» 32 / Secde  9:

Kuran Sırası: 32
İniş Sırası: 75
Secde Suresi = Yere Kapanma Suresi
ismini 15. ayette geçen secde kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
2. سَوَّاهُ (SWEH) = sevvāhu : ona biçim verdi
3. وَنَفَخَ (WNFḢ) = ve nefeḣa : ve üfledi
4. فِيهِ (FYH) = fīhi : ona
5. مِنْ (MN) = min : -ndan
6. رُوحِهِ (RWḪH) = rūHihi : kendi ruhu-
7. وَجَعَلَ (WCAL) = ve ceǎle : ve yarattı
8. لَكُمُ (LKM) = lekumu : sizin için
9. السَّمْعَ (ELSMA) = s-sem'ǎ : kulak(lar)
10. وَالْأَبْصَارَ (WELÊBṦER) = vel'ebSāra : ve gözler
11. وَالْأَفْئِدَةَ (WELÊFÙD̃T) = vel'ef'idete : ve gönüller
12. قَلِيلًا (GLYLE) = ḳalīlen : ne kadar az
13. مَا (ME) = mā :
14. تَشْكُرُونَ (TŞKRWN) = teşkurūne : şükrediyorsunuz
sonra | ona biçim verdi | ve üfledi | ona | -ndan | kendi ruhu- | ve yarattı | sizin için | kulak(lar) | ve gözler | ve gönüller | ne kadar az | | şükrediyorsunuz |

[] [SWY] [NFḢ] [] [] [RWḪ] [CAL] [] [SMA] [BṦR] [FED̃] [GLL] [] [ŞKR]
S̃M SWEH WNFḢ FYH MN RWḪH WCAL LKM ELSMA WELÊBṦER WELÊFÙD̃T GLYLE ME TŞKRWN

ṧumme sevvāhu ve nefeḣa fīhi min rūHihi ve ceǎle lekumu s-sem'ǎ vel'ebSāra vel'ef'idete ḳalīlen teşkurūne
ثم سواه ونفخ فيه من روحه وجعل لكم السمع والأبصار والأفئدة قليلا ما تشكرون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
سواه س و ي | SWY SWEH sevvāhu ona biçim verdi He fashioned him
ونفخ ن ف خ | NFḢ WNFḢ ve nefeḣa ve üfledi and breathed
فيه | FYH fīhi ona into him
من | MN min -ndan from
روحه ر و ح | RWḪ RWḪH rūHihi kendi ruhu- His spirit
وجعل ج ع ل | CAL WCAL ve ceǎle ve yarattı and made
لكم | LKM lekumu sizin için for you
السمع س م ع | SMA ELSMA s-sem'ǎ kulak(lar) the hearing
والأبصار ب ص ر | BṦR WELÊBṦER vel'ebSāra ve gözler and the sight
والأفئدة ف ا د | FED̃ WELÊFÙD̃T vel'ef'idete ve gönüller "and feelings;"
قليلا ق ل ل | GLL GLYLE ḳalīlen ne kadar az little
ما | ME [what]
تشكرون ش ك ر | ŞKR TŞKRWN teşkurūne şükrediyorsunuz thanks you give.

32:9 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sonra | ona biçim verdi | ve üfledi | ona | -ndan | kendi ruhu- | ve yarattı | sizin için | kulak(lar) | ve gözler | ve gönüller | ne kadar az | | şükrediyorsunuz |

[] [SWY] [NFḢ] [] [] [RWḪ] [CAL] [] [SMA] [BṦR] [FED̃] [GLL] [] [ŞKR]
S̃M SWEH WNFḢ FYH MN RWḪH WCAL LKM ELSMA WELÊBṦER WELÊFÙD̃T GLYLE ME TŞKRWN

ṧumme sevvāhu ve nefeḣa fīhi min rūHihi ve ceǎle lekumu s-sem'ǎ vel'ebSāra vel'ef'idete ḳalīlen teşkurūne
ثم سواه ونفخ فيه من روحه وجعل لكم السمع والأبصار والأفئدة قليلا ما تشكرون

[] [س و ي] [ن ف خ] [] [] [ر و ح] [ج ع ل] [] [س م ع] [ب ص ر] [ف ا د] [ق ل ل] [] [ش ك ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
سواه س و ي | SWY SWEH sevvāhu ona biçim verdi He fashioned him
Sin,Vav,Elif,He,
60,6,1,5,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ونفخ ن ف خ | NFḢ WNFḢ ve nefeḣa ve üfledi and breathed
Vav,Nun,Fe,Hı,
6,50,80,600,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
فيه | FYH fīhi ona into him
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
من | MN min -ndan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
روحه ر و ح | RWḪ RWḪH rūHihi kendi ruhu- His spirit
Re,Vav,Ha,He,
200,6,8,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وجعل ج ع ل | CAL WCAL ve ceǎle ve yarattı and made
Vav,Cim,Ayn,Lam,
6,3,70,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
لكم | LKM lekumu sizin için for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
السمع س م ع | SMA ELSMA s-sem'ǎ kulak(lar) the hearing
Elif,Lam,Sin,Mim,Ayn,
1,30,60,40,70,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
والأبصار ب ص ر | BṦR WELÊBṦER vel'ebSāra ve gözler and the sight
Vav,Elif,Lam,,Be,Sad,Elif,Re,
6,1,30,,2,90,1,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
والأفئدة ف ا د | FED̃ WELÊFÙD̃T vel'ef'idete ve gönüller "and feelings;"
Vav,Elif,Lam,,Fe,,Dal,Te merbuta,
6,1,30,,80,,4,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
قليلا ق ل ل | GLL GLYLE ḳalīlen ne kadar az little
Gaf,Lam,Ye,Lam,Elif,
100,30,10,30,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
ما | ME [what]
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
تشكرون ش ك ر | ŞKR TŞKRWN teşkurūne şükrediyorsunuz thanks you give.
Te,Şın,Kef,Re,Vav,Nun,
400,300,20,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ثُمَّ: sonra | سَوَّاهُ: ona biçim verdi | وَنَفَخَ: ve üfledi | فِيهِ: ona | مِنْ: -ndan | رُوحِهِ: kendi ruhu- | وَجَعَلَ: ve yarattı | لَكُمُ: sizin için | السَّمْعَ: kulak(lar) | وَالْأَبْصَارَ: ve gözler | وَالْأَفْئِدَةَ: ve gönüller | قَلِيلًا: ne kadar az | مَا: | تَشْكُرُونَ: şükrediyorsunuz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ثم S̃M sonra | سواه SWEH ona biçim verdi | ونفخ WNFḢ ve üfledi | فيه FYH ona | من MN -ndan | روحه RWḪH kendi ruhu- | وجعل WCAL ve yarattı | لكم LKM sizin için | السمع ELSMA kulak(lar) | والأبصار WELÊBṦER ve gözler | والأفئدة WELÊFÙD̃T ve gönüller | قليلا GLYLE ne kadar az | ما ME | تشكرون TŞKRWN şükrediyorsunuz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ṧumme: sonra | sevvāhu: ona biçim verdi | ve nefeḣa: ve üfledi | fīhi: ona | min: -ndan | rūHihi: kendi ruhu- | ve ceǎle: ve yarattı | lekumu: sizin için | s-sem'ǎ: kulak(lar) | vel'ebSāra: ve gözler | vel'ef'idete: ve gönüller | ḳalīlen: ne kadar az | : | teşkurūne: şükrediyorsunuz |
Kırık Meal (Transcript) : |S̃M: sonra | SWEH: ona biçim verdi | WNFḢ: ve üfledi | FYH: ona | MN: -ndan | RWḪH: kendi ruhu- | WCAL: ve yarattı | LKM: sizin için | ELSMA: kulak(lar) | WELÊBṦER: ve gözler | WELÊFÙD̃T: ve gönüller | GLYLE: ne kadar az | ME: | TŞKRWN: şükrediyorsunuz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sonra da onu tamamlamıştır, ona kabiliyet vermiştir ve ona rûhundan üfürmüştür ve size kulak, gözler ve gönüller halketmiştir; ne de az şükredersiniz.
Adem Uğur : Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Ahmed Hulusi : Sonra onu (beyini, Esmâ mânâlarını açığa çıkaracak şekilde) tesviye etti (nöronların Esmâ özelliklerini açığa çıkartacak dalga boylarını değerlendirecek şekilde oluşturulması) ve onda kendi ruhundan nefhetti (nefh = üfleme içten dışadır; nefholan yani içten dışa yani beynin data boyutundan açığa çıkarılan Esmâ mânâlarının özellikleridir ki, varlık âlemindeki "Allâh'ın ruhu" diye işaret edilen de budur Allâhu âlem). . . Sizin için sem' (algılama), basarlar (gözler - görme) ve FUADLAR (Esmâ mânâ özelliklerini beyne yansıtıcılar - kalp nöronları) oluşturdu. . . Ne az şükrediyorsunuz (değerlendiriyorsunuz)!
Ahmet Tekin : Bir de, onu yaratılış amacına uygun olarak şekillendiren, rahmetiyle var ettiği düzenin bir bölümü olan ruhundan nûrânî dalgalar halinde onun bütün hücrelerine ruh yayarak hayat veren, onu bilinçlendiren, sizin için kulaklar, gözler, akıllar ve kalpler planlayıp yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz?
Ahmet Varol : Sonra onu düzenli bir şekle soktu ve içine kendi ruhundan üfledi. Size kulaklar, gözler ve kalpler verdi. Çok az şükrediyorsunuz!
Ali Bulaç : Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz?
Ali Fikri Yavuz : Sonra Allah onu (şeklini) düzeltip tamamladı ve bizzat kendi kudretinden ona ruh koydu. Sizin için kulaklar, gözler, kalbler yarattı. (Allah’ın size verdiği nimetlere karşı), şükrünüz pek az!...
Bekir Sadak : (7-9) Yarattgi her seyi guzel yaratan, insani baslangicta camurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayagi bir suyun ozunden yapan, sonra onu sekillendirip ruhundan ona ufleyen Allah'tir. Size kulaklar, gozler, kalbler verilmistir. Oyleyken, pek az sukrediyorsunuz.
Celal Yıldırım : Sonra da düzeltip kılığına soktu ve kendi ruhundan ona üfledi de (böylece) size işiten kulaklar, gören gözler, anlayan kalbler var kıldı. Buna rağmen ne de az şükrediyorsunuz!
Diyanet İşleri : Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Diyanet İşleri (eski) : (7-9) Yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayağı bir suyun özünden yapan, sonra onu şekillendirip ruhundan ona üfleyen Allah'tır. Size kulaklar, gözler, kalbler verilmiştir. Öyleyken, pek az şükrediyorsunuz.
Diyanet Vakfi : Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Edip Yüksel : Sonra onu biçimlendirip ona ruhundan üfledi. Size işitme ve görme yeteneği ile beyinler verdi; siz pek seyrek şükrediyorsunuz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfürdü. Ve sizin için kulaklar, gözler ve gönüller var etti. Siz pek az şükrediyorsunuz!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfledi ve sizin için işitmeyi, o görmeleri ve gönülleri yaptı. Siz çok az şükrediyorsunuz!
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra onu tesviye edib içine ruhundan nefh buyurdu ve sizin için o işitmeyi, o görmeleri ve gönülleri yaptı, siz pek az şükrediyorsunuz
Gültekin Onan : Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve yürekler (efideh) var etti. Ne az şükrediyorsunuz?
Hakkı Yılmaz : Sonra onu düzeltip bir biçime soktu ve onu bilgilendirdi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Sahip olduğunuz nimetlerin karşılığını ne de az ödüyorsunuz?
Hasan Basri Çantay : Sonra onu düzeltib tamamladı. İçine ruuhundan üfürdü. Sizin için kulaklar, gözler, gönüller yaratdı. Ne az şükredersiniz?
Hayrat Neşriyat : Sonra onu (insan sûretinde) düzeltip içine kendi (yarattığı) rûhundan üfledi; hem sizin için kulaklar, gözler ve kalbler yaptı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
İbni Kesir : Sonra onu düzeltip tamamlamış ve ruhundan ona üflemiştir. Size de kulaklar, gözler ve kalbler vermiştir. Ne de az şükrediyorsunuz.
İskender Evrenosoğlu : Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem'î (işitme hassası), basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
Muhammed Esed : sonra ona (yaratılış) amacına uygun bir şekil verip Kendi ruhundan üfler; ve (böylece, ey insanoğlu,) sizi hem işitme ve görme (melekeleri) hem de düşünce ve duygularla donatır, (Buna rağmen) ne kadar da az şükrediyorsunuz!
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra onu düzeltti ve içerisine ruhundan üfürdü ve sizin için işitmeyi ve gözleri ve gönülleri yarattı. Pek az şükredersiniz.
Ömer Öngüt : Sonra onu düzeltip tamamladı. İçine ruhundan üfürdü. Sizin için kulaklar, gözler, gönüller verdi. Ne az şükrediyorsunuz!
Şaban Piriş : Sonra ona şekil verip, canlandırdı. Size kulak, gözler ve gönüller verdi. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
Suat Yıldırım : Sonra ona en uygun şeklini verdi, ona ruhundan üfledi. Size kulaklar, gözler, gönüller verdi. Ne az şükrediyorsunuz!
Süleyman Ateş : Sonra ona biçim verdi, ona kendi ruhundan üfledi. Ve sizin için kulak(lar), gözler ve gönüller yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Tefhim-ul Kuran : Sonra da onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne kadar az şükrediyorsunuz?
Ümit Şimşek : Sonra ona güzel ve düzgün bir biçim verdi ve ruhundan üfledi. Böylece size kulaklar, gözler, kalpler verdi. Fakat ne kadar az şükrediyorsunuz!
Yaşar Nuri Öztürk : Sonra ona bir biçim verdi ve onun içine kendi ruhundan üfledi. Sizin için, işitme gücü, gözler ve gönüller vücuda getirdi. Ne kadar da az şükredersiniz!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}