؤمنون به وقد خلت سنة الأولين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لا | LE Not
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNWN yu'minūne inanmazlar they believe
به | BH bihi ona in it,
وقد | WGD̃ ve ḳad elbette and verily
خلت خ ل و | ḢLW ḢLT ḣalet geçtiği halde have passed
سنة س ن ن | SNN SNT sunnetu sünneti the way(s)
الأولين ا و ل | EWL ELÊWLYN l-evvelīne öncekilerin (of) the former (people).

15:13 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| inanmazlar | ona | elbette | geçtiği halde | sünneti | öncekilerin |

[] [EMN] [] [] [ḢLW] [SNN] [EWL]
LE YÙMNWN BH WGD̃ ḢLT SNT ELÊWLYN

yu'minūne bihi ve ḳad ḣalet sunnetu l-evvelīne
لا يؤمنون به وقد خلت سنة الأولين

[] [ا م ن] [] [] [خ ل و] [س ن ن] [ا و ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لا | LE Not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNWN yu'minūne inanmazlar they believe
Ye,,Mim,Nun,Vav,Nun,
10,,40,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
به | BH bihi ona in it,
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
وقد | WGD̃ ve ḳad elbette and verily
Vav,Gaf,Dal,
6,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
حرف تحقيق
خلت خ ل و | ḢLW ḢLT ḣalet geçtiği halde have passed
Hı,Lam,Te,
600,30,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
سنة س ن ن | SNN SNT sunnetu sünneti the way(s)
Sin,Nun,Te merbuta,
60,50,400,
N – nominative feminine singular noun
اسم مرفوع
الأولين ا و ل | EWL ELÊWLYN l-evvelīne öncekilerin (of) the former (people).
Elif,Lam,,Vav,Lam,Ye,Nun,
1,30,,6,30,10,50,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لَا: | يُؤْمِنُونَ: inanmazlar | بِهِ: ona | وَقَدْ: elbette | خَلَتْ: geçtiği halde | سُنَّةُ: sünneti | الْأَوَّلِينَ: öncekilerin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |لا LE | يؤمنون YÙMNWN inanmazlar | به BH ona | وقد WGD̃ elbette | خلت ḢLT geçtiği halde | سنة SNT sünneti | الأولين ELÊWLYN öncekilerin |
Kırık Meal (Okunuş) : |: | yu'minūne: inanmazlar | bihi: ona | ve ḳad: elbette | ḣalet: geçtiği halde | sunnetu: sünneti | l-evvelīne: öncekilerin |
Kırık Meal (Transcript) : |LE: | YÙMNWN: inanmazlar | BH: ona | WGD̃: elbette | ḢLT: geçtiği halde | SNT: sünneti | ELÊWLYN: öncekilerin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gene ona inanmazlar ve gerçekten, eskilerin yolu yordamı da böylece olup bitmiş, onlar da bu yüzden azâba uğrayıp gitmiştir.
Adem Uğur : Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur'an'a) inanmıyorlar.
Ahmed Hulusi : Ona (hatırlatıcı BİLGİye) iman etmezler. . . Evvelce iman etmeyenlerin yaşadıkları sonuçlardan da ders almazlar.
Ahmet Tekin : Allah’ın kitaplarına iman etmeyen önceki kavimlere, yürürlükte olan ceza kanunları uygulandığı halde, Onlar Kur’ân’a iman etmeyecekler.
Ahmet Varol : Ona iman etmezler. Oysa öncekiler hakkındaki uygulama geçmiştir. [1]
Ali Bulaç : Onlar ona (indirilen kitaba) inanmazlar, oysaki evvelkilerin sünneti geçmiştir.
Ali Fikri Yavuz : Kur’ân’a iman etmezler, halbuki, evvelki inkârcılar hakkında Allah’ın sünneti (onlara yaptığı azâp hali) geçmiştir. (İbret için önlerinde duruyor).
Bekir Sadak : (12-13) Ayni sekilde biz de Kitap'i suclularin kalblerine sokariz, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden oncekilerin ugradiklari meydandadir.
Celal Yıldırım : Kur'ân'a inanmazlar. Halbuki öncekilerin (bu yüzden başlarına) bir sünnet (ilâhî hüküm) de gelip geçmiştir, (misâli vardır).
Diyanet İşleri : Önceki milletlerin (helâkine dair Allah’ın) kanunu geçmiş iken onlar buna (Kur’an’a) inanmazlar.
Diyanet İşleri (eski) : (12-13) Aynı şekilde biz de Kitap'ı suçluların kalblerine sokarız, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden öncekilerin uğradıkları meydandadır.
Diyanet Vakfi : Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur'an'a) inanmıyorlar.
Edip Yüksel : Nitekim, ona inanmazlar. Kendilerinden öncekilerin sünneti (adeti) de böyleydi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kur'âna iman etmezler, halbuki öncekilerin sünneti (inanmadıkları için başlarına gelenler) gelip geçmiştir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Geçmiş milletlerin başına gelenler önlerinde geçmişken yine de ona iman etmezler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ona iyman etmezler, halbuki önlerinde evvelkilerin sünneti geçmiştir
Fizilal-il Kuran : Onlar Kur'an'a inanmazlar. Oysa daha önceki yoldaşları hakkında ilahi kanun işlemişti.
Gültekin Onan : Onlar ona (indirilen kitaba) inanmazlar, oysa ki öncekilerin sünneti geçmiştir.
Hakkı Yılmaz : Onlar indirilen kitaba/gönderilen elçiye inanmazlar, oysa ki evvelkiler ile ilgili yasamız/uygulamamız geçmiştir, size bildirilmiştir.
Hasan Basri Çantay : (Kendilerinden) evvelkilerin (İmansızlıkları ve istihzaları yüzünden ma'ruz kaldıkları felâketler ma'lûm iken ve o gibiler hakkında ilâhî bir) sünnet (ve kanun) da geçmişken yine onlar buna (bu Kur'ana, bu peygambere) inanmazlar.
Hayrat Neşriyat : (Artık) ona (Kur’ân’a) îmân etmezler; hâlbuki evvelkilere tatbîk edilen (ibret alınacak) İlâhî kanun (nice cezâlar) geçmiştir. (Onu beklesinler!)
İbni Kesir : Kendilerinden öncekilerin uğradıkları ortada iken yine de ona inanmazlar
İskender Evrenosoğlu : Evvelkilerin sünneti (adeti) gelip geçtiği halde onlar, ona (resûle) îmân etmezler.
Muhammed Esed : önceki (zalim)lerin izlediği yol (ve bu yolda başlarına gelenler) de nicedir gözlerinin önünde olduğu halde buna inanmazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar buna, (bu Kur'an'a) inanmazlar. Halbuki, evvelkilerin sünneti (başlarına gelen felaketler) gelip geçmiştir.
Ömer Öngüt : Kendilerinden öncekilerin sünneti (başlarına gelenler) geçmiş olduğu halde, yine de ona inanmazlar.
Şaban Piriş : Onlar da öncekilerin yaptığı gibi ona inanmazlar.
Suat Yıldırım : (12-13) Biz böylece o inkâr ve alayı suçluların kalplerine sokarız. Geçmiş ümmetlerin başlarına gelen felaketler ibret teşkil ettiği halde yine de onlar iman etmezler.
Süleyman Ateş : Kendilerinden öncekilerin sünneti (inkârcıların mahvedileceği yasası) geçtiği halde yine de ona inanmazlar.
Tefhim-ul Kuran : Onlar ona (indirilen Kitaba) inanmazlar, oysaki evvelkilerin sünneti geçmiştir.
Ümit Şimşek : Onlar inanmazlar; oysa evvelkilerin başlarına gelenler, onları da kapsamına alacak bir yasa olarak cereyan etmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ona inanmazlar. Oysaki, öncekilerin yol ve yöntemleri gözlerinin önünden geçmiştir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}