P – prefixed preposition lām PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun جار ومجرور
إن
|
ÎN
in
eğer
if
,Nun, ,50,
COND – conditional particle حرف شرط
كنتم
ك و ن | KWN
KNTM
kuntum
iseniz
you are
Kef,Nun,Te,Mim, 20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
مؤمنين
ا م ن | EMN
MÙMNYN
mu'minīne
mü'minler
believers.
Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun, 40,,40,50,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle اسم منصوب
وما
|
WME
ve mā
ve değilim
And not
Vav,Mim,Elif, 6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) NEG – negative particle الواو عاطفة حرف نفي
أنا
|
ÊNE
enā
ben
I am
,Nun,Elif, ,50,1,
PRON – 1st person singular personal pronoun ضمير منفصل
عليكم
|
ALYKM
ǎleykum
sizin üzerinize
over you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim, 70,30,10,20,40,
P – preposition PRON – 2nd person masculine plural object pronoun جار ومجرور
بحفيظ
ح ف ظ | ḪFƵ
BḪFYƵ
biHafīZin
bir koruyucu
"a guardian."""
Be,Ha,Fe,Ye,Zı, 2,8,80,10,900,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine singular indefinite active participle جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |بَقِيَّتُ: bıraktıkları | اللَّهِ: Allah'ın | خَيْرٌ: daha hayırlıdır | لَكُمْ: sizin için | إِنْ: eğer | كُنْتُمْ: iseniz | مُؤْمِنِينَ: mü'minler | وَمَا: ve değilim | أَنَا: ben | عَلَيْكُمْ: sizin üzerinize | بِحَفِيظٍ: bir koruyucu |
Kırık Meal (Harekesiz) : |بقيت BGYTbıraktıkları | الله ELLHAllah'ın | خير ḢYRdaha hayırlıdır | لكم LKMsizin için | إن ÎNeğer | كنتم KNTMiseniz | مؤمنين MÙMNYNmü'minler | وما WMEve değilim | أنا ÊNEben | عليكم ALYKMsizin üzerinize | بحفيظ BḪFYƵbir koruyucu |
Kırık Meal (Okunuş) : |beḳiyyetu: bıraktıkları | llahi: Allah'ın | ḣayrun: daha hayırlıdır | lekum: sizin için | in: eğer | kuntum: iseniz | mu'minīne: mü'minler | ve mā: ve değilim | enā: ben | ǎleykum: sizin üzerinize | biHafīZin: bir koruyucu |
Kırık Meal (Transcript) : |BGYT: bıraktıkları | ELLH: Allah'ın | ḢYR: daha hayırlıdır | LKM: sizin için | ÎN: eğer | KNTM: iseniz | MÙMNYN: mü'minler | WME: ve değilim | ÊNE: ben | ALYKM: sizin üzerinize | BḪFYƵ: bir koruyucu |
Abdulbaki Gölpınarlı : İnanmışsanız Allah'ın bıraktığı kâr, daha hayırlıdır size ve ben de size bir bekçi değilim.
Adem Uğur : Eğer mümin iseniz Allah'ın (helâlinden) bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinize bir bekçi değilim.
Ahmed Hulusi : "Eğer iman edenlerseniz, Allâh helali sizin için daha hayırlıdır. Ben sizin bekçiniz değilim. "
Ahmet Tekin : Eğer mü’minseniz, Allah’ın arınmış nimeti, helâlinden bıraktığı kâr sizin için daha hayırlıdır. Ben sizin üzerinizde denetim, zabıta görevi yapamam.' dedi.
Ahmet Varol : Eğer mü'minler iseniz Allah'ın bıraktıkları sizin için daha hayırlıdır. Ben sizin üzerinize bir koruyucu değilim.'
Ali Bulaç : "Eğer mü'minseniz, Allah'ın bıraktığı (helal işlerden olan kazanç) sizin için daha hayırlıdır. Ben, sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim."
Ali Fikri Yavuz : Eğer müminseniz, Allah’ın halâl olarak bırakıldığı kâr, sizin için daha hayırlıdır. Ben de sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim.”
Bekir Sadak : «naniyorsaniz, Allah'in geri biraktigi helal kar sizin icin daha hayirlidir. Ben size bekci degilim.»
Celal Yıldırım : İnanmış kişiler iseniz, Allah'ın (helâlinden) bıraktığı kâr daha hayırlıdır. Ve ben sizin üzerinizde koruyucu ve gözetici de değilim.
Diyanet İşleri : “Eğer inanan kimselerseniz Allah’ın bıraktığı helâl kazanç sizin için daha hayırlıdır. Ben sizin başınızda bir bekçi değilim.”
Diyanet İşleri (eski) : 'İnanıyorsanız, Allah'ın geri bıraktığı helal kar sizin için daha hayırlıdır. Ben size bekçi değilim.'
Diyanet Vakfi : Eğer mümin iseniz Allah'ın (helâlinden) bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinize bir bekçi değilim.
Edip Yüksel : 'İnanıyorsanız, ALLAH'ın (helal) bıraktığı, sizin için daha iyidir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer mümin iseniz, Allah'ın helâlinden size ihsan ettiği kâr sizin için daha hayırlıdır. Bununla beraber ben sizin üzerinize gözcü değilim.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'ın helalinden bıraktığı kar, sizin için daha hayırlıdır, eğer iman etmişler iseniz. Fakat ben sizin üzerinizde bir gözcü değilim.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allahın halâlinden bıraktığı kâr sizin için daha hayırlıdır, eğer mü'min iseniz, mamaafih ben sizin üzerinizde gözcü değilim
Fizilal-il Kuran : Eğer mü'min kimseler iseniz, Allah'ın size bıraktığı pay, hakkınızda daha hayırlıdır. Ben sizi gözetlemekle, korumakla görevli değilim.»
Gültekin Onan : "Eğer inançlılarsanız Tanrı'nın bıraktığı [helal işlerden olan kazanç] sizin için daha hayırlıdır. Ben, sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim."
Hakkı Yılmaz : (84-86) Medyen'e de kardeşleri Şu‘ayb'ı elçi gönderdik. Şu‘ayb: “Ey toplumum! Allah'a kulluk edin. Sizin için O'ndan başka ilâh yoktur. Ölçeği ve teraziyi eksik tutmayın. Şüphesiz ben sizi hayır ile görüyorum. Ve ben kuşatacak bir günün azabından sizin için korkuyorum. Ve ey toplumum! Ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirin. İnsanların eşyalarını eksiltmeyin ve yeryüzünde kargaşacılar olarak fenalık etmeyin. Eğer mü’min iseniz, Allah'ın bıraktığı/helâlinden size ihsan ettiği kâr, sizin için daha hayırlıdır. Ve ben sizin üzerinize bir koruyucu değilim” dedi.
Hasan Basri Çantay : «Eğer mü'min kimseler iseniz Allah'ın (halâlınden) bırakdığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. (Bununla beraber) ben sizin üzerinizde bir bekçi de değilim».
Hayrat Neşriyat : 'Eğer mü’min kimseler iseniz, Allah’ın bıraktığı (meşrû' olan kâr) sizin içinhayırlıdır. Ben de sizin üzerinize (her fesâdınıza mâni' olacak) muhâfız değilim. (Vazîfem ancak tebliğdir!)'
İbni Kesir : İman ediyorsanız; Allah'ın geri bıraktığı sizin için daha hayırlıdır. Sonra ben, sizin üzerinizde bir koruyucu da değilim.
İskender Evrenosoğlu : Eğer siz mü'minlerseniz Allah'ın bakiyesi (ticaretin bıraktığı kâr, helâl kazanç) sizin için daha hayırlıdır. Ve ben, sizin üzerinize muhafız (gözleyici) değilim.
Muhammed Esed : Eğer (O'na) inanıyorsanız, Allah'ın bıraktığı şey sizin için en hayırlısıdır! (Bütün bu sınırları kendiniz gözetin,) ben sizin üzerinizde bir bekçi değilim".
Ömer Nasuhi Bilmen : «Eğer siz imân etmiş kimseler iseniz Allah'ın geri bıraktığı sizin için hayırlıdır ve ben sizin üzerinize bir muhafız değilim.»
Ömer Öngüt : “Eğer inanıyorsanız Allah'ın (helâl olarak) bıraktığı kâr sizin için daha hayırlıdır. Ben sizin üzerinize bekçi değilim. ”
Şaban Piriş : Eğer mümin olursanız Allah’ın bıraktığı kâr sizin için daha hayırlıdır. Ben, sizin bekçiniz değilim.
Suat Yıldırım : Eğer mümin iseniz, Allah’ın helâlinden bıraktığı kâr, sizin için daha hayırlıdır. Ben sadece sizin iyiliğinizi düşünerek öğüt veriyorum, yoksa sizin üzerinizde bir bekçi değilim."
Süleyman Ateş : "Eğer inanan insanlar iseniz, Allâh'ın bıraktığı (kâr), sizin için daha hayırlıdır. Fakat ben sizin üzerinize bekçi değilim!"
Tefhim-ul Kuran : «Eğer mü'minseniz, Allah'ın bıraktığı (helal işlerden olan kazanç) sizin için daha hayırlıdır. Ben, sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim.»
Ümit Şimşek : 'Eğer inanmış kimselerseniz, Allah'ın size bıraktığı kâr daha hayırlıdır. Ben ise sizin başınızda bekçi değilim.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Eğer inananlar iseniz, Allah'ın bıraktığı kâr sizin için daha hayırlıdır. Ben sizin üzerinizde bir bekçi değilim."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]