» 18 / Kehf  44:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
Kehf Suresi = Magara Suresi
9-27. ayetlerinde putperest kavimlerinden kaçip magaraya gizlenen bir grup gencin hikayesi anlatildigindan dolayi bu ismi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. هُنَالِكَ (HNELK) = hunālike : işte o durumda
2. الْوَلَايَةُ (ELWLEYT) = l-velāyetu : velilik (koruyuculuk)
3. لِلَّهِ (LLH) = lillahi : yalnız Allah'a mahsustur
4. الْحَقِّ (ELḪG) = l-Haḳḳi : hak olan
5. هُوَ (HW) = huve : O'dur
6. خَيْرٌ (ḢYR) = ḣayrun : en iyi olan
7. ثَوَابًا (S̃WEBE) = ṧevāben : mükafatı
8. وَخَيْرٌ (WḢYR) = ve ḣayrun : ve daha hayırlıdır
9. عُقْبًا (AGBE) = ǔḳben : akıbet
işte o durumda | velilik (koruyuculuk) | yalnız Allah'a mahsustur | hak olan | O'dur | en iyi olan | mükafatı | ve daha hayırlıdır | akıbet |

[] [WLY] [] [ḪGG] [] [ḢYR] [S̃WB] [ḢYR] [AGB]
HNELK ELWLEYT LLH ELḪG HW ḢYR S̃WEBE WḢYR AGBE

hunālike l-velāyetu lillahi l-Haḳḳi huve ḣayrun ṧevāben ve ḣayrun ǔḳben
هنالك الولاية لله الحق هو خير ثوابا وخير عقبا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هنالك | HNELK hunālike işte o durumda There,
الولاية و ل ي | WLY ELWLEYT l-velāyetu velilik (koruyuculuk) the protection
لله | LLH lillahi yalnız Allah'a mahsustur (is) from Allah
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳi hak olan the True.
هو | HW huve O'dur He
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun en iyi olan (is the) best
ثوابا ث و ب | S̃WB S̃WEBE ṧevāben mükafatı (to) reward
وخير خ ي ر | ḢYR WḢYR ve ḣayrun ve daha hayırlıdır and (the) best
عقبا ع ق ب | AGB AGBE ǔḳben akıbet (for) the final end.

18:44 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

işte o durumda | velilik (koruyuculuk) | yalnız Allah'a mahsustur | hak olan | O'dur | en iyi olan | mükafatı | ve daha hayırlıdır | akıbet |

[] [WLY] [] [ḪGG] [] [ḢYR] [S̃WB] [ḢYR] [AGB]
HNELK ELWLEYT LLH ELḪG HW ḢYR S̃WEBE WḢYR AGBE

hunālike l-velāyetu lillahi l-Haḳḳi huve ḣayrun ṧevāben ve ḣayrun ǔḳben
هنالك الولاية لله الحق هو خير ثوابا وخير عقبا

[] [و ل ي] [] [ح ق ق] [] [خ ي ر] [ث و ب] [خ ي ر] [ع ق ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هنالك | HNELK hunālike işte o durumda There,
He,Nun,Elif,Lam,Kef,
5,50,1,30,20,
T – time adverb
ظرف زمان
الولاية و ل ي | WLY ELWLEYT l-velāyetu velilik (koruyuculuk) the protection
Elif,Lam,Vav,Lam,Elif,Ye,Te merbuta,
1,30,6,30,1,10,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
لله | LLH lillahi yalnız Allah'a mahsustur (is) from Allah
Lam,Lam,He,
30,30,5,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳi hak olan the True.
Elif,Lam,Ha,Gaf,
1,30,8,100,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
هو | HW huve O'dur He
He,Vav,
5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun en iyi olan (is the) best
Hı,Ye,Re,
600,10,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
ثوابا ث و ب | S̃WB S̃WEBE ṧevāben mükafatı (to) reward
Se,Vav,Elif,Be,Elif,
500,6,1,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وخير خ ي ر | ḢYR WḢYR ve ḣayrun ve daha hayırlıdır and (the) best
Vav,Hı,Ye,Re,
6,600,10,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine singular indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
عقبا ع ق ب | AGB AGBE ǔḳben akıbet (for) the final end.
Ayn,Gaf,Be,Elif,
70,100,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |هُنَالِكَ: işte o durumda | الْوَلَايَةُ: velilik (koruyuculuk) | لِلَّهِ: yalnız Allah'a mahsustur | الْحَقِّ: hak olan | هُوَ: O'dur | خَيْرٌ: en iyi olan | ثَوَابًا: mükafatı | وَخَيْرٌ: ve daha hayırlıdır | عُقْبًا: akıbet |
Kırık Meal (Harekesiz) : |هنالك HNELK işte o durumda | الولاية ELWLEYT velilik (koruyuculuk) | لله LLH yalnız Allah'a mahsustur | الحق ELḪG hak olan | هو HW O'dur | خير ḢYR en iyi olan | ثوابا S̃WEBE mükafatı | وخير WḢYR ve daha hayırlıdır | عقبا AGBE akıbet |
Kırık Meal (Okunuş) : |hunālike: işte o durumda | l-velāyetu: velilik (koruyuculuk) | lillahi: yalnız Allah'a mahsustur | l-Haḳḳi: hak olan | huve: O'dur | ḣayrun: en iyi olan | ṧevāben: mükafatı | ve ḣayrun: ve daha hayırlıdır | ǔḳben: akıbet |
Kırık Meal (Transcript) : |HNELK: işte o durumda | ELWLEYT: velilik (koruyuculuk) | LLH: yalnız Allah'a mahsustur | ELḪG: hak olan | HW: O'dur | ḢYR: en iyi olan | S̃WEBE: mükafatı | WḢYR: ve daha hayırlıdır | AGBE: akıbet |
Abdulbaki Gölpınarlı : İşte bu makamda yardım ve nusret, ancak Allah'ındır ve ona itâat, hem mükâfat bakımından daha hayılıdır, hem son bakımından daha hayırlı.
Adem Uğur : İşte burada yardım ve dostluk, Hak olan Allah'a mahsustur. Mükâfatı en iyi olan O, en güzel âkıbeti veren yine O'dur.
Ahmed Hulusi : İşte fark edileceği üzere, velâyet (El Veliyy isminin zuhuru) yalnızca, Hak olan Allâh'a aittir (velayet yaşamını yaşatan Allâh'tır)! O mükâfat verici olarak da hayırlıdır, sonucu yaşatıcı olarak da.
Ahmet Tekin : İşte, bu noktada, yardım ve dostluk, sığınılacak devlet, otorite, varlığında şüphe olmayan Hak ilâh Allah’a aittir. Mükâfatı en iyi olan O, en güzel akıbeti sağlayan yine O’dur.
Ahmet Varol : İşte burada velayet (dostluk, yardım) Hakk olan Allah'ındır. O'nun vereceği sevap da daha hayırlı, sonuç da daha hayırlıdır.
Ali Bulaç : İşte burada (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Allah'a aittir. O, sevap bakımından hayırlı, sonuç bakımından hayırlıdır.
Ali Fikri Yavuz : İşte bu halde, yardım ve hâkimiyyet, hak olan Allah’a mahsustur. O, mükâfatça da hayırlıdır, âkıbetçe de hayırlıdır.
Bekir Sadak : Iste burada kudret ve hakimiyet, varligi gercek olan Allah'indir. Mukafatlandirma bakimindan hayirli olan da, sonuclandirma yonunden hayirli olan da O'dur. *
Celal Yıldırım : İşte burada sâhiblilik, kuvvet ve yardım Hakk olan Allah'a aittir. O sevabca da, cezaca da (en âdil) en hayırlıdır.
Diyanet İşleri : İşte bu durumda velayet (himaye ve koruyuculuk) yalnızca hak olan Allah’a mahsustur. O’nun mükâfatı da daha hayırlıdır, vereceği sonuç da daha hayırlıdır.
Diyanet İşleri (eski) : İşte burada kudret ve hakimiyet, varlığı gerçek olan Allah'ındır. Mükafatlandırma bakımından hayırlı olan da, sonuçlandırma yönünden hayırlı olan da O'dur.
Diyanet Vakfi : İşte burada yardım ve dostluk, Hak olan Allah'a mahsustur. Mükâfatı en iyi olan O, en güzel âkıbeti veren yine O'dur.
Edip Yüksel : O an, velayet (güç ve egemenlik) tümüyle gerçek olan ALLAH'ındır. O, en iyi ödülü ve en iyi sonucu verendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte burada yardım, yalnız hak olan Allah'a aittir. O'nun verdiği mükâfat da daha hayırlıdır, netice de daha hayırlıdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte burada hakimiyet gerçekten Allah'ındır. O sevapça da daha hayırlıdır, sonuçça da daha hayırlıdır.
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte burada velâyet elhak, Allahındır, o sevabca da hayır, ukbaca da hayırdır
Fizilal-il Kuran : İşte orada koruyuculuk ve egemenlik, varlığı «gerçek» olan Allah'ın tekelindedir. En yararlı ödül ve en hayırlı akıbet yalnız O'nun katındadır.
Gültekin Onan : İşte burada (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Tanrı'ya aittir. O, sevap bakımından hayırlı, sonuç bakımından hayırlıdır.
Hakkı Yılmaz : İşte burada egemenlik/yardımcılık, koruyuculuk, yol göstericilik ancak hak olan Allah'a aittir. O, ödüllendirme bakımından en iyi ve kovuşturma yönünden de en iyi olandır.
Hasan Basri Çantay : İşte bu makamda (ve bu halde) nusret ve haakimiyyet, hak olan Allahındır. O, sevabca da hayırlı, aakıbetce de hayırlıdır.
Hayrat Neşriyat : İşte orada (kıyâmet gününde) yardım, ancak hak olan Allah’a mahsustur.(Mü’minlere) sevabca en hayırlı, âkıbetce de en hayırlı olan (ve kullarını en güzel ni'metlere kavuşturan) O’dur.
İbni Kesir : İşte burada velayet, yalnız hak olan Allah'ındır. Mükafatlandırma bakımından da hayırlı olan, neticelendirme bakımından da hayırlı olan O'dur.
İskender Evrenosoğlu : İşte burada velâyet (yardım, dostluk) Allah'a ait bir haktır. O (Allah), sevap (mükâfat) açısından da akıbet (sonuç) açısından da hayırlıdır.
Muhammed Esed : İşte bunun içindir ki, koruyucu, kayırıcı güç bütünüyle, tek ve gerçek Tanrı olan Allah'a aittir. Hak edilen karşılığı vermekte de, sonucun ne olacağını belirlemekte de en iyi olan O'dur.
Ömer Nasuhi Bilmen : Böyle bir vaziyette velâyet, ancak hak olan Allah'a mahsustur. O sevapca en hayırlıdır ve akibetce de en hayırlıdır.
Ömer Öngüt : İşte bu durumda yardım ve dostluk, hak olan Allah'a mahsustur. O'nun vereceği sevap da daha hayırlıdır, âkibet de daha hayırlıdır.
Şaban Piriş : İşte burada hakimiyet, şüphesiz Allah’ındır. En iyi mükafatı O verir. En iyi cezayı da O verir.
Suat Yıldırım : Öyle bir yerde himaye ve yardım, sadece hak ve hakikatin ta kendisi olan Allah’a mahsustur. En iyi mükâfatı da, en güzel âkıbeti de veren O’dur.
Süleyman Ateş : İşte o durumda velilik (koruyuculuk) yalnız hak olan Allah'a mahsustur. O'nun vereceği sevâp da daha hayırlıdır, sonuç da daha hayırlıdır.
Tefhim-ul Kuran : İşte burda (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Allah'a aittir. O, sevap bakımından hayırlı, sonuç bakımından hayırlıdır.
Ümit Şimşek : Bundan da anlaşılıyor ki, velâyet, bütünüyle, gerçek tanrı olan Allah'ındır. Ödülün hayırlısını O verir; âkıbetin hayırlısını da O nasip eder.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte böyle bir durumda, dostluk ve koruma, hak olan Allah'tandır. O, karşılık verme bakımından da hayırlıdır, iş sonuçlandırma bakımından da hayırlıdır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}