» 11 / Hûd  32:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
Hud Suresi = Hud Suresi
Hz. Hud’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELWE) = ḳālū : dediler ki
2. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
3. نُوحُ (NWḪ) = nūHu : Nuh
4. قَدْ (GD̃) = ḳad : muhakkak
5. جَادَلْتَنَا (CED̃LTNE) = cādeltenā : bizimle tartıştın
6. فَأَكْثَرْتَ (FÊKS̃RT) = fe ekṧerte : çok ileri gittin
7. جِدَالَنَا (CD̃ELNE) = cidālenā : bizimle tartışmanda
8. فَأْتِنَا (FÊTNE) = fe'tinā : getir bakalım
9. بِمَا (BME) = bimā : şeyi
10. تَعِدُنَا (TAD̃NE) = teǐdunā : bize vaadettiğin
11. إِنْ (ÎN) = in : eğer
12. كُنْتَ (KNT) = kunte : isen
13. مِنَ (MN) = mine : -den
14. الصَّادِقِينَ (ELṦED̃GYN) = S-Sādiḳīne : doğru sözlüler-
dediler ki | EY/HEY/AH | Nuh | muhakkak | bizimle tartıştın | çok ileri gittin | bizimle tartışmanda | getir bakalım | şeyi | bize vaadettiğin | eğer | isen | -den | doğru sözlüler- |

[GWL] [Y] [NWḪ] [] [CD̃L] [KS̃R] [CD̃L] [ETY] [] [WAD̃] [] [KWN] [] [ṦD̃G]
GELWE YE NWḪ GD̃ CED̃LTNE FÊKS̃RT CD̃ELNE FÊTNE BME TAD̃NE ÎN KNT MN ELṦED̃GYN

ḳālū nūHu ḳad cādeltenā fe ekṧerte cidālenā fe'tinā bimā teǐdunā in kunte mine S-Sādiḳīne
قالوا يا نوح قد جادلتنا فأكثرت جدالنا فأتنا بما تعدنا إن كنت من الصادقين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū dediler ki They said,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
نوح ن و ح | NWḪ NWḪ nūHu Nuh Nuh
قد | GD̃ ḳad muhakkak Indeed,
جادلتنا ج د ل | CD̃L CED̃LTNE cādeltenā bizimle tartıştın you disputed with us
فأكثرت ك ث ر | KS̃R FÊKS̃RT fe ekṧerte çok ileri gittin and you (have been) frequent
جدالنا ج د ل | CD̃L CD̃ELNE cidālenā bizimle tartışmanda (in) dispute with us.
فأتنا ا ت ي | ETY FÊTNE fe'tinā getir bakalım So bring us
بما | BME bimā şeyi what
تعدنا و ع د | WAD̃ TAD̃NE teǐdunā bize vaadettiğin you threaten us (with),
إن | ÎN in eğer if
كنت ك و ن | KWN KNT kunte isen you are
من | MN mine -den of
الصادقين ص د ق | ṦD̃G ELṦED̃GYN S-Sādiḳīne doğru sözlüler- "the truthful."""

11:32 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler ki | EY/HEY/AH | Nuh | muhakkak | bizimle tartıştın | çok ileri gittin | bizimle tartışmanda | getir bakalım | şeyi | bize vaadettiğin | eğer | isen | -den | doğru sözlüler- |

[GWL] [Y] [NWḪ] [] [CD̃L] [KS̃R] [CD̃L] [ETY] [] [WAD̃] [] [KWN] [] [ṦD̃G]
GELWE YE NWḪ GD̃ CED̃LTNE FÊKS̃RT CD̃ELNE FÊTNE BME TAD̃NE ÎN KNT MN ELṦED̃GYN

ḳālū nūHu ḳad cādeltenā fe ekṧerte cidālenā fe'tinā bimā teǐdunā in kunte mine S-Sādiḳīne
قالوا يا نوح قد جادلتنا فأكثرت جدالنا فأتنا بما تعدنا إن كنت من الصادقين

[ق و ل] [ي] [ن و ح] [] [ج د ل] [ك ث ر] [ج د ل] [ا ت ي] [] [و ع د] [] [ك و ن] [] [ص د ق]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū dediler ki They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

نوح ن و ح | NWḪ NWḪ nūHu Nuh Nuh
Nun,Vav,Ha,
50,6,8,
"VOC – prefixed vocative particle ya
PN – nominative masculine proper noun → Nuh"
أداة نداء
اسم علم مرفوع
قد | GD̃ ḳad muhakkak Indeed,
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
جادلتنا ج د ل | CD̃L CED̃LTNE cādeltenā bizimle tartıştın you disputed with us
Cim,Elif,Dal,Lam,Te,Nun,Elif,
3,1,4,30,400,50,1,
V – 2nd person masculine singular (form III) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فأكثرت ك ث ر | KS̃R FÊKS̃RT fe ekṧerte çok ileri gittin and you (have been) frequent
Fe,,Kef,Se,Re,Te,
80,,20,500,200,400,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 2nd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
جدالنا ج د ل | CD̃L CD̃ELNE cidālenā bizimle tartışmanda (in) dispute with us.
Cim,Dal,Elif,Lam,Nun,Elif,
3,4,1,30,50,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فأتنا ا ت ي | ETY FÊTNE fe'tinā getir bakalım So bring us
Fe,,Te,Nun,Elif,
80,,400,50,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular imperative verb
PRON – 1st person plural object pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بما | BME bimā şeyi what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
تعدنا و ع د | WAD̃ TAD̃NE teǐdunā bize vaadettiğin you threaten us (with),
Te,Ayn,Dal,Nun,Elif,
400,70,4,50,1,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل مضارع و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إن | ÎN in eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
كنت ك و ن | KWN KNT kunte isen you are
Kef,Nun,Te,
20,50,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
من | MN mine -den of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الصادقين ص د ق | ṦD̃G ELṦED̃GYN S-Sādiḳīne doğru sözlüler- "the truthful."""
Elif,Lam,Sad,Elif,Dal,Gaf,Ye,Nun,
1,30,90,1,4,100,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler ki | يَا: EY/HEY/AH | نُوحُ: Nuh | قَدْ: muhakkak | جَادَلْتَنَا: bizimle tartıştın | فَأَكْثَرْتَ: çok ileri gittin | جِدَالَنَا: bizimle tartışmanda | فَأْتِنَا: getir bakalım | بِمَا: şeyi | تَعِدُنَا: bize vaadettiğin | إِنْ: eğer | كُنْتَ: isen | مِنَ: -den | الصَّادِقِينَ: doğru sözlüler- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler ki | يا YE EY/HEY/AH | نوح NWḪ Nuh | قد GD̃ muhakkak | جادلتنا CED̃LTNE bizimle tartıştın | فأكثرت FÊKS̃RT çok ileri gittin | جدالنا CD̃ELNE bizimle tartışmanda | فأتنا FÊTNE getir bakalım | بما BME şeyi | تعدنا TAD̃NE bize vaadettiğin | إن ÎN eğer | كنت KNT isen | من MN -den | الصادقين ELṦED̃GYN doğru sözlüler- |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler ki | : EY/HEY/AH | nūHu: Nuh | ḳad: muhakkak | cādeltenā: bizimle tartıştın | fe ekṧerte: çok ileri gittin | cidālenā: bizimle tartışmanda | fe'tinā: getir bakalım | bimā: şeyi | teǐdunā: bize vaadettiğin | in: eğer | kunte: isen | mine: -den | S-Sādiḳīne: doğru sözlüler- |
Kırık Meal (Transcript) : |GELWE: dediler ki | YE: EY/HEY/AH | NWḪ: Nuh | GD̃: muhakkak | CED̃LTNE: bizimle tartıştın | FÊKS̃RT: çok ileri gittin | CD̃ELNE: bizimle tartışmanda | FÊTNE: getir bakalım | BME: şeyi | TAD̃NE: bize vaadettiğin | ÎN: eğer | KNT: isen | MN: -den | ELṦED̃GYN: doğru sözlüler- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yâ Nûh dediler, gerçekten de bizimle uğraşmadasın ve uğraşmanda ileri de gittin, gerçeklerdensen hadi, tehdit edip durduğun azâba uğrat bizi.
Adem Uğur : Dediler ki: Ey Nuh! Bizimle mücadele ettin ve bize karşı mücadelede çok ileri gittin. Eğer doğrulardan isen, kendisiyle bizi tehdit ettiğini (azabı) bize getir!
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Ey Nuh. . . Bizimle gerçekten mücadele ettin. . . Bunda çok ileri gittin! Eğer doğrucuysan, bizi tehdit ettiğin şeyi, bize getir. "
Ahmet Tekin : Kavminin ileri gelen münkirleri: 'Ey Nûh, bizimle mücadele ettin. Bize karşı mücadelede de çok ileri gittin. Eğer iddialarında doğru isen, bizi tehdit ettiğin azâbı getir.' dediler.
Ahmet Varol : Dediler ki: 'Ey Nuh! Bizimle tartıştın ve bizimle tartışmanda hayli ileri gittin. Eğer doğru sözlülerden isen bize vaadettiğini getir bakalım!'
Ali Bulaç : Dediler ki: "Ey Nuh, bizimle çekişip durdun, bu çekişmede ileri de gittin. Eğer doğru söylüyorsan, bize vaadettiğini getir (görelim.)"
Ali Fikri Yavuz : Nûh’a cevap olarak şöyle dediler: “- Gerçekten bizimle mücadele ettin. Bizimle olan mücadelede çok ileri gittin. Eğer doğru söyleyenlerdensen, bizi korkutup durduğun azabı, haydi getir bakalım.”
Bekir Sadak : «Ey Nuh! Bizimle cidden tartistin; hem de cok tartistin. Dogru sozlulerden isen tehdit ettigin azabi basimiza getir» dediler.
Celal Yıldırım : (Kavmi ona) : Ey Nûh ! Dediler, cidden bizimle tartışıp uğraştın ve bizimle uğraşmanı çoğalttın (ileri gittin). Eğer doğrulardan isen şu bizi tehdîd edip durduğun (azabı) getir.
Diyanet İşleri : Dediler ki: “Ey Nûh! Bizimle tartıştın ve tartışmayı uzattın. Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi kendisiyle bizi tehdit ettiğin azabı getir.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Ey Nuh! Bizimle cidden tartıştın; hem de çok tartıştın. Doğru sözlülerden isen tehdit ettiğin azabı başımıza getir' dediler.
Diyanet Vakfi : Dediler ki: Ey Nuh! Bizimle mücadele ettin ve bize karşı mücadelede çok ileri gittin. Eğer doğrulardan isen, kendisiyle bizi tehdit ettiğini (azabı) bize getir!
Edip Yüksel : Dediler ki: 'Ey Nuh, sen bizimle tartıştın ve bizimle tartışmayı uzattın. Doğru sözlü isen haydi bizi tehdit ettiğin şeyi getir bakalım.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dediler ki; «Ey Nuh! Bizimle didişip durdun, didişmende de çok ileri gittin. Eğer doğru söylüyorsan, bizi tehdit ettiğin şu azabı getir de görelim.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar: «Ey Nuh, gerçekten bizimle çok uğraştın ve bizimle yaptığın mücadelede çok ileri gittin. Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bizi tehdit edip durduğun azabı getir de görelim.» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey Nuh! dediler: cidden bize mücadele ettin, cidalimizde çok ileri de gittin, de haydi bizi tehdid edib durduğun azâbı getir de görelim, sadıklardan isen
Fizilal-il Kuran : Soydaşları dediler ki; «Bizimle tartıştın, üstelik bu tartışmayı çok uzattın, eğer söylediklerin doğru ise, ileride karşımıza çıkacak diye bizi korkuttuğun azabı şimdi başımıza getir de görelim.»
Gültekin Onan : Dediler ki: "Ey Nuh, bizimle çekişip durdun, bu çekişmede ileri de gittin. Eğer doğru söylüyorsan, bize vaadettiğini getir (görelim.)"
Hakkı Yılmaz : Onlar dediler ki: “Ey Nûh! Bizimle didişip durdun da mücâdelemizi çoğalttın. Haydi artık doğrulardan isen, bizi tehdit ettiğin şu azabı bize getir!”
Hasan Basri Çantay : Dediler: «Ey Nuh, bizimle cidden uğraşdın. Bizimle olan bu mücâdelende ileri de gitdin. Eğer sen doğruculardan isen bizi tehdîd edib durduğun (azâb) ı haydi getir bize».
Hayrat Neşriyat : Dediler ki: 'Ey Nûh! Gerçekten bizimle mücâdele ettin, öyle ki bizimle mücâdelede çok ileri gittin; eğer (iddiânda) doğru kimselerden isen, haydi tehdîd etmekte olduğun (azâb)ı bize getir!'
İbni Kesir : Onlar dediler ki: Ey Nuh; bizimle tartıştın, çok uğraştın, doğru sözlü isen haydi tehdid ettiğin şeyi getir.
İskender Evrenosoğlu : “Ya Nuh!” dediler. “Bizimle mücâdele etmiştin (çekişmiştin), hatta bizimle mücâdelede çok ileri gittin. Eğer sen sadıklardansan, o taktirde bize vaadettiğin şeyi getir.”
Muhammed Esed : (İnkarcıların ileri gelenleri:) "Ey Nuh, bizimle çok tartıştın, tartışmayı (gereksiz yere) fazla uzattın" dediler, "eğer doğru sözlü kimselerdensen artık getir şu bizi tehdit edip durduğun şeyi!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Ey Nûh! Bizim ile muhakkak ki mücadelede bulundun, artık mücadelemizi arttırdın. Eğer sen sâdıklardan oldun ise imdi bize tehdit ettiğin şeyi getiriver.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: “Ey Nuh! Bizimle cidden tartıştın, hem de çok tartıştın. Eğer doğru sözlülerden isen, tehdit ettiğin azabı başımıza getir!”
Şaban Piriş : Dediler ki: -Ey Nuh, bizimle çok uğraştın ve çekiştin. Eğer doğru söylüyorsan haydi bize vaat ettiğini getir.
Suat Yıldırım : "Ey Nûh! dediler. Bizimle mücadele ettin, bu mücadelende de hayli ileri gittin. Yeter artık, eğer doğru söyleyenlerden isen haydi bizi tehdit edip durduğun o azabı getir de görelim!"
Süleyman Ateş : Dediler ki: "Ey Nûh, bizimle mücâdele ettin. Hem bizimle mücadelede çok ileri gittin. Eğer doğrulardan isen haydi bizi tehdit ettiğin şeyi bize getir!"
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Ey Nuh, bizimle çekişip durdun, bu çekişmede ileri de gittin. Eğer doğru söylüyorsan bize vaadettiğini getir (görelim.)»
Ümit Şimşek : 'Ey Nuh, bizimle tartışıyorsun,' dediler. 'Hem de tartışmayı çok ileri götürüyorsun. Eğer doğru söylüyorsan, bize vaad ettiğin şeyi getir bakalım.'
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler ki: "Ey Nûh! Sen bizimle uğraştın, bizimle mücadelede çok da ileri gittin. Eğer doğru sözlülerden isen bizi tehdit ettiğin şeyi ortaya getir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}