» 18 / Kehf  42:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
Kehf Suresi = Magara Suresi
9-27. ayetlerinde putperest kavimlerinden kaçip magaraya gizlenen bir grup gencin hikayesi anlatildigindan dolayi bu ismi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَأُحِيطَ (WÊḪYŦ) = ve uHīTa : derken yok edildi
2. بِثَمَرِهِ (BS̃MRH) = biṧemerihi : ürünü
3. فَأَصْبَحَ (FÊṦBḪ) = feeSbeHa : ve başladı
4. يُقَلِّبُ (YGLB) = yuḳallibu : oğuşturmağa
5. كَفَّيْهِ (KFYH) = keffeyhi : ellerini
6. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerine
7. مَا (ME) = mā : şeyler
8. أَنْفَقَ (ÊNFG) = enfeḳa : harcadıkları
9. فِيهَا (FYHE) = fīhā : ona
10. وَهِيَ (WHY) = vehiye : ve o
11. خَاوِيَةٌ (ḢEWYT) = ḣāviyetun : yıkılmıştı
12. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerine
13. عُرُوشِهَا (ARWŞHE) = ǔrūşihā : çardakları
14. وَيَقُولُ (WYGWL) = ve yeḳūlu : ve diyordu
15. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
16. لَيْتَنِي (LYTNY) = leytenī : keşke ben
17. لَمْ (LM) = lem :
18. أُشْرِكْ (ÊŞRK) = uşrik : ortak koşmasaydım
19. بِرَبِّي (BRBY) = birabbī : Rabbime
20. أَحَدًا (ÊḪD̃E) = eHaden : kimseyi
derken yok edildi | ürünü | ve başladı | oğuşturmağa | ellerini | üzerine | şeyler | harcadıkları | ona | ve o | yıkılmıştı | üzerine | çardakları | ve diyordu | EY/HEY/AH | keşke ben | | ortak koşmasaydım | Rabbime | kimseyi |

[ḪWŦ] [S̃MR] [ṦBḪ] [GLB] [KFF] [] [] [NFG] [] [] [ḢWY] [] [ARŞ] [GWL] [Y] [LYT] [] [ŞRK] [RBB] [EḪD̃]
WÊḪYŦ BS̃MRH FÊṦBḪ YGLB KFYH AL ME ÊNFG FYHE WHY ḢEWYT AL ARWŞHE WYGWL YE LYTNY LM ÊŞRK BRBY ÊḪD̃E

ve uHīTa biṧemerihi feeSbeHa yuḳallibu keffeyhi ǎlā enfeḳa fīhā vehiye ḣāviyetun ǎlā ǔrūşihā ve yeḳūlu leytenī lem uşrik birabbī eHaden
وأحيط بثمره فأصبح يقلب كفيه على ما أنفق فيها وهي خاوية على عروشها ويقول يا ليتني لم أشرك بربي أحدا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأحيط ح و ط | ḪWŦ WÊḪYŦ ve uHīTa derken yok edildi And were surrounded
بثمره ث م ر | S̃MR BS̃MRH biṧemerihi ürünü his fruits,
فأصبح ص ب ح | ṦBḪ FÊṦBḪ feeSbeHa ve başladı so he began
يقلب ق ل ب | GLB YGLB yuḳallibu oğuşturmağa twisting
كفيه ك ف ف | KFF KFYH keffeyhi ellerini his hands
على | AL ǎlā üzerine over
ما | ME şeyler what
أنفق ن ف ق | NFG ÊNFG enfeḳa harcadıkları he (had) spent
فيها | FYHE fīhā ona on it,
وهي | WHY vehiye ve o while it (had)
خاوية خ و ي | ḢWY ḢEWYT ḣāviyetun yıkılmıştı collapsed
على | AL ǎlā üzerine on
عروشها ع ر ش | ARŞ ARWŞHE ǔrūşihā çardakları its trellises,
ويقول ق و ل | GWL WYGWL ve yeḳūlu ve diyordu and he said,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """Oh!"
ليتني ل ي ت | LYT LYTNY leytenī keşke ben I wish
لم | LM lem I had not associated
أشرك ش ر ك | ŞRK ÊŞRK uşrik ortak koşmasaydım I had not associated
بربي ر ب ب | RBB BRBY birabbī Rabbime with my Lord
أحدا ا ح د | EḪD̃ ÊḪD̃E eHaden kimseyi "anyone."""

18:42 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

derken yok edildi | ürünü | ve başladı | oğuşturmağa | ellerini | üzerine | şeyler | harcadıkları | ona | ve o | yıkılmıştı | üzerine | çardakları | ve diyordu | EY/HEY/AH | keşke ben | | ortak koşmasaydım | Rabbime | kimseyi |

[ḪWŦ] [S̃MR] [ṦBḪ] [GLB] [KFF] [] [] [NFG] [] [] [ḢWY] [] [ARŞ] [GWL] [Y] [LYT] [] [ŞRK] [RBB] [EḪD̃]
WÊḪYŦ BS̃MRH FÊṦBḪ YGLB KFYH AL ME ÊNFG FYHE WHY ḢEWYT AL ARWŞHE WYGWL YE LYTNY LM ÊŞRK BRBY ÊḪD̃E

ve uHīTa biṧemerihi feeSbeHa yuḳallibu keffeyhi ǎlā enfeḳa fīhā vehiye ḣāviyetun ǎlā ǔrūşihā ve yeḳūlu leytenī lem uşrik birabbī eHaden
وأحيط بثمره فأصبح يقلب كفيه على ما أنفق فيها وهي خاوية على عروشها ويقول يا ليتني لم أشرك بربي أحدا

[ح و ط] [ث م ر] [ص ب ح] [ق ل ب] [ك ف ف] [] [] [ن ف ق] [] [] [خ و ي] [] [ع ر ش] [ق و ل] [ي] [ل ي ت] [] [ش ر ك] [ر ب ب] [ا ح د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأحيط ح و ط | ḪWŦ WÊḪYŦ ve uHīTa derken yok edildi And were surrounded
Vav,,Ha,Ye,Tı,
6,,8,10,9,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول
بثمره ث م ر | S̃MR BS̃MRH biṧemerihi ürünü his fruits,
Be,Se,Mim,Re,He,
2,500,40,200,5,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فأصبح ص ب ح | ṦBḪ FÊṦBḪ feeSbeHa ve başladı so he began
Fe,,Sad,Be,Ha,
80,,90,2,8,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض من اخوات «كان»
يقلب ق ل ب | GLB YGLB yuḳallibu oğuşturmağa twisting
Ye,Gaf,Lam,Be,
10,100,30,2,
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
فعل مضارع
كفيه ك ف ف | KFF KFYH keffeyhi ellerini his hands
Kef,Fe,Ye,He,
20,80,10,5,
N – nominative masculine dual noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
على | AL ǎlā üzerine over
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
ما | ME şeyler what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
أنفق ن ف ق | NFG ÊNFG enfeḳa harcadıkları he (had) spent
,Nun,Fe,Gaf,
,50,80,100,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
فيها | FYHE fīhā ona on it,
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
وهي | WHY vehiye ve o while it (had)
Vav,He,Ye,
6,5,10,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
خاوية خ و ي | ḢWY ḢEWYT ḣāviyetun yıkılmıştı collapsed
Hı,Elif,Vav,Ye,Te merbuta,
600,1,6,10,400,
N – nominative feminine indefinite active participle
اسم مرفوع
على | AL ǎlā üzerine on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
عروشها ع ر ش | ARŞ ARWŞHE ǔrūşihā çardakları its trellises,
Ayn,Re,Vav,Şın,He,Elif,
70,200,6,300,5,1,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ويقول ق و ل | GWL WYGWL ve yeḳūlu ve diyordu and he said,
Vav,Ye,Gaf,Vav,Lam,
6,10,100,6,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """Oh!"
Ye,Elif,
10,1,

ليتني ل ي ت | LYT LYTNY leytenī keşke ben I wish
Lam,Ye,Te,Nun,Ye,
30,10,400,50,10,
VOC – prefixed vocative particle ya
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
أداة نداء
حرف نصب من اخوات «ان» والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ليت»
لم | LM lem I had not associated
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
أشرك ش ر ك | ŞRK ÊŞRK uşrik ortak koşmasaydım I had not associated
,Şın,Re,Kef,
,300,200,20,
V – 1st person singular (form IV) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
بربي ر ب ب | RBB BRBY birabbī Rabbime with my Lord
Be,Re,Be,Ye,
2,200,2,10,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
جار ومجرور والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أحدا ا ح د | EḪD̃ ÊḪD̃E eHaden kimseyi "anyone."""
,Ha,Dal,Elif,
,8,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَأُحِيطَ: derken yok edildi | بِثَمَرِهِ: ürünü | فَأَصْبَحَ: ve başladı | يُقَلِّبُ: oğuşturmağa | كَفَّيْهِ: ellerini | عَلَىٰ: üzerine | مَا: şeyler | أَنْفَقَ: harcadıkları | فِيهَا: ona | وَهِيَ: ve o | خَاوِيَةٌ: yıkılmıştı | عَلَىٰ: üzerine | عُرُوشِهَا: çardakları | وَيَقُولُ: ve diyordu | يَا: EY/HEY/AH | لَيْتَنِي: keşke ben | لَمْ: | أُشْرِكْ: ortak koşmasaydım | بِرَبِّي: Rabbime | أَحَدًا: kimseyi |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأحيط WÊḪYŦ derken yok edildi | بثمره BS̃MRH ürünü | فأصبح FÊṦBḪ ve başladı | يقلب YGLB oğuşturmağa | كفيه KFYH ellerini | على AL üzerine | ما ME şeyler | أنفق ÊNFG harcadıkları | فيها FYHE ona | وهي WHY ve o | خاوية ḢEWYT yıkılmıştı | على AL üzerine | عروشها ARWŞHE çardakları | ويقول WYGWL ve diyordu | يا YE EY/HEY/AH | ليتني LYTNY keşke ben | لم LM | أشرك ÊŞRK ortak koşmasaydım | بربي BRBY Rabbime | أحدا ÊḪD̃E kimseyi |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve uHīTa: derken yok edildi | biṧemerihi: ürünü | feeSbeHa: ve başladı | yuḳallibu: oğuşturmağa | keffeyhi: ellerini | ǎlā: üzerine | : şeyler | enfeḳa: harcadıkları | fīhā: ona | vehiye: ve o | ḣāviyetun: yıkılmıştı | ǎlā: üzerine | ǔrūşihā: çardakları | ve yeḳūlu: ve diyordu | : EY/HEY/AH | leytenī: keşke ben | lem: | uşrik: ortak koşmasaydım | birabbī: Rabbime | eHaden: kimseyi |
Kırık Meal (Transcript) : |WÊḪYŦ: derken yok edildi | BS̃MRH: ürünü | FÊṦBḪ: ve başladı | YGLB: oğuşturmağa | KFYH: ellerini | AL: üzerine | ME: şeyler | ÊNFG: harcadıkları | FYHE: ona | WHY: ve o | ḢEWYT: yıkılmıştı | AL: üzerine | ARWŞHE: çardakları | WYGWL: ve diyordu | YE: EY/HEY/AH | LYTNY: keşke ben | LM: | ÊŞRK: ortak koşmasaydım | BRBY: Rabbime | ÊḪD̃E: kimseyi |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken serveti mahvoldu da çardakları çökmüş, yerle bir olmuş bağında ellerini uğuşturarak keşke Rabbime hiçbir varlığı eş, ortak olarak tanımasaydım demeye başladı.
Adem Uğur : Derken onun serveti kuşatılıp yok edildi. Böylece, bağı uğruna yaptığı masraflardan ötürü ellerini oğuşturup kaldı. Bağın çardakları yere çökmüştü. "Ah, diyordu, keşke ben Rabbime hiçbir ortak koşmamış olsaydım!"
Ahmed Hulusi : Derken onun serveti kuşatılıp yok edildi! Sonunda, çardakları üzerine yıkılıp kalmış bağına yaptığı harcamaları dolayısıyla, (hüsranla) ellerini ovuşturarak şöyle diyordu: "Keşke Rabbime (hiç) bir şeyi ortak koşmasaydım. "
Ahmet Tekin : Derken onun serveti yok edildi. Böylece bağı uğruna yaptığı masraflardan dolayı ellerini ovuşturarak sabahı sabah etti. Bağın çardakları yere çökmüştü. 'Ah, keşke ben ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Rabbime hiçbir ortak koşmamış olsaydım.' diyordu.
Ahmet Varol : Derken ürünleri kuşatıldı ve onun için harcadıklarına (içi giderek) avuçlarını oğuşturmaya başladı. (Bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı. Kendisi de: 'Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım' diyordu.
Ali Bulaç : (Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) oğuşturuyordu. O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı, kendisi de şöyle diyordu: "Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım."
Ali Fikri Yavuz : Nihayet o kâfirin bütün serveti helâk edildi. Bunun üzerine bağına yaptığı masrafa karşı, avuçlarını oğuşturmaya durdu. Bağ, çardakları üzerine yıkılmış kalmıştı. “Ah ne olaydım! Rabbime hiç bir ortak koşmamış olaydım.” diyordu.
Bekir Sadak : Nitekim, urunleri yok edildi; bagin altust olmus cardaklari karsisinda, sarfettigi emege ici yanarak ellerini ogusturup «Keski Rabbime kimseyi ortak kosmasaydim» diyordu.
Celal Yıldırım : Beklenen oldu, meyvesini (felâket) her taraftan çevirdi. Sabahlayıp durumu görünce, ona harcadığına karşı ellerini oğuşturarak (hayıflanıyordu).! Bahçesi ise, çardakları çökmüş bir görünümdeydi. Ah keşke Rabbıma hiçbir şeyi ortak koşmasaydım ! diyordu.
Diyanet İşleri : Derken bütün serveti helâk edildi. (Yıkılmış) çardakları üzerine çökmüş hâldeki bağına yaptığı harcamalar karşısında ellerini oğuşturuyor ve şöyle diyordu: “Keşke Rabbime hiçbir kimseyi ortak koşmasaydım..”
Diyanet İşleri (eski) : Nitekim, ürünleri yok edildi; bağın altüst olmuş çardakları karşısında, sarfettiği emeğe içi yanarak ellerini oğuşturup 'Keşke Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım' diyordu.
Diyanet Vakfi : Derken onun serveti kuşatılıp yok edildi. Böylece, bağı uğruna yaptığı masraflardan ötürü ellerini oğuşturup kaldı. Bağın çardakları yere çökmüştü. «Ah, diyordu, keşke ben Rabbime hiçbir ortak koşmamış olsaydım!»
Edip Yüksel : Derken, ürünü yok edildi. Çardakları üzerine yığılmış olan bağına verdiği emekten ötürü matem tutmaya ve 'Keşke Rabbime ortak koşmasaydım,' demeye başladı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Derken serveti yok edildi. Bunun üzerine bağına yaptığı masraflara karşı ellerini oğuşturmaya başladı. Bağ, çardakları üzerine yıkılmış kalmıştı, «Ah Keşke Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmasaydım» diyordu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken bütün serveti istilaya uğradı. Bunun üzerine bağına yaptığı masraflara karşı ellerini oğuşturmaya başladı. Bağ, çardakları üzerine çökmüş kalmıştı; «Ah! Keşke Rabbime hiçbir ortak koşmamış olsaydım!» diyordu.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken bütün serveti istîlâ ediliverdi, bunun üzerine ona yaptığı masraflara karşı avuçlarını oğuşturup kaldı, o, çardakları üzerine çökmüş kalmıştı, ah, diyordu, nolaydım rabbıma hiç bir şerik koşmamış olaydım
Fizilal-il Kuran : Derken bahçesinin tüm ürünü ansızın yok oluverdi. Yerle bir olan üzüm kütüklerinin yıkıntıları karşısında yapmış olduğu masrafların iç yanıklığı ile vahlanmaya ve elleri ile dizlerini döverek «Keşke Rabb'ime hiç kimseyi ortak koşmasaydım» demeye koyuldu.
Gültekin Onan : (Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) oğuşturuyordu (yukallibu). O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı, kendisi de şöyle diyordu: "Keşke rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım."
Hakkı Yılmaz : (42,43) Ve o iki bağ sahibi kişi, serveti ile kuşatma altına alındı/ bitirildi. Bunun üzerine bağında yaptığı harcamalara karşı ellerini ovuşturmaya başladı. Bahçe, çardakları üzerine yıkılmış kalmıştı, o da “Ah ne olaydım! Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmasaydım” diyordu. O kişi için Allah'ın astlarından yardım edecek bir topluluk olmadı. Ve kendisi de öç alacak/kendi kendine yardım edecek biri değildi.
Hasan Basri Çantay : (Nihayet) onun bütün serveti istilâya uğratıldı, (bağı) uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını uğuşdurakaldı! (o bağın) çardakları yere çökmüşdü. Diyordu ki: «Nolaydım, Rabbime hiçbir (şey'i) ortak tutmayaydım»!
Hayrat Neşriyat : Derken (bütün) geliri (helâk ile) kuşatıldı; bunun üzerine oraya harcadıklarına karşı(yanarak) avuçlarını ovuşturmaya başladı; artık orası çardakları üzerine çökmüş bulunan(harâb olmuş) bir hâlde idi ve (o): 'Keşke Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım!' diyordu.
İbni Kesir : Nitekim ürünleri yok edildi. Sarfettiği emeğe içi yanarak avuçlarını oğuşturuyordu. Çardakları hep yere düşmüştü. Ve diyordu ki: Ne olaydım, Rabbıma hiç kimseyi ortak koşmasaydım.
İskender Evrenosoğlu : Onun (o kimsenin) ürünleri ihata edildi (mahvedildi). Ve çardakları, (bahçenin) üzerine yıkılmış haldeydi. Orada sarfettiği (emek ve para) için ellerini (avuçlarını) ovuşturuyor ve “Keşke ben, Rabbime (hiç)bir şeyle şirk koşmasaydım.” diyor(du).
Muhammed Esed : Ve (gerçekten de böyle oldu:) ürünlerle dolup taşan bahçeleri çepeçevre tarümar edildi; ve o (bahçenin) tarümar olmuş çitleri, çardakları karşısında, boşa giden emeğine yanarak ellerini oğuştura oğuştura: "Ah, n'olurdu, Rabbimden başkasına tanrısal nitelikler yakıştırmamış olsaydım!" demekten başka söyleyecek bir şey bulamadı.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve meyvesini (servetini) helâk kapladı. Artık ona sarfettiği şeylerden dolayı iki avucunu ovuşturmaya başladı. O (bağ) ise çardakları üzerine çökmüş idi ve diyordu ki: «Ne olurdu ben Rabbime bir ferdi şerik koşmamış olsaydım!»
Ömer Öngüt : Derken o kâfirin bütün serveti kuşatılıp yok edildi. Bunun üzerine, bağı uğruna yaptığı masraf karşısında ellerini oğuşturmaya başladı. Bağın çardakları yere çökmüştü. “Ah! Keşke ben Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmamış olsaydım!” diyordu.
Şaban Piriş : Bir sabah kalktığında ürünleri yok edilmiş, çardakları ise çökmüştü: -Keşke Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım, diyerek; ona sarfettiği emeğe avuçlarını ovuşturuyordu.
Suat Yıldırım : Çok geçmeden, bütün serveti kül oldu... Sahibi bu halini görünce, bağın çökmüş çardakları karşısında, yaptığı masraflarına, harcadığı emeklere acıyıp avuçlarını oğuştura kaldı! "Ah!" diyordu, "n’olaydım, Rabbime ibadette hiçbir şeyi ortak yapmamış olaydım!"
Süleyman Ateş : Derken (o inkârcı kişinin) ürünü yok edildi, çardakları üzerine yıkılmış durumda olan(bağ)ın karşısında ona harcadıklarına acıyarak ellerini uğuşturmağa başladı: "Âh nolaydı, ben Rabbime kimseyi ortak koşmamış olaydım!" diyordu.
Tefhim-ul Kuran : (Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) evirip çeviriyordu. O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı, kendisi de şöyle diyordu: «Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım.»
Ümit Şimşek : Nitekim onun bütün ürünü birgün felâkete uğrayıverdi. O ise, bağının alt üst olmuş çardakları karşısında, harcadığı paraya ve emeğe yanarak ellerini birbirine vuruyor, 'Ne olurdu, Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım!' deyip duruyordu.
Yaşar Nuri Öztürk : Derken bütün ürününe el kondu. Bağ sahibi, çardakları üzerine çökmüş bulunan bağ için harcadıklarına vahlanarak avuçlarını ovuşturuyor ve şöyle diyordu: "Ne olurdu, Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}