Zuhruf Suresi = Mücevher/Gösteris-Süsler Suresi ismini 35. ayetinde Allah’in verdigi ifade edilen altin-gümüs gibi süslerin sadece bu dünya hayatinin mali oldugunun ifade edilmesinden almistir.
PRON – 1st person singular personal pronoun ضمير منفصل
خير
خ ي ر | ḢYR
ḢYR
ḣayrun
daha iyi
better
Hı,Ye,Re, 600,10,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun اسم مرفوع
من
|
MN
min
-ndan
than
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
هذا
|
HZ̃E
hāƶā
şu-
this,
He,Zel,Elif, 5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun اسم اشارة
الذي
|
ELZ̃Y
lleƶī
ki
one who -
Elif,Lam,Zel,Ye, 1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun اسم موصول
هو
|
HW
huve
o
he
He,Vav, 5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun ضمير منفصل
مهين
م ه ن | MHN
MHYN
mehīnun
aşağılıktır
(is) insignificant
Mim,He,Ye,Nun, 40,5,10,50,
N – nominative masculine singular indefinite noun اسم مرفوع
ولا
|
WLE
ve lā
ve olmayandır
and hardly
Vav,Lam,Elif, 6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) NEG – negative particle الواو عاطفة حرف نفي
يكاد
ك و د | KWD̃
YKED̃
yekādu
nerdeyse
and hardly
Ye,Kef,Elif,Dal, 10,20,1,4,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb فعل مضارع
يبين
ب ي ن | BYN
YBYN
yubīnu
söz anlatacak durumda
clear?
Ye,Be,Ye,Nun, 10,2,10,50,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb فعل مضارع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |أَمْ: yahut (değil miyim?) | أَنَا: ben | خَيْرٌ: daha iyi | مِنْ: -ndan | هَٰذَا: şu- | الَّذِي: ki | هُوَ: o | مَهِينٌ: aşağılıktır | وَلَا: ve olmayandır | يَكَادُ: nerdeyse | يُبِينُ: söz anlatacak durumda |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أم ÊMyahut (değil miyim?) | أنا ÊNEben | خير ḢYRdaha iyi | من MN-ndan | هذا HZ̃Eşu- | الذي ELZ̃Yki | هو HWo | مهين MHYNaşağılıktır | ولا WLEve olmayandır | يكاد YKED̃nerdeyse | يبين YBYNsöz anlatacak durumda |
Kırık Meal (Okunuş) : |em: yahut (değil miyim?) | enā: ben | ḣayrun: daha iyi | min: -ndan | hāƶā: şu- | lleƶī: ki | huve: o | mehīnun: aşağılıktır | ve lā: ve olmayandır | yekādu: nerdeyse | yubīnu: söz anlatacak durumda |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊM: yahut (değil miyim?) | ÊNE: ben | ḢYR: daha iyi | MN: -ndan | HZ̃E: şu- | ELZ̃Y: ki | HW: o | MHYN: aşağılıktır | WLE: ve olmayandır | YKED̃: nerdeyse | YBYN: söz anlatacak durumda |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ben, şu aşağılık ve doğrudüzen söz bile söyliyemeyen adamdan daha hayırlı değil miyim?
Adem Uğur : Yoksa ben, kendisi zayıf ve neredeyse söz anlatamayacak durumda bulunan şu adamdan daha hayırlı değil miyim?
Ahmed Hulusi : "Yoksa şu basit ve ne demek istediğini açıklayamayandan daha hayırlı değil miyim?"
Ahmet Tekin : (51-53) Firavun halkına duyuru yapıp dedi ki: "Ey benim halkım! Mısır’ın yönetimi benim elimde değil mi? Ayaklarımın altından akan şu nehirler, kanallar benim değil mi? Görmüyor musunuz? Yoksa ben, şu aşağılık, meramını bile neredeyse anlatamayan adamdan daha üstün değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı, yahut beraberinde melaikeler gelmeli değil miydi?"
Ahmet Varol : Ya da ben şu zavallı, neredeyse söz anlatamayacak durumda olan kişiden daha iyi değil miyim?
Ali Bulaç : "Yoksa ben, şundan daha hayırlı değil miyim ki o, aşağı (sınıftan) bir zavallı ve neredeyse (sözü) açıklamadan yoksun olan (biri)dir."
Ali Fikri Yavuz : Yoksa ben nerde ise meramını anlatamıyacak, hakîr ve zayıf durumda olan bu Mûsa’dan daha hayırlı değil miyim?
Bekir Sadak : «Yahut, ben zavalli ve nerdeyse konusamayan bu kimseden daha ustun degil miyim?»
Celal Yıldırım : Yoksa ben, şu zavallı ve neredeyse açık şekilde meramını anlatamıyan kimseden daha hayırlı değil miyim ?»
Diyanet İşleri : “Yoksa ben, şu zavallı, nerede ise maksadını anlatamayacak durumda olan bu adamdan daha hayırlı değil miyim?”
Diyanet İşleri (eski) : 'Yahut, ben zavallı ve nerdeyse konuşamayan bu kimseden daha üstün değil miyim?'
Diyanet Vakfi : «Yoksa ben, kendisi zayıf ve neredeyse söz anlatamayacak durumda bulunan şu adamdan daha hayırlı değil miyim?»
Edip Yüksel : 'Yahut ben, şu aşağılık ve konuşmaktan aciz olan adamdan daha üstün değil miyim?'
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yoksa ben şundan daha hayırlı değil miyim ki, o hem zavallı hem de meramını anlatamıyor.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yoksa ben şundan daha hayırlı değil miyim ki o hem hakîr hem de meramını anlatamıyor
Fizilal-il Kuran : Yoksa ben, kendisi zayıf ve neredeyse söz anlatamayacak durumda bulunan şu adamdan daha hayırlı değil miyim?
Gültekin Onan : "Yoksa ben şundan daha hayırlı değil miyim ki o, aşağı (sınıftan) bir zavallı ve neredeyse (sözü) açıklamadan yoksun olan (biri)dir."
Hakkı Yılmaz : (51-53) "Ve Firavun, toplumunun içinde seslendi: “Ey toplumum! Mısır hükümdarlığı ve altımdan akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Hâlâ görmüyor musunuz? Yahut ben, şu zavallının ta kendisi olan; nerede ise meramını anlatamayan kişiden daha hayırlı değil miyim? Hem o'nun üzerine altın bilezikler atılmalı veya kendisiyle beraber sımsıkı saflar hâlinde melekler gelmeli değil miydi?” dedi. "
Hasan Basri Çantay : «Yoksa ben ondan hayırlı değil miyim? O ki hakirdir, (meramını) bile hemen hemen açıklayamıyor».
Hayrat Neşriyat : 'Yoksa ben, kendisi değersiz ve nerede ise söz anlatamayacak durumda bulunan bu adamdan daha hayırlı değil miyim?'
İbni Kesir : Ben, açıkça söyleyemeyecek derecede zavallı olan şu adamdan daha hayırlı değil miyim?
İskender Evrenosoğlu : Yoksa ben, o acizden daha hayırlı (değil miyim) ki, o neredeyse sözü açıklayamıyor (normal konuşamıyor).
Muhammed Esed : Ben, ne demek istediğini bile anlatamayan şu zavallı adamdan daha iyi değil miyim?"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Yoksa ben o kimseden daha hayırlı değil miyim ki, o bir hakîrdir ve (maksadını) açıklamaya yaklaşamıyor.»
Ömer Öngüt : "Yoksa ben, nerede ise meramını anlatamayacak durumda olan şu zavallı adamdan daha üstün değil miyim?"
Şaban Piriş : Yoksa ben, şu hakir ve neredeyse konuşamayan adamdan daha iyi değil miyim?
Suat Yıldırım : (51-53) Firavun halkına duyuru yapıp dedi ki: "Ey benim halkım! Mısır’ın yönetimi benim elimde değil mi? Ayaklarımın altından akan şu nehirler, kanallar benim değil mi? Görmüyor musunuz? Yoksa ben, şu aşağılık, meramını bile neredeyse anlatamayan adamdan daha üstün değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı, yahut beraberinde melaikeler gelmeli değil miydi?"
Süleyman Ateş : "Yahut ben, şu aşağılık, nerdeyse söz anlatamayacak durumda olan adamdan daha iyi değil miyim?"
Tefhim-ul Kuran : «Yoksa ben, şundan daha hayırlı değil miyim ki o, aşağı (sınıftan) bir zavallı ve neredeyse (sözü) açıklamadan yoksun olan (biri)dir.»
Ümit Şimşek : 'Ben neredeyse meramını anlatamayacak haldeki şu zavallıdan daha üstün değil miyim?
Yaşar Nuri Öztürk : "Yoksa ben şu zavallı, şu meramını anlatamayacak adamdan hayırlı değil miyim?"
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]