» 5 / Mâide  83:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
Maide Suresi = Sofra suresi
112. ve 114. ayetlerinde Hz. Isa’nin Allah’tan istedigi sofradan söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذَا (WÎZ̃E) = ve iƶā : ve zaman
2. سَمِعُوا (SMAWE) = semiǔ : dinledikleri
3. مَا (ME) = mā : şeyi
4. أُنْزِلَ (ÊNZL) = unzile : indirilen
5. إِلَى (ÎL) = ilā :
6. الرَّسُولِ (ELRSWL) = r-rasūli : Elçi'ye
7. تَرَىٰ (TR) = terā : görürsün
8. أَعْيُنَهُمْ (ÊAYNHM) = eǎ'yunehum : gözlerinin
9. تَفِيضُ (TFYŽ) = tefīDu : dolup taştığını
10. مِنَ (MN) = mine :
11. الدَّمْعِ (ELD̃MA) = d-dem'ǐ : yaşla
12. مِمَّا (MME) = mimmā : dolayı
13. عَرَفُوا (ARFWE) = ǎrafū : tanımalarından
14. مِنَ (MN) = mine :
15. الْحَقِّ (ELḪG) = l-Haḳḳi : gerçekleri
16. يَقُولُونَ (YGWLWN) = yeḳūlūne : derler ki
17. رَبَّنَا (RBNE) = rabbenā : Rabbimiz
18. امَنَّا ( ËMNE) = āmennā : inandık
19. فَاكْتُبْنَا (FEKTBNE) = fektubnā : bizi yaz
20. مَعَ (MA) = meǎ : beraber
21. الشَّاهِدِينَ (ELŞEHD̃YN) = ş-şāhidīne : şahidlerle
ve zaman | dinledikleri | şeyi | indirilen | | Elçi'ye | görürsün | gözlerinin | dolup taştığını | | yaşla | dolayı | tanımalarından | | gerçekleri | derler ki | Rabbimiz | inandık | bizi yaz | beraber | şahidlerle |

[] [SMA] [] [NZL] [] [RSL] [REY] [AYN] [FYŽ] [] [D̃MA] [] [ARF] [] [ḪGG] [GWL] [RBB] [EMN] [KTB] [] [ŞHD̃]
WÎZ̃E SMAWE ME ÊNZL ÎL ELRSWL TR ÊAYNHM TFYŽ MN ELD̃MA MME ARFWE MN ELḪG YGWLWN RBNE ËMNE FEKTBNE MA ELŞEHD̃YN

ve iƶā semiǔ unzile ilā r-rasūli terā eǎ'yunehum tefīDu mine d-dem'ǐ mimmā ǎrafū mine l-Haḳḳi yeḳūlūne rabbenā āmennā fektubnā meǎ ş-şāhidīne
وإذا سمعوا ما أنزل إلى الرسول ترى أعينهم تفيض من الدمع مما عرفوا من الحق يقولون ربنا آمنا فاكتبنا مع الشاهدين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | WÎZ̃E ve iƶā ve zaman And when
سمعوا س م ع | SMA SMAWE semiǔ dinledikleri they listen
ما | ME şeyi (to) what
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL unzile indirilen has been revealed
إلى | ÎL ilā to
الرسول ر س ل | RSL ELRSWL r-rasūli Elçi'ye the Messenger,
ترى ر ا ي | REY TR terā görürsün you see
أعينهم ع ي ن | AYN ÊAYNHM eǎ'yunehum gözlerinin their eyes
تفيض ف ي ض | FYŽ TFYŽ tefīDu dolup taştığını overflowing
من | MN mine with
الدمع د م ع | D̃MA ELD̃MA d-dem'ǐ yaşla the tears,
مما | MME mimmā dolayı for what
عرفوا ع ر ف | ARF ARFWE ǎrafū tanımalarından they recognized
من | MN mine of
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳi gerçekleri the truth.
يقولون ق و ل | GWL YGWLWN yeḳūlūne derler ki They say,
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbenā Rabbimiz """Our Lord,"
آمنا ا م ن | EMN ËMNE āmennā inandık we have believed
فاكتبنا ك ت ب | KTB FEKTBNE fektubnā bizi yaz so write us
مع | MA meǎ beraber with
الشاهدين ش ه د | ŞHD̃ ELŞEHD̃YN ş-şāhidīne şahidlerle the witnesses.

5:83 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve zaman | dinledikleri | şeyi | indirilen | | Elçi'ye | görürsün | gözlerinin | dolup taştığını | | yaşla | dolayı | tanımalarından | | gerçekleri | derler ki | Rabbimiz | inandık | bizi yaz | beraber | şahidlerle |

[] [SMA] [] [NZL] [] [RSL] [REY] [AYN] [FYŽ] [] [D̃MA] [] [ARF] [] [ḪGG] [GWL] [RBB] [EMN] [KTB] [] [ŞHD̃]
WÎZ̃E SMAWE ME ÊNZL ÎL ELRSWL TR ÊAYNHM TFYŽ MN ELD̃MA MME ARFWE MN ELḪG YGWLWN RBNE ËMNE FEKTBNE MA ELŞEHD̃YN

ve iƶā semiǔ unzile ilā r-rasūli terā eǎ'yunehum tefīDu mine d-dem'ǐ mimmā ǎrafū mine l-Haḳḳi yeḳūlūne rabbenā āmennā fektubnā meǎ ş-şāhidīne
وإذا سمعوا ما أنزل إلى الرسول ترى أعينهم تفيض من الدمع مما عرفوا من الحق يقولون ربنا آمنا فاكتبنا مع الشاهدين

[] [س م ع] [] [ن ز ل] [] [ر س ل] [ر ا ي] [ع ي ن] [ف ي ض] [] [د م ع] [] [ع ر ف] [] [ح ق ق] [ق و ل] [ر ب ب] [ا م ن] [ك ت ب] [] [ش ه د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | WÎZ̃E ve iƶā ve zaman And when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
سمعوا س م ع | SMA SMAWE semiǔ dinledikleri they listen
Sin,Mim,Ayn,Vav,Elif,
60,40,70,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ما | ME şeyi (to) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL unzile indirilen has been revealed
,Nun,Ze,Lam,
,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
الرسول ر س ل | RSL ELRSWL r-rasūli Elçi'ye the Messenger,
Elif,Lam,Re,Sin,Vav,Lam,
1,30,200,60,6,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
ترى ر ا ي | REY TR terā görürsün you see
Te,Re,,
400,200,,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
أعينهم ع ي ن | AYN ÊAYNHM eǎ'yunehum gözlerinin their eyes
,Ayn,Ye,Nun,He,Mim,
,70,10,50,5,40,
"N – accusative feminine plural noun → Eye
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun"
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
تفيض ف ي ض | FYŽ TFYŽ tefīDu dolup taştığını overflowing
Te,Fe,Ye,Dad,
400,80,10,800,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
من | MN mine with
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الدمع د م ع | D̃MA ELD̃MA d-dem'ǐ yaşla the tears,
Elif,Lam,Dal,Mim,Ayn,
1,30,4,40,70,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
مما | MME mimmā dolayı for what
Mim,Mim,Elif,
40,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
عرفوا ع ر ف | ARF ARFWE ǎrafū tanımalarından they recognized
Ayn,Re,Fe,Vav,Elif,
70,200,80,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN mine of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳi gerçekleri the truth.
Elif,Lam,Ha,Gaf,
1,30,8,100,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
يقولون ق و ل | GWL YGWLWN yeḳūlūne derler ki They say,
Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Nun,
10,100,6,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbenā Rabbimiz """Our Lord,"
Re,Be,Nun,Elif,
200,2,50,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
آمنا ا م ن | EMN ËMNE āmennā inandık we have believed
,Mim,Nun,Elif,
,40,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
فاكتبنا ك ت ب | KTB FEKTBNE fektubnā bizi yaz so write us
Fe,Elif,Kef,Te,Be,Nun,Elif,
80,1,20,400,2,50,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular imperative verb
PRON – 1st person plural object pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
مع | MA meǎ beraber with
Mim,Ayn,
40,70,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
الشاهدين ش ه د | ŞHD̃ ELŞEHD̃YN ş-şāhidīne şahidlerle the witnesses.
Elif,Lam,Şın,Elif,He,Dal,Ye,Nun,
1,30,300,1,5,4,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذَا: ve zaman | سَمِعُوا: dinledikleri | مَا: şeyi | أُنْزِلَ: indirilen | إِلَى: | الرَّسُولِ: Elçi'ye | تَرَىٰ: görürsün | أَعْيُنَهُمْ: gözlerinin | تَفِيضُ: dolup taştığını | مِنَ: | الدَّمْعِ: yaşla | مِمَّا: dolayı | عَرَفُوا: tanımalarından | مِنَ: | الْحَقِّ: gerçekleri | يَقُولُونَ: derler ki | رَبَّنَا: Rabbimiz | امَنَّا: inandık | فَاكْتُبْنَا: bizi yaz | مَعَ: beraber | الشَّاهِدِينَ: şahidlerle |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذا WÎZ̃E ve zaman | سمعوا SMAWE dinledikleri | ما ME şeyi | أنزل ÊNZL indirilen | إلى ÎL | الرسول ELRSWL Elçi'ye | ترى TR görürsün | أعينهم ÊAYNHM gözlerinin | تفيض TFYŽ dolup taştığını | من MN | الدمع ELD̃MA yaşla | مما MME dolayı | عرفوا ARFWE tanımalarından | من MN | الحق ELḪG gerçekleri | يقولون YGWLWN derler ki | ربنا RBNE Rabbimiz | آمنا ËMNE inandık | فاكتبنا FEKTBNE bizi yaz | مع MA beraber | الشاهدين ELŞEHD̃YN şahidlerle |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶā: ve zaman | semiǔ: dinledikleri | : şeyi | unzile: indirilen | ilā: | r-rasūli: Elçi'ye | terā: görürsün | eǎ'yunehum: gözlerinin | tefīDu: dolup taştığını | mine: | d-dem'ǐ: yaşla | mimmā: dolayı | ǎrafū: tanımalarından | mine: | l-Haḳḳi: gerçekleri | yeḳūlūne: derler ki | rabbenā: Rabbimiz | āmennā: inandık | fektubnā: bizi yaz | meǎ: beraber | ş-şāhidīne: şahidlerle |
Kırık Meal (Transcript) : |WÎZ̃E: ve zaman | SMAWE: dinledikleri | ME: şeyi | ÊNZL: indirilen | ÎL: | ELRSWL: Elçi'ye | TR: görürsün | ÊAYNHM: gözlerinin | TFYŽ: dolup taştığını | MN: | ELD̃MA: yaşla | MME: dolayı | ARFWE: tanımalarından | MN: | ELḪG: gerçekleri | YGWLWN: derler ki | RBNE: Rabbimiz | ËMNE: inandık | FEKTBNE: bizi yaz | MA: beraber | ELŞEHD̃YN: şahidlerle |
Abdulbaki Gölpınarlı : Peygamberlere indirileni duydular mı gerçeği tanıdıklarından görürsün ki gözleri yaşla dolar da taşar. Derler ki: Rabbimiz, inandık biz, bizi gerçeğe tanık olanlardan et.
Adem Uğur : Resûle indirileni duydukları zaman, tanış çıktıkları gerçekten dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz! İman ettik, bizi (hakka) şahit olanlarla beraber yaz."
Ahmed Hulusi : Er-Rasûl'e (Hz. Rasûlullah'a) inzâl olunanı işittiklerinde, tanıyıp - bildikleri Hak'tan nâzil olmuş bir kısım bilgiden dolayı, gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. . . Derler ki: "Rabbimiz, iman ettik. . . Artık bizi şahitlerle beraber yaz. "
Ahmet Tekin : Allah’ın Rasûlüne indirileni, Kur’ân’ı dinledikleri zaman, onun hak bir kitap olduğunu bildiklerinden, gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. 'Ey Rabbimiz, biz de iman ettik. Bizi de Kur’ân’ı bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren, güvenilir örnek önderlerle, doğruları konuşan şâhitlerle, sâlih kimselerle beraber yaz' derler.
Ahmet Varol : Peygambere indirileni duyduklarında, hakkı tanıdıkları haktan dolayı gözlerinin yaşla dolduğunu görürsün. [12] Şöyle derler: 'Ey Rabbimiz! İman ettik, bizi şahitlerle beraber yaz.
Ali Bulaç : Elçiye indirileni dinlediklerinde hakkı tanıdıklarından dolayı gözlerinin yaşlarla dolup taştığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz inandık; öyleyse bizi şahidlerle birlikte yaz."
Ali Fikri Yavuz : Peygambere indirileni (Kur’an’ı, Hristiyanların anlayışları) dinledikleri zaman, hakkı anladıklarından ötürü gözlerinin yaşla dolup boşandığını görürsün. Onlar şöyle derler: “Ey Rabbimiz! İman ettik, şimdi bizi şehâdet getirenlerle beraber yaz.”
Bekir Sadak : (83-84) Peygambere indirilen Kur'an'i isittiklerinde, gercegi ogrenmelerinden gozlerinin yasla dolarak, «Rabbimiz! Inandik, bizi de sahidlerden yaz. Rabbimizin bizi iyi milletle birlikte bulundurmasini umarken nicin Allah'a ve bize gelen gercege inanmayalim?» dediklerini gorursun.
Celal Yıldırım : Peygambere indirileni işitince, Hakk'a olan aşinalıklarından dolayı gözlerinde yaş dolup boşaldığını görürsün. «Rabbimiz! İnandık, bizi (hakka) şâhidlerle beraber yaz» derler.
Diyanet İşleri : Peygamber’e indirileni (Kur’an’ı) dinledikleri zaman hakkı tanımalarından dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. “Ey Rabbimiz! İnandık. Artık bizi (hakikate) şahitlik edenler (Muhammed’in ümmeti) ile beraber yaz” derler.
Diyanet İşleri (eski) : (83-84) Peygambere indirilen Kuran'ı işittiklerinde, gerçeği öğrenmelerinden gözlerinin yaşla dolarak, 'Rabbimiz! İnandık, bizi de şahidlerden yaz. Rabbimizin bizi iyi milletle birlikte bulundurmasını umarken niçin Allah'a ve bize gelen gerçeğe inanmayalım?' dediklerini görürsün.
Diyanet Vakfi : Resûle indirileni duydukları zaman, tanış çıktıkları gerçekten dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: «Rabbimiz! İman ettik, bizi (hakka) şahit olanlarla beraber yaz.»
Edip Yüksel : Elçiye inenleri işittiklerinde, gerçeği tanımalarından ötürü gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Derler ki, 'Rabbimiz, inandık, bizi tanıklardan say.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Peygamber'e indirilen (Kur'ân)i dinledikleri zaman, onun hak olduğunu öğrendiklerinden dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Onlar: « Ey Rabb'imiz iman ettik, bizi de şahitlerden yaz» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Peygambere indirileni dinledikleri zaman onun hak olduğuna aşinalıklarından dolayı gözlerinin yaşlarla dolup boşandığını görürsün. Onlar: «Ey bizim Rabbimiz, inandık iman getirdik, şimdi Sen bizi şahitlik yapanlarla beraber yaz!
Elmalılı Hamdi Yazır : Peygambere indirileni dinledikleri zaman da gözlerini görürsün ki aşîna çıktıkları haktan yaşlar dolub boşanarak «ya Rabbenâ derler: inandık iyman getirdik, şimdi sen bizi şehadet getirenlerle beraber yaz»
Fizilal-il Kuran : Peygambere indirilen Kur'an'ı işitince gerçeği tanımalarının sonucu olarak gözlerinden yaşlar akarken onların şöyle dediğini görürsün: «Ey Rabbimiz, inandık, bizi de gerçeğe şahit olanlar arasında yaz.»
Gültekin Onan : Elçiye indirileni dinlediklerinde hakkı tanıdıklarından dolayı gözlerinin yaşlarla dolup taştığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz inandık; öyleyse bizi şahidlerle birlikte yaz."
Hakkı Yılmaz : (83,84) Ve onlar, Elçi'ye indirilen Kur’ânı dinledikleri zaman, onun hak olduğunu öğrendiklerinden dolayı gözlerinin yaşla dolduğunu görürsün. Onlar: “Rabbimiz! Biz iman ettik, bizi şâhitler ile birlikte yaz!” ve “Biz, Rabb'imizin bizi sâlihler toplumu ile birlikte girdirmesini umarken, Allah'a ve haktan bize gelen şeylere neden inanmayalım!” derler.
Hasan Basri Çantay : Peygambere indirilen (Kur'an-ı kerîm) i dinledikleri vakit da hakkı tanıdıklarından dolayı gözlerinin yaşla dolub taşdığını görürsün onların. (Şöyle) derler: «Ey Rabbimiz, îman etdik. Artık bizi (hakka) şâhid olanlarla beraber yaz».
Hayrat Neşriyat : Hem (o bir kısım âlim ve râhiblerin) peygambere indirileni (Kur’ân’ı) dinledikleri zaman, (esâsen âşinâ olup) tanıdıkları bu haktan dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün! 'Rabbimiz! Îmân ettik, artık bizi (hakka) şâhid olanlarla berâber yaz!' derler.
İbni Kesir : Peygambere indirileni işittiklerinde; hakkı tanıdıklarından dolayı gözleri yaşla dolup taşar da derler ki: Rabbımız; biz, iman ettik, bizi de şahidlerle beraber yaz.
İskender Evrenosoğlu : Ve Resûl'e indirileni (Kur'ân'ı) işittikleri zaman, Hakk'tan olan şeylere arif olduklarından dolayı, onların gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. “Rabb'imiz, biz îmân ettik (âmenû olduk), artık bizi şâhitlerle beraber yaz...” derler.
Muhammed Esed : Onlar bu elçiye indirileni anlamaya başladıkları zaman gözlerinden yaşlar boşaldığını görürsün, çünkü ondaki hakikatin bir kısmını tanırlar; (ve) "Ey Rabbimiz" derler, "Biz inanıyoruz: öyleyse bizi hakikate şahitlik yapanlar ile bir tut."
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Peygamber'e indirilmiş olanı dinledikleri zaman, hakkı bildiklerinden dolayı onların gözlerinin yaş ile dolup taştığını görürsün. Derler ki: «Ey Rabbimiz! İmân ettik, artık bizi (hakka) şahit olanlar ile beraber yaz.»
Ömer Öngüt : Peygamber'e indirileni dinledikleri zaman; hakkı tanıdıklarından ötürü gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Derler ki: “Rabbimiz! Biz iman ettik, bizi de şâhit olanlarla beraber yaz!”
Şaban Piriş : Peygamber’e indirileni işittikleri zaman, gerçeği anlamalarından dolayı gözlerinin yaşla dolduğunu görürsün, -Rabbimiz, iman ettik, bizi de şahitlerle beraber yaz! derler.
Suat Yıldırım : (83-84) Peygambere indirilen Kur’ân’ı dinledikleri vakit, onda âşinaları olan hakikate kavuşmaları sebebiyle gözlerinin yaşla dolup taştığını görür ve şöyle dediklerini işitirsin: "İman ettik ya Rabbena! Bizi de hakka şahitlik edenlerle beraber yaz! Bütün isteğimiz ve umudumuz, Rabbimizin bizi hayırlı insanlar arasına dahil etmesi iken, ne diye Allah’a ve bize gelen bu hakikate iman etmeyelim ki?"
Süleyman Ateş : Elçi'ye indirilen(Kur'ân)ı dinledikleri zaman, tanıdıkları gerçekten dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz, inandık, bizi şâhidlerle beraber yaz!"
Tefhim-ul Kuran : Peygambere indirileni dinlediklerinde hakkı tanıdıklarından dolayı gözlerinin yaşlarla dolup taştığını görürsün. Derler ki: «Rabbimiz inandık; öyleyse bizi şahidlerle birlikte yaz.»
Ümit Şimşek : Peygambere indirileni işittiklerinde, âşinâ oldukları haktan dolayı gözlerinin yaşla dolduğunu görürsün. 'Ey Rabbimiz, iman ettik,' derler. 'Sen de bizi hakka şahitlik edenlerle beraber yaz.
Yaşar Nuri Öztürk : Resule indirileni dinlediklerinde farkına vardıkları gerçekten dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Şöyle derler: "Ey Rabbimiz, iman ettik. Artık bizi de gerçeğin tanıklarıyla birlikte kaydet."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}