» 9 / Tevbe  63:

Kuran Sırası: 9
İniş Sırası: 113
Tevbe Suresi = Tövbe Suresi
ismini 104. ayetinde yer alan Allah’in tövbeleri çokça kabul ettigi çokça bagisladiginin ifade edilmesinden alir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَلَمْ (ÊLM) = elem :
2. يَعْلَمُوا (YALMWE) = yeǎ'lemū : bilmediler mi ki
3. أَنَّهُ (ÊNH) = ennehu : muhakkak
4. مَنْ (MN) = men : kim
5. يُحَادِدِ (YḪED̃D̃) = yuHādidi : karşı koymağa kalkarsa
6. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'a
7. وَرَسُولَهُ (WRSWLH) = ve rasūlehu : ve Elçisine
8. فَأَنَّ (FÊN) = feenne : gerçekten
9. لَهُ (LH) = lehu : onun için vardır
10. نَارَ (NER) = nāra : ateşi
11. جَهَنَّمَ (CHNM) = cehenneme : cehennem
12. خَالِدًا (ḢELD̃E) = ḣāliden : sürekli kalacağı
13. فِيهَا (FYHE) = fīhā : içinde
14. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : işte budur
15. الْخِزْيُ (ELḢZY) = l-ḣizyu : rezillik
16. الْعَظِيمُ (ELAƵYM) = l-ǎZīmu : büyük
| bilmediler mi ki | muhakkak | kim | karşı koymağa kalkarsa | Allah'a | ve Elçisine | gerçekten | onun için vardır | ateşi | cehennem | sürekli kalacağı | içinde | işte budur | rezillik | büyük |

[] [ALM] [] [] [ḪD̃D̃] [] [RSL] [] [] [NWR] [] [ḢLD̃] [] [] [ḢZY] [AƵM]
ÊLM YALMWE ÊNH MN YḪED̃D̃ ELLH WRSWLH FÊN LH NER CHNM ḢELD̃E FYHE Z̃LK ELḢZY ELAƵYM

elem yeǎ'lemū ennehu men yuHādidi llahe ve rasūlehu feenne lehu nāra cehenneme ḣāliden fīhā ƶālike l-ḣizyu l-ǎZīmu
ألم يعلموا أنه من يحادد الله ورسوله فأن له نار جهنم خالدا فيها ذلك الخزي العظيم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ألم | ÊLM elem Do not
يعلموا ع ل م | ALM YALMWE yeǎ'lemū bilmediler mi ki they know
أنه | ÊNH ennehu muhakkak that he
من | MN men kim who
يحادد ح د د | ḪD̃D̃ YḪED̃D̃ yuHādidi karşı koymağa kalkarsa opposes
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
ورسوله ر س ل | RSL WRSWLH ve rasūlehu ve Elçisine and His Messenger,
فأن | FÊN feenne gerçekten [then] that,
له | LH lehu onun için vardır for him
نار ن و ر | NWR NER nāra ateşi (is the) Fire
جهنم | CHNM cehenneme cehennem (of) Hell,
خالدا خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃E ḣāliden sürekli kalacağı (will) abide forever
فيها | FYHE fīhā içinde in it?
ذلك | Z̃LK ƶālike işte budur That
الخزي خ ز ي | ḢZY ELḢZY l-ḣizyu rezillik (is) the disgrace
العظيم ع ظ م | AƵM ELAƵYM l-ǎZīmu büyük the great.

9:63 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| bilmediler mi ki | muhakkak | kim | karşı koymağa kalkarsa | Allah'a | ve Elçisine | gerçekten | onun için vardır | ateşi | cehennem | sürekli kalacağı | içinde | işte budur | rezillik | büyük |

[] [ALM] [] [] [ḪD̃D̃] [] [RSL] [] [] [NWR] [] [ḢLD̃] [] [] [ḢZY] [AƵM]
ÊLM YALMWE ÊNH MN YḪED̃D̃ ELLH WRSWLH FÊN LH NER CHNM ḢELD̃E FYHE Z̃LK ELḢZY ELAƵYM

elem yeǎ'lemū ennehu men yuHādidi llahe ve rasūlehu feenne lehu nāra cehenneme ḣāliden fīhā ƶālike l-ḣizyu l-ǎZīmu
ألم يعلموا أنه من يحادد الله ورسوله فأن له نار جهنم خالدا فيها ذلك الخزي العظيم

[] [ع ل م] [] [] [ح د د] [] [ر س ل] [] [] [ن و ر] [] [خ ل د] [] [] [خ ز ي] [ع ظ م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ألم | ÊLM elem Do not
,Lam,Mim,
,30,40,
INTG – prefixed interrogative alif
NEG – negative particle
الهمزة همزة استفهام
حرف نفي
يعلموا ع ل م | ALM YALMWE yeǎ'lemū bilmediler mi ki they know
Ye,Ayn,Lam,Mim,Vav,Elif,
10,70,30,40,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أنه | ÊNH ennehu muhakkak that he
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
من | MN men kim who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يحادد ح د د | ḪD̃D̃ YḪED̃D̃ yuHādidi karşı koymağa kalkarsa opposes
Ye,Ha,Elif,Dal,Dal,
10,8,1,4,4,
V – 3rd person masculine singular (form III) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
ورسوله ر س ل | RSL WRSWLH ve rasūlehu ve Elçisine and His Messenger,
Vav,Re,Sin,Vav,Lam,He,
6,200,60,6,30,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فأن | FÊN feenne gerçekten [then] that,
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
الفاء استئنافية
حرف نصب من اخوات «ان»
له | LH lehu onun için vardır for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
نار ن و ر | NWR NER nāra ateşi (is the) Fire
Nun,Elif,Re,
50,1,200,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
جهنم | CHNM cehenneme cehennem (of) Hell,
Cim,He,Nun,Mim,
3,5,50,40,
"PN – genitive proper noun → Hell"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
خالدا خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃E ḣāliden sürekli kalacağı (will) abide forever
Hı,Elif,Lam,Dal,Elif,
600,1,30,4,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
فيها | FYHE fīhā içinde in it?
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
ذلك | Z̃LK ƶālike işte budur That
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
الخزي خ ز ي | ḢZY ELḢZY l-ḣizyu rezillik (is) the disgrace
Elif,Lam,Hı,Ze,Ye,
1,30,600,7,10,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
العظيم ع ظ م | AƵM ELAƵYM l-ǎZīmu büyük the great.
Elif,Lam,Ayn,Zı,Ye,Mim,
1,30,70,900,10,40,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَلَمْ: | يَعْلَمُوا: bilmediler mi ki | أَنَّهُ: muhakkak | مَنْ: kim | يُحَادِدِ: karşı koymağa kalkarsa | اللَّهَ: Allah'a | وَرَسُولَهُ: ve Elçisine | فَأَنَّ: gerçekten | لَهُ: onun için vardır | نَارَ: ateşi | جَهَنَّمَ: cehennem | خَالِدًا: sürekli kalacağı | فِيهَا: içinde | ذَٰلِكَ: işte budur | الْخِزْيُ: rezillik | الْعَظِيمُ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ألم ÊLM | يعلموا YALMWE bilmediler mi ki | أنه ÊNH muhakkak | من MN kim | يحادد YḪED̃D̃ karşı koymağa kalkarsa | الله ELLH Allah'a | ورسوله WRSWLH ve Elçisine | فأن FÊN gerçekten | له LH onun için vardır | نار NER ateşi | جهنم CHNM cehennem | خالدا ḢELD̃E sürekli kalacağı | فيها FYHE içinde | ذلك Z̃LK işte budur | الخزي ELḢZY rezillik | العظيم ELAƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |elem: | yeǎ'lemū: bilmediler mi ki | ennehu: muhakkak | men: kim | yuHādidi: karşı koymağa kalkarsa | llahe: Allah'a | ve rasūlehu: ve Elçisine | feenne: gerçekten | lehu: onun için vardır | nāra: ateşi | cehenneme: cehennem | ḣāliden: sürekli kalacağı | fīhā: içinde | ƶālike: işte budur | l-ḣizyu: rezillik | l-ǎZīmu: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊLM: | YALMWE: bilmediler mi ki | ÊNH: muhakkak | MN: kim | YḪED̃D̃: karşı koymağa kalkarsa | ELLH: Allah'a | WRSWLH: ve Elçisine | FÊN: gerçekten | LH: onun için vardır | NER: ateşi | CHNM: cehennem | ḢELD̃E: sürekli kalacağı | FYHE: içinde | Z̃LK: işte budur | ELḢZY: rezillik | ELAƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bilmezler mi ki şüphesiz Allah'tan ve Resûlünden kaçıp onlara yanaşmayanındır cehennem ateşi ve o, cehennemde ebedî kalır. Buysa pek büyük bir aşağılanmadır.
Adem Uğur : (Hâla) bilmediler mi ki, kim Allah ve Resûlüne karşı koyarsa elbette onun için, içinde ebedî kalacağı cehennem ateşi vardır. İşte bu büyük rüsvaylıktır.
Ahmed Hulusi : Hâlâ bilmediler mi ki, kim Allâh ve Rasûlüyle zıtlaşırsa, onun için sonsuza dek yaşayacağı cehennem ateşi vardır. . . İşte aziym rüsvalık budur!
Ahmet Tekin : Hâlâ bilmiyorlar mı? Allah’a ve Rasulüne, Kur’ân’a ve sünnete, müslüman idarecilere isyan edip düşmanlık edenler için, cehennem ateşi vardır. Orada ebedî kalırlar. İşte bu, büyük zillettir, rezil, rüsvay olmaktır.
Ahmet Varol : Allah'a ve Peygamberine karşı gelmeye kalkan için içinde sonsuza kadar kalacağı cehennem olduğunu bilmediler mi? Büyük rezillik, işte budur.
Ali Bulaç : Bilmiyorlar mı, kim Allah'a ve elçisine karşı koymaya çalışırsa, gerçekten onun için, onda ebedi kalmak üzere cehennem ateşi vardır? İşte en büyük aşağılanma budur.
Ali Fikri Yavuz : Şu gerçeği bilmiyorlar mı ki, kim Allah’a ve Rasûlüne karşı hududu aşarsa, içinde ebedî olarak kalmak üzere, ona cehennem ateşi vardır. İşte bu en büyük perişanlıktır.
Bekir Sadak : Allah'a ve peygamberine karsi koymaga kalkisana, ebedi kalacagi cehennem atesi bulundugunu bilmezler mi? Buyuk rezillik budur.
Celal Yıldırım : Bilmiyorlar mı ki, kim Allah ve Peygamberine muhalefette bulunup düşmanlık ederse, şüphesiz ki onun için, içinde ebedî kalacağı Cehennem ateşi vardır, işte bu, rüsvaylığın büyüğüdür!
Diyanet İşleri : Allah’a ve Resûlüne karşı gelen kimseye, içinde ebedî kalacağı cehennem ateşinin olduğunu bilmediler mi? İşte bu, büyük bir rezilliktir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'a ve Peygamberine karşı koymağa kalkışana, ebedi kalacağı cehennem ateşi bulunduğunu bilmezler mi? Büyük rezillik budur.
Diyanet Vakfi : (Hâla) bilmediler mi ki, kim Allah ve Resûlüne karşı koyarsa elbette onun için, içinde ebedî kalacağı cehennem ateşi vardır. İşte bu büyük rüsvaylıktır.
Edip Yüksel : Bilmediler mi ki, kim ALLAH ve elçisine karşı gelirse, içinde ebedi kalacağı cehenneme mahkum olur. Bu büyük bir aşağılanmadır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bilmiyorlar mı ki, kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, ona muhakkak ki içinde ebedi kalınacak cehennem ateşi vardır. İşte rüsvaylığın büyüğü de budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yoksa onlar hala bilmediler mi ki, kim Allah ve peygamberiyle yarış etmeye kalkarsa, ona kesinlikle sonsuza dek kalmak üzere cehennem ateşi vardır. İşte rezilliğin büyüğü odur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ya, henüz şunu bilmediler mi?. Her kim Allah ve Resulüne yarış etmeğe kalkarsa ona muhakkak Cehennem ateşi var ebedâ onda kalmak üzere, işte rüsvalığın büyüğü o
Fizilal-il Kuran : Onlar halâ öğrenemediler mi ki, Allah'a ve Peygamber'e zıt düşeni, düşman olanı cehennem ateşi bekliyor; o, orada ebedi olarak kalacaktır. Bu büyük perişanlıktır.
Gültekin Onan : Bilmiyorlar mı, kim Tanrı'ya ve elçisine karşı koymaya çalışırsa gerçekten onun için, onda ebedi kalmak üzere cehennem ateşi vardır? İşte en büyük aşağılanma budur.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz kim Allah ve Elçisi'yle boy ölçüşmeye kalkarsa, şüphesiz onun için içinde sonsuza dek kalanlar olarak cehennem ateşi olduğunu bilmediler mi? İşte bu, en büyük rüsvalıktır.
Hasan Basri Çantay : Haalâ şu hakıykatı anlamadılar mı ki: Kim Allaha ve Resulüne karşı yan çizerse ona, içinde ebedî kalıcı olmak üzere, cehennem ateşi vardır. Bu (ebedî kalış) ise en büyük rüsvaylıkdır.
Hayrat Neşriyat : Şunu gerçekten bilmediler mi ki, kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse artık şübhesiz onun için, içinde ebedî olarak kalıcı olduğu Cehennem ateşi vardır. İşte büyük rezillik budur.
İbni Kesir : Bilmezler mi ki: Kim, Allah'a ve Rasulüne karşı koymaya kalkışırsa; muhakkak ona, içinde ebedi kalacağı cehennem ateşi vardır. İşte bu, en büyük rüsvaylıktır.
İskender Evrenosoğlu : Allah ve O'nun resûlüne karşı, kim haddi aşarsa, artık onun için mutlaka orada ebediyyen kalacağı cehennem ateşinin olduğunu bilmiyorlar mı? İşte bu, büyük rüsvalıktır (rezilliktir).
Muhammed Esed : Hem bilmiyorlar mı ki, Allaha ve Onun Elçisine karşı koyan kimseyi, içinde ebediyyen kalacağı cehennem ateşi beklemektedir? En vahim alçalma da budur zaten.
Ömer Nasuhi Bilmen : Bilmezler mi ki, şüphesiz her kim Allah Teâlâ'ya ve resûlüne muhalefette bulunursa artık onun için, içinde ebedîyen kalmak üzere cehennem ateşi vardır. Bu ise en büyük, daimi bir helâktır.
Ömer Öngüt : Bilmiyorlar mı ki, Allah'a ve Resul'üne karşı koyan bir kimseye elbette içinde ebedî kalacağı cehennem ateşi vardır. İşte bu en büyük rüsvaylıktır.
Şaban Piriş : Allah’a ve Resulüne karşı isyan edene içinde ebedi kalacağı cehennemin olduğunu bilmiyorlar mı? İşte büyük rezillik budur.
Suat Yıldırım : Hâlâ şunu anlayıp öğrenmediler mi ki, kim Allah’a ve Resûlüne karşı çıkıp düşmanlık ederse, ona muhakkak cehennem ateşi var, hem de devamlı olarak orada kalacaktır. İşte en büyük zillet, en feci rezalet!
Süleyman Ateş : Bilmediler mi ki kim Allah'a ve Elçisine karşı koymağa kalkarsa onun için sürekli kalacağı cehennem ateşi vardır. İşte, büyük rezillik budur.
Tefhim-ul Kuran : Bilmiyorlar mı, kim Allah'a ve Resulüne karşı koymaya çalışırsa, gerçekten onun için, onda ebedi kalmak üzere cehennem ateşi vardır? İşte en büyük aşağılanma budur.
Ümit Şimşek : Onlar bilmiyorlar mı ki, Allah ve Resulüne kim karşı koyarsa, onun için sürekli kalmak üzere Cehennem ateşi vardır? Asıl büyük rezillik de budur.
Yaşar Nuri Öztürk : Bilmediler mi ki, her kim Allah'a ve resulüne kafa tutarsa ona, içinde sürekli kalacağı cehennem ateşi vardır. Büyük rezillik işte budur.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}