» 11 / Hûd  73:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
Hud Suresi = Hud Suresi
Hz. Hud’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELWE) = ḳālū : dediler
2. أَتَعْجَبِينَ (ÊTACBYN) = eteǎ'cebīne : şaşıyor musun?
3. مِنْ (MN) = min :
4. أَمْرِ (ÊMR) = emri : işine
5. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
6. رَحْمَتُ (RḪMT) = raHmetu : rahmeti
7. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
8. وَبَرَكَاتُهُ (WBRKETH) = ve berakātuhu : ve bereketleri
9. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : sizin üzerinizedir
10. أَهْلَ (ÊHL) = ehle : (ey) halkı
11. الْبَيْتِ (ELBYT) = l-beyti : ev
12. إِنَّهُ (ÎNH) = innehu : şüphesiz O
13. حَمِيدٌ (ḪMYD̃) = Hamīdun : övgüye layıktır
14. مَجِيدٌ (MCYD̃) = mecīdun : lütfu bol olandır
dediler | şaşıyor musun? | | işine | Allah'ın | rahmeti | Allah'ın | ve bereketleri | sizin üzerinizedir | (ey) halkı | ev | şüphesiz O | övgüye layıktır | lütfu bol olandır |

[GWL] [ACB] [] [EMR] [] [RḪM] [] [BRK] [] [EHL] [BYT] [] [ḪMD̃] [MCD̃]
GELWE ÊTACBYN MN ÊMR ELLH RḪMT ELLH WBRKETH ALYKM ÊHL ELBYT ÎNH ḪMYD̃ MCYD̃

ḳālū eteǎ'cebīne min emri llahi raHmetu llahi ve berakātuhu ǎleykum ehle l-beyti innehu Hamīdun mecīdun
قالوا أتعجبين من أمر الله رحمت الله وبركاته عليكم أهل البيت إنه حميد مجيد

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū dediler They said,
أتعجبين ع ج ب | ACB ÊTACBYN eteǎ'cebīne şaşıyor musun? """Are you amazed"
من | MN min at
أمر ا م ر | EMR ÊMR emri işine (the) decree of Allah?
الله | ELLH llahi Allah'ın (the) decree of Allah?
رحمت ر ح م | RḪM RḪMT raHmetu rahmeti The Mercy of Allah
الله | ELLH llahi Allah'ın The Mercy of Allah
وبركاته ب ر ك | BRK WBRKETH ve berakātuhu ve bereketleri and His blessings
عليكم | ALYKM ǎleykum sizin üzerinizedir (be) upon you,
أهل ا ه ل | EHL ÊHL ehle (ey) halkı people
البيت ب ي ت | BYT ELBYT l-beyti ev (of) the house.
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O Indeed, He
حميد ح م د | ḪMD̃ ḪMYD̃ Hamīdun övgüye layıktır (is) All-Praiseworthy,
مجيد م ج د | MCD̃ MCYD̃ mecīdun lütfu bol olandır "All-Glorious."""

11:73 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler | şaşıyor musun? | | işine | Allah'ın | rahmeti | Allah'ın | ve bereketleri | sizin üzerinizedir | (ey) halkı | ev | şüphesiz O | övgüye layıktır | lütfu bol olandır |

[GWL] [ACB] [] [EMR] [] [RḪM] [] [BRK] [] [EHL] [BYT] [] [ḪMD̃] [MCD̃]
GELWE ÊTACBYN MN ÊMR ELLH RḪMT ELLH WBRKETH ALYKM ÊHL ELBYT ÎNH ḪMYD̃ MCYD̃

ḳālū eteǎ'cebīne min emri llahi raHmetu llahi ve berakātuhu ǎleykum ehle l-beyti innehu Hamīdun mecīdun
قالوا أتعجبين من أمر الله رحمت الله وبركاته عليكم أهل البيت إنه حميد مجيد

[ق و ل] [ع ج ب] [] [ا م ر] [] [ر ح م] [] [ب ر ك] [] [ا ه ل] [ب ي ت] [] [ح م د] [م ج د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū dediler They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أتعجبين ع ج ب | ACB ÊTACBYN eteǎ'cebīne şaşıyor musun? """Are you amazed"
,Te,Ayn,Cim,Be,Ye,Nun,
,400,70,3,2,10,50,
INTG – prefixed interrogative alif
V – 2nd person feminine singular imperfect verb
الهمزة همزة استفهام
فعل مضارع
من | MN min at
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
أمر ا م ر | EMR ÊMR emri işine (the) decree of Allah?
,Mim,Re,
,40,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah'ın (the) decree of Allah?
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
رحمت ر ح م | RḪM RḪMT raHmetu rahmeti The Mercy of Allah
Re,Ha,Mim,Te,
200,8,40,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
الله | ELLH llahi Allah'ın The Mercy of Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
وبركاته ب ر ك | BRK WBRKETH ve berakātuhu ve bereketleri and His blessings
Vav,Be,Re,Kef,Elif,Te,He,
6,2,200,20,1,400,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
عليكم | ALYKM ǎleykum sizin üzerinizedir (be) upon you,
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
أهل ا ه ل | EHL ÊHL ehle (ey) halkı people
,He,Lam,
,5,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
البيت ب ي ت | BYT ELBYT l-beyti ev (of) the house.
Elif,Lam,Be,Ye,Te,
1,30,2,10,400,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O Indeed, He
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
حميد ح م د | ḪMD̃ ḪMYD̃ Hamīdun övgüye layıktır (is) All-Praiseworthy,
Ha,Mim,Ye,Dal,
8,40,10,4,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
مجيد م ج د | MCD̃ MCYD̃ mecīdun lütfu bol olandır "All-Glorious."""
Mim,Cim,Ye,Dal,
40,3,10,4,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler | أَتَعْجَبِينَ: şaşıyor musun? | مِنْ: | أَمْرِ: işine | اللَّهِ: Allah'ın | رَحْمَتُ: rahmeti | اللَّهِ: Allah'ın | وَبَرَكَاتُهُ: ve bereketleri | عَلَيْكُمْ: sizin üzerinizedir | أَهْلَ: (ey) halkı | الْبَيْتِ: ev | إِنَّهُ: şüphesiz O | حَمِيدٌ: övgüye layıktır | مَجِيدٌ: lütfu bol olandır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler | أتعجبين ÊTACBYN şaşıyor musun? | من MN | أمر ÊMR işine | الله ELLH Allah'ın | رحمت RḪMT rahmeti | الله ELLH Allah'ın | وبركاته WBRKETH ve bereketleri | عليكم ALYKM sizin üzerinizedir | أهل ÊHL (ey) halkı | البيت ELBYT ev | إنه ÎNH şüphesiz O | حميد ḪMYD̃ övgüye layıktır | مجيد MCYD̃ lütfu bol olandır |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler | eteǎ'cebīne: şaşıyor musun? | min: | emri: işine | llahi: Allah'ın | raHmetu: rahmeti | llahi: Allah'ın | ve berakātuhu: ve bereketleri | ǎleykum: sizin üzerinizedir | ehle: (ey) halkı | l-beyti: ev | innehu: şüphesiz O | Hamīdun: övgüye layıktır | mecīdun: lütfu bol olandır |
Kırık Meal (Transcript) : |GELWE: dediler | ÊTACBYN: şaşıyor musun? | MN: | ÊMR: işine | ELLH: Allah'ın | RḪMT: rahmeti | ELLH: Allah'ın | WBRKETH: ve bereketleri | ALYKM: sizin üzerinizedir | ÊHL: (ey) halkı | ELBYT: ev | ÎNH: şüphesiz O | ḪMYD̃: övgüye layıktır | MCYD̃: lütfu bol olandır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, Allah'ın işine mi şaşıyorsun dediler, ey Ehli Beyt, Allah'ın rahmeti ve bereketleri size; şüphe yok ki o, övülmeye lâyık, kullara müstahak olmadan ihsânda bulunan bir Tanrıdır.
Adem Uğur : (Melekler) dediler ki: Allah'ın emrine şaşıyor musun? Ey ev halkı! Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphesiz ki O, övülmeye lâyıktır, iyiliği boldur.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Allâh'ın hükmüne mi şaşıyorsun? Allâh'ın rahmeti ve bereketleri üzerinizdedir ey hane halkı! Muhakkak ki O, Hamiyd'dir, Meciyd'dir. "
Ahmet Tekin : Onlar: 'Sen, Allah’ın kudretine, hikmetine, planına mı şaşıyorsun? Ey peygamber evinin halkı, Allah’ın rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun. Çünkü o hamde, övgüye ve şükre lâyıktır. İyiliği boldur.' dediler.
Ahmet Varol : (Elçiler): 'Allah'ın işine mi şaşıyorsun? Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizedir ey ev halkı! Şüphesiz O, övgüye layık ve lütfu bol olandır' dediler.
Ali Bulaç : Dediler ki: "Allah'ın emrine mi şaşıyorsun? Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir, ey ev halkı şüphesiz O, övülmeye layık olandır, Mecid'tir."
Ali Fikri Yavuz : (Melekler ona) dediler ki: “- Sen Allah’ın emrine mi şaşıyorsun? Allah’ın rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun, ehl-i beyt... Şüphe yok ki Allah nimet vermesiyle hamde lâyıktır, lütuf ve ihsanıyla yücedir.”
Bekir Sadak : «Ey evin hanimi! Allah'in rahmeti ve bereketleri uzerinize olmusken, nasil Allah'in isine sasarsin? O, ovulmeye layiktir, yucelerin yucesidir» dediler.
Celal Yıldırım : (Elçi melekler) ona : «Allah'ın emrine mi şaşıyorsun ? Ey ev halkı, Allah'ın rahmeti ve bereketleri üzerinizdedir. Şüphesiz ki Allah çok övülmeye lâyıktır ve O, çok yüce ve çok şanlıdır.
Diyanet İşleri : Melekler, “Allah’ın emrine mi şaşıyorsun? Allah’ın rahmeti ve bereketi size olsun ey (peygamber ocağının) ev halkı! Şüphesiz O, övülmeye lâyıktır, şanı yücedir.” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : 'Ey evin hanımı! Allah'ın rahmeti ve bereketleri üzerinize olmuşken, nasıl Allah'ın işine şaşarsın? O, övülmeye layıktır, yücelerin yücesidir' dediler.
Diyanet Vakfi : (Melekler) dediler ki: Allah'ın emrine şaşıyor musun? Ey ev halkı! Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphesiz ki O, övülmeye lâyıktır, iyiliği boldur.
Edip Yüksel : 'ALLAH'ın işine mi şaşıyorsun,' dediler, 'ALLAH'ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinizedir ey ev halkı. O Övgüye En Layıktır, Yücelerin Yücesidir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dediler: «Sen Allah'ın emrine mi şaşıyorsun? Allah'ın rahmeti ve berekâtı üzerinizdedir. Ey ev halkı! Muhakkak ki O, hamiddir (övülmeye lâyıktır), meciddir (cömertliği boldur).»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Elçiler: «Sen Allah'ın işine mi şaşıyorsun ? Allah'ın rahmeti ve bereketi var üzerinizde ey ev halkı, şüphe yok ki, O, övülmeye layık ve lütfü çok olandır.» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sen, dediler: Allahın emrinden taacüb mü ediyorsun? Allahın rahmeti ve berekâtı var üzerinizde ey ehli beyt! Şübhe yok ki o bir hamîddir mecîddir
Fizilal-il Kuran : Konuklar, kadına «Allah'ın işine mi şaşıyorsun? Ey hane halkı, Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinizdedir. Hiç kuşkusuz O, övgüye ve yüceltilmeye lâyıktır» dediler.
Gültekin Onan : Dediler ki: "Tanrı'nın buyruğuna mı şaşıyorsun? Tanrı'nın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir, ey ev ehli şüphesiz O, övülmeye layık olandır, Mecid'tir."
Hakkı Yılmaz : Elçiler: “Sen Allah'ın işinden dolayı mı şaşıyorsun? Allah'ın rahmeti ve bollukları üzerinizdedir. Ey ev halkı! Şüphesiz ki O, övülmeye lâyık olan, cömertliği bol olandır” dediler.
Hasan Basri Çantay : (Elçi melekler): «Allahın emrine mi şaşıyorsun? Ey ehl-i beyt, Allahın rahmeti, bereketleri sizin üzerinizdedir. Şübhe yok ki, O, asıl hamde lâyık, hayr-u ihsanı çok olandır» dediler.
Hayrat Neşriyat : (Melekler) dediler ki: 'Allah’ın işine mi şaşıyorsun? Allah’ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizedir ey ev halkı! Şübhesiz ki O, Hamîd (hamd edilmeye yegâne lâyık olan)dır, Mecîd (ihsânı bol olan)dır.'
İbni Kesir : Dediler ki: Allah'ın işine mi şaşarsın ey evin hanımı? Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizedir. Muhakkak ki O, Hamid'dir, Mecid'dir.
İskender Evrenosoğlu : (Melekler) dediler ki: “Allah'ın emrine mi şaşırıyorsun? Ey ev halkı, Allah'ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinize!” Muhakkak ki O, Hamîd (çok övülen, çok hamdedilen)dir, Mecîd'dir (şanı, yüce olan).
Muhammed Esed : "Allah'ın dilediğini gerçekleştirmesini mi yadırgıyorsun?" dediler, "Allah'ın rahmet ve bereketi sizin üzerinize olsun ey bu evin insanları, (hemen hatırlayın ki,) her zaman her övgüye layık olan O'dur; şanı çok yüce olan O!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Sen Allah'ın emrinden taaccüb eder misin? Ey ehl-i Beyt! Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphe yok ki o hamîddir, mecîddir.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: “Allah'ın işine mi şaşıyorsun? Ey ev halkı! Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphesiz ki O övülmeye lâyıktır, iyiliği boldur. ”
Şaban Piriş : -Sen Allah’ın işine mi şaşırıyorsun? dediler, Ey evin halkı, Allah’ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinizdedir. Şüphesiz, övgüye layık ve eşsiz cömert O’dur.
Suat Yıldırım : Elçi melekler: "Sen, dediler, Allah’ın emrine mi şaşırıyorsun? Ey ehl-i beyt! Allah’ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinize olsun. O gerçekten her türlü hamde lâyıktır, hayır ve ihsanı boldur."
Süleyman Ateş : Dediler ki: "Allâh'ın işine mi şaşıyorsun? Allâh'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir, ey ev halkı! O, övülmeğe lâyıktır, iyiliği boldur."
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Allah'ın emrine mi şaşırıyorsun? Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir, ey ev halkı şüphesiz O, övülmeye layık olandır, Mecîd'tir.»
Ümit Şimşek : Onlar 'Allah'ın işine mi şaşıyorsun?' dediler. 'Allah'ın rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun, ey hane halkı. O hamd edilmeye lâyıktır ve şanı pek yücedir.'
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler ki: "Allah'ın emrine mi şaşıyorsun? Allah'ın rahmeti ve bereketleri üzerinizdedir ey ev halkı! O Hamîd'dir, Mecîd'dir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}