CONJ – prefixed conjunction wa (and) ACC – accusative particle PRON – 3rd person feminine singular object pronoun الواو عاطفة حرف نصب و«ها» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لبسبيل
س ب ل | SBL
LBSBYL
lebisebīlin
bir yol üzerinde
(is) on a road
Lam,Be,Sin,Be,Ye,Lam, 30,2,60,2,10,30,
EMPH – emphatic prefix lām P – prefixed preposition bi N – genitive masculine indefinite noun اللام لام التوكيد جار ومجرور
مقيم
ق و م | GWM
MGYM
muḳīmin
durmaktadır
established.
Mim,Gaf,Ye,Mim, 40,100,10,40,
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَإِنَّهَا: ve şüphesiz o | لَبِسَبِيلٍ: bir yol üzerinde | مُقِيمٍ: durmaktadır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإنها WÎNHEve şüphesiz o | لبسبيل LBSBYLbir yol üzerinde | مقيم MGYMdurmaktadır |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve innehā: ve şüphesiz o | lebisebīlin: bir yol üzerinde | muḳīmin: durmaktadır |
Kırık Meal (Transcript) : |WÎNHE: ve şüphesiz o | LBSBYL: bir yol üzerinde | MGYM: durmaktadır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve şüphe yok ki o şehir, hâlâ herkesin yol uğrağı olan bir yerde.
Adem Uğur : Onlar hâla gözler önünde duran bir yol üzerindedirler.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki o şehir, insanların yolları üzerindedir.
Ahmet Tekin : Onların şehirleri hâlâ gözler önünde, bir yol üzerindedir.
Ahmet Varol : Orası kullanılmakta olan bir yol üzerindedir.
Ali Bulaç : O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hâlâ) durmaktadır.
Ali Fikri Yavuz : Hem o Lût kavminin bulunduğu şehir harabesi, (Kureyş kâfirlerinin de ibret alabileceği uğrak) bir yol üzerinde bulunmaktadır.
Bekir Sadak : O sehrin kalintilari islek yollar uzerinde hala durmaktadir.
Celal Yıldırım : Ve şehrin kalıntısı, öteden beri işlek olan yol üzerinde duruyor.
Diyanet İşleri : O şehrin kalıntıları hâlâ mevcut olan bir yol üstünde duruyor.
Diyanet İşleri (eski) : O şehrin kalıntıları işlek yollar üzerinde hala durmaktadır.
Diyanet Vakfi : Onlar hâla gözler önünde duran bir yol üzerindedirler.
Edip Yüksel : Ve o (yıkıntı kent), yol üzerinde durmaktadır.
Suat Yıldırım : Hem o şehir harabesi uğrak bir yol üzerindedir.
Süleyman Ateş : Ve o (kent, herkesin gelip geçtiği) bir yol üzerinde durmaktadır.
Tefhim-ul Kuran : O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hâlâ) durmaktadır.
Ümit Şimşek : O beldenin izleri, hâlâ yol üzerindedir.
Yaşar Nuri Öztürk : O kentin izleri/işaretleri, hâlâ işleyen bir yol üzerindedir.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]