» 9 / Tevbe  55:

Kuran Sırası: 9
İniş Sırası: 113
Tevbe Suresi = Tövbe Suresi
ismini 104. ayetinde yer alan Allah’in tövbeleri çokça kabul ettigi çokça bagisladiginin ifade edilmesinden alir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَلَا (FLE) = felā :
2. تُعْجِبْكَ (TACBK) = tuǎ'cibke : seni imrendirmesin
3. أَمْوَالُهُمْ (ÊMWELHM) = emvāluhum : onların malları
4. وَلَا (WLE) = ve lā : ne de
5. أَوْلَادُهُمْ (ÊWLED̃HM) = evlāduhum : evladları
6. إِنَّمَا (ÎNME) = innemā : şüphesiz
7. يُرِيدُ (YRYD̃) = yurīdu : istiyor
8. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
9. لِيُعَذِّبَهُمْ (LYAZ̃BHM) = liyuǎƶƶibehum : onlara azabetmeyi
10. بِهَا (BHE) = bihā : bunlarla
11. فِي (FY) = fī :
12. الْحَيَاةِ (ELḪYET) = l-Hayāti : hayatında
13. الدُّنْيَا (ELD̃NYE) = d-dunyā : dünya
14. وَتَزْهَقَ (WTZHG) = ve tezheḳa : ve çıkmasını
15. أَنْفُسُهُمْ (ÊNFSHM) = enfusuhum : canlarının
16. وَهُمْ (WHM) = vehum : ve onlar
17. كَافِرُونَ (KEFRWN) = kāfirūne : kafir olarak
| seni imrendirmesin | onların malları | ne de | evladları | şüphesiz | istiyor | Allah | onlara azabetmeyi | bunlarla | | hayatında | dünya | ve çıkmasını | canlarının | ve onlar | kafir olarak |

[] [ACB] [MWL] [] [WLD̃] [] [RWD̃] [] [AZ̃B] [] [] [ḪYY] [D̃NW] [ZHG] [NFS] [] [KFR]
FLE TACBK ÊMWELHM WLE ÊWLED̃HM ÎNME YRYD̃ ELLH LYAZ̃BHM BHE FY ELḪYET ELD̃NYE WTZHG ÊNFSHM WHM KEFRWN

felā tuǎ'cibke emvāluhum ve lā evlāduhum innemā yurīdu llahu liyuǎƶƶibehum bihā l-Hayāti d-dunyā ve tezheḳa enfusuhum vehum kāfirūne
فلا تعجبك أموالهم ولا أولادهم إنما يريد الله ليعذبهم بها في الحياة الدنيا وتزهق أنفسهم وهم كافرون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلا | FLE felā So (let) not
تعجبك ع ج ب | ACB TACBK tuǎ'cibke seni imrendirmesin impress you
أموالهم م و ل | MWL ÊMWELHM emvāluhum onların malları their wealth
ولا | WLE ve lā ne de and not
أولادهم و ل د | WLD̃ ÊWLED̃HM evlāduhum evladları their children.
إنما | ÎNME innemā şüphesiz Only
يريد ر و د | RWD̃ YRYD̃ yurīdu istiyor Allah intends
الله | ELLH llahu Allah Allah intends
ليعذبهم ع ذ ب | AZ̃B LYAZ̃BHM liyuǎƶƶibehum onlara azabetmeyi to punish them
بها | BHE bihā bunlarla with it
في | FY in
الحياة ح ي ي | ḪYY ELḪYET l-Hayāti hayatında the life
الدنيا د ن و | D̃NW ELD̃NYE d-dunyā dünya (of) the world,
وتزهق ز ه ق | ZHG WTZHG ve tezheḳa ve çıkmasını and should depart
أنفسهم ن ف س | NFS ÊNFSHM enfusuhum canlarının their souls
وهم | WHM vehum ve onlar while they
كافرون ك ف ر | KFR KEFRWN kāfirūne kafir olarak (are) disbelievers.

9:55 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| seni imrendirmesin | onların malları | ne de | evladları | şüphesiz | istiyor | Allah | onlara azabetmeyi | bunlarla | | hayatında | dünya | ve çıkmasını | canlarının | ve onlar | kafir olarak |

[] [ACB] [MWL] [] [WLD̃] [] [RWD̃] [] [AZ̃B] [] [] [ḪYY] [D̃NW] [ZHG] [NFS] [] [KFR]
FLE TACBK ÊMWELHM WLE ÊWLED̃HM ÎNME YRYD̃ ELLH LYAZ̃BHM BHE FY ELḪYET ELD̃NYE WTZHG ÊNFSHM WHM KEFRWN

felā tuǎ'cibke emvāluhum ve lā evlāduhum innemā yurīdu llahu liyuǎƶƶibehum bihā l-Hayāti d-dunyā ve tezheḳa enfusuhum vehum kāfirūne
فلا تعجبك أموالهم ولا أولادهم إنما يريد الله ليعذبهم بها في الحياة الدنيا وتزهق أنفسهم وهم كافرون

[] [ع ج ب] [م و ل] [] [و ل د] [] [ر و د] [] [ع ذ ب] [] [] [ح ي ي] [د ن و] [ز ه ق] [ن ف س] [] [ك ف ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلا | FLE felā So (let) not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
PRO – prohibition particle
الفاء استئنافية
حرف نهي
تعجبك ع ج ب | ACB TACBK tuǎ'cibke seni imrendirmesin impress you
Te,Ayn,Cim,Be,Kef,
400,70,3,2,20,
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أموالهم م و ل | MWL ÊMWELHM emvāluhum onların malları their wealth
,Mim,Vav,Elif,Lam,He,Mim,
,40,6,1,30,5,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | WLE ve lā ne de and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
أولادهم و ل د | WLD̃ ÊWLED̃HM evlāduhum evladları their children.
,Vav,Lam,Elif,Dal,He,Mim,
,6,30,1,4,5,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنما | ÎNME innemā şüphesiz Only
,Nun,Mim,Elif,
,50,40,1,
ACC – accusative particle
PREV – preventive particle
كافة ومكفوفة
يريد ر و د | RWD̃ YRYD̃ yurīdu istiyor Allah intends
Ye,Re,Ye,Dal,
10,200,10,4,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah Allah intends
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
ليعذبهم ع ذ ب | AZ̃B LYAZ̃BHM liyuǎƶƶibehum onlara azabetmeyi to punish them
Lam,Ye,Ayn,Zel,Be,He,Mim,
30,10,70,700,2,5,40,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بها | BHE bihā bunlarla with it
Be,He,Elif,
2,5,1,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
جار ومجرور
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الحياة ح ي ي | ḪYY ELḪYET l-Hayāti hayatında the life
Elif,Lam,Ha,Ye,Elif,Te merbuta,
1,30,8,10,1,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
الدنيا د ن و | D̃NW ELD̃NYE d-dunyā dünya (of) the world,
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
ADJ – genitive feminine singular adjective
صفة مجرورة
وتزهق ز ه ق | ZHG WTZHG ve tezheḳa ve çıkmasını and should depart
Vav,Te,Ze,He,Gaf,
6,400,7,5,100,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person feminine singular imperfect verb, subjunctive mood
الواو عاطفة
فعل مضارع منصوب
أنفسهم ن ف س | NFS ÊNFSHM enfusuhum canlarının their souls
,Nun,Fe,Sin,He,Mim,
,50,80,60,5,40,
N – nominative feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وهم | WHM vehum ve onlar while they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
كافرون ك ف ر | KFR KEFRWN kāfirūne kafir olarak (are) disbelievers.
Kef,Elif,Fe,Re,Vav,Nun,
20,1,80,200,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَلَا: | تُعْجِبْكَ: seni imrendirmesin | أَمْوَالُهُمْ: onların malları | وَلَا: ne de | أَوْلَادُهُمْ: evladları | إِنَّمَا: şüphesiz | يُرِيدُ: istiyor | اللَّهُ: Allah | لِيُعَذِّبَهُمْ: onlara azabetmeyi | بِهَا: bunlarla | فِي: | الْحَيَاةِ: hayatında | الدُّنْيَا: dünya | وَتَزْهَقَ: ve çıkmasını | أَنْفُسُهُمْ: canlarının | وَهُمْ: ve onlar | كَافِرُونَ: kafir olarak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فلا FLE | تعجبك TACBK seni imrendirmesin | أموالهم ÊMWELHM onların malları | ولا WLE ne de | أولادهم ÊWLED̃HM evladları | إنما ÎNME şüphesiz | يريد YRYD̃ istiyor | الله ELLH Allah | ليعذبهم LYAZ̃BHM onlara azabetmeyi | بها BHE bunlarla | في FY | الحياة ELḪYET hayatında | الدنيا ELD̃NYE dünya | وتزهق WTZHG ve çıkmasını | أنفسهم ÊNFSHM canlarının | وهم WHM ve onlar | كافرون KEFRWN kafir olarak |
Kırık Meal (Okunuş) : |felā: | tuǎ'cibke: seni imrendirmesin | emvāluhum: onların malları | ve lā: ne de | evlāduhum: evladları | innemā: şüphesiz | yurīdu: istiyor | llahu: Allah | liyuǎƶƶibehum: onlara azabetmeyi | bihā: bunlarla | : | l-Hayāti: hayatında | d-dunyā: dünya | ve tezheḳa: ve çıkmasını | enfusuhum: canlarının | vehum: ve onlar | kāfirūne: kafir olarak |
Kırık Meal (Transcript) : |FLE: | TACBK: seni imrendirmesin | ÊMWELHM: onların malları | WLE: ne de | ÊWLED̃HM: evladları | ÎNME: şüphesiz | YRYD̃: istiyor | ELLH: Allah | LYAZ̃BHM: onlara azabetmeyi | BHE: bunlarla | FY: | ELḪYET: hayatında | ELD̃NYE: dünya | WTZHG: ve çıkmasını | ÊNFSHM: canlarının | WHM: ve onlar | KEFRWN: kafir olarak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Artık onların malları ve evlâtları, seni şaşırtıp imrendirmesin. Şüphe yok ki Allah, onları o malla, o evlâtla dünya hayâtında azaplandırmayı diler ve kâfir olarak da güçlükle can vermelerini murâd eder.
Adem Uğur : (Ey Muhammed!) Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla, ancak dünya hayatında onların azaplarını çoğaltmayı ve onların kâfir olarak canlarının çıkmasını istiyor.
Ahmed Hulusi : Onların ne zenginlikleri ve ne de evlatları seni imrendirmesin. . . Allâh bunlarla ancak dünya hayatında onlara azap etmeyi (bunlara yönelmenin getirisi olan Allâh'tan uzak düşmenin oluşturacağı azabı) ve hakikat bilgisini inkâr edenler olarak canlarının çıkmasını irade ediyor (mekr yoluyla).
Ahmet Tekin : Onların paraları, malları ve evlatları seni imrendirmesin. Allah bunlarla, sadece dünya hayatında onları cezalandırmak istiyor. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkâr edenlerin canlarının çıkmasını murâd ediyor.
Ahmet Varol : Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dünya hayatında azab etmeyi ve kâfir oldukları halde canlarının çıkmasını diliyor.
Ali Bulaç : Şu halde onların malları ve çocukları seni imrendirmesin; Allah bunlarla ancak onları dünya hayatında azablandırmak ve canlarının inkâr içindeyken zorlukla çıkmasını ister.
Ali Fikri Yavuz : Ey Rasûlüm, sakın onların ne malları, ne de evlâdları seni imrendirmesin. Allah, ancak onlar kâfir oldukları halde canlarının çıkmasını ve dünya hayatında bunlar sebebiyle kendilerine (münafıklara) azap etmesini diliyor.
Bekir Sadak : Artik onlarin mallari ve cocuklari seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dunya hayatinda azabetmek ve canlarinin inkarci olarak cikmasini ister.
Celal Yıldırım : Onların mallarının ve çocuklarının (bolluğu) seni imrendirmesin. Allah bunlarla dünya hayatında onlara azâb etmek ve kâfir oldukları halde canlarının çıkmasını istiyor.
Diyanet İşleri : Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah, bununla ancak onlara dünya hayatında azap etmeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını istiyor.
Diyanet İşleri (eski) : Artık onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dünya hayatında azabetmek ve canlarının inkarcı olarak çıkmasını ister.
Diyanet Vakfi : (Ey Muhammed!) Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla, ancak dünya hayatında onların azaplarını çoğaltmayı ve onların kâfir olarak canlarının çıkmasını istiyor.
Edip Yüksel : Onların paraları ve çocukları seni etkilemesin. ALLAH bunlarla, onları dünya hayatında cezalandırmayı ve canlarının inkarcı olarak çıkmasını istiyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onların malları da, evlatları da sakın seni imrendirmesin. Bu olsa olsa, Allah'ın onları dünya hayatında bu gibi şeylerle azaba uğratmasından ve canlarının kâfir olarak çıkmasını murat etmiş olmasından başka birşey değildir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sakın onların malları da çocukları da seni imrendirmesin! Allah yalnızca dünya hayatında onlara bunlarla azap etmeyi ve canlarının kafir olarak çıkmasını istiyor.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sakın onların ne malları ne evlâdları seni imrendirmesin, o hiç bir şey değil ancak Allah onları Dünya hayatta bunlarla ta'zib etmesini ve canlarının kâfir oldukları halde çıkmasını murad ediyor
Fizilal-il Kuran : Artık onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dünya hayatında azâp etmek ve canlarının kâfir olarak çıkmasını ister.
Gültekin Onan : Şu halde onların malları ve çocukları seni imrendirmesin; Tanrı bunlarla ancak onları dünya hayatında azablandırmak ve canlarının küfür içindeyken zorlukla çıkmasını ister.
Hakkı Yılmaz : "Öyleyse onların malları ve evlatları seni imrendirmesin. Ancak Allah, bunlarla, onları basit dünya yaşamında cezalandırmak, onlar kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden birileri iken canlarını çıkarmak istiyor. "
Hasan Basri Çantay : Artık (Habîbim) onların ne malları, ne evlâdları seni imrendirmesin. Allah bunlar sebebiyle ancak kendilerini dünyâ hayâtında azaba çarpdırmayı ve canlarının, kendileri kâfir olarak, güçlükle çıkmasını irâde eder.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) Artık onların ne malları, ne de evlâdları seni imrendirmesin! Allah bunlarla ancak, onlara dünya hayâtında azâb etmeyi ve onların kâfir kimseler olarak canlarının çıkmasını istiyor.
İbni Kesir : Artık onların malları da çocukları da seni imrendirmesin. Doğrusu Allah, ancak bununla onlara dünya hayatında azab etmeyi ve kafirler olarak canlarının çıkmasını ister.
İskender Evrenosoğlu : Artık onların malları ve evlâtları (da) senin hoşuna gitmesin. Allah dünya hayatında onları, onunla (onlarla) azaplandırmayı ve onların nefslerinin (canlarının), kâfir olarak çıkmasını ister.
Muhammed Esed : Öyleyse, onların geçici servetleri yahut çocukları(nın çokluğundan duydukları doyum) sakın seni imrendirmesin: Allah bütün bunlarla dünya hayatında onlara sadece azap vermek ve canlarının hakkı (hala) inkar edip dururlarken çıkmasını istemektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık seni taaccübe düşürmesin, onların ne malları ve ne de evlatları. Allah Teâlâ ancak diler ki, onları bununla dünya hayatında muazzep kılsın ve onların kâfir oldukları halde canları çıkıversin.
Ömer Öngüt : Onların malları da çocukları da seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla dünya hayatında onların azaplarını artırmayı ve canlarının kâfirler olarak güçlükle çıkmasını istiyor.
Şaban Piriş : Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin, Allah bunlarla onları dünya hayatında cezalandırmak istiyor. Ve onların canları kafir olarak çıkar.
Suat Yıldırım : Onların ne mallarının ne de çocuklarının çokluğu seni imrendirmesin. O hiç de önemli değil! Çünkü Allah bunlar sebebiyle dünya hayatında onlara sıkıntı çektirmeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını dilemektedir.
Süleyman Ateş : Onların ne malları, ne de evlâdları seni imrendirmesin. Allâh bunlarla onlara dünyâ hayâtında azâbetmeyi ve kâfir olarak canlarının çıkmasını istiyor.
Tefhim-ul Kuran : Şu halde onların malları ve çocukları seni imrendirmesin; Allah bunlarla ancak onları dünya hayatında azablandırmak ve canlarının onlar küfür içindeyken zorlukla çıkmasını ister.
Ümit Şimşek : Onların ne malları seni imrendirsin, ne de evlâtları. Allah onlara daha dünyada iken bunlarla sıkıntı vermeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını istiyor.
Yaşar Nuri Öztürk : Onların malları da evlatları da seni imrendirmesin. İş sadece şudur: Allah onlara şu iğreti hayatta azap etmeyi ve canlarının küfre sapmış bir halde çıkmasını istiyor.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}