» 11 / Hûd  12:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
Hud Suresi = Hud Suresi
Hz. Hud’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَلَعَلَّكَ (FLALK) = feleǎlleke : belki de
2. تَارِكٌ (TERK) = tārikun : bırakacaksın
3. بَعْضَ (BAŽ) = beǎ'De : bir kısmını
4. مَا (ME) = mā :
5. يُوحَىٰ (YWḪ) = yūHā : vahyedilenin
6. إِلَيْكَ (ÎLYK) = ileyke : sana
7. وَضَائِقٌ (WŽEÙG) = ve Dāiḳun : ve daralacak
8. بِهِ (BH) = bihi : onunla
9. صَدْرُكَ (ṦD̃RK) = Sadruke : göğsün
10. أَنْ (ÊN) = en : dolayı
11. يَقُولُوا (YGWLWE) = yeḳūlū : demelerinden
12. لَوْلَا (LWLE) = levlā : değil miydi?
13. أُنْزِلَ (ÊNZL) = unzile : indirilmeli
14. عَلَيْهِ (ALYH) = ǎleyhi : ona
15. كَنْزٌ (KNZ) = kenzun : bir hazine
16. أَوْ (ÊW) = ev : veya
17. جَاءَ (CEÙ) = cā'e : gelmeli
18. مَعَهُ (MAH) = meǎhu : beraberinde
19. مَلَكٌ (MLK) = melekun : bir melek
20. إِنَّمَا (ÎNME) = innemā : ancak
21. أَنْتَ (ÊNT) = ente : sen
22. نَذِيرٌ (NZ̃YR) = neƶīrun : bir uyarıcısın
23. وَاللَّهُ (WELLH) = vallahu : Allah ise
24. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerine
25. كُلِّ (KL) = kulli : her
26. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şey
27. وَكِيلٌ (WKYL) = vekīlun : vekildir
belki de | bırakacaksın | bir kısmını | | vahyedilenin | sana | ve daralacak | onunla | göğsün | dolayı | demelerinden | değil miydi? | indirilmeli | ona | bir hazine | veya | gelmeli | beraberinde | bir melek | ancak | sen | bir uyarıcısın | Allah ise | üzerine | her | şey | vekildir |

[] [TRK] [BAŽ] [] [WḪY] [] [ŽYG] [] [ṦD̃R] [] [GWL] [] [NZL] [] [KNZ] [] [CYE] [] [MLK] [] [] [NZ̃R] [] [] [KLL] [ŞYE] [WKL]
FLALK TERK BAŽ ME YWḪ ÎLYK WŽEÙG BH ṦD̃RK ÊN YGWLWE LWLE ÊNZL ALYH KNZ ÊW CEÙ MAH MLK ÎNME ÊNT NZ̃YR WELLH AL KL ŞYÙ WKYL

feleǎlleke tārikun beǎ'De yūHā ileyke ve Dāiḳun bihi Sadruke en yeḳūlū levlā unzile ǎleyhi kenzun ev cā'e meǎhu melekun innemā ente neƶīrun vallahu ǎlā kulli şey'in vekīlun
فلعلك تارك بعض ما يوحى إليك وضائق به صدرك أن يقولوا لولا أنزل عليه كنز أو جاء معه ملك إنما أنت نذير والله على كل شيء وكيل

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلعلك | FLALK feleǎlleke belki de Then possibly you
تارك ت ر ك | TRK TERK tārikun bırakacaksın (may) give up
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'De bir kısmını a part
ما | ME (of) what
يوحى و ح ي | WḪY YWḪ yūHā vahyedilenin is revealed
إليك | ÎLYK ileyke sana to you
وضائق ض ي ق | ŽYG WŽEÙG ve Dāiḳun ve daralacak and straitened
به | BH bihi onunla by it
صدرك ص د ر | ṦD̃R ṦD̃RK Sadruke göğsün your breast
أن | ÊN en dolayı because
يقولوا ق و ل | GWL YGWLWE yeḳūlū demelerinden they say,
لولا | LWLE levlā değil miydi? """Why not"
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL unzile indirilmeli is sent down
عليه | ALYH ǎleyhi ona for him
كنز ك ن ز | KNZ KNZ kenzun bir hazine a treasure
أو | ÊW ev veya or
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e gelmeli has come
معه | MAH meǎhu beraberinde with him
ملك م ل ك | MLK MLK melekun bir melek "an Angel?"""
إنما | ÎNME innemā ancak Only
أنت | ÊNT ente sen you
نذير ن ذ ر | NZ̃R NZ̃YR neƶīrun bir uyarıcısın (are) a warner.
والله | WELLH vallahu Allah ise And Allah
على | AL ǎlā üzerine (is) on
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şey thing
وكيل و ك ل | WKL WKYL vekīlun vekildir a Guardian.

11:12 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

belki de | bırakacaksın | bir kısmını | | vahyedilenin | sana | ve daralacak | onunla | göğsün | dolayı | demelerinden | değil miydi? | indirilmeli | ona | bir hazine | veya | gelmeli | beraberinde | bir melek | ancak | sen | bir uyarıcısın | Allah ise | üzerine | her | şey | vekildir |

[] [TRK] [BAŽ] [] [WḪY] [] [ŽYG] [] [ṦD̃R] [] [GWL] [] [NZL] [] [KNZ] [] [CYE] [] [MLK] [] [] [NZ̃R] [] [] [KLL] [ŞYE] [WKL]
FLALK TERK BAŽ ME YWḪ ÎLYK WŽEÙG BH ṦD̃RK ÊN YGWLWE LWLE ÊNZL ALYH KNZ ÊW CEÙ MAH MLK ÎNME ÊNT NZ̃YR WELLH AL KL ŞYÙ WKYL

feleǎlleke tārikun beǎ'De yūHā ileyke ve Dāiḳun bihi Sadruke en yeḳūlū levlā unzile ǎleyhi kenzun ev cā'e meǎhu melekun innemā ente neƶīrun vallahu ǎlā kulli şey'in vekīlun
فلعلك تارك بعض ما يوحى إليك وضائق به صدرك أن يقولوا لولا أنزل عليه كنز أو جاء معه ملك إنما أنت نذير والله على كل شيء وكيل

[] [ت ر ك] [ب ع ض] [] [و ح ي] [] [ض ي ق] [] [ص د ر] [] [ق و ل] [] [ن ز ل] [] [ك ن ز] [] [ج ي ا] [] [م ل ك] [] [] [ن ذ ر] [] [] [ك ل ل] [ش ي ا] [و ك ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلعلك | FLALK feleǎlleke belki de Then possibly you
Fe,Lam,Ayn,Lam,Kef,
80,30,70,30,20,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
الفاء استئنافية
حرف نصب من اخوات «ان» والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
تارك ت ر ك | TRK TERK tārikun bırakacaksın (may) give up
Te,Elif,Re,Kef,
400,1,200,20,
N – nominative masculine indefinite active participle
اسم مرفوع
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'De bir kısmını a part
Be,Ayn,Dad,
2,70,800,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
ما | ME (of) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يوحى و ح ي | WḪY YWḪ yūHā vahyedilenin is revealed
Ye,Vav,Ha,,
10,6,8,,
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع مبني للمجهول منصوب
إليك | ÎLYK ileyke sana to you
,Lam,Ye,Kef,
,30,10,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
وضائق ض ي ق | ŽYG WŽEÙG ve Dāiḳun ve daralacak and straitened
Vav,Dad,Elif,,Gaf,
6,800,1,,100,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine indefinite active participle
الواو عاطفة
اسم مرفوع
به | BH bihi onunla by it
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
صدرك ص د ر | ṦD̃R ṦD̃RK Sadruke göğsün your breast
Sad,Dal,Re,Kef,
90,4,200,20,
N – nominative masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أن | ÊN en dolayı because
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يقولوا ق و ل | GWL YGWLWE yeḳūlū demelerinden they say,
Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Elif,
10,100,6,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لولا | LWLE levlā değil miydi? """Why not"
Lam,Vav,Lam,Elif,
30,6,30,1,
EXH – exhortation particle
حرف تحضيض
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL unzile indirilmeli is sent down
,Nun,Ze,Lam,
,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
عليه | ALYH ǎleyhi ona for him
Ayn,Lam,Ye,He,
70,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
كنز ك ن ز | KNZ KNZ kenzun bir hazine a treasure
Kef,Nun,Ze,
20,50,7,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
أو | ÊW ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e gelmeli has come
Cim,Elif,,
3,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
معه | MAH meǎhu beraberinde with him
Mim,Ayn,He,
40,70,5,
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ملك م ل ك | MLK MLK melekun bir melek "an Angel?"""
Mim,Lam,Kef,
40,30,20,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
إنما | ÎNME innemā ancak Only
,Nun,Mim,Elif,
,50,40,1,
ACC – accusative particle
PREV – preventive particle
كافة ومكفوفة
أنت | ÊNT ente sen you
,Nun,Te,
,50,400,
PRON – 2nd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
نذير ن ذ ر | NZ̃R NZ̃YR neƶīrun bir uyarıcısın (are) a warner.
Nun,Zel,Ye,Re,
50,700,10,200,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
والله | WELLH vallahu Allah ise And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو عاطفة
لفظ الجلالة مرفوع
على | AL ǎlā üzerine (is) on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
Kef,Lam,
20,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şey thing
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
وكيل و ك ل | WKL WKYL vekīlun vekildir a Guardian.
Vav,Kef,Ye,Lam,
6,20,10,30,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَلَعَلَّكَ: belki de | تَارِكٌ: bırakacaksın | بَعْضَ: bir kısmını | مَا: | يُوحَىٰ: vahyedilenin | إِلَيْكَ: sana | وَضَائِقٌ: ve daralacak | بِهِ: onunla | صَدْرُكَ: göğsün | أَنْ: dolayı | يَقُولُوا: demelerinden | لَوْلَا: değil miydi? | أُنْزِلَ: indirilmeli | عَلَيْهِ: ona | كَنْزٌ: bir hazine | أَوْ: veya | جَاءَ: gelmeli | مَعَهُ: beraberinde | مَلَكٌ: bir melek | إِنَّمَا: ancak | أَنْتَ: sen | نَذِيرٌ: bir uyarıcısın | وَاللَّهُ: Allah ise | عَلَىٰ: üzerine | كُلِّ: her | شَيْءٍ: şey | وَكِيلٌ: vekildir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فلعلك FLALK belki de | تارك TERK bırakacaksın | بعض BAŽ bir kısmını | ما ME | يوحى YWḪ vahyedilenin | إليك ÎLYK sana | وضائق WŽEÙG ve daralacak | به BH onunla | صدرك ṦD̃RK göğsün | أن ÊN dolayı | يقولوا YGWLWE demelerinden | لولا LWLE değil miydi? | أنزل ÊNZL indirilmeli | عليه ALYH ona | كنز KNZ bir hazine | أو ÊW veya | جاء CEÙ gelmeli | معه MAH beraberinde | ملك MLK bir melek | إنما ÎNME ancak | أنت ÊNT sen | نذير NZ̃YR bir uyarıcısın | والله WELLH Allah ise | على AL üzerine | كل KL her | شيء ŞYÙ şey | وكيل WKYL vekildir |
Kırık Meal (Okunuş) : |feleǎlleke: belki de | tārikun: bırakacaksın | beǎ'De: bir kısmını | : | yūHā: vahyedilenin | ileyke: sana | ve Dāiḳun: ve daralacak | bihi: onunla | Sadruke: göğsün | en: dolayı | yeḳūlū: demelerinden | levlā: değil miydi? | unzile: indirilmeli | ǎleyhi: ona | kenzun: bir hazine | ev: veya | cā'e: gelmeli | meǎhu: beraberinde | melekun: bir melek | innemā: ancak | ente: sen | neƶīrun: bir uyarıcısın | vallahu: Allah ise | ǎlā: üzerine | kulli: her | şey'in: şey | vekīlun: vekildir |
Kırık Meal (Transcript) : |FLALK: belki de | TERK: bırakacaksın | BAŽ: bir kısmını | ME: | YWḪ: vahyedilenin | ÎLYK: sana | WŽEÙG: ve daralacak | BH: onunla | ṦD̃RK: göğsün | ÊN: dolayı | YGWLWE: demelerinden | LWLE: değil miydi? | ÊNZL: indirilmeli | ALYH: ona | KNZ: bir hazine | ÊW: veya | CEÙ: gelmeli | MAH: beraberinde | MLK: bir melek | ÎNME: ancak | ÊNT: sen | NZ̃YR: bir uyarıcısın | WELLH: Allah ise | AL: üzerine | KL: her | ŞYÙ: şey | WKYL: vekildir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ona bir hazine indirilseydi, yahut onunla berâber yanında bir melek de gelseydi demelerine sıkılarak sana vahyedilenlerin bir kısmını terk ediverecek misin? Sen ancak bir korkutucusun ve Allah her şeyi korur.
Adem Uğur : Belki de sen (müşriklerin:) "Ona (gökten) bir hazine indirilseydi veya onunla beraber bir melek gelseydi!" demelerinden ötürü sana vahyolunan âyetlerin bir kısmını (duyurmayı) terk edeceksin ve bu yüzden ruhun daralacaktır. (İyi bil ki) sen ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekîldir.
Ahmed Hulusi : (Rasûlüm!) Belki de sen, "O'na bir hazine inzâl edilseydi yahut beraberinde bir melek gelseydi ya" demelerinden (akılla değerlendirilen yerine gözle değerlendirilen mucize istemelerinden ötürü), için daralıp, sana vahyolunanın bazısını bildirmeyi terkedecek misin? Sen ancak bir uyarıcısın! Allâh her şeye Vekiyl'dir.
Ahmet Tekin : Belki de sen, onların: 'Ona bir hazine indirilseydi veya onunla beraber bir melek gelseydi' diyerek seni yalanlamaları endişesiyle sana vahyolunan âyetlerin bir kısmını tebliğ etmeyi terkedeceksin ve bu yüzden ruhun daralacaktır. Unutma ki, sen sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan bir uyarıcısın. Her şeyi denetleyen, her şeyin kaydını yapan, hesabını soran, himaye eden Allah’tır.
Ahmet Varol : Onların: 'Ona bir hazine indirilmeli veya beraberinde bir melek gelmeli değil miydi?' demelerinden dolayı göğsün daralabilir ve sana vahyedilenin bir kısmını belki bırakabilirsin. [1] Sen sadece bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.
Ali Bulaç : Şimdi onların: "Ona bir hazine indirilmeli veya onunla birlikte bir melek gelmeli değil miydi?" demeleri dolayısıyla göğsün daralıp sana vahyolunanlardan bir kısmını terk mi edeceksin? Sen yalnızca bir uyarıcısın. Allah her şeye vekildir.
Ali Fikri Yavuz : Şimdi sen (Ey Resulüm), müşrikler: “- ona bir hazine indirilseydi, yahut beraberinde bir melek gelseydi ya”, demelerinden ötürü göğsün daralacak, sana vahyolunanın bazısını terkedecek (söylemiyecek) hâle gelirsin. Fakat sen, ancak Allah’ın azabı ile korkutan bir peygambersin. Allah ise her şeye vekîldir. (Ona güven; O, müşriklerin cezasını verir.).
Bekir Sadak : Putperestlerin: «Ona bir hazine indirilmeli veya yaninda bir melek gelmeli degil miydi?» demelerinden senin kalbin daralir ve belki de sana vahyolunanin bir kismini terkedecek olursun. Sen ancak bir uyaricisin, Allah her seye vekildir.
Celal Yıldırım : Onların O'na (sapık inkarcıların Peygamber'e) bir hazine indirmeli değil miydi veya onunla beraber bir melek gelmeli değil miydi ? demelerinden neredeyse sana vahyolunanın bir kısmını terkeder gibi oluyorsun ve bu sebeple göğsün daralıyor. (Unutma ki) sen ancak bir uyarıcısın. Allah ise, her şeyi düzenleyen, koruyan tek güven kaynağıdır.
Diyanet İşleri : (Ey Muhammed!) Belki de sen, (müşriklerin) “Ona bir hazine indirilseydi veya beraberinde bir melek gelseydi ya!” demelerinden dolayı sana vahyolunanlardan bir kısmını göz ardı edeceksin ve o yüzden göğsün daralacak. Fakat sen, ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.
Diyanet İşleri (eski) : Putperestlerin: 'Ona bir hazine indirilmeli veya yanında bir melek gelmeli değil miydi?' demelerinden senin kalbin daralır ve belki de sana vahyolunanın bir kısmını terkedecek olursun. Sen ancak bir uyarıcısın, Allah her şeye vekildir.
Diyanet Vakfi : Belki de sen (müşriklerin:) «Ona (gökten) bir hazine indirilseydi veya onunla beraber bir melek gelseydi!» demelerinden ötürü sana vahyolunan âyetlerin bir kısmını (duyurmayı) terk edeceksin ve bu yüzden ruhun daralacaktır. (İyi bil ki) sen ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekîldir.
Edip Yüksel : 'Ona bir hazine, yahut onunla birlikte bir melek inmeli değil miydi,' dedikleri için belki göğsün daralacak ve sana vahyedilenin bir kısmını terkedeceksin. Sen yalnız bir uyarıcısın; ALLAH her şeyi kontrol edendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Ey Resulüm!) Şimdi belki sen, «Ona bir hazine indirilse, ya da beraberinde bir melek gezip dolaşsa ya!» diyorlar diye sana vahyolunan vahyin bir kısmını terkedecek olursun ve bundan dolayı da göğsün daralır. Sen yalnızca bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şimdi belki de sen, onların: «Ona bir hazine indirilse veya beraberinde bir melek gelse ya!» demeleri yüzünden için sıkılarak, sana vahyolunanın bir kısmını terkedecek olursun. Fakat sen, ancak bir uyarıcısın. Allah ise herşeye vekildir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şimdi ihtimal ki sen «ona bir hazine indirilse ya veya beraberindeki bir melek gelse ya» diyorlar diye göğsün daralarak sana vahyolunanın ba'zısını bu sebeble terkedecek olursun, fakat sen sırf bir nezîrsin. Allah ise, her şey'e karşı vekîl.
Fizilal-il Kuran : Müşriklerin «Muhammed'e gökten bir hazine inseydi ya, ya da kendisi ile birlikte bir melek gelseydi ya» şeklindeki sözleri canını sıkabilir ve bu yüzden sana indirdiğimiz vahyin bir bölümünü onlara duyurmaktan vazgeçebilirsin. Oysa sen sadece bir uyarıcısın. Her şeyin yönlendiricisi Allah'dır.
Gültekin Onan : Şimdi onların: "Ona bir hazine indirilmeli veya onunla birlikte bir melek gelmeli değil miydi?" demeleri dolayısıyla göğsün daralıp sana vahyolunanlardan bir kısmını terk mi edeceksin? Sen yalnızca bir uyarıcısın. Tanrı her şeye vekildir.
Hakkı Yılmaz : Şimdi sen, “Ona bir hazine indirilse ya da beraberinde bir melek gelse ya!” diyorlar diye sana vahyolunan vahyin bir kısmını terk edecek oluyorsun ve bundan dolayı göğsün daralır. Sen yalnızca bir uyarıcısın. Allah ise her şeyi belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayandır.
Hasan Basri Çantay : Şimdi sen (müşriklerin belki): «Ona (gökden) bir hazîne indirilseydi, yahud maiyyetinde bir de melek gelseydi ya» demelerinden (nâşî) sana vahy olunandan bir kısmını, bu yüzden yüreğin daralarak, hemen terk mi edivereceksin? Sen ancak bir nezirsin (Allahın azâbiyle korkutan bir peygambersin). Allah ise her şey'e hakkıyle vekildir.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) Şimdi sen (müşriklerin): 'Ona bir hazîne indirilmeli veya berâberinde bir melek gelmeli değil miydi?' demeleri yüzünden, olur ki, sana vahyolunanın bir kısmını (kabûl etmezler diye anlatmayı) terk edici olursun. Hem bundan dolayı göğsün daralacak olur. Sen ancak bir korkutucusun. Allah ise, herşeye vekîldir.
İbni Kesir : Belki de sen; ona bir hazine indirilmeli veya yakında bir melek gelmeli değil miydi? demelerinden ötürü sana vahyolunanların bir kısmını terkedecek olursun. Sen, ancak bir uyarıcısın. Ve Allah; her şeye Vekil'dir.
İskender Evrenosoğlu : Artık belki de sen, sana vahyolunanın bir kısmını terkedeceksin, onların: “Ona bir hazine indirilseydi veya onunla beraber bir melek gelseydi olmaz mıydı?” demeleri (üzerine) ve senin göğsünün (onunla) daralması sebebiyle. Sen ancak bir nezirsin (uyarıcısın) ve Allah, herşeye vekildir.
Muhammed Esed : O halde, (ey Peygamber, sırf inkarcılar hoşlanmıyor diye ve) onların "Niçin ona (gökten) bir hazine inmedi" ya da, "(niçin) onunla (gözle görülebilen) bir melek gelmedi?" diye söylenmelerinden ötürü yüreğin daralıyor diye sana vahyedilen mesajın bir kısmını göz ardı etmen hiç doğru olur mu? (Unutma ki,) sen sadece bir uyarıcısın; Allah ise her şeyin üzerinde gözetici olarak bulunuyor,
Ömer Nasuhi Bilmen : İmdi sen ihtimal ki, «Onun izerine bir hazine indirilmeli veya onunla beraber bir melek gelmeli mi idi?» demelerinden dolayı sana vahyolunanların bazısını terkedici ve onunla göğsün daralır bulunacaksın. Sen ancak bir nezirsin. Allah Teâlâ ise her şey üzerine vekildir.
Ömer Öngüt : Belki de sen: “Ona bir hazine indirilmeli veya onunla beraber bir melek gelmeli değil miydi?” dedikleri için, sana vahyolunan âyetlerin bir kısmını bırakacak ve bu yüzden göğsün daralacaktır. Sen ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.
Şaban Piriş : O halde sen: -Ona bir hazine indirilmeli veya Onunla birlikte bir melek gelmeli değil miydi? dedikleri için göğsün daralıp sana vahyedilenin bir kısmını terk mi edeceksin? Sen ancak bir uyarıcısın. Allah, her şeyin vekilidir.
Suat Yıldırım : İmdi, senin de muhatap olduğun imtihan icabı ey Resûlüm, o müşriklerin: "Ona bir hazine indirilse ya!" veya "beraberinde bir melek gelse ya!" demelerinden ötürü, belki de göğsün daralarak sana vahyolunanın bir kısmını terk edecek olursun. Fakat sen böyle yapmazsın ve yapma! Zira sen sadece uyaran bir elçisin. Bütün işleri düzenleyen, herkese lâyık olduğu neticeyi verecek olan ise Allah Teâlâdır.
Süleyman Ateş : Herhalde sen: "Ona bir hazine indirilmeli veya beraberinde bir melek gelmeli değil miydi?" demelerinden ötürü, sana vahyolunanın bir kısmını bırakacaksın ve bununla göğsün sıkılacak; ama sen sadece bir uyarıcısın (böyle sözlere aldırma), her şeye vekil olan Allah'tır.
Tefhim-ul Kuran : Şimdi onların: «Ona bir hazine indirilmeli veya onunla birlikte bir melek gelmeli değil miydi?» demeleri dolayısıyla göğsün daralıp sana vahyolunanlardan bir kısımını mı terkedeceksin? Sen yalnızca bir uyarıp korkutucusun. Allah her şeye vekildir.
Ümit Şimşek : 'Ona gökten bir hazine indirilmeli veya onunla beraber bir melek gelmeli değil miydi?' demeleri yüzünden göğsün daralıyor diye, sana vahyedilenlerden bir kısmını terk edecek değilsin ya! Sen ancak bir uyarıcısın. Allah ise herşeyi görüp gözeten Vekildir.
Yaşar Nuri Öztürk : Belki de sen; onlar, "Ona bir hazine indirilseydi, yahut beraberinde bir melek gelseydi ya!" diyorlar diye göğsün sıkışıp daralarak, sana vahyedilmekte olanının bir kısmını terk etmeye kalkarsın. Gerçek olan şu ki, sen sadece bir uyarıcısın. Allah ise her şey üzerinde bir Vekîl'dir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}