» 43 / Zuhruf  71:

Kuran Sırası: 43
İniş Sırası: 63
Zuhruf Suresi = Mücevher/Gösteris-Süsler Suresi
ismini 35. ayetinde Allah’in verdigi ifade edilen altin-gümüs gibi süslerin sadece bu dünya hayatinin mali oldugunun ifade edilmesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يُطَافُ (YŦEF) = yuTāfu : dolaştırılır
2. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onların önünde
3. بِصِحَافٍ (BṦḪEF) = biSiHāfin : tepsiler
4. مِنْ (MN) = min : -dan
5. ذَهَبٍ (Z̃HB) = ƶehebin : altın-
6. وَأَكْوَابٍ (WÊKWEB) = ve ekvābin : ve kadehler
7. وَفِيهَا (WFYHE) = ve fīhā : orada vardır
8. مَا (ME) = mā : her şey
9. تَشْتَهِيهِ (TŞTHYH) = teştehīhi : canların çektiği
10. الْأَنْفُسُ (ELÊNFS) = l-enfusu : nefislerinin
11. وَتَلَذُّ (WTLZ̃) = ve teleƶƶu : ve hoşlandığı
12. الْأَعْيُنُ (ELÊAYN) = l-eǎ'yunu : gözlerin
13. وَأَنْتُمْ (WÊNTM) = ve entum : ve siz
14. فِيهَا (FYHE) = fīhā : orada
15. خَالِدُونَ (ḢELD̃WN) = ḣālidūne : ebedi kalacaksınız
dolaştırılır | onların önünde | tepsiler | -dan | altın- | ve kadehler | orada vardır | her şey | canların çektiği | nefislerinin | ve hoşlandığı | gözlerin | ve siz | orada | ebedi kalacaksınız |

[ŦWF] [] [ṦḪF] [] [Z̃HB] [KWB] [] [] [ŞHW] [NFS] [LZ̃Z̃] [AYN] [] [] [ḢLD̃]
YŦEF ALYHM BṦḪEF MN Z̃HB WÊKWEB WFYHE ME TŞTHYH ELÊNFS WTLZ̃ ELÊAYN WÊNTM FYHE ḢELD̃WN

yuTāfu ǎleyhim biSiHāfin min ƶehebin ve ekvābin ve fīhā teştehīhi l-enfusu ve teleƶƶu l-eǎ'yunu ve entum fīhā ḣālidūne
يطاف عليهم بصحاف من ذهب وأكواب وفيها ما تشتهيه الأنفس وتلذ الأعين وأنتم فيها خالدون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يطاف ط و ف | ŦWF YŦEF yuTāfu dolaştırılır Will be circulated
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların önünde for them
بصحاف ص ح ف | ṦḪF BṦḪEF biSiHāfin tepsiler plates
من | MN min -dan of
ذهب ذ ه ب | Z̃HB Z̃HB ƶehebin altın- gold
وأكواب ك و ب | KWB WÊKWEB ve ekvābin ve kadehler and cups.
وفيها | WFYHE ve fīhā orada vardır And therein
ما | ME her şey (is) what
تشتهيه ش ه و | ŞHW TŞTHYH teştehīhi canların çektiği desires
الأنفس ن ف س | NFS ELÊNFS l-enfusu nefislerinin the souls
وتلذ ل ذ ذ | LZ̃Z̃ WTLZ̃ ve teleƶƶu ve hoşlandığı and delights
الأعين ع ي ن | AYN ELÊAYN l-eǎ'yunu gözlerin the eyes,
وأنتم | WÊNTM ve entum ve siz and you
فيها | FYHE fīhā orada therein
خالدون خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃WN ḣālidūne ebedi kalacaksınız will abide forever.

43:71 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dolaştırılır | onların önünde | tepsiler | -dan | altın- | ve kadehler | orada vardır | her şey | canların çektiği | nefislerinin | ve hoşlandığı | gözlerin | ve siz | orada | ebedi kalacaksınız |

[ŦWF] [] [ṦḪF] [] [Z̃HB] [KWB] [] [] [ŞHW] [NFS] [LZ̃Z̃] [AYN] [] [] [ḢLD̃]
YŦEF ALYHM BṦḪEF MN Z̃HB WÊKWEB WFYHE ME TŞTHYH ELÊNFS WTLZ̃ ELÊAYN WÊNTM FYHE ḢELD̃WN

yuTāfu ǎleyhim biSiHāfin min ƶehebin ve ekvābin ve fīhā teştehīhi l-enfusu ve teleƶƶu l-eǎ'yunu ve entum fīhā ḣālidūne
يطاف عليهم بصحاف من ذهب وأكواب وفيها ما تشتهيه الأنفس وتلذ الأعين وأنتم فيها خالدون

[ط و ف] [] [ص ح ف] [] [ذ ه ب] [ك و ب] [] [] [ش ه و] [ن ف س] [ل ذ ذ ] [ع ي ن] [] [] [خ ل د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يطاف ط و ف | ŦWF YŦEF yuTāfu dolaştırılır Will be circulated
Ye,Tı,Elif,Fe,
10,9,1,80,
V – 3rd person masculine singular passive imperfect verb
فعل مضارع مبني للمجهول
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların önünde for them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
بصحاف ص ح ف | ṦḪF BṦḪEF biSiHāfin tepsiler plates
Be,Sad,Ha,Elif,Fe,
2,90,8,1,80,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural indefinite noun
جار ومجرور
من | MN min -dan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ذهب ذ ه ب | Z̃HB Z̃HB ƶehebin altın- gold
Zel,He,Be,
700,5,2,
"N – genitive masculine indefinite noun → Gold"
اسم مجرور
وأكواب ك و ب | KWB WÊKWEB ve ekvābin ve kadehler and cups.
Vav,,Kef,Vav,Elif,Be,
6,,20,6,1,2,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine plural indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
وفيها | WFYHE ve fīhā orada vardır And therein
Vav,Fe,Ye,He,Elif,
6,80,10,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
ما | ME her şey (is) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
تشتهيه ش ه و | ŞHW TŞTHYH teştehīhi canların çektiği desires
Te,Şın,Te,He,Ye,He,
400,300,400,5,10,5,
V – 3rd person feminine singular (form VIII) imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الأنفس ن ف س | NFS ELÊNFS l-enfusu nefislerinin the souls
Elif,Lam,,Nun,Fe,Sin,
1,30,,50,80,60,
N – nominative feminine plural noun
اسم مرفوع
وتلذ ل ذ ذ | LZ̃Z̃ WTLZ̃ ve teleƶƶu ve hoşlandığı and delights
Vav,Te,Lam,Zel,
6,400,30,700,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
الأعين ع ي ن | AYN ELÊAYN l-eǎ'yunu gözlerin the eyes,
Elif,Lam,,Ayn,Ye,Nun,
1,30,,70,10,50,
"N – nominative feminine plural noun → Eye"
اسم مرفوع
وأنتم | WÊNTM ve entum ve siz and you
Vav,,Nun,Te,Mim,
6,,50,400,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
فيها | FYHE fīhā orada therein
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
خالدون خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃WN ḣālidūne ebedi kalacaksınız will abide forever.
Hı,Elif,Lam,Dal,Vav,Nun,
600,1,30,4,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يُطَافُ: dolaştırılır | عَلَيْهِمْ: onların önünde | بِصِحَافٍ: tepsiler | مِنْ: -dan | ذَهَبٍ: altın- | وَأَكْوَابٍ: ve kadehler | وَفِيهَا: orada vardır | مَا: her şey | تَشْتَهِيهِ: canların çektiği | الْأَنْفُسُ: nefislerinin | وَتَلَذُّ: ve hoşlandığı | الْأَعْيُنُ: gözlerin | وَأَنْتُمْ: ve siz | فِيهَا: orada | خَالِدُونَ: ebedi kalacaksınız |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يطاف YŦEF dolaştırılır | عليهم ALYHM onların önünde | بصحاف BṦḪEF tepsiler | من MN -dan | ذهب Z̃HB altın- | وأكواب WÊKWEB ve kadehler | وفيها WFYHE orada vardır | ما ME her şey | تشتهيه TŞTHYH canların çektiği | الأنفس ELÊNFS nefislerinin | وتلذ WTLZ̃ ve hoşlandığı | الأعين ELÊAYN gözlerin | وأنتم WÊNTM ve siz | فيها FYHE orada | خالدون ḢELD̃WN ebedi kalacaksınız |
Kırık Meal (Okunuş) : |yuTāfu: dolaştırılır | ǎleyhim: onların önünde | biSiHāfin: tepsiler | min: -dan | ƶehebin: altın- | ve ekvābin: ve kadehler | ve fīhā: orada vardır | : her şey | teştehīhi: canların çektiği | l-enfusu: nefislerinin | ve teleƶƶu: ve hoşlandığı | l-eǎ'yunu: gözlerin | ve entum: ve siz | fīhā: orada | ḣālidūne: ebedi kalacaksınız |
Kırık Meal (Transcript) : |YŦEF: dolaştırılır | ALYHM: onların önünde | BṦḪEF: tepsiler | MN: -dan | Z̃HB: altın- | WÊKWEB: ve kadehler | WFYHE: orada vardır | ME: her şey | TŞTHYH: canların çektiği | ELÊNFS: nefislerinin | WTLZ̃: ve hoşlandığı | ELÊAYN: gözlerin | WÊNTM: ve siz | FYHE: orada | ḢELD̃WN: ebedi kalacaksınız |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlara altından yapılmış tabaklar ve testiler sunulacak ve orada nefsin istediği ve gözün hoşlandığı her şey var ve siz, orada ebedî olarak kalırsınız.
Adem Uğur : Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canlarının istediği, gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Ve siz, orada ebedî kalacaksınız.
Ahmed Hulusi : Altından tabaklar ve testiler döndürülür üstlerinde. . . Onda nefslerin (bilinç boyutunun yaşamayı arzuladığı) iştah duyduğu ve gözlerin (basîretin zevkle seyretmek istediği kuvveler) keyif aldığı şeyler vardır! Sizler onda ebedî yaşarsınız!
Ahmet Tekin : Onların etrafında altın tepsiler ve altın kadehler dolaştırılır. Orada, canlarının çektiği ve gözlerin hoşlandığı her şey vardır. 'Siz orada ebedî yaşayacaksınız.'
Ahmet Varol : Onların önlerinde altın tepsiler ve testilerle dolaşılır. Orada canların çektiği ve gözlerin hoşlandığı her şey var. Ve siz orada sonsuza kadar kalacaksınız.
Ali Bulaç : "Onların etrafında altın tepsiler ve testilerle dolaşılır; orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin lezzet (zevk) aldığı her şey var. Ve siz orada süresiz kalacaksınız."
Ali Fikri Yavuz : Onların etrafında, altından tabaklar ve bardaklarla (kendilerine cennette hizmet için) dolaşılır. Canların istiyeceği ve gözlerin hoşlanacağı ne varsa, hepsi oradadır. Siz de orada devamlı olarak kalacaksınız.
Bekir Sadak : Onlar icin altin kadeh ve tepsiler dolastirilir, canlarinin istedigi ve gozlerinin hoslandigi her sey oradadir. Siz orada temellisiniz.
Celal Yıldırım : Çevrelerinde tavaf edercesine altın tepsiler ve bardaklar dolaştırırlar ve orada canlarının çektiği, gözlerin lezzet duyduğu şeyler vardır ve sizler orada devamlı kalıcılarsınız.
Diyanet İşleri : Onlar için altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır. Siz orada ebedî olarak kalacaksınız.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar için altın kadeh ve tepsiler dolaştırılır, canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır. Siz orada ebedi kalacaksınız.
Diyanet Vakfi : (71-73) Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canlarının istediği, gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Ve kendilerine: Siz, orada ebedî kalacaksınız, işte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur. Orada sizin için bol bol meyveler vardır, onlardan yersiniz, denilir.
Edip Yüksel : Onlara altın tepsiler ve kadehlerle sunulur. Orada canların çektiği ve gözlerin hoşlandığı herşey vardır. Siz orada ebedi kalacaksınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onların etrafında yiyecek ve içecekler altın tepsiler ve kadehlerle dolaştırılır. Orada canların çektiği ve gözlerin hoşlandığı herşey vardır. Siz orada ebedi olarak kalacaksınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Altından tepsiler ve sürahiler ile üzerlerine dönülür dolaşılır. Nefislerin hoşlanacağı, gözlerin lezzet alacağı şeyler hep oradadır. Ve siz orada ebedi kalacaksınız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Altından tepsiler ve küplerle üzerlerine dönülür dolaşır, nefislerin hoşlanacağı, gözlerin lezzet alacağı şeyler hep orada ve siz orada muhalledsiniz
Fizilal-il Kuran : Onların önünde altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canların çektiği, gözlerin hoşlandığı herşey var. Ve siz, orada ebedi kalacaksınız.
Gültekin Onan : Onların etrafında altın tepsiler ve testilerle dolaşılır; orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin lezzet (zevk) aldığı her şey var. Ve siz orada süresiz kalacaksınız.
Hakkı Yılmaz : (71-73) -Allah'ın koruması altına girmiş kişilerin çevrelerinde altın tepsiler, kadehler dolaştırılır. Orada nefislerin arzu duyacağı, gözlerin zevkleneceği her şey vardır.– Ve siz, orada sürekli kalacaksınız. Ve işte bu, yapagelmiş olduğunuz şeyler sebebiyle, kendisine son sahip edildiğiniz cennettir. Orada sizin için birçok meyveler vardır. Onlardan yiyeceksiniz.”
Hasan Basri Çantay : Onlar altın tepsiler ve destilerle tavaaf (ve ziyaret) edilecekdir. Canlarının isteyeceği, gözler (in) in hoşlanacağı ne varsa oradadır ve siz içinde ebedî kalıcılarsınız.
Hayrat Neşriyat : Etraflarında altın tepsiler ve bardaklarla dolaşılır. Ve orada canların kendisini çektiği ve gözlerin hoşlandığı herşey vardır. (Ve yine denir ki:) 'Artık siz orada, ebedî olarak kalıcılarsınız.'
İbni Kesir : Onlara altın kadehler ve tepsiler dolaştırılır. Canların istediği ve gözlerin hoşlandığı her şey oradadır. Ve siz, orada ebediyyen kalacaksınız.
İskender Evrenosoğlu : Onların etrafında altından tepsiler ve kadehlerle (bardaklarla) dolaşılır. Ve orada nefslerin iştahlandığı ve gözlerin lezzet aldığı şeyler vardır. Ve siz orada ebediyyen kalacak olanlarsınız.
Muhammed Esed : (Orada) altın tepsiler ve kadehler ile karşılanacaklar ve canlarının istediği ve hoşlanacağı her şeyi orada bulacaklar. Ve siz orada oturup kalacaksınız (ey inananlar!)
Ömer Nasuhi Bilmen : Onların üzerine altundan tepsiler ile ve destiler ile dolaşır ve orada canların hoşlanacağı ve gözlerin lezzet alacağı şeyler vardır ve siz orada ebedîyyen kalıcılarsınız.
Ömer Öngüt : Onların etrafında altın tepsiler ve kadehlerle dolaşılır. Canlarının çektiği ve gözlerin hoşlandığı her şey orada vardır ve siz orada ebedî kalacaksınız.
Şaban Piriş : Etraflarında altın tepsiler ve testiler dolaştırılır. Orada canların çektiği ve gözlerin zevk aldığı her şey vardır. Siz, orada ebedi kalacak olanlarsınız!
Suat Yıldırım : Altın tepsi ve kâselerle kendilerine ikram eden hizmetçiler, etraflarında fır döner. Hülasa; orada canınız ne isterse, gözleriniz hangi manzaralardan hoşlanırsa hepsi var! Hem siz burada devamlı kalacaksınız.
Süleyman Ateş : Onların önünde altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canların çektiği, gözlerin hoşlandığı her şey var! Ve siz orada ebedi kalacaksınız.
Tefhim-ul Kuran : Onların etrafında altın tepsiler ve testilerle dolaşılır; orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin lezzet (zevk) aldığı her şey var. Ve siz orda ebedi kalacak olanlarsınız.
Ümit Şimşek : Etraflarında altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canların çektiği, gözlerin hoşlandığı herşey vardır. Siz orada ebediyen kalacaksınız.
Yaşar Nuri Öztürk : Çevrelerinde altın tepsiler, kadehler dolaştırılır. Orada, nefislerin arzu duyacağı, gözlerin zevkleneceği her şey vardır. Ve siz orada sürekli kalacaksınız.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}