» 11 / Hûd  115:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
Hud Suresi = Hud Suresi
Hz. Hud’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَاصْبِرْ (WEṦBR) = veSbir : ve sabret
2. فَإِنَّ (FÎN) = feinne : şüphesiz
3. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
4. لَا (LE) = lā :
5. يُضِيعُ (YŽYA) = yuDīǔ : zayi etmez
6. أَجْرَ (ÊCR) = ecra : ecirlerini
7. الْمُحْسِنِينَ (ELMḪSNYN) = l-muHsinīne : iyilik yapanların
ve sabret | şüphesiz | Allah | | zayi etmez | ecirlerini | iyilik yapanların |

[ṦBR] [] [] [] [ŽYA] [ECR] [ḪSN]
WEṦBR FÎN ELLH LE YŽYA ÊCR ELMḪSNYN

veSbir feinne llahe yuDīǔ ecra l-muHsinīne
واصبر فإن الله لا يضيع أجر المحسنين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
واصبر ص ب ر | ṦBR WEṦBR veSbir ve sabret And be patient,
فإن | FÎN feinne şüphesiz for indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
لا | LE (does) not
يضيع ض ي ع | ŽYA YŽYA yuDīǔ zayi etmez let go waste
أجر ا ج ر | ECR ÊCR ecra ecirlerini (the) reward
المحسنين ح س ن | ḪSN ELMḪSNYN l-muHsinīne iyilik yapanların (of) the good-doers.

11:115 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve sabret | şüphesiz | Allah | | zayi etmez | ecirlerini | iyilik yapanların |

[ṦBR] [] [] [] [ŽYA] [ECR] [ḪSN]
WEṦBR FÎN ELLH LE YŽYA ÊCR ELMḪSNYN

veSbir feinne llahe yuDīǔ ecra l-muHsinīne
واصبر فإن الله لا يضيع أجر المحسنين

[ص ب ر] [] [] [] [ض ي ع] [ا ج ر] [ح س ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
واصبر ص ب ر | ṦBR WEṦBR veSbir ve sabret And be patient,
Vav,Elif,Sad,Be,Re,
6,1,90,2,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
فإن | FÎN feinne şüphesiz for indeed,
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
الفاء استئنافية
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
لا | LE (does) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يضيع ض ي ع | ŽYA YŽYA yuDīǔ zayi etmez let go waste
Ye,Dad,Ye,Ayn,
10,800,10,70,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
أجر ا ج ر | ECR ÊCR ecra ecirlerini (the) reward
,Cim,Re,
,3,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
المحسنين ح س ن | ḪSN ELMḪSNYN l-muHsinīne iyilik yapanların (of) the good-doers.
Elif,Lam,Mim,Ha,Sin,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,8,60,50,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَاصْبِرْ: ve sabret | فَإِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | لَا: | يُضِيعُ: zayi etmez | أَجْرَ: ecirlerini | الْمُحْسِنِينَ: iyilik yapanların |
Kırık Meal (Harekesiz) : |واصبر WEṦBR ve sabret | فإن FÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | لا LE | يضيع YŽYA zayi etmez | أجر ÊCR ecirlerini | المحسنين ELMḪSNYN iyilik yapanların |
Kırık Meal (Okunuş) : |veSbir: ve sabret | feinne: şüphesiz | llahe: Allah | : | yuDīǔ: zayi etmez | ecra: ecirlerini | l-muHsinīne: iyilik yapanların |
Kırık Meal (Transcript) : |WEṦBR: ve sabret | FÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | LE: | YŽYA: zayi etmez | ÊCR: ecirlerini | ELMḪSNYN: iyilik yapanların |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve sabret, çünkü Allah, gerçekten de iyilik edenlerin ecrini zâyi etmez.
Adem Uğur : (Ey Muhammed!) Sabırlı ol, çünkü Allah güzel iş yapanların mükâfatını zayi etmez.
Ahmed Hulusi : Sabret. . . Muhakkak ki Allâh ihsan sahiplerinin mükâfatını zayi etmez.
Ahmet Tekin : Sabrederek mücadeleye devam et. Allah, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman önderlerin, idarecilerin, müslümanların mükâfatını zâyi etmez.
Ahmet Varol : Sabret. Allah iyilik yapanların ecirlerini zayi etmez.
Ali Bulaç : Ve sabret. Gerçekten Allah, iyilik yapanların ecrini kaybetmez.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm, kavminin eziyetlerine ve ibadete) sabret; çünkü Allah, iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmez.
Bekir Sadak : Sabret, Allah iyi davrananlarin ecrini elbette zayi etmez.
Celal Yıldırım : Ve sabret; şüphesiz ki Allah iyiliği huy edinip iyilikte bulunanların mükâfatını zayi'etmez.
Diyanet İşleri : Sabret! Çünkü, Allah iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmez.
Diyanet İşleri (eski) : Sabret, Allah iyi davrananların ecrini elbette zayi etmez.
Diyanet Vakfi : (Ey Muhammed!) Sabırlı ol, çünkü Allah güzel iş yapanların mükâfatını zayi etmez.
Edip Yüksel : Sabret, çünkü ALLAH, iyilik yapanların ödülünü savsamaz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve sabret! Çünkü Allah iyilik edenlerin mükafatını yitirmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve sabret, çünkü Allah iyi davrananların mükafatını ziyan etmez.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve sabr et zira Allah muhsinlerin ecrini zayi' etmez
Fizilal-il Kuran : Müşriklerin sana çektirdikleri sıkıntılara karşı sabret; çünkü Allah, iyi davranışları ödülsüz bırakmaz.
Gültekin Onan : Ve sabret. Gerçekten Tanrı, iyilik yapanların ecrini kaybetmez.
Hakkı Yılmaz : Ve sabret! Çünkü şüphesiz Allah iyilik-güzellik üretenlerin ecirlerini yitirmez.
Hasan Basri Çantay : Sabr-u sebat et. Zîrâ Allah iyi hareket edenlerin mükâfatını zaayi etmez.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) Artık sabret! Zîrâ şübhesiz ki Allah, iyilik edenlerin mükâfâtını zâyi' etmez.
İbni Kesir : Sabret, çünkü Allah ihsan edenlerin ücretini zayi etmez.
İskender Evrenosoğlu : Ve sabret, muhakkak ki Allah, muhsinlerin ecrini zayi etmez.
Muhammed Esed : Ve sabret, sonuna kadar dayan: çünkü Allah iyilik yapanların hak ettiği karşılığı hiçbir şekilde zayi etmez!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve sabret. Zira şüphe yok ki, Allah Teâlâ muhsin olanların mükâfaatını zâyi etmez.
Ömer Öngüt : Sabret! Çünkü Allah muhsinlerin mükâfatını zâyi etmez.
Şaban Piriş : Sabret, Allah iyilerin ecrini zayi etmez.
Suat Yıldırım : Sabret, zira Allah iyi davrananların mükâfatını zayi etmez.
Süleyman Ateş : Sabret, çünkü Allâh güzel davrananların ecrini zayi etmez.
Tefhim-ul Kuran : Ve sabret. Gerçekten Allah, iyilik yapanların ecrini kaybetmez.
Ümit Şimşek : Sabret; iyilik yapan ve iyi kulluk edenlerin ödülünü Allah zayi etmez.
Yaşar Nuri Öztürk : Sabret! Allah, güzel düşünüp güzel davrananların ödülünü yitirmez.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}