» 11 / Hûd  77:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
Hud Suresi = Hud Suresi
Hz. Hud’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَمَّا (WLME) = velemmā : ve ne zaman ki
2. جَاءَتْ (CEÙT) = cā'et : gelince
3. رُسُلُنَا (RSLNE) = rusulunā : Elçilerimiz
4. لُوطًا (LWŦE) = lūTen : Lut'a
5. سِيءَ (SYÙ) = sī'e : kaygılandı
6. بِهِمْ (BHM) = bihim : onlardan
7. وَضَاقَ (WŽEG) = ve Dāḳa : ve göğsüne bastı
8. بِهِمْ (BHM) = bihim : onlardan
9. ذَرْعًا (Z̃RAE) = ƶer'ǎn : bir sıkıntı
10. وَقَالَ (WGEL) = ve ḳāle : ve dedi ki
11. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
12. يَوْمٌ (YWM) = yevmun : bir gündür
13. عَصِيبٌ (AṦYB) = ǎSībun : çetin
ve ne zaman ki | gelince | Elçilerimiz | Lut'a | kaygılandı | onlardan | ve göğsüne bastı | onlardan | bir sıkıntı | ve dedi ki | bu | bir gündür | çetin |

[] [CYE] [RSL] [] [SWE] [] [ŽYG] [] [Z̃RA] [GWL] [] [YWM] [AṦB]
WLME CEÙT RSLNE LWŦE SYÙ BHM WŽEG BHM Z̃RAE WGEL HZ̃E YWM AṦYB

velemmā cā'et rusulunā lūTen sī'e bihim ve Dāḳa bihim ƶer'ǎn ve ḳāle hāƶā yevmun ǎSībun
ولما جاءت رسلنا لوطا سيء بهم وضاق بهم ذرعا وقال هذا يوم عصيب

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولما | WLME velemmā ve ne zaman ki And when
جاءت ج ي ا | CYE CEÙT cā'et gelince came
رسلنا ر س ل | RSL RSLNE rusulunā Elçilerimiz Our messengers
لوطا | LWŦE lūTen Lut'a (to) Lut,
سيء س و ا | SWE SYÙ sī'e kaygılandı he was distressed
بهم | BHM bihim onlardan for them
وضاق ض ي ق | ŽYG WŽEG ve Dāḳa ve göğsüne bastı and felt straitened
بهم | BHM bihim onlardan for them
ذرعا ذ ر ع | Z̃RA Z̃RAE ƶer'ǎn bir sıkıntı (and) uneasy,
وقال ق و ل | GWL WGEL ve ḳāle ve dedi ki and said,
هذا | HZ̃E hāƶā bu """This"
يوم ي و م | YWM YWM yevmun bir gündür (is) a day
عصيب ع ص ب | AṦB AṦYB ǎSībun çetin "distressful."""

11:77 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve ne zaman ki | gelince | Elçilerimiz | Lut'a | kaygılandı | onlardan | ve göğsüne bastı | onlardan | bir sıkıntı | ve dedi ki | bu | bir gündür | çetin |

[] [CYE] [RSL] [] [SWE] [] [ŽYG] [] [Z̃RA] [GWL] [] [YWM] [AṦB]
WLME CEÙT RSLNE LWŦE SYÙ BHM WŽEG BHM Z̃RAE WGEL HZ̃E YWM AṦYB

velemmā cā'et rusulunā lūTen sī'e bihim ve Dāḳa bihim ƶer'ǎn ve ḳāle hāƶā yevmun ǎSībun
ولما جاءت رسلنا لوطا سيء بهم وضاق بهم ذرعا وقال هذا يوم عصيب

[] [ج ي ا] [ر س ل] [] [س و ا] [] [ض ي ق] [] [ذ ر ع] [ق و ل] [] [ي و م] [ع ص ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولما | WLME velemmā ve ne zaman ki And when
Vav,Lam,Mim,Elif,
6,30,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
جاءت ج ي ا | CYE CEÙT cā'et gelince came
Cim,Elif,,Te,
3,1,,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
رسلنا ر س ل | RSL RSLNE rusulunā Elçilerimiz Our messengers
Re,Sin,Lam,Nun,Elif,
200,60,30,50,1,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لوطا | LWŦE lūTen Lut'a (to) Lut,
Lam,Vav,Tı,Elif,
30,6,9,1,
"PN – accusative proper noun → Lut"
اسم علم منصوب
سيء س و ا | SWE SYÙ sī'e kaygılandı he was distressed
Sin,Ye,,
60,10,,
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
بهم | BHM bihim onlardan for them
Be,He,Mim,
2,5,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
وضاق ض ي ق | ŽYG WŽEG ve Dāḳa ve göğsüne bastı and felt straitened
Vav,Dad,Elif,Gaf,
6,800,1,100,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
بهم | BHM bihim onlardan for them
Be,He,Mim,
2,5,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ذرعا ذ ر ع | Z̃RA Z̃RAE ƶer'ǎn bir sıkıntı (and) uneasy,
Zel,Re,Ayn,Elif,
700,200,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وقال ق و ل | GWL WGEL ve ḳāle ve dedi ki and said,
Vav,Gaf,Elif,Lam,
6,100,1,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
هذا | HZ̃E hāƶā bu """This"
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
يوم ي و م | YWM YWM yevmun bir gündür (is) a day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
عصيب ع ص ب | AṦB AṦYB ǎSībun çetin "distressful."""
Ayn,Sad,Ye,Be,
70,90,10,2,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَمَّا: ve ne zaman ki | جَاءَتْ: gelince | رُسُلُنَا: Elçilerimiz | لُوطًا: Lut'a | سِيءَ: kaygılandı | بِهِمْ: onlardan | وَضَاقَ: ve göğsüne bastı | بِهِمْ: onlardan | ذَرْعًا: bir sıkıntı | وَقَالَ: ve dedi ki | هَٰذَا: bu | يَوْمٌ: bir gündür | عَصِيبٌ: çetin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولما WLME ve ne zaman ki | جاءت CEÙT gelince | رسلنا RSLNE Elçilerimiz | لوطا LWŦE Lut'a | سيء SYÙ kaygılandı | بهم BHM onlardan | وضاق WŽEG ve göğsüne bastı | بهم BHM onlardan | ذرعا Z̃RAE bir sıkıntı | وقال WGEL ve dedi ki | هذا HZ̃E bu | يوم YWM bir gündür | عصيب AṦYB çetin |
Kırık Meal (Okunuş) : |velemmā: ve ne zaman ki | cā'et: gelince | rusulunā: Elçilerimiz | lūTen: Lut'a | sī'e: kaygılandı | bihim: onlardan | ve Dāḳa: ve göğsüne bastı | bihim: onlardan | ƶer'ǎn: bir sıkıntı | ve ḳāle: ve dedi ki | hāƶā: bu | yevmun: bir gündür | ǎSībun: çetin |
Kırık Meal (Transcript) : |WLME: ve ne zaman ki | CEÙT: gelince | RSLNE: Elçilerimiz | LWŦE: Lut'a | SYÙ: kaygılandı | BHM: onlardan | WŽEG: ve göğsüne bastı | BHM: onlardan | Z̃RAE: bir sıkıntı | WGEL: ve dedi ki | HZ̃E: bu | YWM: bir gündür | AṦYB: çetin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Elçilerimiz, Lût'a gelince Lût, gelişlerinden endişeye düştü, içine bir korku girdi, gönlü daraldı ve bu dedi, pek çetin bir gün.
Adem Uğur : Elçilerimiz Lût'a gelince, (Lût) onların yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı içi daraldı da "Bu, çetin bir gündür" dedi.
Ahmed Hulusi : Rasûllerimiz Lût'a geldikleri vakit, (onlar yüzünden) kendini kötü hissetti; (onları koruyamayacağı endişesiyle) içi daraldı ve: "Bu zor bir gündür" dedi.
Ahmet Tekin : Elçilerimiz melekler, Lût’a geldikleri zaman, Lût onlarla ilgili endişeye kapılıp kötülendi. Kavmini misafirlerinden uzaklaştırmakta zorlandı. 'Bu gün, zor bir gündür' dedi.
Ahmet Varol : Elçilerimiz Lut'a gelince onlardan dolayı kaygılandı, göğsüne bir sıkıntı bastı ve: 'Bu çetin bir gündür' dedi.
Ali Bulaç : Elçilerimiz Lut'a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve: "Bu, zorlu bir gün" dedi.
Ali Fikri Yavuz : Elçi meleklerimiz, Lût’a varınca, (kavmi bu güzel kılıklı elçilere bir fenılık ederler diye) onlar yüzünden kederlendi ve göğsüne sıkıntı geldi. “Bu, çok zor bir gün” dedi.
Bekir Sadak : Elcilerimiz Lut'a gelince, onun fenasina gitti; cok sikildi, «Bu cetin bir gundur» dedi.
Celal Yıldırım : Elçilerimiz Lût'a geldiler; bu yüzden Lût endişeye kapılıp fenalaştı, için için sıkıldı ve «Bu ne çetin bir gün !» dedi.
Diyanet İşleri : Elçilerimiz Lût’a gelince onların yüzünden üzüldü, göğsü daraldı ve “Bu çok zor bir gün” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Elçilerimiz Lut'a gelince, onun fenasına gitti; çok sıkıldı, 'Bu çetin bir gündür' dedi.
Diyanet Vakfi : Elçilerimiz Lût'a gelince, (Lût) onların yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı içi daraldı da «Bu, çetin bir gündür» dedi.
Edip Yüksel : Elçilerimiz Lut'a gelince, onlara kötü davranıldı. Bu durum (Lut'un) canını sıktı ve (kendi kendine), 'Bu, zor bir gün olacak,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ne zaman ki, elçilerimiz Lut'a geldiler, bunların gelişleri yüzünden Lut fenalaştı, eli ayağı birbirine dolaştı ve «Bu gün çetin bir gündür.» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Elçilerimiz Lut'a geldiğinde onların yüzünden fenalaştı, eli ayağı dolaştı ve «Bu, çok çetin bir gündür!» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Vaktâ ki Resullerimiz Lûta vardılar onların yüzünden fenalaştı, eli ayağı dolaştı, bu çok müşkil bir gün dedi
Fizilal-il Kuran : Elçilerimiz Lût'un yanına vardıklarında kaygıya kapıldı, canı sıkıldı ve «bugün, zor bir gündür» dedi.
Gültekin Onan : Elçilerimiz Lut'a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve: "Bu, zorlu bir gün" dedi.
Hakkı Yılmaz : Ve ne zaman ki elçilerimiz Lût'a geldiler, bunlar yüzünden o üzüldü, bunlar hakkında eli-kolu bağlandı kaldı ve “Bu, müthiş bir gündür!” dedi.
Hasan Basri Çantay : Vaktaki elçilerimiz Lûta geldi. O, bunlar yüzünden kaygıya düşdü, bunlar yüzünden göğsü daraldı ve: «Bu çetin bir gündür» dedi.
Hayrat Neşriyat : Ve elçilerimiz (olan melekler, insan sûretinde) Lût’a gelince, onlar(a, sapık kavminin musallat olmasın)dan dolayı endişeye düştü, onlar yüzünden göğsü daraldı ve: 'Bu, zor bir gündür!' dedi.
İbni Kesir : Elçilerimiz Lut'a gelince; onların gelmelerinden endişeye düştü, çok sıkıldı ve: İşte bu çok çetin bir gündür, dedi.
İskender Evrenosoğlu : Ve resûllerimiz Lut (A.S)'a geldiği zaman onlardan dolayı üzüldü ve içi daralıp, telâşlandı. Ve: “Bu, çok kötü (zorlu) bir gün.” dedi.
Muhammed Esed : Ve elçilerimiz, Lut'a geldiğinde, kendilerini koruyacak gücü olmadığını görerek onlar hesabına derin bir kaygı duydu ve "Zor bir gün, bu!" diye belirtti, (kaygısını).
Ömer Nasuhi Bilmen : Vaktâ ki, elçilerimiz Lût'a geldi, onların sebebiyle endişeye düştü ve onların yüzünden kalbi daraldı ve «Bu bir şiddetli gündür,» dedi.
Ömer Öngüt : Elçilerimiz Lut'a gelince, onlar yüzünden üzüldü ve göğsü daraldı, “Bu çetin bir gündür!” dedi.
Şaban Piriş : Elçilerimiz, Lut’a gelince endişelendi. Onları korumaktan aciz olduğu için sıkıntı bastı ve “Zorlu bir gün.” dedi.
Suat Yıldırım : O elçilerimiz Lût’a gelince o fena halde sıkıldı, onlar yüzünden göğsü daraldı ve:"Gerçekten bu gün pek çetin bir gün!" dedi.
Süleyman Ateş : Elçilerimiz Lût'a gelince onlar yüzünden kaygılandı. onlar için arşını daraldı (ne yapacağını şaşırdı): "Bu, çetin bir gündür!" dedi.
Tefhim-ul Kuran : Elçilerimiz Lût'a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve: «Bu, zorlu bir gün» dedi.
Ümit Şimşek : Elçilerimiz kendisine geldiğinde, Lût bundan çok sıkıldı, göğsü daraldı, 'Bugün pek çetin bir gün olacak' dedi.
Yaşar Nuri Öztürk : Elçilerimiz Lût'a geldiğinde onlar için kaygılanmış, göğsü daralmış da şöyle demişti: "Bu, zorlu bir gün!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}