» 11 / Hûd  84:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
Hud Suresi = Hud Suresi
Hz. Hud’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِلَىٰ (WÎL) = ve ilā : ve (gönderdik)
2. مَدْيَنَ (MD̃YN) = medyene : Medyen'e
3. أَخَاهُمْ (ÊḢEHM) = eḣāhum : kardeşleri
4. شُعَيْبًا (ŞAYBE) = şuǎyben : Şuayb'ı
5. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi ki
6. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
7. قَوْمِ (GWM) = ḳavmi : kavmim
8. اعْبُدُوا (EABD̃WE) = ǎ'budū : kulluk edin
9. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'a
10. مَا (ME) = mā : yoktur
11. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
12. مِنْ (MN) = min : hiç bir
13. إِلَٰهٍ (ÎLH) = ilāhin : ilah
14. غَيْرُهُ (ĞYRH) = ğayruhu : O'ndan başka
15. وَلَا (WLE) = ve lā : ve
16. تَنْقُصُوا (TNGṦWE) = tenḳuSū : eksik tutmayın
17. الْمِكْيَالَ (ELMKYEL) = l-mikyāle : ölçüyü
18. وَالْمِيزَانَ (WELMYZEN) = velmīzāne : ve tartıyı
19. إِنِّي (ÎNY) = innī : şüphesiz ben
20. أَرَاكُمْ (ÊREKM) = erākum : sizi görüyorum
21. بِخَيْرٍ (BḢYR) = biḣayrin : bolluk içinde
22. وَإِنِّي (WÎNY) = veinnī : ve ben
23. أَخَافُ (ÊḢEF) = eḣāfu : korkuyorum
24. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : sizin hakkınızda
25. عَذَابَ (AZ̃EB) = ǎƶābe : azabından
26. يَوْمٍ (YWM) = yevmin : bir günün
27. مُحِيطٍ (MḪYŦ) = muHīTin : çepeçevre kuşatıcı
ve (gönderdik) | Medyen'e | kardeşleri | Şuayb'ı | dedi ki | EY/HEY/AH | kavmim | kulluk edin | Allah'a | yoktur | size | hiç bir | ilah | O'ndan başka | ve | eksik tutmayın | ölçüyü | ve tartıyı | şüphesiz ben | sizi görüyorum | bolluk içinde | ve ben | korkuyorum | sizin hakkınızda | azabından | bir günün | çepeçevre kuşatıcı |

[] [] [EḢW] [] [GWL] [Y] [GWM] [ABD̃] [] [] [] [] [ELH] [ĞYR] [] [NGṦ] [KYL] [WZN] [] [REY] [ḢYR] [] [ḢWF] [] [AZ̃B] [YWM] [ḪWŦ]
WÎL MD̃YN ÊḢEHM ŞAYBE GEL YE GWM EABD̃WE ELLH ME LKM MN ÎLH ĞYRH WLE TNGṦWE ELMKYEL WELMYZEN ÎNY ÊREKM BḢYR WÎNY ÊḢEF ALYKM AZ̃EB YWM MḪYŦ

ve ilā medyene eḣāhum şuǎyben ḳāle ḳavmi ǎ'budū llahe lekum min ilāhin ğayruhu ve lā tenḳuSū l-mikyāle velmīzāne innī erākum biḣayrin veinnī eḣāfu ǎleykum ǎƶābe yevmin muHīTin
وإلى مدين أخاهم شعيبا قال يا قوم اعبدوا الله ما لكم من إله غيره ولا تنقصوا المكيال والميزان إني أراكم بخير وإني أخاف عليكم عذاب يوم محيط

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإلى | WÎL ve ilā ve (gönderdik) And to
مدين | MD̃YN medyene Medyen'e Madyan,
أخاهم ا خ و | EḢW ÊḢEHM eḣāhum kardeşleri their brother
شعيبا | ŞAYBE şuǎyben Şuayb'ı Shuaib.
قال ق و ل | GWL GEL ḳāle dedi ki He said,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
قوم ق و م | GWM GWM ḳavmi kavmim Nation
اعبدوا ع ب د | ABD̃ EABD̃WE ǎ'budū kulluk edin Worship
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
ما | ME yoktur not
لكم | LKM lekum size (is) for you
من | MN min hiç bir any
إله ا ل ه | ELH ÎLH ilāhin ilah god
غيره غ ي ر | ĞYR ĞYRH ğayruhu O'ndan başka other than Him.
ولا | WLE ve lā ve And (do) not
تنقصوا ن ق ص | NGṦ TNGṦWE tenḳuSū eksik tutmayın decrease
المكيال ك ي ل | KYL ELMKYEL l-mikyāle ölçüyü (from) the measure
والميزان و ز ن | WZN WELMYZEN velmīzāne ve tartıyı and the scale.
إني | ÎNY innī şüphesiz ben Indeed, I
أراكم ر ا ي | REY ÊREKM erākum sizi görüyorum see you
بخير خ ي ر | ḢYR BḢYR biḣayrin bolluk içinde in prosperity,
وإني | WÎNY veinnī ve ben but indeed, I
أخاف خ و ف | ḢWF ÊḢEF eḣāfu korkuyorum fear
عليكم | ALYKM ǎleykum sizin hakkınızda for you
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābe azabından punishment
يوم ي و م | YWM YWM yevmin bir günün (of) a Day
محيط ح و ط | ḪWŦ MḪYŦ muHīTin çepeçevre kuşatıcı all-encompassing.

11:84 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve (gönderdik) | Medyen'e | kardeşleri | Şuayb'ı | dedi ki | EY/HEY/AH | kavmim | kulluk edin | Allah'a | yoktur | size | hiç bir | ilah | O'ndan başka | ve | eksik tutmayın | ölçüyü | ve tartıyı | şüphesiz ben | sizi görüyorum | bolluk içinde | ve ben | korkuyorum | sizin hakkınızda | azabından | bir günün | çepeçevre kuşatıcı |

[] [] [EḢW] [] [GWL] [Y] [GWM] [ABD̃] [] [] [] [] [ELH] [ĞYR] [] [NGṦ] [KYL] [WZN] [] [REY] [ḢYR] [] [ḢWF] [] [AZ̃B] [YWM] [ḪWŦ]
WÎL MD̃YN ÊḢEHM ŞAYBE GEL YE GWM EABD̃WE ELLH ME LKM MN ÎLH ĞYRH WLE TNGṦWE ELMKYEL WELMYZEN ÎNY ÊREKM BḢYR WÎNY ÊḢEF ALYKM AZ̃EB YWM MḪYŦ

ve ilā medyene eḣāhum şuǎyben ḳāle ḳavmi ǎ'budū llahe lekum min ilāhin ğayruhu ve lā tenḳuSū l-mikyāle velmīzāne innī erākum biḣayrin veinnī eḣāfu ǎleykum ǎƶābe yevmin muHīTin
وإلى مدين أخاهم شعيبا قال يا قوم اعبدوا الله ما لكم من إله غيره ولا تنقصوا المكيال والميزان إني أراكم بخير وإني أخاف عليكم عذاب يوم محيط

[] [] [ا خ و] [] [ق و ل] [ي] [ق و م] [ع ب د] [] [] [] [] [ا ل ه] [غ ي ر] [] [ن ق ص] [ك ي ل] [و ز ن] [] [ر ا ي] [خ ي ر] [] [خ و ف] [] [ع ذ ب] [ي و م] [ح و ط]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإلى | WÎL ve ilā ve (gönderdik) And to
Vav,,Lam,,
6,,30,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
مدين | MD̃YN medyene Medyen'e Madyan,
Mim,Dal,Ye,Nun,
40,4,10,50,
"PN – genitive proper noun → Madyan"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
أخاهم ا خ و | EḢW ÊḢEHM eḣāhum kardeşleri their brother
,Hı,Elif,He,Mim,
,600,1,5,40,
N – nominative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
شعيبا | ŞAYBE şuǎyben Şuayb'ı Shuaib.
Şın,Ayn,Ye,Be,Elif,
300,70,10,2,1,
"PN – accusative proper noun → Shuayb"
اسم علم منصوب
قال ق و ل | GWL GEL ḳāle dedi ki He said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

قوم ق و م | GWM GWM ḳavmi kavmim Nation
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
أداة نداء
اسم مرفوع والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
اعبدوا ع ب د | ABD̃ EABD̃WE ǎ'budū kulluk edin Worship
Elif,Ayn,Be,Dal,Vav,Elif,
1,70,2,4,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
ما | ME yoktur not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
لكم | LKM lekum size (is) for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
من | MN min hiç bir any
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
إله ا ل ه | ELH ÎLH ilāhin ilah god
,Lam,He,
,30,5,
N – genitive masculine singular indefinite noun
اسم مجرور
غيره غ ي ر | ĞYR ĞYRH ğayruhu O'ndan başka other than Him.
Ğayn,Ye,Re,He,
1000,10,200,5,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | WLE ve lā ve And (do) not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRO – prohibition particle
الواو عاطفة
حرف نهي
تنقصوا ن ق ص | NGṦ TNGṦWE tenḳuSū eksik tutmayın decrease
Te,Nun,Gaf,Sad,Vav,Elif,
400,50,100,90,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
المكيال ك ي ل | KYL ELMKYEL l-mikyāle ölçüyü (from) the measure
Elif,Lam,Mim,Kef,Ye,Elif,Lam,
1,30,40,20,10,1,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
والميزان و ز ن | WZN WELMYZEN velmīzāne ve tartıyı and the scale.
Vav,Elif,Lam,Mim,Ye,Ze,Elif,Nun,
6,1,30,40,10,7,1,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
إني | ÎNY innī şüphesiz ben Indeed, I
,Nun,Ye,
,50,10,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
أراكم ر ا ي | REY ÊREKM erākum sizi görüyorum see you
,Re,Elif,Kef,Mim,
,200,1,20,40,
V – 1st person singular imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع منصوب والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بخير خ ي ر | ḢYR BḢYR biḣayrin bolluk içinde in prosperity,
Be,Hı,Ye,Re,
2,600,10,200,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine singular indefinite noun
جار ومجرور
وإني | WÎNY veinnī ve ben but indeed, I
Vav,,Nun,Ye,
6,,50,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
أخاف خ و ف | ḢWF ÊḢEF eḣāfu korkuyorum fear
,Hı,Elif,Fe,
,600,1,80,
V – 1st person singular imperfect verb
فعل مضارع
عليكم | ALYKM ǎleykum sizin hakkınızda for you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābe azabından punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
يوم ي و م | YWM YWM yevmin bir günün (of) a Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
محيط ح و ط | ḪWŦ MḪYŦ muHīTin çepeçevre kuşatıcı all-encompassing.
Mim,Ha,Ye,Tı,
40,8,10,9,
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِلَىٰ: ve (gönderdik) | مَدْيَنَ: Medyen'e | أَخَاهُمْ: kardeşleri | شُعَيْبًا: Şuayb'ı | قَالَ: dedi ki | يَا: EY/HEY/AH | قَوْمِ: kavmim | اعْبُدُوا: kulluk edin | اللَّهَ: Allah'a | مَا: yoktur | لَكُمْ: size | مِنْ: hiç bir | إِلَٰهٍ: ilah | غَيْرُهُ: O'ndan başka | وَلَا: ve | تَنْقُصُوا: eksik tutmayın | الْمِكْيَالَ: ölçüyü | وَالْمِيزَانَ: ve tartıyı | إِنِّي: şüphesiz ben | أَرَاكُمْ: sizi görüyorum | بِخَيْرٍ: bolluk içinde | وَإِنِّي: ve ben | أَخَافُ: korkuyorum | عَلَيْكُمْ: sizin hakkınızda | عَذَابَ: azabından | يَوْمٍ: bir günün | مُحِيطٍ: çepeçevre kuşatıcı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإلى WÎL ve (gönderdik) | مدين MD̃YN Medyen'e | أخاهم ÊḢEHM kardeşleri | شعيبا ŞAYBE Şuayb'ı | قال GEL dedi ki | يا YE EY/HEY/AH | قوم GWM kavmim | اعبدوا EABD̃WE kulluk edin | الله ELLH Allah'a | ما ME yoktur | لكم LKM size | من MN hiç bir | إله ÎLH ilah | غيره ĞYRH O'ndan başka | ولا WLE ve | تنقصوا TNGṦWE eksik tutmayın | المكيال ELMKYEL ölçüyü | والميزان WELMYZEN ve tartıyı | إني ÎNY şüphesiz ben | أراكم ÊREKM sizi görüyorum | بخير BḢYR bolluk içinde | وإني WÎNY ve ben | أخاف ÊḢEF korkuyorum | عليكم ALYKM sizin hakkınızda | عذاب AZ̃EB azabından | يوم YWM bir günün | محيط MḪYŦ çepeçevre kuşatıcı |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ilā: ve (gönderdik) | medyene: Medyen'e | eḣāhum: kardeşleri | şuǎyben: Şuayb'ı | ḳāle: dedi ki | : EY/HEY/AH | ḳavmi: kavmim | ǎ'budū: kulluk edin | llahe: Allah'a | : yoktur | lekum: size | min: hiç bir | ilāhin: ilah | ğayruhu: O'ndan başka | ve lā: ve | tenḳuSū: eksik tutmayın | l-mikyāle: ölçüyü | velmīzāne: ve tartıyı | innī: şüphesiz ben | erākum: sizi görüyorum | biḣayrin: bolluk içinde | veinnī: ve ben | eḣāfu: korkuyorum | ǎleykum: sizin hakkınızda | ǎƶābe: azabından | yevmin: bir günün | muHīTin: çepeçevre kuşatıcı |
Kırık Meal (Transcript) : |WÎL: ve (gönderdik) | MD̃YN: Medyen'e | ÊḢEHM: kardeşleri | ŞAYBE: Şuayb'ı | GEL: dedi ki | YE: EY/HEY/AH | GWM: kavmim | EABD̃WE: kulluk edin | ELLH: Allah'a | ME: yoktur | LKM: size | MN: hiç bir | ÎLH: ilah | ĞYRH: O'ndan başka | WLE: ve | TNGṦWE: eksik tutmayın | ELMKYEL: ölçüyü | WELMYZEN: ve tartıyı | ÎNY: şüphesiz ben | ÊREKM: sizi görüyorum | BḢYR: bolluk içinde | WÎNY: ve ben | ÊḢEF: korkuyorum | ALYKM: sizin hakkınızda | AZ̃EB: azabından | YWM: bir günün | MḪYŦ: çepeçevre kuşatıcı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Medyen'e de, kardeşleri Şuayb'i göndermiştik de ey kavmim demişti, Allah'a kulluk edin, ondan başka bir mabudunuz yok. Ölçeği, tartıyı eksik tutmayın, çünkü ben gerçekten de hayırlara uğradığınızı görmedeyim ve şüphe yok ki ben, bir gün sizi çepeçevre kuşatıverecek bir azâba uğramanızdan korkuyorum.
Adem Uğur : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin! Sizin için ondan başka tanrı yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın. Zira ben sizi hayır (ve bolluk) içinde görüyorum. Ve ben, gerçekten sizin için kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.
Ahmed Hulusi : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (irsâl ettik). . . Dedi ki: "Ey halkım. . . Allâh'a kulluk etmekte olduğunuzun farkındalığına erin! Tanrınız olamaz, sadece "HÛ"! Ölçmeyi ve tartmayı noksan yapmayın. . . Sizin için hayrın nerede olduğunu görüyorum. . . Sizi kaplayacak bir azap sürecinden korkuyorum. "
Ahmet Tekin : Medyen’e de, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, kardeşleri Şuayb’i peygamber olarak gönderdik. Şuayb: 'Ey kavmim, Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibâdet edin. Sizin Allah’tan başka tanrınız yoktur. Ölçekleri noksan doldurmayın. Noksan metrelerle ölçmeyin, terazilerde eksik tartmayın. Ben sizi hayır ve bolluk içinde görüyorum. Buna şükretmezseniz sizin adınıza, her şeyi abluka altına alan bir günün azâbından korkuyorum.' dedi.
Ahmet Varol : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Dedi ki: 'Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. O'ndan başka ilahınız yoktur. Ölçüyü, tartıyı eksik tutmayın. Ben sizi bir bolluk içinde görüyor ve sizin hakkınızda çepeçevre kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.
Ali Bulaç : Medyen (halkına da) kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, O'ndan başka ilahınız yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın; gerçekten sizi bir 'bolluk ve refah (hayır)' içinde görüyorum. Doğrusu sizi çepeçevre kuşatacak olan bir günün azabından korkuyorum."
Ali Fikri Yavuz : Medyen şehri halkına da kardeşleri Şuayb’i gönderdik. O, şöyle dedi: “- Ey Kavmim! Allah’a ibadet edin. Sizin ondan başka hiç bir ilâhınız yoktur. Ölçeği ve tartıyı noksan yapmayın; ben sizi bir hayır ve bereket içinde görüyorum. Bununla beraber hileye devam ederseniz, ben, sizi kuşatacak olan bir günün azabından korkuyorum.
Bekir Sadak : Medyen halkina kardesleri µuayb'i gonderdik. µoyle dedi: «Ey milletim! Allah'a kulluk edin; O'ndan baska tanriniz yoktur. Olcuyu tartiyi eksik tutmayin. Dogrusu ben sizi bolluk icinde goruyorum ve hakkinizda kusatici bir gunun azabindan korkuyorum.»
Celal Yıldırım : Medyen'e de kardeşleri Şuâyb'ı (peygamber olarak) gönderdik. Ey kavmim, dedi, Allah'a kulluk edin ; sizin O'ndan başka ilâhınız yoktur. Ölçü ve tartıyı eksik tutmayın ; ben sizi elbette hayr ( = bol nîmet, geniş refah imkânları) içinde görüyorum. Ve doğrusu ben sizi çepeçevre saracak bir günün azabından endişe etmekteyim.
Diyanet İşleri : Medyen halkına da kardeşleri Şu’ayb’ı peygamber gönderdik. O, şöyle dedi: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin O’ndan başka hiçbir ilâhınız yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın. Ben sizi bolluk içinde görüyorum. Ben sizin adınıza kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.”
Diyanet İşleri (eski) : Medyen halkına kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şöyle dedi: 'Ey milletim! Allah'a kulluk edin; O'ndan başka tanrınız yoktur. Ölçüyü tartıyı eksik tutmayın. Doğrusu ben sizi bolluk içinde görüyorum ve hakkınızda kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.'
Diyanet Vakfi : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin! Sizin için ondan başka tanrı yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın. Zira ben sizi hayır (ve bolluk) içinde görüyorum. Ve ben, gerçekten sizin için kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.
Edip Yüksel : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı... Dedi ki: 'Ey halkım, ALLAH'a kulluk edin, O'ndan başka tanrınız yoktur. Ölçüyü tartıyı eksik tutmayın. Sizi refah içinde görüyorum ve sizin için, kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Medyen'e de kardeşleri Şu'ayb'i gönderdik. Dedi ki: «Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilâhınız yoktur. Ölçeği de, teraziyi de eksik tutmayın. Ben sizi hayır (bolluk) içinde görüyorum. Bununla beraber yine de sizi kuşatacak bir günün azabından korkuyorum.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Medyen'e de kardeşleri Şu'ayb'ı gönderdik. Şu'ayb onlara: «Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka hiçbir ilahınız yoktur. Ölçeği ve tartıyı da eksik tutmayın; ben sizi bir refah içinde görüyorum ve ben, sizi kuşatacak bir günün azabından korkuyorum.
Elmalılı Hamdi Yazır : Medyene de kardeşleri Şuaybı gönderdik, dedi: ey kavmim! Allaha kulluk edin, sizin ondan başka bir ilâhınız daha yok, hem ölçeği, teraziyi eksik tutmayın, ben sizi bir hayr içinde görüyorum ve ben size muhıt bir günün azâbından korkuyorum
Fizilal-il Kuran : Medyenoğulları'na da kardeşleri Şuayb'ı peygamber olarak gönderdik. Şuayb dedi ki; «Ey soydaşlarım, sadece Allah'a kulluk sununuz, O'ndan başka ilahınız yoktur. Birşey ölçer ya da tartarken eksik ölçüp tartmayınız. Bolluk içinde olduğunuzu görüyorum, ama sizin hesabınıza kıyamet gününün geniş kapsamlı azabından korkuyorum.»
Gültekin Onan : Medyen (halkına da) kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: "Ey kavmim Tanrı'ya ibadet edin, O'ndan başka tanrınız yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın; gerçekten sizi bir 'bolluk ve refah (hayır)' içinde görüyorum. Doğrusu sizi çepeçevre kuşatacak olan bir günün azabından korkuyorum."
Hakkı Yılmaz : (84-86) Medyen'e de kardeşleri Şu‘ayb'ı elçi gönderdik. Şu‘ayb: “Ey toplumum! Allah'a kulluk edin. Sizin için O'ndan başka ilâh yoktur. Ölçeği ve teraziyi eksik tutmayın. Şüphesiz ben sizi hayır ile görüyorum. Ve ben kuşatacak bir günün azabından sizin için korkuyorum. Ve ey toplumum! Ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirin. İnsanların eşyalarını eksiltmeyin ve yeryüzünde kargaşacılar olarak fenalık etmeyin. Eğer mü’min iseniz, Allah'ın bıraktığı/helâlinden size ihsan ettiği kâr, sizin için daha hayırlıdır. Ve ben sizin üzerinize bir koruyucu değilim” dedi.
Hasan Basri Çantay : Medyen'e de biraderleri Şuaybı (gönderdik). Dedi ki: «Ey kavmim, Allaha kulluk edin. Sizin ondan başka hiç bir Tanrınız yokdur. Ölçeği, tartıya eksik tutmayın. Ben sizi hakıykat bir ni'met (ve refah) içinde görüyorum. Şübhesiz ki ben bir gün (hepinizi) çepçevre kuşatıcı bir azâbdan korkmakdayım».
Hayrat Neşriyat : Medyen (kavmin)e de kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik). Dedi ki: 'Ey kavmim! Allah’a ibâdet edin; sizin için O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Artık ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın; şübhesiz ki ben, sizi bir hayır (bolca ni'metler) içinde görüyorum ve doğrusu ben, sizin üzerinize (gelmesi pek muhtemel ve sizi) çepeçevre kuşatıcı (helâk edici)bir günün azâbından korkuyorum.'
İbni Kesir : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı. Dedi ki: Ey kavmim; Allah'a kulluk edin, O'ndan başka ilahınız yoktur. Ölçüyü tartıyı eksik tutmayın. Ben sizi, iyi bir halde, refah içinde görüyorum. Ve sizi azabla kuşatacak bir günden korkuyorum.
İskender Evrenosoğlu : Ve Medyen kavmine, onların kardeşi Şuayb şöyle dedi: “Ey kavmim, Allah'a kul olun! Sizin için ondan başka ilâh yoktur. Ölçeği ve tartıyı eksiltmeyin. Gerçekten ben sizi hayırda (bollukta, refahta) görüyorum. Ve muhakkak ki ben, ihata eden (kuşatan) günün azabının üzerinize olmasından korkuyorum.”
Muhammed Esed : Ve Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik. Onlara:) "Ey kavmim! (yalnızca) Allah'a kulluk edin!" dedi, "(Çünkü) sizin O'ndan başka tanrınız yok. Ve (birbirinizle olan alışverişinizde) ölçüyü tartıyı eksik tutmayın. Gerçi (şimdi) sizi refah ve zenginlik içinde görüyorum; ama, doğrusu sizin için, (dehşetiyle) kuşatacak bir Gün'ün azabından korkuyorum!
Ömer Nasuhi Bilmen : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: «Ey Kavmim! Allah'a ubûdiyette bulunun, sizin için O'ndan başka bir mabûd yoktur. Ve ölçeği ve teraziyi eksik kılmayın. Şüphe yok, ben sizi bir hayır içinde görüyorum. Ve ben muhakkak ki, sizin üzerinize bir kaplayıcı günün azabından korkarım.»
Ömer Öngüt : Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Onlara: “Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilâhınız yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın. Doğrusu ben sizi bolluk içinde görüyorum ve ben sizin hakkınızda kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum. ”
Şaban Piriş : Medyen’e de kardeşleri Şuayb’i (gönderdik). -Ey halkım, dedi. Allah’a kulluk edin. Sizin O’ndan başka ilahınız yoktur. Ölçü ve tartıyı eksik yapmayın. Ben, sizin bolluk içinde olduğunuzu görüyorum. Ve ben, sizi kuşatacak bir günün azabından korkuyorum.
Suat Yıldırım : Medyen halkına da kardeşleri Şuayb’ı gönderdik. O da onlara: "Ey halkım! dedi, yalnız Allah’a ibadet edin, çünkü sizin O’ndan başka tanrınız yoktur. Hem ölçü ve tartıyı eksik tutmayın!Ben sizin bolluk içinde olduğunuzu görüyorum. Ama böyle devam edecek olursanız, sizi azapla kuşatacak olan bir günden korkuyorum.
Süleyman Ateş : Medyen'e de kardeşleri Şu'ayb'i (gönderdik): "Ey kavmim, dedi, Alah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka tanrınız yoktur; ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın. Ben sizi bolluk içinde görüyorum ve ben sizin için kuşatıcı bir günün azâbından korkuyorum!"
Tefhim-ul Kuran : Medyen (halkına da) kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) . Dedi ki: «Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın; gerçekten ben, sizi bir 'bolluk ve refah (hayır) ' içinde görüyorum. Doğrusu ben, sizi çepeçevre kuşatacak olan bir günün azabından korkuyorum.»
Ümit Şimşek : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. O da 'Ey kavmim, Allah'a kulluk edin,' dedi. 'Ondan başka tanrınız yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın. Sizi bolluk içinde görüyorum; bir yandan da, hepinizi kuşatacak bir günün azabından sizin hesabınıza korkuyorum.
Yaşar Nuri Öztürk : Medyen'e, kardeşleri Şuayb'ı göndermiştik. Dedi ki: "Ey toplumum! Allah'a kulluk edin. O'ndan başka tanrınız yok sizin. Eksik ölçüp yanlış tartmayın. Sizi nimet, bereket içinde görüyorum, ama sizin için sarıp kuşatan bir günün azabından da korkuyorum."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}