"PN – genitive masculine proper noun → Pharaoh" اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
وملئه
م ل ا | MLE
WMLÙH
ve meleihi
ve adamlarına
and his chiefs,
Vav,Mim,Lam,,He, 6,40,30,,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – genitive masculine noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun الواو عاطفة اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فاتبعوا
ت ب ع | TBA
FETBAWE
fettebeǔ
onlar uydular
but they followed
Fe,Elif,Te,Be,Ayn,Vav,Elif, 80,1,400,2,70,6,1,
REM – prefixed resumption particle V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb PRON – subject pronoun الفاء استئنافية فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أمر
ا م ر | EMR
ÊMR
emra
buyruğuna
(the) command of Firaun,
,Mim,Re, ,40,200,
N – accusative masculine noun اسم منصوب
فرعون
|
FRAWN
fir'ǎvne
Firavun'un
(the) command of Firaun,
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun, 80,200,70,6,50,
"PN – accusative masculine proper noun → Pharaoh" اسم علم منصوب
وما
|
WME
ve mā
ve değildi
and not
Vav,Mim,Elif, 6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) NEG – negative particle الواو عاطفة حرف نفي
أمر
ا م ر | EMR
ÊMR
emru
buyruğu
(the) command of Firaun
,Mim,Re, ,40,200,
N – nominative masculine noun اسم مرفوع
فرعون
|
FRAWN
fir'ǎvne
Firavun'un
(the) command of Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun, 80,200,70,6,50,
"PN – accusative masculine proper noun → Pharaoh" اسم علم منصوب
برشيد
ر ش د | RŞD̃
BRŞYD̃
biraşīdin
doğruya yöneltici
was right.
Be,Re,Şın,Ye,Dal, 2,200,300,10,4,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine singular indefinite noun جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Firavun'a ve kavminden ileri gelenlere fakat gene de onlar Firavun'un buyruğuna uymuşlardı, halbuki Firavun'un buyruğu, hiç de doğruyu göstermiyor, hayra sevketmiyordu.
Adem Uğur : Firavun'a ve onun ileri gelenlerine. Fakat onlar Firavun'un emrine uydular. Oysa Firavun'un emri doğru değildi.
Ahmed Hulusi : Firavun ve ileri gelen adamlarına. . . Onlar Firavun'un emrine tâbi oldular. . . (Oysa) Firavun'un emri olgunluğu yansıtmıyordu.
Ahmet Tekin : Firavun’a, devlet büyüklerine ve kodamanlarına gönderdik. Kodamanları da dahil tebaası Firavun’un düzenine tâbi oldu. Halbuki Firavun’un idaresi, aldığı kararlar, hükümet şekli, mâkul, doğru, hayırlı, düzenli, huzurlu değildi, aydınlatıcı, yol gösterici, rehberlik edici bir bir yönetim hiç değildi.
Ahmet Varol : Firavun'a ve adamlarına. Onlar Firavun'un buyruğuna uydular. Firavun'un buyruğu ise doğruya yöneltici değildi.
Ali Bulaç : Firavun'a ve onun önde gelen çevresine. Onlar Firavun'un emrine uymuşlardı. Oysa Firavun'un emri doğruya götürücü (irşad edici) değildi.
Ali Fikri Yavuz : (96-97) Şânım hakkı için, biz Mûsa’yı da Firavuna ve kavminin ileri gelenlerine mûcizelerimizle ve apaçık Asâ hüccetimizle gönderdik de, onlar, Firavun’un emrine uydular. Firavun’un emri ise hak değildi (sapıklıktı.).
Bekir Sadak : (96-97) And olsun ki Musa'yi FIravun ve erkanina mucizeleremizle, apacik bir delil ile gonderdik. Firavun'un buyruguna uydular, oysa Firavun'un buyurdugu sagduyuya uygun degildi.
Celal Yıldırım : And ollsun ki, biz Musa' yi da âyetlerimizle ve açık-sağlam belge ile Fir'avn'a ve onun (milletinin) ileri gelenlerine gönderdik. Bununla beraber onlar (o ileri gelenler) yine de Fir'avn'ın emrine uydular. Oysa Fir'avn'ın emri doğru ve sıhhatli değildi.
Diyanet İşleri : (96-97) Andolsun, biz Mûsâ’yı âyetlerimizle ve apaçık bir mucize ile Firavun’a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber gönderdik de ileri gelenler Firavun’un emrine uydular. Hâlbuki Firavun’un emri doğru değildi.
Diyanet İşleri (eski) : (96-97) And olsun ki Musa'yı Firavun ve erkanına mucizelerimizle, apaçık bir delil ile gönderdik. Firavun'un buyruğuna uydular, oysa Firavun'un buyurduğu sağduyuya uygun değildi.
Diyanet Vakfi : (96-97) Andolsun ki Musa'yı da mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun'a ve onun ileri gelenlerine gönderdik. Fakat onlar Firavun'un emrine uydular. Oysa Firavun'un emri doğru değildi.
Edip Yüksel : Firavun ve konseyine... Ancak onlar Firavun'un buyruğuna uydular. Firavunun buyruğu ise akıllıca değildi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Firavun'a ve cemaatine. Bunlar Firavun'un emrine uydular. Halbuki Firavun'un emri hak değildir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Firavun'a ve onun ileri gelenlerine; onlar, Firavun'un emrine uydular. Oysa Firavun'un emri akıllıca değildir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Fir'avne ve cem'ıyyetine de bunlar, Fir'avnin emrine tabi' oldular, Fir'avn emri ise reşîd değildir
Fizilal-il Kuran : Onu Firavun'a ve yandaşlarına gönderdik. Yândaşları Firavun'un emrine uydular. Oysa Firavun'un emri doğruya iletici değildir.
Gültekin Onan : Firavun'a ve onun önde gelen çevresine. Onlar Firavun'un buyruğuna uymuşlardı. Oysa Firavun'un buyruğu doğruya götürücü (irşad edici) değildi.
Hakkı Yılmaz : (96,97) Andolsun ki Biz Mûsâ'yı da âyetlerimizle ve apaçık bir belge ile Firavun ve ileri gelenlerine elçi yaptık. Ama onlar Firavun'un emrine uydular. Hâlbuki Firavun'un emri aklı çalıştıran/doğruya ulaştıran değildir.
Hasan Basri Çantay : (96-97) Andolsun ki biz Musâyı da Fir'avna ve onun ileri gelenlerine mucizelerimizle ve apaçık bir hüccetle gönderdik de yine onlar Fir'avnın emrine tâbi oldular. Halbuki Fir'avn'ın emri hiç de salâhiyyetli ve dürüst değildi.
Hayrat Neşriyat : (96-97) And olsun ki Mûsâ’yı da mu'cizelerimizle ve apaçık bir delîl ile Fir'avun’a ve onun ileri gelenlerine gönderdik; fakat (o kavim) Fir'avun’un emrine uydular. Hâlbuki Fir'avun’un emri doğru değildi.
İbni Kesir : Yine de onlar Firavun'un emrine uydular. Oysa Firavun'un emri hiç de doğru değildi.
İskender Evrenosoğlu : Firavun ve onun kavminin ileri gelenlerine (Musa (A.S)'ı gönderdik (âyet-96). Fakat onlar, firavunun emrine tâbî oldular. Ve firavunun emri (ise) irşad edici değildi.
Muhammed Esed : Firavun ve onun seçkinler çevresine gönderdik. Ama berikiler, Firavun'un hükmüne boyun eğdiler oysa, Firavun'un hükmü hiçbir şekilde sağduyu ürünü değildi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Fir'avun'a ve onun ileri gelenlerine. Onlar ise Fir'avun'un emrine uydular. Halbuki, Fir'avun'un emri doğru değildi.
Ömer Öngüt : Firavun'a ve ileri gelenlerine. Onlar Firavun'un emrine uydular. Oysa Firavun'un emri hiç de doğru değildi.
Şaban Piriş : (96-97) Musa’yı da ayetlerimizle ve açık bir belge ile Firavun ve çevresine göndermiştik. Onlar, Firavun’un emrine uydular; oysa Firavun’un buyruğu doğru yola çıkarmazdı.
Suat Yıldırım : (96-97) Mûsâ’yı da âyetlerimizle ve özellikle pek âşikâr bir delil ile, Firavun’a ve ileri gelen yardımcılarına Peygamber olarak gönderdik. Ama adamlar tutup Firavun’un emrine tâbi oldular. Oysa Firavun’un emri tutarlı ve doğru bir emir değildi.
Süleyman Ateş : Fir'avn'a ve adamlarına. (Ama o insanlar), Fir'avn'ın buyruğuna uydular. Oysa, Fir'avn'ın buyruğu, doğruya iletici değildi.
Tefhim-ul Kuran : Firavun'a ve onun önde gelen çevresine. Onlar Firavun'un emrine uymuşlardı. Oysa Firavun'un emri doğruya götürücü (irşad edici) değildi.
Ümit Şimşek : Onu Firavun'a ve kavminin ileri gelenlerine göndermiştik; ama onlar Firavun'un sözünü tuttular. Oysa Firavun'un sözü, kimseyi doğru yola çıkarmıyordu.
Yaşar Nuri Öztürk : Firavun'a ve kodamanlarına. Ama onlar Firavun'un emrine uydular. Oysaki, Firavun'un emri doğruya ve güzele ulaştırmıyordu.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]