» 9 / Tevbe  104:

Kuran Sırası: 9
İniş Sırası: 113
Tevbe Suresi = Tövbe Suresi
ismini 104. ayetinde yer alan Allah’in tövbeleri çokça kabul ettigi çokça bagisladiginin ifade edilmesinden alir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَلَمْ (ÊLM) = elem :
2. يَعْلَمُوا (YALMWE) = yeǎ'lemū : bilmediler mi ki
3. أَنَّ (ÊN) = enne : şüphesiz
4. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'tır
5. هُوَ (HW) = huve : O
6. يَقْبَلُ (YGBL) = yeḳbelu : kabul eden
7. التَّوْبَةَ (ELTWBT) = t-tevbete : tevbeyi
8. عَنْ (AN) = ǎn :
9. عِبَادِهِ (ABED̃H) = ǐbādihi : kullarından
10. وَيَأْخُذُ (WYÊḢZ̃) = ve ye'ḣuƶu : ve alan
11. الصَّدَقَاتِ (ELṦD̃GET) = S-Sadeḳāti : sadakaları
12. وَأَنَّ (WÊN) = ve enne : ve şüphesiz
13. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
14. هُوَ (HW) = huve : O
15. التَّوَّابُ (ELTWEB) = t-tevvābu : tevbeyi çok kabul edendir
16. الرَّحِيمُ (ELRḪYM) = r-raHīmu : çok esirgeyendir
| bilmediler mi ki | şüphesiz | Allah'tır | O | kabul eden | tevbeyi | | kullarından | ve alan | sadakaları | ve şüphesiz | Allah | O | tevbeyi çok kabul edendir | çok esirgeyendir |

[] [ALM] [] [] [] [GBL] [TWB] [] [ABD̃] [EḢZ̃] [ṦD̃G] [] [] [] [TWB] [RḪM]
ÊLM YALMWE ÊN ELLH HW YGBL ELTWBT AN ABED̃H WYÊḢZ̃ ELṦD̃GET WÊN ELLH HW ELTWEB ELRḪYM

elem yeǎ'lemū enne llahe huve yeḳbelu t-tevbete ǎn ǐbādihi ve ye'ḣuƶu S-Sadeḳāti ve enne llahe huve t-tevvābu r-raHīmu
ألم يعلموا أن الله هو يقبل التوبة عن عباده ويأخذ الصدقات وأن الله هو التواب الرحيم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ألم | ÊLM elem Do not
يعلموا ع ل م | ALM YALMWE yeǎ'lemū bilmediler mi ki they know
أن | ÊN enne şüphesiz that
الله | ELLH llahe Allah'tır Allah
هو | HW huve O (is) He
يقبل ق ب ل | GBL YGBL yeḳbelu kabul eden (Who) accepts
التوبة ت و ب | TWB ELTWBT t-tevbete tevbeyi the repentance
عن | AN ǎn from
عباده ع ب د | ABD̃ ABED̃H ǐbādihi kullarından His slaves
ويأخذ ا خ ذ | EḢZ̃ WYÊḢZ̃ ve ye'ḣuƶu ve alan and takes
الصدقات ص د ق | ṦD̃G ELṦD̃GET S-Sadeḳāti sadakaları the charities,
وأن | WÊN ve enne ve şüphesiz and that
الله | ELLH llahe Allah Allah,
هو | HW huve O He
التواب ت و ب | TWB ELTWEB t-tevvābu tevbeyi çok kabul edendir (is) the Acceptor of repentance,
الرحيم ر ح م | RḪM ELRḪYM r-raHīmu çok esirgeyendir the Most Merciful.

9:104 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| bilmediler mi ki | şüphesiz | Allah'tır | O | kabul eden | tevbeyi | | kullarından | ve alan | sadakaları | ve şüphesiz | Allah | O | tevbeyi çok kabul edendir | çok esirgeyendir |

[] [ALM] [] [] [] [GBL] [TWB] [] [ABD̃] [EḢZ̃] [ṦD̃G] [] [] [] [TWB] [RḪM]
ÊLM YALMWE ÊN ELLH HW YGBL ELTWBT AN ABED̃H WYÊḢZ̃ ELṦD̃GET WÊN ELLH HW ELTWEB ELRḪYM

elem yeǎ'lemū enne llahe huve yeḳbelu t-tevbete ǎn ǐbādihi ve ye'ḣuƶu S-Sadeḳāti ve enne llahe huve t-tevvābu r-raHīmu
ألم يعلموا أن الله هو يقبل التوبة عن عباده ويأخذ الصدقات وأن الله هو التواب الرحيم

[] [ع ل م] [] [] [] [ق ب ل] [ت و ب] [] [ع ب د] [ا خ ذ ] [ص د ق] [] [] [] [ت و ب] [ر ح م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ألم | ÊLM elem Do not
,Lam,Mim,
,30,40,
INTG – prefixed interrogative alif
NEG – negative particle
الهمزة همزة استفهام
حرف نفي
يعلموا ع ل م | ALM YALMWE yeǎ'lemū bilmediler mi ki they know
Ye,Ayn,Lam,Mim,Vav,Elif,
10,70,30,40,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN enne şüphesiz that
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب من اخوات «ان»
الله | ELLH llahe Allah'tır Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
هو | HW huve O (is) He
He,Vav,
5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
يقبل ق ب ل | GBL YGBL yeḳbelu kabul eden (Who) accepts
Ye,Gaf,Be,Lam,
10,100,2,30,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
التوبة ت و ب | TWB ELTWBT t-tevbete tevbeyi the repentance
Elif,Lam,Te,Vav,Be,Te merbuta,
1,30,400,6,2,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
عن | AN ǎn from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
عباده ع ب د | ABD̃ ABED̃H ǐbādihi kullarından His slaves
Ayn,Be,Elif,Dal,He,
70,2,1,4,5,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ويأخذ ا خ ذ | EḢZ̃ WYÊḢZ̃ ve ye'ḣuƶu ve alan and takes
Vav,Ye,,Hı,Zel,
6,10,,600,700,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
الصدقات ص د ق | ṦD̃G ELṦD̃GET S-Sadeḳāti sadakaları the charities,
Elif,Lam,Sad,Dal,Gaf,Elif,Te,
1,30,90,4,100,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
وأن | WÊN ve enne ve şüphesiz and that
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب من اخوات «ان»
الله | ELLH llahe Allah Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
هو | HW huve O He
He,Vav,
5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
التواب ت و ب | TWB ELTWEB t-tevvābu tevbeyi çok kabul edendir (is) the Acceptor of repentance,
Elif,Lam,Te,Vav,Elif,Be,
1,30,400,6,1,2,
N – nominative masculine singular active participle
اسم مرفوع
الرحيم ر ح م | RḪM ELRḪYM r-raHīmu çok esirgeyendir the Most Merciful.
Elif,Lam,Re,Ha,Ye,Mim,
1,30,200,8,10,40,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَلَمْ: | يَعْلَمُوا: bilmediler mi ki | أَنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah'tır | هُوَ: O | يَقْبَلُ: kabul eden | التَّوْبَةَ: tevbeyi | عَنْ: | عِبَادِهِ: kullarından | وَيَأْخُذُ: ve alan | الصَّدَقَاتِ: sadakaları | وَأَنَّ: ve şüphesiz | اللَّهَ: Allah | هُوَ: O | التَّوَّابُ: tevbeyi çok kabul edendir | الرَّحِيمُ: çok esirgeyendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ألم ÊLM | يعلموا YALMWE bilmediler mi ki | أن ÊN şüphesiz | الله ELLH Allah'tır | هو HW O | يقبل YGBL kabul eden | التوبة ELTWBT tevbeyi | عن AN | عباده ABED̃H kullarından | ويأخذ WYÊḢZ̃ ve alan | الصدقات ELṦD̃GET sadakaları | وأن WÊN ve şüphesiz | الله ELLH Allah | هو HW O | التواب ELTWEB tevbeyi çok kabul edendir | الرحيم ELRḪYM çok esirgeyendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |elem: | yeǎ'lemū: bilmediler mi ki | enne: şüphesiz | llahe: Allah'tır | huve: O | yeḳbelu: kabul eden | t-tevbete: tevbeyi | ǎn: | ǐbādihi: kullarından | ve ye'ḣuƶu: ve alan | S-Sadeḳāti: sadakaları | ve enne: ve şüphesiz | llahe: Allah | huve: O | t-tevvābu: tevbeyi çok kabul edendir | r-raHīmu: çok esirgeyendir |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊLM: | YALMWE: bilmediler mi ki | ÊN: şüphesiz | ELLH: Allah'tır | HW: O | YGBL: kabul eden | ELTWBT: tevbeyi | AN: | ABED̃H: kullarından | WYÊḢZ̃: ve alan | ELṦD̃GET: sadakaları | WÊN: ve şüphesiz | ELLH: Allah | HW: O | ELTWEB: tevbeyi çok kabul edendir | ELRḪYM: çok esirgeyendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bilmezler mi, şüphe yok ki Allah, öyle bir mabuttur ki odur kullarının tövbelerini kabûl eden ve sadakaları alan ve şüphe yok ki Allah öyle bir mabuttur ki odur tövbeleri kabûl eden rahîm.
Adem Uğur : Allah'ın, kullarının tevbesini kabul edeceğini, sadakaları geri çevirmeyeceğini ve Allah'ın tevbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduğunu hâla bilmezler mi?
Ahmed Hulusi : Anlamadılar mı ki Allâh, kullarından tövbeyi kabul eden ve sadakaları alan "HÛ"dur! "HÛ" Tevvab, Rahıym Allâh'tır!
Ahmet Tekin : Allah’ın, kullarının tevbesini, günah işlemekten vazgeçerek kendisine itaate yönelişlerini kabul edeceğini, imanda sadâkatlerinin ve kemallerinin ifadesi olan zekât, vergi, ceza ve keffaret sadakalarını alacağını; Allah’ın, sadece O’nun insanları tevbeye sevkedeceğini, tevbeleri kabul edeceğini çok merhametli olduğunu bilmiyorlar mı?
Ahmet Varol : Onlar, Allah'ın kullarının tevbelerini kabul eden, onların sadakalarını alan, tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhamet eden olduğunu bilmiyorlar mı?.
Ali Bulaç : Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah kullarından tevbeleri kabul edecek ve sadakaları alacak olan O'dur. Şüphesiz, tevbeleri kabul eden, esirgeyen O'dur.
Ali Fikri Yavuz : O tevbekârlar bilmediler mi ki, bizzat Allah kullarından tevbeyi kabul eder ve sadakaları alır. Gerçekten Allah tevbeleri kabul edicidir, çok merhametlidir.
Bekir Sadak : Allah'in, kullarinin tevbesini kabul ettigini, sadakalar aldigini, Allah'in tevbeleri kabul ve merhamet eden oldugunu bilmiyorlar mi?
Celal Yıldırım : Bilmediler mi ki, ancak Allah kullarının tevbesini kabul eder; sadakalarını alır ve Allah'tır ancak tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhamet eden.
Diyanet İşleri : Onlar, kullarının tövbesini kabul edenin ve sadakaları alanın Allah olduğunu; tövbeyi çok kabul edenin, çok merhametli olanın Allah olduğunu bilmediler mi?
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın, kullarının tevbesini kabul ettiğini, sadakalar aldığını, Allah'ın tevbeleri kabul ve merhamet eden olduğunu bilmiyorlar mı?
Diyanet Vakfi : Allah'ın, kullarının tevbesini kabul edeceğini, sadakaları geri çevirmeyeceğini ve Allah'ın tevbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduğunu hâla bilmezler mi?
Edip Yüksel : Bilmezler mi ki kullarından tevbeleri kabul eden, sadakaları alan ALLAH'tır ve ALLAH Tevbeleri Kabul Edendir, Rahimdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar bilmiyorlar mı ki, Allah kullarının tevbesini kabul eder ve sadakaları da alır. Allah tevbeleri kabul edendir, çok merhametlidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bilmediler mi ki, ancak Allah kullarının tevbesini kabul eder ve sadakalarını da alır. Ve gerçekten Allah'tır tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhamet eden.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bilmedilermi ki Allah kullarından tevbeyi o, kabul eder de sadakaları alır ve hakikaten Allah, tevvab, rahîm o
Fizilal-il Kuran : Onlar Allah'ın kullarının tevbelerini kabul ettiğini ve sadakaları aldığını, zaten tevbelerin kabul edicisi ve merhamet edici olduğunu bilmiyorlar mı?
Gültekin Onan : Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Tanrı kullarından tevbeleri kabul edecek ve sadakaları alacak olan O'dur. Şüphesiz, tevbeleri kabul eden, esirgeyen O'dur.
Hakkı Yılmaz : Onlar Allah'ın, kullarından tevbeyi kabul ettiğini, sadakaları aldığını ve Allah'ın tevbeleri çokça kabul eden, çok tevbe fırsatı verenin, çok merhamet edenin ta kendisi olduğunu bilmediler mi?
Hasan Basri Çantay : Onlar bilmediler mi ki şübhesiz Allah, kullarından (saadır olan) tevbeyi kabul edecek, sadakaları alacak olan ancak kendisidir ve hakıykatde tevvab ve rahıym yalınız Odur (Tevbeleri kabul etmek ve kendilerine fazliyle, rahmetiyle muamele eylemek ancak Onun şânındandır).
Hayrat Neşriyat : Bilmediler mi ki, kullarından tevbe’yi kabûl eden ve sadakaları alan şübhesiz ancak Allahdır; Tevvâb (tevbeleri çok kabûl eden), Rahîm (kullarına çok merhamet eden)de ancak Allah’dır.
İbni Kesir : Bilmezler mi ki; Allah, muhakkak kullarından tevbeyi kabul edecek ve sadakaları alacak olanın kendisidir. Ve muhakkak ki Allah, Tevvab ve Rahim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Allah'ın kullarından, tövbeleri kabul ettiğini ve sadakaları aldığını (kabul ettiğini) bilmiyorlar mı? Ve muhakkak ki Allah, tövbeleri kabul eden ve Rahîm (rahmet nuru gönderen)'dir.
Muhammed Esed : Bilmiyorlar mı ki, kullarının tevbelerini kabul eden Allah'tır; O'nun için sunulan şeyleri kabul eden de O. (Evet, bilmiyorlar mı ki kendisine yürekten yönelen, sığınan herkesi) acıması, esirgemesiyle kuşatıp tevbeleri kabul eden Allah'tır?
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar bilmediler mi ki, muhakkak Allah Teâlâ o Mabud-i Kerîm kullarından tevbeyi kabul eder ve sadakaları alır. Ve şüphe yok ki tevbeleri kabul eden, pek merhametli olan ancak O (Hâlık-i Azîmüşşan)dır.
Ömer Öngüt : Allah'ın; kullarının tevbesini kabul ettiğini, sadakaları aldığını, Allah'ın tevbeleri kabul eden ve merhamet eden olduğunu bilmiyorlar mı?
Şaban Piriş : Allah’ın kullarının tevbesini kabul ettiğini, sadakalar aldığını ve Allah’ın tevbeleri, her zaman kabul eden ve merhametli olduğunu bilmiyorlar mı?
Suat Yıldırım : Bilmediler mi ki: ancak Allah, kullarının tövbelerini kabul eder, zekât ve bağışlarını alır. Tevvab ve rahîm (tövbeleri kabul buyuran ve pek merhametli) olan da ancak Allah’tır.
Süleyman Ateş : Bilmediler mi ki, kullarından tevbeyi kabul eden, sadakaları alan Allah'tır. Ve Allâh, tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir.
Tefhim-ul Kuran : Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah kullarından tevbeleri kabul edecek ve sadakaları da alacak olan O'dur. Şüphesiz, tevbeleri kabul eden, esirgeyen O'dur.
Ümit Şimşek : Onlar şunu bilmiyorlar mı: Allah kullarının tevbesini de kabul eder, sadakalarını da kabul eder; çünkü O, tevbeleri kabul eden ve merhameti çok geniş olan Allah'tır.
Yaşar Nuri Öztürk : Bilmediler mi ki, Allah'tır kullarından o tövbeyi kabul eden, o sadakaları alan. Ve Allah'tır, O Tevvâb, O Rahîm...


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}