» 11 / Hûd  43:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
Hud Suresi = Hud Suresi
Hz. Hud’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالَ (GEL) = ḳāle : (O) dedi ki
2. سَاوِي (S ËWY) = sāvī : sığınacağım
3. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
4. جَبَلٍ (CBL) = cebelin : bir dağa
5. يَعْصِمُنِي (YAṦMNY) = yeǎ'Simunī : o beni korur
6. مِنَ (MN) = mine : -dan
7. الْمَاءِ (ELMEÙ) = l-māi : su-
8. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi ki
9. لَا (LE) = lā : yoktur
10. عَاصِمَ (AEṦM) = ǎāSime : kurtulacak
11. الْيَوْمَ (ELYWM) = l-yevme : bugün
12. مِنْ (MN) = min : -nden
13. أَمْرِ (ÊMR) = emri : emri-
14. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
15. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışında
16. مَنْ (MN) = men : kimselerin
17. رَحِمَ (RḪM) = raHime : merhanet ettiği
18. وَحَالَ (WḪEL) = ve Hāle : bu sırada girdi
19. بَيْنَهُمَا (BYNHME) = beynehumā : aralarına
20. الْمَوْجُ (ELMWC) = l-mevcu : bir dalga
21. فَكَانَ (FKEN) = fekāne : ve o da oldu
22. مِنَ (MN) = mine : -dan
23. الْمُغْرَقِينَ (ELMĞRGYN) = l-muğraḳīne : boğulanlar-
(O) dedi ki | sığınacağım | | bir dağa | o beni korur | -dan | su- | dedi ki | yoktur | kurtulacak | bugün | -nden | emri- | Allah'ın | dışında | kimselerin | merhanet ettiği | bu sırada girdi | aralarına | bir dalga | ve o da oldu | -dan | boğulanlar- |

[GWL] [EWY] [] [CBL] [AṦM] [] [MWH] [GWL] [] [AṦM] [YWM] [] [EMR] [] [] [] [RḪM] [ḪWL] [BYN] [MWC] [KWN] [] [ĞRG]
GEL S ËWY ÎL CBL YAṦMNY MN ELMEÙ GEL LE AEṦM ELYWM MN ÊMR ELLH ÎLE MN RḪM WḪEL BYNHME ELMWC FKEN MN ELMĞRGYN

ḳāle sāvī ilā cebelin yeǎ'Simunī mine l-māi ḳāle ǎāSime l-yevme min emri llahi illā men raHime ve Hāle beynehumā l-mevcu fekāne mine l-muğraḳīne
قال سآوي إلى جبل يعصمني من الماء قال لا عاصم اليوم من أمر الله إلا من رحم وحال بينهما الموج فكان من المغرقين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GWL GEL ḳāle (O) dedi ki He said,
سآوي ا و ي | EWY S ËWY sāvī sığınacağım """I will betake myself"
إلى | ÎL ilā to
جبل ج ب ل | CBL CBL cebelin bir dağa a mountain,
يعصمني ع ص م | AṦM YAṦMNY yeǎ'Simunī o beni korur (that) will save me
من | MN mine -dan from
الماء م و ه | MWH ELMEÙ l-māi su- "the water."""
قال ق و ل | GWL GEL ḳāle dedi ki He said,
لا | LE yoktur """(There is) no"
عاصم ع ص م | AṦM AEṦM ǎāSime kurtulacak protector
اليوم ي و م | YWM ELYWM l-yevme bugün today
من | MN min -nden from
أمر ا م ر | EMR ÊMR emri emri- the Command of Allah
الله | ELLH llahi Allah'ın the Command of Allah
إلا | ÎLE illā dışında except,
من | MN men kimselerin (on) whom
رحم ر ح م | RḪM RḪM raHime merhanet ettiği "He has mercy."""
وحال ح و ل | ḪWL WḪEL ve Hāle bu sırada girdi And came
بينهما ب ي ن | BYN BYNHME beynehumā aralarına (in) between them
الموج م و ج | MWC ELMWC l-mevcu bir dalga the waves,
فكان ك و ن | KWN FKEN fekāne ve o da oldu so he was
من | MN mine -dan among
المغرقين غ ر ق | ĞRG ELMĞRGYN l-muğraḳīne boğulanlar- the drowned.

11:43 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

(O) dedi ki | sığınacağım | | bir dağa | o beni korur | -dan | su- | dedi ki | yoktur | kurtulacak | bugün | -nden | emri- | Allah'ın | dışında | kimselerin | merhanet ettiği | bu sırada girdi | aralarına | bir dalga | ve o da oldu | -dan | boğulanlar- |

[GWL] [EWY] [] [CBL] [AṦM] [] [MWH] [GWL] [] [AṦM] [YWM] [] [EMR] [] [] [] [RḪM] [ḪWL] [BYN] [MWC] [KWN] [] [ĞRG]
GEL S ËWY ÎL CBL YAṦMNY MN ELMEÙ GEL LE AEṦM ELYWM MN ÊMR ELLH ÎLE MN RḪM WḪEL BYNHME ELMWC FKEN MN ELMĞRGYN

ḳāle sāvī ilā cebelin yeǎ'Simunī mine l-māi ḳāle ǎāSime l-yevme min emri llahi illā men raHime ve Hāle beynehumā l-mevcu fekāne mine l-muğraḳīne
قال سآوي إلى جبل يعصمني من الماء قال لا عاصم اليوم من أمر الله إلا من رحم وحال بينهما الموج فكان من المغرقين

[ق و ل] [ا و ي] [] [ج ب ل] [ع ص م] [] [م و ه] [ق و ل] [] [ع ص م] [ي و م] [] [ا م ر] [] [] [] [ر ح م] [ح و ل] [ب ي ن] [م و ج] [ك و ن] [] [غ ر ق]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GWL GEL ḳāle (O) dedi ki He said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
سآوي ا و ي | EWY S ËWY sāvī sığınacağım """I will betake myself"
Sin,,Vav,Ye,
60,,6,10,
FUT – prefixed future particle sa
V – 1st person singular imperfect verb
حرف استقبال
فعل مضارع
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
جبل ج ب ل | CBL CBL cebelin bir dağa a mountain,
Cim,Be,Lam,
3,2,30,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
يعصمني ع ص م | AṦM YAṦMNY yeǎ'Simunī o beni korur (that) will save me
Ye,Ayn,Sad,Mim,Nun,Ye,
10,70,90,40,50,10,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل مضارع والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN mine -dan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الماء م و ه | MWH ELMEÙ l-māi su- "the water."""
Elif,Lam,Mim,Elif,,
1,30,40,1,,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
قال ق و ل | GWL GEL ḳāle dedi ki He said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
لا | LE yoktur """(There is) no"
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
عاصم ع ص م | AṦM AEṦM ǎāSime kurtulacak protector
Ayn,Elif,Sad,Mim,
70,1,90,40,
N – accusative masculine active participle
اسم منصوب
اليوم ي و م | YWM ELYWM l-yevme bugün today
Elif,Lam,Ye,Vav,Mim,
1,30,10,6,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
من | MN min -nden from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
أمر ا م ر | EMR ÊMR emri emri- the Command of Allah
,Mim,Re,
,40,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah'ın the Command of Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
إلا | ÎLE illā dışında except,
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
من | MN men kimselerin (on) whom
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
رحم ر ح م | RḪM RḪM raHime merhanet ettiği "He has mercy."""
Re,Ha,Mim,
200,8,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
وحال ح و ل | ḪWL WḪEL ve Hāle bu sırada girdi And came
Vav,Ha,Elif,Lam,
6,8,1,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
بينهما ب ي ن | BYN BYNHME beynehumā aralarına (in) between them
Be,Ye,Nun,He,Mim,Elif,
2,10,50,5,40,1,
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person dual possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الموج م و ج | MWC ELMWC l-mevcu bir dalga the waves,
Elif,Lam,Mim,Vav,Cim,
1,30,40,6,3,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
فكان ك و ن | KWN FKEN fekāne ve o da oldu so he was
Fe,Kef,Elif,Nun,
80,20,1,50,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
من | MN mine -dan among
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
المغرقين غ ر ق | ĞRG ELMĞRGYN l-muğraḳīne boğulanlar- the drowned.
Elif,Lam,Mim,Ğayn,Re,Gaf,Ye,Nun,
1,30,40,1000,200,100,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) passive participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: (O) dedi ki | سَاوِي: sığınacağım | إِلَىٰ: | جَبَلٍ: bir dağa | يَعْصِمُنِي: o beni korur | مِنَ: -dan | الْمَاءِ: su- | قَالَ: dedi ki | لَا: yoktur | عَاصِمَ: kurtulacak | الْيَوْمَ: bugün | مِنْ: -nden | أَمْرِ: emri- | اللَّهِ: Allah'ın | إِلَّا: dışında | مَنْ: kimselerin | رَحِمَ: merhanet ettiği | وَحَالَ: bu sırada girdi | بَيْنَهُمَا: aralarına | الْمَوْجُ: bir dalga | فَكَانَ: ve o da oldu | مِنَ: -dan | الْمُغْرَقِينَ: boğulanlar- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GEL (O) dedi ki | سآوي S ËWY sığınacağım | إلى ÎL | جبل CBL bir dağa | يعصمني YAṦMNY o beni korur | من MN -dan | الماء ELMEÙ su- | قال GEL dedi ki | لا LE yoktur | عاصم AEṦM kurtulacak | اليوم ELYWM bugün | من MN -nden | أمر ÊMR emri- | الله ELLH Allah'ın | إلا ÎLE dışında | من MN kimselerin | رحم RḪM merhanet ettiği | وحال WḪEL bu sırada girdi | بينهما BYNHME aralarına | الموج ELMWC bir dalga | فكان FKEN ve o da oldu | من MN -dan | المغرقين ELMĞRGYN boğulanlar- |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: (O) dedi ki | sāvī: sığınacağım | ilā: | cebelin: bir dağa | yeǎ'Simunī: o beni korur | mine: -dan | l-māi: su- | ḳāle: dedi ki | : yoktur | ǎāSime: kurtulacak | l-yevme: bugün | min: -nden | emri: emri- | llahi: Allah'ın | illā: dışında | men: kimselerin | raHime: merhanet ettiği | ve Hāle: bu sırada girdi | beynehumā: aralarına | l-mevcu: bir dalga | fekāne: ve o da oldu | mine: -dan | l-muğraḳīne: boğulanlar- |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: (O) dedi ki | S ËWY: sığınacağım | ÎL: | CBL: bir dağa | YAṦMNY: o beni korur | MN: -dan | ELMEÙ: su- | GEL: dedi ki | LE: yoktur | AEṦM: kurtulacak | ELYWM: bugün | MN: -nden | ÊMR: emri- | ELLH: Allah'ın | ÎLE: dışında | MN: kimselerin | RḪM: merhanet ettiği | WḪEL: bu sırada girdi | BYNHME: aralarına | ELMWC: bir dalga | FKEN: ve o da oldu | MN: -dan | ELMĞRGYN: boğulanlar- |
Abdulbaki Gölpınarlı : O, dağda bir yere sığınırım ben dedi. Nûh, bugün dedi Allah'ın acıdığı kişilerden başka onun emrinden kurtulacak yok ve derken aralarına bir dalgadır giriverdi ve o da boğulanlara katıldı.
Adem Uğur : Oğlu: Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım, dedi. (Nuh): "Bugün Allah'ın emrinden (azabından), merhamet sahibi Allah'tan başka koruyacak kimse yoktur" dedi. Aralarına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu.
Ahmed Hulusi : (Oğlu) dedi ki: "Beni sudan koruyan bir dağa sığınacağım". . . (Nuh) dedi ki: "Bugün, rahmet ettiği kimse müstesna, Allâh hükmünden koruyucu yoktur". . . İkisi arasına giren dalga ile o da boğulanlardan oldu.
Ahmet Tekin : Oğlu: 'Beni suda boğulmaktan koruyacak bir dağa çıkacağım, oraya sığınacağım' dedi. Nuh: 'Bugün, Allah’ın icra planından, azâbından, Allah’ın rahmeti ve merhametiyle muamele ettiği kimseler korunur' dedi. Aralarına dalgalar girdi. Böylece o da boğulanlardan oldu.
Ahmet Varol : O: 'Bir dağa sığınacağım. O beni sudan korur' dedi. (Nuh): 'Bugün kendilerine rahmet ettiklerinin dışında Allah'ın emrinden kurtulacak yoktur' dedi. Bu sırada aralarına bir dalga girdi ve o da boğulanlardan oldu.
Ali Bulaç : (Oğlu) Dedi ki: "Ben bir dağa sığınacağım, o beni sudan korur." Dedi ki: "Bugün Allah'ın emrinden, esirgeyen olan (Allah)dan başka bir koruyucu yoktur." Ve ikisinin arasına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu.
Ali Fikri Yavuz : O, (babasına) dedi ki: “- Beni sudan koruyacak bir dağa sığınırım.” Babası şöyle dedi: “- Bugün Allah’ın emrinden koruyacak yoktur. Meğer ki, Allah iman nasip etmekle rahmet buyursun.” Nihayet, ikisinin arasına dalga girdi, o da boğulanlardan oldu.
Bekir Sadak : Oglu: «Daga siginirim, beni sudan kurtarir» deyince, Nuh: «Bugun Allah'in buyrugundan O'nun acidiklari disinda kurtulacak yoktur» dedi. Aralarina dalga girdi, oglu da bogulanlara karisti.
Celal Yıldırım : O, «ben az sonra bir dağa sığınırım, o beni sudan korur» dedi. Nûh ona: «Bugün Allah'ın emrinden koruyacak (hiçbir güc ve yardımcı) yoktur; ancak O'nun merhamet ettiği müstesna,» derken aralarına dal ga(lar) girdi ve o da boğulanlardan (biri) oldu.
Diyanet İşleri : O, “Ben, kendimi sudan koruyacak bir dağa sığınacağım” dedi. Nûh, “Bugün Allah’ın rahmet ettikleri hariç, O’nun azabından korunacak hiç kimse yoktur” dedi. Derken aralarına dalga giriverdi de oğlu boğulanlardan oldu.
Diyanet İşleri (eski) : Oğlu: 'Dağa sığınırım, beni sudan kurtarır' deyince, Nuh: 'Bugün Allah'ın buyruğundan O'nun acıdıkları dışında kurtulacak yoktur' dedi. Aralarına dalga girdi, oğlu da boğulanlara karıştı.
Diyanet Vakfi : Oğlu: Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım, dedi. (Nuh): «Bugün Allah'ın emrinden (azabından), merhamet sahibi Allah'tan başka koruyacak kimse yoktur» dedi. Aralarına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu.
Edip Yüksel : O ise, 'Beni sudan koruması için bir tepeye sığınacağım,' dedi. (Nuh): 'Bugün ALLAH'ın yargısından koruyacak hiç bir şey yoktur; ancak O'nun acıdıkları hariç,' dedi. Dalgalar ikisi arasından geçti; o, boğulanların arasındaydı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O, dedi ki; «Ben, beni sudan koruyacak bir dağa çıkacağım». Nuh da «Bu gün Allah'ın merhamet ettiğinden başkasını, Allah'ın bu emrinden koruyacak kimse yoktur.» dedi. Derken dalga aralarına giriverdi. O da boğulanlardan oldu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O: «Ben, beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım.» dedi. Nuh: «Bugün Allah'ın emrinden koruyacak yok; meğer ki O rahmet ede!» dedi, derken dalga aralarına giriverdi ve o da boğulanlardan oldu.
Elmalılı Hamdi Yazır : O, ben: beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım dedi, bu gün, dedi: Allahın emrinden koruyacak yoktur, meğer ki o rahmet buyıra derken, dalga aralarına giriverdi, o da boğulanlardan oldu
Fizilal-il Kuran : Oğlu «Beni sulardan koruyacak bir dağa sığınacağım» dedi. Nuh, ona «Bugün Allah'ın emrinden kurtaracak hiçbir güç yoktur, sadece O'nun esirgedikleri kurtulabilir» dedi. Tam bu sırada aralarına bir dalga girdi de Nuh'un oğlu boğulanların arasına katıldı.
Gültekin Onan : (Oğlu) Dedi ki: "Ben bir dağa sığınacağım, o beni sudan korur." Dedi ki: "Bu gün Tanrı'nın buyruğundan esirgeyen (Tanrı)dan başka bir koruyucu yoktur. Ve ikisinin arasına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu.
Hakkı Yılmaz : Nûh'un oğlu dedi ki: “Ben, kendimi sudan koruyacak bir dağa sığınacağım.” Nûh, “Bugün Allah'ın merhamet ettiğinden başkasını, Allah'ın bu emrinden koruyacak kimse yoktur” dedi. Ve dalga aralarına girdi. O da suda boğulanlardan oluverdi.
Hasan Basri Çantay : O, dedi ki: «Bir dağa sığınırım, o beni sudan korur». (Nuh da şöyle) dedi: «Bu gün Allahın emrinden, esirgeyen kendinden başka, hiç bir koruyucu yokdur», ikisinin arasına dalga girdi, o da boğulanlardan oldu.
Hayrat Neşriyat : (Oğlu yine de îmân etmekten kaçınarak:) 'Beni sudan muhâfaza edecek bir dağa sığınacağım' dedi. (Nûh:) 'Bugün (Allah’ın) merhamet ettiği kimse müstesnâ, Allah’ın emrinden (azâbından) koruyucu kimse yoktur!' dedi. Ve aralarına dalga girdi de (artık o)boğulanlardan oldu.
İbni Kesir : O: Dağa sığınırım, beni sudan kurtarır, deyince; Nuh: Bu gün Allah'ın rahmetine erişenden başkası için Allah'ın buyruğundan kurtuluş yoktur, dedi. Ve aralarına dalga girdi, o da boğulanlardan oldu.
İskender Evrenosoğlu : (Nuh (A.S)'ın oğlu şöyle) dedi: “Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım.” Nuh (A.S): “Bugün Allah'ın emrinden koruyan bir koruyucu yoktur. (Allah'ın) rahmet ettiği kimseler hariç.” dedi. Ve ikisinin arasına dalga(lar) girdi ve böylece boğulanlardan oldu.
Muhammed Esed : (Fakat oğlu:) "Ben, beni sulara karşı koruyacak bir dağa sığınacağım" dedi.(Nuh:) "Bugün, (Allah'ın) acımasını, esirgemesini hak etmiş olanların dışında, kimse için Allah'ın hükmünden kurtuluş yoktur!" Ve tam o anda aralarında bir dalga yükseldi ve (oğul) boğulup gidenlerin arasına karıştı.
Ömer Nasuhi Bilmen : Dedi ki: «Ben bir dağa sığınacağım, beni sudan korur.» (Nûh da) Dedi ki: «Bugün Allah'ın emrinden koruyacak yoktur, O'nun rahmet ettiği müstesna.» Ve ikisinin arasına dalga giriverdi de o boğulanlardan oldu.
Ömer Öngüt : Oğlu: “Dağa sığınırım, beni sudan kurtarır. ” dedi. Nuh: “Bugün Allah'ın emrinden, O'nun merhamet ettikleri dışında kurtulacak yoktur. ” dedi. Aralarına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu.
Şaban Piriş : Oğlu: -Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım dedi. Nuh: -Bugün, Allah’ın kendisine acıdığından başkasının tutunacağı bir yer yoktur, derken aralarına bir dalga girdi de o da boğulanlardan oldu.
Suat Yıldırım : O: "Beni sudan koruyacak bir dağa sığınırım!" dedi. Nuh ise: "Bugün Allah’ın helâk emrinden koruyacak hiçbir kuvvet yoktur. Ancak O’nun merhamet ettiği kurtulur!" der demez, birden aralarına dalga girdi, ve oğlu boğulanlardan oldu.
Süleyman Ateş : (Oğlu): "Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım," dedi. (Nûh): "Bugün, Allâh'ın emrinden koruyacak hiçbir şey yoktur, ancak O'nun acıdığı (kurtulur)." dedi. Ve aralarına dalga girdi, o da boğulanlardan oldu.
Tefhim-ul Kuran : (Oğlu) Dedi ki: «Ben bir dağa sığınacağım, o beni sudan korur.» Dedi ki: «Bugün Allah'ın emrinden, esirgeyen olan (Allah) dan başka bir koruyucu yoktur.» Ve ikisinin arasına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu.
Ümit Şimşek : O ise 'Bir dağa sığınırım, o beni sudan korur' diye cevap verdi. Nuh dedi ki: 'Bugün Allah'ın merhamet ettiklerinden başkasını Onun emrinden hiç kimse kurtaramaz.' Derken aralarına dalga girdi, o da boğulup gitti.
Yaşar Nuri Öztürk : Oğlu cevap verdi: "Bir dağa sığınacağım, beni sudan korur." Nûh dedi: "Allah'ın merhamet ettiği dışında bugün hiç kimse için Allah'ın kararından kurtaracak yoktur." Ve ikisi arasına dalga girdi de o, boğulanlar arasına katıldı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}