N – genitive masculine plural active participle اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |إِلَّا: ancak hariç | امْرَأَتَهُ: karısı | قَدَّرْنَا: olmasını uygun gördük | إِنَّهَا: onun | لَمِنَ: | الْغَابِرِينَ: geri kalanlardan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إلا ÎLEancak hariç | امرأته EMRÊTHkarısı | قدرنا GD̃RNEolmasını uygun gördük | إنها ÎNHEonun | لمن LMN | الغابرين ELĞEBRYNgeri kalanlardan |
Kırık Meal (Okunuş) : |illā: ancak hariç | mraetehu: karısı | ḳaddernā: olmasını uygun gördük | innehā: onun | lemine: | l-ğābirīne: geri kalanlardan |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎLE: ancak hariç | EMRÊTH: karısı | GD̃RNE: olmasını uygun gördük | ÎNHE: onun | LMN: | ELĞEBRYN: geri kalanlardan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yalnız karısını kurtarmayacağız, onun, helâk olanlarla berâber şehirde kalmasını takdîr ettik.
Adem Uğur : (Fakat Lût'un) karısı müstesna; biz onun geri kalanlardan olmasını takdir ettik.
Ahmed Hulusi : "(Lût'un) karısı hariç. . . Onun, geride kalanlardan olmasını takdir ettik. "
Ahmet Tekin : 'Karısı müstesna. Biz, karısının geride kalanlardan, helâk edilenlerden olmasına hükmettik.' dediler.
Ahmet Varol : Yalnız karısı hariç. Onu, muhakkak azapta kalacaklar arasında olmasını uygun gördük.'
Ali Bulaç : "Ama karısını (kurtaracaklarımız) dışında tuttuk, o, geride kalanlardandır."
Ali Fikri Yavuz : Yalnız Lût’un karısını, gerçekten azab içinde kalanlardan takdîr ettik.”
Bekir Sadak : (58-60) soyle cevap vermislerdi: «Biz suphesiz suclu bir millete gonderildik. Lut'un ailesi bunun disindadir. Karisi haric hepsini kurtaracagiz. Karisinin geride kalanlardan olmasini gerekli bulduk."*
Celal Yıldırım : Yalnız Onun karısını değil; onun (helak olmasını) takdîr etmişizdir ; o elbette geride kalanlardandır» demişlerdi.
Diyanet İşleri : (59-60) Lût’un ailesi başka (Onlar suçlu değillerdir). Lût’un karısı dışında onların hepsini kurtaracağız. Biz, onun geride kalanlardan olmasını takdir ettik.
Diyanet İşleri (eski) : (58-60) Şöyle cevap vermişlerdi: 'Biz şüphesiz suçlu bir millete gönderildik. Lut'un ailesi bunun dışındadır. Karısı hariç hepsini kurtaracağız. Karısının geride kalanlardan olmasını gerekli bulduk.'
Diyanet Vakfi : «(Fakat Lût'un) karısı müstesna; biz onun geri kalanlardan olmasını takdir ettik.»
Edip Yüksel : 'Yalnız karısı hariç; onun geride kalanlardan olmasını kararlaştırdık,' dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yalnız Lût'un karısı müstesnâ, çünkü onun helak edilenlerle birlikte yok edilmesini takdir ettik.
Fizilal-il Kuran : Yalnız Lût'un eşi hariç, onun geride kalanlar arasında olmasını uygun gördük.
Gültekin Onan : "Ama karısını (kurtaracaklarımız) dışında tuttuk, o, geride kalanlardandır."
Hakkı Yılmaz : (58-60) Elçiler: “Şüphesiz biz suçlu bir topluma gönderildik. Ancak Lût ailesi müstesnadır.” –Şüphesiz Biz, Lût'un karısı hariç onların hepsini kesinlikle kurtaracağız. Biz ayarladık. Şüphesiz o, kesinlikle geride kalanlardan/ gözü arkada olanlardandır.–
Hasan Basri Çantay : «Karısı başka. Biz onun mutlakaa geride kalan kimselerden olması (lüzum) unu takdîr etdik»,
Hayrat Neşriyat : 'Ancak karısı hâriç; şübhesiz ki onun (isyankârlığı yüzünden) geride kalanlardan olmasını takdîr ettik.'
İbni Kesir : Karısı müstesna. Karısının geride kalanlar arasında bulunmasını takdir ettik.
İskender Evrenosoğlu : Onun hanımı (kadını) hariç. Çünkü onun mutlaka geride kalanlardan (helâk olacaklardan) olmasını takdir ettik.
Muhammed Esed : bir tek, (Allah'ın, hakkında:) 'Biz geride kalanların arasında olmasını öngördük!' (dediği, Lut'un) karısı bunun dışında".
Ömer Nasuhi Bilmen : Zevcesi başka, takdir ettik ki, muhakkak o, elbette (azapta) kalacaklardandır.
Ömer Öngüt : Karısının geride kalanlardan olmasını uygun bulduk.
Şaban Piriş : (59-60) Lût ailesini, -geride kalanlardan olması kesinleşen karısı dışında- hepsini kurtaracağız.
Suat Yıldırım : (58-60) "Haberin olsun!" dediler, "Biz, Lut’un ailesi dışında suçlu bir topluluğu cezalandırmak için gönderildik; onun karısı hariç tüm ailesini kurtaracağız. Zira eşinin suçlularla beraber kalmasını gerekli gördük."
Süleyman Ateş : "Ancak karısı hâriç. Onun da (suçlularla beraber) kalanlardan olmasını uygun gördük."
Tefhim-ul Kuran : «Ama karısını (kurtaracaklarımız) dışında tuttuk, o, geride kalanlardandır.»
Ümit Şimşek : 'Ancak karısını geride kalacaklar arasında bıraktık.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Lût'un karısı hariç. O günahkârlarla geriye kalacaktır. Öyle takdir ettik."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]