» 18 / Kehf  64:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
Kehf Suresi = Magara Suresi
9-27. ayetlerinde putperest kavimlerinden kaçip magaraya gizlenen bir grup gencin hikayesi anlatildigindan dolayi bu ismi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالَ (GEL) = ḳāle : (Musa) dedi
2. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : işte
3. مَا (ME) = mā : şey
4. كُنَّا (KNE) = kunnā :
5. نَبْغِ (NBĞ) = nebği : aradığımız
6. فَارْتَدَّا (FERTD̃E) = ferteddā : geriye döndüler
7. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerini
8. اثَارِهِمَا ( ËS̃ERHME) = āṧārihimā : izleri
9. قَصَصًا (GṦṦE) = ḳaSaSen : ta'kibederek
(Musa) dedi | işte | şey | | aradığımız | geriye döndüler | üzerini | izleri | ta'kibederek |

[GWL] [] [] [KWN] [BĞY] [RD̃D̃] [] [ES̃R] [GṦṦ]
GEL Z̃LK ME KNE NBĞ FERTD̃E AL ËS̃ERHME GṦṦE

ḳāle ƶālike kunnā nebği ferteddā ǎlā āṧārihimā ḳaSaSen
قال ذلك ما كنا نبغ فارتدا على آثارهما قصصا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GWL GEL ḳāle (Musa) dedi He said,
ذلك | Z̃LK ƶālike işte """That"
ما | ME şey (is) what
كنا ك و ن | KWN KNE kunnā we were
نبغ ب غ ي | BĞY NBĞ nebği aradığımız "seeking."""
فارتدا ر د د | RD̃D̃ FERTD̃E ferteddā geriye döndüler So they returned
على | AL ǎlā üzerini on
آثارهما ا ث ر | ES̃R ËS̃ERHME āṧārihimā izleri their footprints,
قصصا ق ص ص | GṦṦ GṦṦE ḳaSaSen ta'kibederek retracing.

18:64 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

(Musa) dedi | işte | şey | | aradığımız | geriye döndüler | üzerini | izleri | ta'kibederek |

[GWL] [] [] [KWN] [BĞY] [RD̃D̃] [] [ES̃R] [GṦṦ]
GEL Z̃LK ME KNE NBĞ FERTD̃E AL ËS̃ERHME GṦṦE

ḳāle ƶālike kunnā nebği ferteddā ǎlā āṧārihimā ḳaSaSen
قال ذلك ما كنا نبغ فارتدا على آثارهما قصصا

[ق و ل] [] [] [ك و ن] [ب غ ي] [ر د د] [] [ا ث ر] [ق ص ص]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GWL GEL ḳāle (Musa) dedi He said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
ذلك | Z̃LK ƶālike işte """That"
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
ما | ME şey (is) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كنا ك و ن | KWN KNE kunnā we were
Kef,Nun,Elif,
20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
نبغ ب غ ي | BĞY NBĞ nebği aradığımız "seeking."""
Nun,Be,Ğayn,
50,2,1000,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
فارتدا ر د د | RD̃D̃ FERTD̃E ferteddā geriye döndüler So they returned
Fe,Elif,Re,Te,Dal,Elif,
80,1,200,400,4,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine dual (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض والألف ضمير متصل في محل رفع فاعل
على | AL ǎlā üzerini on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
آثارهما ا ث ر | ES̃R ËS̃ERHME āṧārihimā izleri their footprints,
,Se,Elif,Re,He,Mim,Elif,
,500,1,200,5,40,1,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine dual possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قصصا ق ص ص | GṦṦ GṦṦE ḳaSaSen ta'kibederek retracing.
Gaf,Sad,Sad,Elif,
100,90,90,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: (Musa) dedi | ذَٰلِكَ: işte | مَا: şey | كُنَّا: | نَبْغِ: aradığımız | فَارْتَدَّا: geriye döndüler | عَلَىٰ: üzerini | اثَارِهِمَا: izleri | قَصَصًا: ta'kibederek |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GEL (Musa) dedi | ذلك Z̃LK işte | ما ME şey | كنا KNE | نبغ NBĞ aradığımız | فارتدا FERTD̃E geriye döndüler | على AL üzerini | آثارهما ËS̃ERHME izleri | قصصا GṦṦE ta'kibederek |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: (Musa) dedi | ƶālike: işte | : şey | kunnā: | nebği: aradığımız | ferteddā: geriye döndüler | ǎlā: üzerini | āṧārihimā: izleri | ḳaSaSen: ta'kibederek |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: (Musa) dedi | Z̃LK: işte | ME: şey | KNE: | NBĞ: aradığımız | FERTD̃E: geriye döndüler | AL: üzerini | ËS̃ERHME: izleri | GṦṦE: ta'kibederek |
Abdulbaki Gölpınarlı : Mûsâ, buydu aradığımız işte dedi ve kendi izlerini izleyerek geri döndüler.
Adem Uğur : Musa: İşte aradığımız o idi, dedi. Hemen izlerinin üzerine geri döndüler.
Ahmed Hulusi : (Musa) dedi: "İşte aradığımız o ya!". . . Böylece izlerinin üzerine, geri döndüler.
Ahmet Tekin : Mûsâ da: 'İşte aradığımız yer orası' dedi. Hemen geldikleri yolu hatırlamaya çalışarak geri döndüler.
Ahmet Varol : (Musa): 'İşte bizim aradığımız da buydu' dedi. Böylece izlerini takib ederek geri döndüler.
Ali Bulaç : (Musa) Dedi ki: "Bizim de aradığımız buydu." Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.
Ali Fikri Yavuz : Mûsa: “- İşte aradığımız bu idi.” dedi. Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler.
Bekir Sadak : Musa: «Istedigimiz zaten buydu» dedi. Hemen geldikleri yoldan izleri uzerinde geri donduler.
Celal Yıldırım : Musa ona: «Aradığımız bu ya» dedi ve izleri üzerine gerisin geri döndüler.
Diyanet İşleri : Mûsâ: “İşte aradığımız bu idi” dedi. Bunun üzerine tekrar izlerini takip ederek gerisingeri döndüler.
Diyanet İşleri (eski) : Musa: 'İstediğimiz zaten buydu' dedi. Hemen geldikleri yoldan izleri üzerinde geri döndüler.
Diyanet Vakfi : Musa: İşte aradığımız o idi, dedi. Hemen izlerinin üzerine geri döndüler.
Edip Yüksel : (Musa:) 'İşte aradığımız yer orası idi,' dedi ve böylece izleri üzerinde geri döndüler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Musa da demişti ki: «İşte aradığımız o idi.» Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Musa da dedi ki: «İşte aradığımız oydu!» Bunun üzerine izlerini takip ederek gerisin geri döndüler;
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte dedi: aradığımız o ya, bunun üzerine izlerini ta'kıb ederek gerisin geri döndüler
Fizilal-il Kuran : Musa; «Bizim aradığımız da buydu zaten» dedi. Hemen geldikleri yoldan kendi izlerini sürerek geri döndüler.
Gültekin Onan : (Musa) Dedi ki: "Bizim de aradığımız buydu." Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.
Hakkı Yılmaz : Mûsâ, “İşte bu, aradığımızdı!” dedi. Hemen izlerini takip ederek gerisin geri döndüler.
Hasan Basri Çantay : (Musa) «İşte, dedi, bizim arayacağımız bu idi». Şimdi izlerinin üzerinde gerisin geri döndüler.
Hayrat Neşriyat : (Mûsâ:) 'Aradığımız zâten buydu!' dedi. Hemen kendi izlerini ta'kib ederek geri döndüler.
İbni Kesir : Musa; zaten istediğimiz buydu, dedi. Hemen izlerinin üstünden gerisin geri döndüler.
İskender Evrenosoğlu : (Musa A.S): “Bizim aradığımız şey, işte bu.” dedi. Böylece kendi izlerini takip ederek geri döndüler.
Muhammed Esed : (Musa heyecanla): "Demek, aradığımız yer orası(ydı)!" diye bağırdı. Ve izleri üzerine hemen geri döndüler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Dedi ki: «İşte bizim aramakta olduğumuz da bu ya.» Hemen izleri üzerine uyarak geri döndüler.
Ömer Öngüt : Musa: “İşte aradığımız o idi. ” dedi. İzlerinin üzerine hemen geri döndüler.
Şaban Piriş : Musa: -İşte, aradığımız buydu, dedi. İzleri üzerine gerisin geriye döndüler.
Suat Yıldırım : Musa: "İşte gözleyip durduğumuz da bu idi ya!" dedi. Derhal izlerini takip ederek gerisin geri dönüp kayanın yanına vardılar.
Süleyman Ateş : (Mûsâ): "İşte aradığımız o idi." dedi. Tekrar izlerini ta'kibederek geriye döndüler, (kayaya vardılar).
Tefhim-ul Kuran : (Musa) Dedi ki: «Bizim de aradığımız buydu.» Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.
Ümit Şimşek : Musa 'Aradığımız buydu' dedi. Sonra kendi izlerini takip ederek geri döndüler.
Yaşar Nuri Öztürk : Mûsa: "Arayıp durduğumuz işte o idi." dedi. Bunun üzerine kendi izlerini sürerek gerisingeri döndüler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}