» 18 / Kehf  97:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
Kehf Suresi = Magara Suresi
9-27. ayetlerinde putperest kavimlerinden kaçip magaraya gizlenen bir grup gencin hikayesi anlatildigindan dolayi bu ismi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَمَا (FME) = femā : artık
2. اسْطَاعُوا (ESŦEAWE) = sTāǔ : ne güçleri yetti
3. أَنْ (ÊN) = en :
4. يَظْهَرُوهُ (YƵHRWH) = yeZherūhu : onu aşmaya
5. وَمَا (WME) = ve mā : ne de
6. اسْتَطَاعُوا (ESTŦEAWE) = steTāǔ : güçleri yetti
7. لَهُ (LH) = lehu : onu
8. نَقْبًا (NGBE) = neḳben : delmeye
artık | ne güçleri yetti | | onu aşmaya | ne de | güçleri yetti | onu | delmeye |

[] [ŦWA] [] [ƵHR] [] [ŦWA] [] [NGB]
FME ESŦEAWE ÊN YƵHRWH WME ESTŦEAWE LH NGBE

femā sTāǔ en yeZherūhu ve mā steTāǔ lehu neḳben
فما اسطاعوا أن يظهروه وما استطاعوا له نقبا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فما | FME femā artık So not
اسطاعوا ط و ع | ŦWA ESŦEAWE sTāǔ ne güçleri yetti they were able
أن | ÊN en to
يظهروه ظ ه ر | ƵHR YƵHRWH yeZherūhu onu aşmaya scale it
وما | WME ve mā ne de and not
استطاعوا ط و ع | ŦWA ESTŦEAWE steTāǔ güçleri yetti they were able
له | LH lehu onu in it
نقبا ن ق ب | NGB NGBE neḳben delmeye (to do) any penetration.

18:97 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

artık | ne güçleri yetti | | onu aşmaya | ne de | güçleri yetti | onu | delmeye |

[] [ŦWA] [] [ƵHR] [] [ŦWA] [] [NGB]
FME ESŦEAWE ÊN YƵHRWH WME ESTŦEAWE LH NGBE

femā sTāǔ en yeZherūhu ve mā steTāǔ lehu neḳben
فما اسطاعوا أن يظهروه وما استطاعوا له نقبا

[] [ط و ع] [] [ظ ه ر] [] [ط و ع] [] [ن ق ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فما | FME femā artık So not
Fe,Mim,Elif,
80,40,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الفاء استئنافية
حرف نفي
اسطاعوا ط و ع | ŦWA ESŦEAWE sTāǔ ne güçleri yetti they were able
Elif,Sin,Tı,Elif,Ayn,Vav,Elif,
1,60,9,1,70,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form X) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN en to
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يظهروه ظ ه ر | ƵHR YƵHRWH yeZherūhu onu aşmaya scale it
Ye,Zı,He,Re,Vav,He,
10,900,5,200,6,5,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وما | WME ve mā ne de and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
استطاعوا ط و ع | ŦWA ESTŦEAWE steTāǔ güçleri yetti they were able
Elif,Sin,Te,Tı,Elif,Ayn,Vav,Elif,
1,60,400,9,1,70,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form X) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
له | LH lehu onu in it
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
نقبا ن ق ب | NGB NGBE neḳben delmeye (to do) any penetration.
Nun,Gaf,Be,Elif,
50,100,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَمَا: artık | اسْطَاعُوا: ne güçleri yetti | أَنْ: | يَظْهَرُوهُ: onu aşmaya | وَمَا: ne de | اسْتَطَاعُوا: güçleri yetti | لَهُ: onu | نَقْبًا: delmeye |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فما FME artık | اسطاعوا ESŦEAWE ne güçleri yetti | أن ÊN | يظهروه YƵHRWH onu aşmaya | وما WME ne de | استطاعوا ESTŦEAWE güçleri yetti | له LH onu | نقبا NGBE delmeye |
Kırık Meal (Okunuş) : |femā: artık | sTāǔ: ne güçleri yetti | en: | yeZherūhu: onu aşmaya | ve mā: ne de | steTāǔ: güçleri yetti | lehu: onu | neḳben: delmeye |
Kırık Meal (Transcript) : |FME: artık | ESŦEAWE: ne güçleri yetti | ÊN: | YƵHRWH: onu aşmaya | WME: ne de | ESTŦEAWE: güçleri yetti | LH: onu | NGBE: delmeye |
Abdulbaki Gölpınarlı : Artık bu seti aşmaya da güçleri yetmez, delmeye de güçleri yetmez.
Adem Uğur : Bu sebeple onu ne aşmaya muktedir oldular ne de onu delebildiler.
Ahmed Hulusi : Artık onu, ne aşmaya muktedir olabildiler ve ne de delebildiler!
Ahmet Tekin : Artık Ye’cüc ve Me’cüc bu seti ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Ahmet Varol : Böylece onlar (Ye'cuc ve Me'cuc) ne onu aşmaya ne de delmeye güç yetirebildiler.
Ali Bulaç : Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler.
Ali Fikri Yavuz : Artık onu (seddi), ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Bekir Sadak : Artik Yecuc ve Mecuc onu ne asabildiler ve ne de delip gecebildiler.
Celal Yıldırım : Artık o Ye'cûc - Me'cûc ne onu aşabildiler, ne de bir gedik açmaya güç getirebildiler.
Diyanet İşleri : Artık onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Diyanet İşleri (eski) : Artık Yecüc ve Mecüc onu ne aşabildiler ve ne de delip geçebildiler.
Diyanet Vakfi : Bu sebeple onu ne aşmaya muktedir oldular ne de onu delebildiler.
Edip Yüksel : Artık onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Artık Ye'cuc ve Me'cuc bu seti ne aşabildiler ne de delebildiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Artık ne onu aşabildiler, ne de delebildiler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Artık onu ne aşabilirler ne de delebilirler
Fizilal-il Kuran : Ye'cuc ile Me'cuc, bu setin ne üzerinden aşabildiler ve ne de bir yerinde delik açabildiler.
Gültekin Onan : Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler.
Hakkı Yılmaz : Artık söz anlamaz o toplum, sağlamca yapılan sözleşmeyi aşmaya güç yetiremediler, onu delmeye de güç yetiremediler.
Hasan Basri Çantay : Artık onu aşmıya da güc yetiremediler, onu delmiye de muktedir olamadılar.
Hayrat Neşriyat : Artık (Ye’cüc ve Me’cüc) onu ne aşmaya güç yetirebildiler! Ne de onu delmeye tâkatleri yetti!
İbni Kesir : Onlar; artık onu, ne aşabildiler, ne de delip geçebildiler.
İskender Evrenosoğlu : Artık ona zahir olmaya (onu aşmaya) güçleri yetmez ve onu delmeye muktedir olamazlar.
Muhammed Esed : Ve böylece (set inşa edilmiş oldu, öyle ki) artık onların düşmanları ne onu aşabilirlerdi ne de onda gedik açabilirlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık ne onun üstüne çıkmaya kâdir oldular ve ne de onun için delik açmaya güçleri yetti.
Ömer Öngüt : Artık onu ne aşabildiler, ne de delip geçebildiler.
Şaban Piriş : Artık, seddi aşmaya güçleri yetmedi ve delip geçmediler.
Suat Yıldırım : Artık o Ye’cüc ve Me’cüc’ün, ne seddi aşmaya, ne de onda delik açmaya güçleri yetmedi.
Süleyman Ateş : Artık (Ye'cûc Me'cûc) onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Tefhim-ul Kuran : Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne de onu delmeye güç yetirebildiler.
Ümit Şimşek : Ondan sonra ne seddi aşabildiler, ne de onda bir delik açabildiler.
Yaşar Nuri Öztürk : Artık onu ne aşabildiler ne delebildiler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}