» 11 / Hûd  79:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
Hud Suresi = Hud Suresi
Hz. Hud’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELWE) = ḳālū : dediler ki
2. لَقَدْ (LGD̃) = leḳad : muhakkak
3. عَلِمْتَ (ALMT) = ǎlimte : sen bilirsin ki
4. مَا (ME) = mā : yoktur
5. لَنَا (LNE) = lenā : bizim
6. فِي (FY) = fī :
7. بَنَاتِكَ (BNETK) = benātike : senin kızlarında
8. مِنْ (MN) = min : hiç bir
9. حَقٍّ (ḪG) = Haḳḳin : hakkımız
10. وَإِنَّكَ (WÎNK) = ve inneke : ve sen
11. لَتَعْلَمُ (LTALM) = leteǎ'lemu : iyi bilirsin
12. مَا (ME) = mā : şeyi
13. نُرِيدُ (NRYD̃) = nurīdu : bizim istediğimiz
dediler ki | muhakkak | sen bilirsin ki | yoktur | bizim | | senin kızlarında | hiç bir | hakkımız | ve sen | iyi bilirsin | şeyi | bizim istediğimiz |

[GWL] [] [ALM] [] [] [] [BNY] [] [ḪGG] [] [ALM] [] [RWD̃]
GELWE LGD̃ ALMT ME LNE FY BNETK MN ḪG WÎNK LTALM ME NRYD̃

ḳālū leḳad ǎlimte lenā benātike min Haḳḳin ve inneke leteǎ'lemu nurīdu
قالوا لقد علمت ما لنا في بناتك من حق وإنك لتعلم ما نريد

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū dediler ki They said,
لقد | LGD̃ leḳad muhakkak """Verily"
علمت ع ل م | ALM ALMT ǎlimte sen bilirsin ki you know
ما | ME yoktur (that) not
لنا | LNE lenā bizim we have
في | FY concerning
بناتك ب ن ي | BNY BNETK benātike senin kızlarında your daughters
من | MN min hiç bir any
حق ح ق ق | ḪGG ḪG Haḳḳin hakkımız right.
وإنك | WÎNK ve inneke ve sen And indeed, you
لتعلم ع ل م | ALM LTALM leteǎ'lemu iyi bilirsin surely know
ما | ME şeyi what
نريد ر و د | RWD̃ NRYD̃ nurīdu bizim istediğimiz "we want."""

11:79 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler ki | muhakkak | sen bilirsin ki | yoktur | bizim | | senin kızlarında | hiç bir | hakkımız | ve sen | iyi bilirsin | şeyi | bizim istediğimiz |

[GWL] [] [ALM] [] [] [] [BNY] [] [ḪGG] [] [ALM] [] [RWD̃]
GELWE LGD̃ ALMT ME LNE FY BNETK MN ḪG WÎNK LTALM ME NRYD̃

ḳālū leḳad ǎlimte lenā benātike min Haḳḳin ve inneke leteǎ'lemu nurīdu
قالوا لقد علمت ما لنا في بناتك من حق وإنك لتعلم ما نريد

[ق و ل] [] [ع ل م] [] [] [] [ب ن ي] [] [ح ق ق] [] [ع ل م] [] [ر و د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū dediler ki They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لقد | LGD̃ leḳad muhakkak """Verily"
Lam,Gaf,Dal,
30,100,4,
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
علمت ع ل م | ALM ALMT ǎlimte sen bilirsin ki you know
Ayn,Lam,Mim,Te,
70,30,40,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
ما | ME yoktur (that) not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
لنا | LNE lenā bizim we have
Lam,Nun,Elif,
30,50,1,
P – prefixed preposition lām
PRON – 1st person plural personal pronoun
جار ومجرور
في | FY concerning
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
بناتك ب ن ي | BNY BNETK benātike senin kızlarında your daughters
Be,Nun,Elif,Te,Kef,
2,50,1,400,20,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN min hiç bir any
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
حق ح ق ق | ḪGG ḪG Haḳḳin hakkımız right.
Ha,Gaf,
8,100,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
وإنك | WÎNK ve inneke ve sen And indeed, you
Vav,,Nun,Kef,
6,,50,20,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لتعلم ع ل م | ALM LTALM leteǎ'lemu iyi bilirsin surely know
Lam,Te,Ayn,Lam,Mim,
30,400,70,30,40,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
اللام لام التوكيد
فعل مضارع
ما | ME şeyi what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
نريد ر و د | RWD̃ NRYD̃ nurīdu bizim istediğimiz "we want."""
Nun,Re,Ye,Dal,
50,200,10,4,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler ki | لَقَدْ: muhakkak | عَلِمْتَ: sen bilirsin ki | مَا: yoktur | لَنَا: bizim | فِي: | بَنَاتِكَ: senin kızlarında | مِنْ: hiç bir | حَقٍّ: hakkımız | وَإِنَّكَ: ve sen | لَتَعْلَمُ: iyi bilirsin | مَا: şeyi | نُرِيدُ: bizim istediğimiz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler ki | لقد LGD̃ muhakkak | علمت ALMT sen bilirsin ki | ما ME yoktur | لنا LNE bizim | في FY | بناتك BNETK senin kızlarında | من MN hiç bir | حق ḪG hakkımız | وإنك WÎNK ve sen | لتعلم LTALM iyi bilirsin | ما ME şeyi | نريد NRYD̃ bizim istediğimiz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler ki | leḳad: muhakkak | ǎlimte: sen bilirsin ki | : yoktur | lenā: bizim | : | benātike: senin kızlarında | min: hiç bir | Haḳḳin: hakkımız | ve inneke: ve sen | leteǎ'lemu: iyi bilirsin | : şeyi | nurīdu: bizim istediğimiz |
Kırık Meal (Transcript) : |GELWE: dediler ki | LGD̃: muhakkak | ALMT: sen bilirsin ki | ME: yoktur | LNE: bizim | FY: | BNETK: senin kızlarında | MN: hiç bir | ḪG: hakkımız | WÎNK: ve sen | LTALM: iyi bilirsin | ME: şeyi | NRYD̃: bizim istediğimiz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki dediler, sen de bilirsin, kızlarında hiç gözümüz yok, sen bizim ne istediğimizi bilirsin.
Adem Uğur : Dediler ki: Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Ve sen bizim ne istediğimizi elbette bilirsin.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Andolsun ki kızlarında bir hakkımız olmadığını bilirsin! Bizim (aslında) neyin peşinde olduğumuzu da elbette bilirsin. "
Ahmet Tekin : Onlar: 'Senin ümmetinin kızlarında bizim gözümüzün olmadığını biliyorsun. Şüphesiz sen bizim ne istediğimizi de biliyorsun.' dediler.
Ahmet Varol : Onlar: 'Bizim senin kızlarında bir hakkımız (onlarla bir ilgimiz) olmadığını bilirsin. Sen bizim ne istediğimizi de gayet iyi bilirsin' dediler.
Ali Bulaç : Dediler ki: "Andolsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz (ilgimiz ve arzumuz) olmadığını sen de bilmişsindir. Bizim ne istediğimizi gerçekte sen biliyorsun."
Ali Fikri Yavuz : Onlar dediler ki: “- Senin kızlarında hiç bir hakkımız olmadığını elbette bilmişsindir. Sen bizim ne istediğimizi (erkeklere varmak niyyetimizi) doğrusu bilirsin.”
Bekir Sadak : «And olsun ki, senin kizlarinla bir isimiz olmadigini biliyorsun; dogrusu, ne istedigimizin farkindasin» dediler.
Celal Yıldırım : Lût'a dediler ki: «Elbette sen de bilirsin, bizim senin kızlarında hiçbir hakkımız yoktur ve sen bizim ne istediğimizi de çok iyi bilirsin.»
Diyanet İşleri : Onlar, “İyi biliyorsun ki kızlarında bizim gözümüz yok. Sen bizim ne istediğimizi çok iyi biliyorsun” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : 'And olsun ki, senin kızlarınla bir işimiz olmadığını biliyorsun; doğrusu, ne istediğimizin farkındasın' dediler.
Diyanet Vakfi : Dediler ki: Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Ve sen bizim ne istediğimizi elbette bilirsin.
Edip Yüksel : 'Bilirsin ki senin kızlarına bizim bir ihtiyacımız yok. Sen bizim ne istediğimizi iyi bilirsin,' dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar: «Sen de bilirsin ki, bizim senin kızlarınla bir ilgimiz yoktur. Sen bizim ne istediğimizi gayet iyi biliyorsun.» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kavmi: «Herhalde bilirsiniz ki, bizim senin kızlarında hiçbir hakkımız yoktur ve sen bizim ne istediğimizi pekala bilirsin!» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Her halde dediler: ma'lûmdur ki senin kızlarında bizim hiç bir alâkamız yoktur ve bizim ne istediğimizi pek âlâ bilirsin
Fizilal-il Kuran : Soydaşları «Biliyorsun ki, bizim kızlarınla bir işimiz, onlara yönelik bir amacımız yok. Sen bizim ne istediğimizi iyi bilirsin» dediler.
Gültekin Onan : Dediler ki: "Andolsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz (ilgimiz ve arzumuz) olmadığını sen de bilmişsindir. Bizim ne istediğimizi gerçekte sen biliyorsun."
Hakkı Yılmaz : Onlar: “Hiç şüphesiz sen, senin kızlarında bizim için herhangi bir hak olmadığını bildin. Ve şüphesiz ki sen bizim ne istediğimizi kesinlikle biliyorsun” dediler.
Hasan Basri Çantay : Dediler: «Andolsun, senin de bildiğin vech ile bizim senin kızlarınla hiç bir hak (ve alâka) mız yokdur. Sen bizim ne dilediğimizi elbette bilirsin».
Hayrat Neşriyat : Dediler ki: 'Yemîn olsun (sen de) bilirsin ki, senin kızlarında bizim için hiçbir hak yoktur. (Kadınlara karşı bir meyil duymuyoruz.) Doğrusu sen bizim ne istediğimizi hâlbuki çok iyi bilirsin!'
İbni Kesir : Dediler ki: Senin kızlarınla bizim bir ilgimizin olmadığını biliyorsun. Sen ne istediğimizi bilirsin.
İskender Evrenosoğlu : “Andolsun ki; senin de bildiğin (gibi), kızların konusunda bir hakkımız (isteğimiz) yok. Ve muhakkak ki sen, bizim ne istediğimizi (maksadımızı) elbette biliyorsun.” dediler.
Muhammed Esed : "Sen de biliyorsun ki senin kızlarında gözümüz yok" dediler, "Sen, aslında bizim neyin peşinde olduğumuzu çok iyi bilirsin!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Muhakkak sen bilmişsindir ki bizim için senin kızlarda bir hak yoktur. Ve şüphe yoktur ki sen bizim ne kasdettiğimizi elbette bilirsin.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: “Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Ve sen bizim ne istediğimizin pekâlâ farkındasın!”
Şaban Piriş : -Senin kızlarınla bizim bir işimizin olmadığını biliyorsun. Sen bizim ne istediğimizi de elbette biliyorsun, dediler.
Suat Yıldırım : Şöyle dediler: "Sen de pek iyi bilirsin ki senin kızlarında hakkımız ve onlarla hiç bir alâkamız yoktur, onlarda gözümüz yoktur, ama sen bizim ne istediğimizi pekâla biliyorsun!"
Süleyman Ateş : Dediler ki: "Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını bilmişsindir. Ve sen bizim ne istediğimizi de pekâlâ bilirsin!"
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Andolsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz (ilgimiz ve arzumuz) olmadığını sen de bilmişsindir. Bizim ne istemekte olduğumuzu gerçekte sen biliyorsun.»
Ümit Şimşek : 'Sen de biliyorsun ki senin kızlarınla bizim bir işimiz yok,' dediler. 'Bizim ne istediğimizi pekalâ biliyorsun.'
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler ki: "Senin kızlarında hakkımız olmadığını çok iyi biliyorsun. Ne istediğimizi de çok iyi biliyorsun."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}