» 5 / Mâide  9:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
Maide Suresi = Sofra suresi
112. ve 114. ayetlerinde Hz. Isa’nin Allah’tan istedigi sofradan söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَعَدَ (WAD̃) = veǎde : va'detmiştir
2. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselere
4. امَنُوا ( ËMNWE) = āmenū : inanan(lara)
5. وَعَمِلُوا (WAMLWE) = ve ǎmilū : ve yapanlara
6. الصَّالِحَاتِ (ELṦELḪET) = S-SāliHāti : iyi işler
7. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlarındır
8. مَغْفِرَةٌ (MĞFRT) = meğfiratun : bağışlama
9. وَأَجْرٌ (WÊCR) = ve ecrun : ve mükafat
10. عَظِيمٌ (AƵYM) = ǎZīmun : büyük
va'detmiştir | Allah | kimselere | inanan(lara) | ve yapanlara | iyi işler | onlarındır | bağışlama | ve mükafat | büyük |

[WAD̃] [] [] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [] [ĞFR] [ECR] [AƵM]
WAD̃ ELLH ELZ̃YN ËMNWE WAMLWE ELṦELḪET LHM MĞFRT WÊCR AƵYM

veǎde llahu elleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti lehum meğfiratun ve ecrun ǎZīmun
وعد الله الذين آمنوا وعملوا الصالحات لهم مغفرة وأجر عظيم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وعد و ع د | WAD̃ WAD̃ veǎde va'detmiştir Has promised
الله | ELLH llahu Allah Allah
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inanan(lara) believe
وعملوا ع م ل | AML WAMLWE ve ǎmilū ve yapanlara and do
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti iyi işler the righteous deeds -
لهم | LHM lehum onlarındır for them
مغفرة غ ف ر | ĞFR MĞFRT meğfiratun bağışlama (is) forgiveness
وأجر ا ج ر | ECR WÊCR ve ecrun ve mükafat and a reward
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük great.

5:9 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

va'detmiştir | Allah | kimselere | inanan(lara) | ve yapanlara | iyi işler | onlarındır | bağışlama | ve mükafat | büyük |

[WAD̃] [] [] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [] [ĞFR] [ECR] [AƵM]
WAD̃ ELLH ELZ̃YN ËMNWE WAMLWE ELṦELḪET LHM MĞFRT WÊCR AƵYM

veǎde llahu elleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti lehum meğfiratun ve ecrun ǎZīmun
وعد الله الذين آمنوا وعملوا الصالحات لهم مغفرة وأجر عظيم

[و ع د] [] [] [ا م ن] [ع م ل] [ص ل ح] [] [غ ف ر] [ا ج ر] [ع ظ م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وعد و ع د | WAD̃ WAD̃ veǎde va'detmiştir Has promised
Vav,Ayn,Dal,
6,70,4,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inanan(lara) believe
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وعملوا ع م ل | AML WAMLWE ve ǎmilū ve yapanlara and do
Vav,Ayn,Mim,Lam,Vav,Elif,
6,70,40,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti iyi işler the righteous deeds -
Elif,Lam,Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,Te,
1,30,90,1,30,8,1,400,
N – accusative feminine plural active participle
اسم منصوب
لهم | LHM lehum onlarındır for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
مغفرة غ ف ر | ĞFR MĞFRT meğfiratun bağışlama (is) forgiveness
Mim,Ğayn,Fe,Re,Te merbuta,
40,1000,80,200,400,
N – nominative feminine indefinite noun
اسم مرفوع
وأجر ا ج ر | ECR WÊCR ve ecrun ve mükafat and a reward
Vav,,Cim,Re,
6,,3,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük great.
Ayn,Zı,Ye,Mim,
70,900,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَعَدَ: va'detmiştir | اللَّهُ: Allah | الَّذِينَ: kimselere | امَنُوا: inanan(lara) | وَعَمِلُوا: ve yapanlara | الصَّالِحَاتِ: iyi işler | لَهُمْ: onlarındır | مَغْفِرَةٌ: bağışlama | وَأَجْرٌ: ve mükafat | عَظِيمٌ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وعد WAD̃ va'detmiştir | الله ELLH Allah | الذين ELZ̃YN kimselere | آمنوا ËMNWE inanan(lara) | وعملوا WAMLWE ve yapanlara | الصالحات ELṦELḪET iyi işler | لهم LHM onlarındır | مغفرة MĞFRT bağışlama | وأجر WÊCR ve mükafat | عظيم AƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |veǎde: va'detmiştir | llahu: Allah | elleƶīne: kimselere | āmenū: inanan(lara) | ve ǎmilū: ve yapanlara | S-SāliHāti: iyi işler | lehum: onlarındır | meğfiratun: bağışlama | ve ecrun: ve mükafat | ǎZīmun: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |WAD̃: va'detmiştir | ELLH: Allah | ELZ̃YN: kimselere | ËMNWE: inanan(lara) | WAMLWE: ve yapanlara | ELṦELḪET: iyi işler | LHM: onlarındır | MĞFRT: bağışlama | WÊCR: ve mükafat | AƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah, inanıp iyi işlerde bulunanlara vaat etti, onlarındır yarlıganma ve pek büyük mükafat.
Adem Uğur : Allah, iman eden ve iyi şeyler yapanlara söz vermiştir; onlara bağışlama ve büyük mükâfat vardır.
Ahmed Hulusi : Allâh, iman edip imanının gereği fiilleri ortaya koyanlara (şöyle) vadetmiştir: "Onlar için mağfiret ve aziym bir mükâfat vardır. "
Ahmet Tekin : Allah, iman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlere, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlara, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlara, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlere, af, koruma kalkanı ve büyük mükâfatlar va’detmiştir.
Ahmet Varol : Allah iman edip salih amel işleyenlere; onlar için bağışlama ve büyük bir ecir olduğunu vaadetmiştir.
Ali Bulaç : Allah, iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır.
Ali Fikri Yavuz : Allah, iman edip sâlih amel işleyenlere vaad etti ki, onlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
Bekir Sadak : Allah, inananlara ve yararli isler isleyenlere magfiret ve buyuk ecir oldugunu vadetmistir.
Celal Yıldırım : Allah, imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlara va'detti: Onlar için bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.
Diyanet İşleri : Allah, iman edip salih ameller işleyenler hakkında, "Onlar için bir bağışlama ve büyük bir mükâfat vardır" diye vaatte bulunmuştur.
Diyanet İşleri (eski) : Allah, inananlara ve yararlı işler işleyenlere mağfiret ve büyük ecir olduğunu vadetmiştir.
Diyanet Vakfi : Allah, iman eden ve iyi şeyler yapanlara söz vermiştir; onlara bağışlama ve büyük mükâfat vardır.
Edip Yüksel : ALLAH, inanıp iyi işler yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödülü söz verdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah, iman edenlere ve salih amel işleyenlere şöyle vaad etmiştir: Onlar için mağfiret ve büyük bir mükafat vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah, iman edip güzel işler yapanlara, kendilerine hem bağışlanma hem de büyük mükafat olduğuna dair söz verdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah o iyman edib salih amelleri yapan kullarına şöyle va'd buyurdu; Hem mağfiret var onlara hem ecri azîm
Fizilal-il Kuran : Allah, iman edip iyi ameller işleyenleri bağışlayacağını ve kendilerine büyük mükafat vereceğini vaad etmiştir.
Gültekin Onan : Tanrı, inananlara ve salih amellerde bulunanlara vaadetmiştir, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır.
Hakkı Yılmaz : Allah, iman eden ve düzeltmeye yönelik işler yapan kimselere vaat etmiştir: Bağışlanma ve büyük ödül yalnızca onlaradır.
Hasan Basri Çantay : Allah îman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlara va'd etdi: Onlar için bir mağfiret ve çok büyük bir mükâfat vardır.
Hayrat Neşriyat : Allah, îmân edip sâlih ameller işleyenlere, kendileri için bir mağfiret ve(pek) büyük bir mükâfât olduğunu va'd etti.
İbni Kesir : Allah; iman edenlere ve salih amel işleyenlere, mağfiret ve büyük bir ecir vaadetmiştir.
İskender Evrenosoğlu : Allah, âmenû olup, ıslah edici ameller (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi) yapanlara vaad etti, onlar için mağfiret ve “Ecrun Âzim (en büyük mükâfat)” vardır.
Muhammed Esed : Allah, imana eren ve iyi işler yapanlara günahlarının bağışlanacağını ve büyük bir mükafatın onların olacağ(ını) vaat etmiştir:
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah Teâlâ, imân edip sâlih amellerde bulunanlara vaad buyurmuştur ki, onlar için mağfiret ve azim bir mükâfaat vardır.
Ömer Öngüt : Allah, iman edenlere ve sâlih amel işleyenlere vâdetmiştir; onlara bir mağfiret ve büyük mükâfat vardır.
Şaban Piriş : Allah, iman edip doğruyu yapanlara mağfiret ve büyük bir mükafat olduğunu vaat etmiştir.
Suat Yıldırım : Allah iman edip makbul ve güzel işler yapanları affedip kendilerine büyük mükâfat vermeyi vâd etmiştir.
Süleyman Ateş : Allâh, inanıp iyi işler yapanlara va'detmiştir: Bağışlama ve büyük mükâfât onlarındır.
Tefhim-ul Kuran : Allah, iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır.
Ümit Şimşek : İman eden ve güzel işler yapanlara, Allah bağışlanma ve büyük bir ödül vaad etmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah, inanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlara vaatte bulunmuştur: Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}