» 5 / Mâide  61:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
Maide Suresi = Sofra suresi
112. ve 114. ayetlerinde Hz. Isa’nin Allah’tan istedigi sofradan söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذَا (WÎZ̃E) = ve iƶā : ve zaman
2. جَاءُوكُمْ (CEÙWKM) = cā'ūkum : size geldikleri
3. قَالُوا (GELWE) = ḳālū : derler ki
4. امَنَّا ( ËMNE) = āmennā : inandık
5. وَقَدْ (WGD̃) = veḳad : oysa muhakkak
6. دَخَلُوا (D̃ḢLWE) = deḣalū : girmişlerdir
7. بِالْكُفْرِ (BELKFR) = bil-kufri : küfürle
8. وَهُمْ (WHM) = ve hum : yine onlar
9. قَدْ (GD̃) = ḳad : muhakkak
10. خَرَجُوا (ḢRCWE) = ḣaracū : çıkmışlardır
11. بِهِ (BH) = bihi : onunla
12. وَاللَّهُ (WELLH) = vallahu : Allah
13. أَعْلَمُ (ÊALM) = eǎ'lemu : daha iyi bilir
14. بِمَا (BME) = bimā : şeyleri
15. كَانُوا (KENWE) = kānū : oldukları
16. يَكْتُمُونَ (YKTMWN) = yektumūne : gizliyor
ve zaman | size geldikleri | derler ki | inandık | oysa muhakkak | girmişlerdir | küfürle | yine onlar | muhakkak | çıkmışlardır | onunla | Allah | daha iyi bilir | şeyleri | oldukları | gizliyor |

[] [CYE] [GWL] [EMN] [] [D̃ḢL] [KFR] [] [] [ḢRC] [] [] [ALM] [] [KWN] [KTM]
WÎZ̃E CEÙWKM GELWE ËMNE WGD̃ D̃ḢLWE BELKFR WHM GD̃ ḢRCWE BH WELLH ÊALM BME KENWE YKTMWN

ve iƶā cā'ūkum ḳālū āmennā veḳad deḣalū bil-kufri ve hum ḳad ḣaracū bihi vallahu eǎ'lemu bimā kānū yektumūne
وإذا جاءوكم قالوا آمنا وقد دخلوا بالكفر وهم قد خرجوا به والله أعلم بما كانوا يكتمون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | WÎZ̃E ve iƶā ve zaman And when
جاءوكم ج ي ا | CYE CEÙWKM cā'ūkum size geldikleri they come to you
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū derler ki they say,
آمنا ا م ن | EMN ËMNE āmennā inandık """We believe."""
وقد | WGD̃ veḳad oysa muhakkak But certainly
دخلوا د خ ل | D̃ḢL D̃ḢLWE deḣalū girmişlerdir they entered
بالكفر ك ف ر | KFR BELKFR bil-kufri küfürle with disbelief
وهم | WHM ve hum yine onlar and they
قد | GD̃ ḳad muhakkak certainly
خرجوا خ ر ج | ḢRC ḢRCWE ḣaracū çıkmışlardır went out
به | BH bihi onunla with it.
والله | WELLH vallahu Allah And Allah
أعلم ع ل م | ALM ÊALM eǎ'lemu daha iyi bilir knows best
بما | BME bimā şeyleri [of] what
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū oldukları they were
يكتمون ك ت م | KTM YKTMWN yektumūne gizliyor hiding.

5:61 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve zaman | size geldikleri | derler ki | inandık | oysa muhakkak | girmişlerdir | küfürle | yine onlar | muhakkak | çıkmışlardır | onunla | Allah | daha iyi bilir | şeyleri | oldukları | gizliyor |

[] [CYE] [GWL] [EMN] [] [D̃ḢL] [KFR] [] [] [ḢRC] [] [] [ALM] [] [KWN] [KTM]
WÎZ̃E CEÙWKM GELWE ËMNE WGD̃ D̃ḢLWE BELKFR WHM GD̃ ḢRCWE BH WELLH ÊALM BME KENWE YKTMWN

ve iƶā cā'ūkum ḳālū āmennā veḳad deḣalū bil-kufri ve hum ḳad ḣaracū bihi vallahu eǎ'lemu bimā kānū yektumūne
وإذا جاءوكم قالوا آمنا وقد دخلوا بالكفر وهم قد خرجوا به والله أعلم بما كانوا يكتمون

[] [ج ي ا] [ق و ل] [ا م ن] [] [د خ ل] [ك ف ر] [] [] [خ ر ج] [] [] [ع ل م] [] [ك و ن] [ك ت م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | WÎZ̃E ve iƶā ve zaman And when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
جاءوكم ج ي ا | CYE CEÙWKM cā'ūkum size geldikleri they come to you
Cim,Elif,,Vav,Kef,Mim,
3,1,,6,20,40,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū derler ki they say,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
آمنا ا م ن | EMN ËMNE āmennā inandık """We believe."""
,Mim,Nun,Elif,
,40,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
وقد | WGD̃ veḳad oysa muhakkak But certainly
Vav,Gaf,Dal,
6,100,4,
CIRC – prefixed circumstantial particle
CERT – particle of certainty
الواو حالية
حرف تحقيق
دخلوا د خ ل | D̃ḢL D̃ḢLWE deḣalū girmişlerdir they entered
Dal,Hı,Lam,Vav,Elif,
4,600,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالكفر ك ف ر | KFR BELKFR bil-kufri küfürle with disbelief
Be,Elif,Lam,Kef,Fe,Re,
2,1,30,20,80,200,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
وهم | WHM ve hum yine onlar and they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
قد | GD̃ ḳad muhakkak certainly
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
خرجوا خ ر ج | ḢRC ḢRCWE ḣaracū çıkmışlardır went out
Hı,Re,Cim,Vav,Elif,
600,200,3,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
به | BH bihi onunla with it.
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
والله | WELLH vallahu Allah And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"REM – prefixed resumption particle
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو استئنافية
لفظ الجلالة مرفوع
أعلم ع ل م | ALM ÊALM eǎ'lemu daha iyi bilir knows best
,Ayn,Lam,Mim,
,70,30,40,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
بما | BME bimā şeyleri [of] what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū oldukları they were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يكتمون ك ت م | KTM YKTMWN yektumūne gizliyor hiding.
Ye,Kef,Te,Mim,Vav,Nun,
10,20,400,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذَا: ve zaman | جَاءُوكُمْ: size geldikleri | قَالُوا: derler ki | امَنَّا: inandık | وَقَدْ: oysa muhakkak | دَخَلُوا: girmişlerdir | بِالْكُفْرِ: küfürle | وَهُمْ: yine onlar | قَدْ: muhakkak | خَرَجُوا: çıkmışlardır | بِهِ: onunla | وَاللَّهُ: Allah | أَعْلَمُ: daha iyi bilir | بِمَا: şeyleri | كَانُوا: oldukları | يَكْتُمُونَ: gizliyor |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذا WÎZ̃E ve zaman | جاءوكم CEÙWKM size geldikleri | قالوا GELWE derler ki | آمنا ËMNE inandık | وقد WGD̃ oysa muhakkak | دخلوا D̃ḢLWE girmişlerdir | بالكفر BELKFR küfürle | وهم WHM yine onlar | قد GD̃ muhakkak | خرجوا ḢRCWE çıkmışlardır | به BH onunla | والله WELLH Allah | أعلم ÊALM daha iyi bilir | بما BME şeyleri | كانوا KENWE oldukları | يكتمون YKTMWN gizliyor |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶā: ve zaman | cā'ūkum: size geldikleri | ḳālū: derler ki | āmennā: inandık | veḳad: oysa muhakkak | deḣalū: girmişlerdir | bil-kufri: küfürle | ve hum: yine onlar | ḳad: muhakkak | ḣaracū: çıkmışlardır | bihi: onunla | vallahu: Allah | eǎ'lemu: daha iyi bilir | bimā: şeyleri | kānū: oldukları | yektumūne: gizliyor |
Kırık Meal (Transcript) : |WÎZ̃E: ve zaman | CEÙWKM: size geldikleri | GELWE: derler ki | ËMNE: inandık | WGD̃: oysa muhakkak | D̃ḢLWE: girmişlerdir | BELKFR: küfürle | WHM: yine onlar | GD̃: muhakkak | ḢRCWE: çıkmışlardır | BH: onunla | WELLH: Allah | ÊALM: daha iyi bilir | BME: şeyleri | KENWE: oldukları | YKTMWN: gizliyor |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sizin yanınıza geldiler mi, inandık derler, halbuki onlar, bulunduğunuz yere kâfirlikle girdikleri gibi gene kâfirlikle çıkmışlardır ve Allah, onların gizlediğini, onlardan daha iyi bilir.
Adem Uğur : Yanınıza inkârla girip yine inkârla çıktıkları halde size geldiklerinde "inandık" derler. Allah gizlediklerini daha iyi bilmektedir.
Ahmed Hulusi : Size geldiklerinde "İman ettik" dediler. . . Gerçekte ise (yanınıza) inkârla girip, yine onunla çıkmışlardır. . . Allâh gizlemekte olduklarını, yaptıklarını yaratan olarak daha iyi bilir.
Ahmet Tekin : Size geldikleri zaman, sözde: 'İman ettik' dediler. Halbuki yanınıza kâfir olarak girip, kâfir olarak çıkmışlardır. Allah onların gizlemeyi alışkanlık haline getirdikleri şeyi, hilelerini, tuzaklarını, kinlerini ve düşmanlıklarını çok iyi bilir.
Ahmet Varol : Size geldiklerinde: 'İman ettik' derler. Oysa onlar inkarla girmişler ve yine o hal üzere çıkmışlardır. Allah onların gizlemekte olduklarını daha iyi bilir.
Ali Bulaç : Size geldiklerinde: "İnandık" derler. Oysa onlar inkârla girmişlerdir ve yine onunla çıkmışlardır. Allah, gizli tutmakta olduklarını daha iyi bilir.
Ali Fikri Yavuz : O münâfıklar size geldikleri zaman: “- Biz iman ettik” derler. Halbuki onlar, senin yanına gizledikleri küfürle girdiler ve yine onunla çıkıp gittiler. Allah onların neler gizlemiş bulunduklarını kendilerinden çok iyi bilendir.
Bekir Sadak : Size geldiklerinde «Inandik» derler, oysa yaniniza inkarci olarak girmis ve yine inkarci olarak cikmislardir. Gizlemekte olduklarini Allah daha iyi bilir.
Celal Yıldırım : Size geldikleri zaman, «inandık» derler. Halbuki (yanınıza) küfür ile girip yine küfür ile çıktılar. Allah onların gizlediklerini çok iyi bilir.
Diyanet İşleri : (Yanınıza) küfürle girip yine (yanınızdan) küfürle çıktıkları hâlde, size geldiklerinde “İnandık” dediler. Allah, onların saklamakta oldukları şeyi daha iyi bilir.
Diyanet İşleri (eski) : Size geldiklerinde 'İnandık' derler, oysa yanınıza inkarcı olarak girmiş ve yine inkarcı olarak çıkmışlardır. Gizlemekte olduklarını Allah daha iyi bilir.
Diyanet Vakfi : Yanınıza inkârla girip yine inkârla çıktıkları halde size geldiklerinde «inandık» derler. Allah gizlediklerini daha iyi bilmektedir.
Edip Yüksel : Size geldiklerinde, 'İnandık,' dediler. Oysa yanınıza inkarlarıyla girip inkarlarıyla çıkmışlardı. Onların gizlediklerini ALLAH daha iyi biliyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar, size geldikleri zaman, «iman ettik» dediler. Oysa yanınıza kâfir olarak girip, kâfir olarak çıkmışlardır. Allah, onların gizlediklerini çok iyi bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Size geldiklerinde: «Biz inandık.» derler. Oysa yanınıza kafir girmiş kafir çıkmışlardır. Allah ise onların neler sakladıklarını kendilerinden daha iyi bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Size geldiklerinde de «amennâ» derler, halbuki kâfir girmişler kâfir çıkmışlardır, neler ketmediyor idiklerini ise Allah kendilerinden daha iyi bilir
Fizilal-il Kuran : Bunlar yanınıza geldiklerinde, «inandık» dediler. Oysa yanınıza, kafir olarak girmiş ve yine kafir olarak çıkmışlardır. Allah onların gizli tuttukları duyguları herkesten iyi bilir.
Gültekin Onan : Size geldiklerinde "inandık" derler. Oysa onlar küfürle girmişlerdir ve yine onunla çıkmışlardır. Tanrı, gizli tutmakta olduklarını daha iyi bilir.
Hakkı Yılmaz : "Onlar, size geldikleri zaman da, “İman ettik” dediler. Hâlbuki küfür; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddediş ile girdiler ve onlar kesinlikle küfürle çıkmışlardır. Ve Allah, onların gizlemiş olduklarını en iyi bilendir. "
Hasan Basri Çantay : Size geldikleri zaman «îman etdik» derler. Halbuki onlar muhakkak küfr ile girmişler, yine muhakkak onunla çıkmışlardır. Allah onların neler gizlemekde olduklarını çok iyi bilendir.
Hayrat Neşriyat : Ve (yahudi münâfıkları) size geldikleri zaman: 'Îmân ettik' derler; hâlbuki şübhesiz (yanınıza) küfürle girmişler yine onlar şübhesiz onunla çıkmışlardır. Hâlbuki Allah onların gizlemekte olduklarını en iyi bilendir.
İbni Kesir : Size geldiklerinde; iman ettik, derler. Halbuki onlar, küfür ile girmişler ve onlar yine onunla çıkmışlardır. Ve Allah; gizlemekte olduklarını çok daha iyi bilir.
İskender Evrenosoğlu : Ve (onlar) size geldikleri zaman: "Îmân ettik." dediler. Oysa onlar, küfürle girip, küfürle çıkmışlardır. Ve Allah, onların gizlediklerini çok iyi bilir.
Muhammed Esed : Onlar, sana geldiklerinde, "İnanıyoruz!" derler: Oysa, aslında hakikati inkar niyeti ile gelirler ve aynı şekilde ayrılırlar. Ama Allah, onların gizlediği her şeyin farkındadır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve size geldikleri zaman, «İmân ettik» derler. Halbuki, onlar muhakkak münkir olarak girmişler ve muhakkak münkir olarak çıkmışlardır. Allah Teâlâ da onların gizlediklerini çok iyi bilendir.
Ömer Öngüt : Size geldikleri zaman: “İnandık!” derler. Halbuki yanınıza kâfir olarak girip kâfir olarak çıkmışlardır. Allah onların gizlediklerini daha iyi bilir.
Şaban Piriş : Size geldiklerinde: -İman ettik, derler, oysa yanınıza kafir olarak girmiş ve yine kafir olarak çıkmışlardır. Gizlemekte olduklarını Allah daha iyi bilir.
Suat Yıldırım : Sizin yanınıza geldikleri zaman: "Biz müminiz" derler. Halbuki gerçekte onlar kâfir olarak girmişler, yine kâfir olarak çıkmışlardır. Onların içlerinde gizledikleri nifakı Allah pek iyi bilir.
Süleyman Ateş : (Onlar) size geldiklerinde "inandık" derler. Oysa küfürle (yanınıza) girmişler, yine onunla (yanınızdan) çıkmışlardır. Allâh onların (içlerinde) gizlediklerini daha iyi bilir.
Tefhim-ul Kuran : Size geldiklerinde: «İnandık» derler. Oysa onlar küfürle girmişlerdir ve yine onunla çıkmışlardır. Allah, gizli tutmakta olduklarını daha iyi bilir.
Ümit Şimşek : Sana geldikleri zaman 'İnandık' derler; oysa yanına kâfir girmiş, oradan kâfir çıkmışlardır. Allah ise onların saklamakta olduklarını pek iyi bilir.
Yaşar Nuri Öztürk : Size geldiklerinde "İnandık!" derler. Gerçekte ise küfürle girmiş, yine onunla çıkmışlardır. Neler saklıyor olduklarını Allah daha iyi bilir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}