» 5 / Mâide  100:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
Maide Suresi = Sofra suresi
112. ve 114. ayetlerinde Hz. Isa’nin Allah’tan istedigi sofradan söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. لَا (LE) = lā : olmaz
3. يَسْتَوِي (YSTWY) = yestevī : eşit
4. الْخَبِيثُ (ELḢBYS̃) = l-ḣabīṧu : murdar ile
5. وَالطَّيِّبُ (WELŦYB) = ve TTayyibu : temiz
6. وَلَوْ (WLW) = velev : ve şayet
7. أَعْجَبَكَ (ÊACBK) = eǎ'cebeke : hoşuna gitse de
8. كَثْرَةُ (KS̃RT) = keṧratu : çokluğu
9. الْخَبِيثِ (ELḢBYS̃) = l-ḣabīṧi : murdarın
10. فَاتَّقُوا (FETGWE) = fetteḳū : o halde korkun
11. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'tan
12. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
13. أُولِي (ÊWLY) = ūlī : sahipleri
14. الْأَلْبَابِ (ELÊLBEB) = l-elbābi : akıl/anlayış
15. لَعَلَّكُمْ (LALKM) = leǎllekum : umulur ki
16. تُفْلِحُونَ (TFLḪWN) = tufliHūne : kurtuluşa erersiniz
de ki | olmaz | eşit | murdar ile | temiz | ve şayet | hoşuna gitse de | çokluğu | murdarın | o halde korkun | Allah'tan | EY/HEY/AH | sahipleri | akıl/anlayış | umulur ki | kurtuluşa erersiniz |

[GWL] [] [SWY] [ḢBS̃] [ŦYB] [] [ACB] [KS̃R] [ḢBS̃] [WGY] [] [Y] [EWL] [LBB] [] [FLḪ]
GL LE YSTWY ELḢBYS̃ WELŦYB WLW ÊACBK KS̃RT ELḢBYS̃ FETGWE ELLH YE ÊWLY ELÊLBEB LALKM TFLḪWN

ḳul yestevī l-ḣabīṧu ve TTayyibu velev eǎ'cebeke keṧratu l-ḣabīṧi fetteḳū llahe ūlī l-elbābi leǎllekum tufliHūne
قل لا يستوي الخبيث والطيب ولو أعجبك كثرة الخبيث فاتقوا الله يا أولي الألباب لعلكم تفلحون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
لا | LE olmaz """Not"
يستوي س و ي | SWY YSTWY yestevī eşit (are) equal
الخبيث خ ب ث | ḢBS̃ ELḢBYS̃ l-ḣabīṧu murdar ile the evil
والطيب ط ي ب | ŦYB WELŦYB ve TTayyibu temiz and the good
ولو | WLW velev ve şayet even if
أعجبك ع ج ب | ACB ÊACBK eǎ'cebeke hoşuna gitse de impresses you
كثرة ك ث ر | KS̃R KS̃RT keṧratu çokluğu abundance
الخبيث خ ب ث | ḢBS̃ ELḢBYS̃ l-ḣabīṧi murdarın (of) the evil.
فاتقوا و ق ي | WGY FETGWE fetteḳū o halde korkun So fear
الله | ELLH llahe Allah'tan Allah,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """Oh!"
أولي ا و ل | EWL ÊWLY ūlī sahipleri men
الألباب ل ب ب | LBB ELÊLBEB l-elbābi akıl/anlayış (of) understanding!
لعلكم | LALKM leǎllekum umulur ki so that you may
تفلحون ف ل ح | FLḪ TFLḪWN tufliHūne kurtuluşa erersiniz "(be) successful."""

5:100 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | olmaz | eşit | murdar ile | temiz | ve şayet | hoşuna gitse de | çokluğu | murdarın | o halde korkun | Allah'tan | EY/HEY/AH | sahipleri | akıl/anlayış | umulur ki | kurtuluşa erersiniz |

[GWL] [] [SWY] [ḢBS̃] [ŦYB] [] [ACB] [KS̃R] [ḢBS̃] [WGY] [] [Y] [EWL] [LBB] [] [FLḪ]
GL LE YSTWY ELḢBYS̃ WELŦYB WLW ÊACBK KS̃RT ELḢBYS̃ FETGWE ELLH YE ÊWLY ELÊLBEB LALKM TFLḪWN

ḳul yestevī l-ḣabīṧu ve TTayyibu velev eǎ'cebeke keṧratu l-ḣabīṧi fetteḳū llahe ūlī l-elbābi leǎllekum tufliHūne
قل لا يستوي الخبيث والطيب ولو أعجبك كثرة الخبيث فاتقوا الله يا أولي الألباب لعلكم تفلحون

[ق و ل] [] [س و ي] [خ ب ث] [ط ي ب] [] [ع ج ب] [ك ث ر] [خ ب ث] [و ق ي] [] [ي] [ا و ل] [ل ب ب] [] [ف ل ح]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
لا | LE olmaz """Not"
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يستوي س و ي | SWY YSTWY yestevī eşit (are) equal
Ye,Sin,Te,Vav,Ye,
10,60,400,6,10,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) imperfect verb
فعل مضارع
الخبيث خ ب ث | ḢBS̃ ELḢBYS̃ l-ḣabīṧu murdar ile the evil
Elif,Lam,Hı,Be,Ye,Se,
1,30,600,2,10,500,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
والطيب ط ي ب | ŦYB WELŦYB ve TTayyibu temiz and the good
Vav,Elif,Lam,Tı,Ye,Be,
6,1,30,9,10,2,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine singular noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
ولو | WLW velev ve şayet even if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CIRC – prefixed circumstantial particle
SUB – subordinating conjunction
الواو حالية
حرف مصدري
أعجبك ع ج ب | ACB ÊACBK eǎ'cebeke hoşuna gitse de impresses you
,Ayn,Cim,Be,Kef,
,70,3,2,20,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
كثرة ك ث ر | KS̃R KS̃RT keṧratu çokluğu abundance
Kef,Se,Re,Te merbuta,
20,500,200,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
الخبيث خ ب ث | ḢBS̃ ELḢBYS̃ l-ḣabīṧi murdarın (of) the evil.
Elif,Lam,Hı,Be,Ye,Se,
1,30,600,2,10,500,
N – genitive masculine singular noun
اسم مجرور
فاتقوا و ق ي | WGY FETGWE fetteḳū o halde korkun So fear
Fe,Elif,Te,Gaf,Vav,Elif,
80,1,400,100,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperative verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'tan Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """Oh!"
Ye,Elif,
10,1,

أولي ا و ل | EWL ÊWLY ūlī sahipleri men
,Vav,Lam,Ye,
,6,30,10,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – accusative masculine plural noun
أداة نداء
اسم منصوب
الألباب ل ب ب | LBB ELÊLBEB l-elbābi akıl/anlayış (of) understanding!
Elif,Lam,,Lam,Be,Elif,Be,
1,30,,30,2,1,2,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
لعلكم | LALKM leǎllekum umulur ki so that you may
Lam,Ayn,Lam,Kef,Mim,
30,70,30,20,40,
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
تفلحون ف ل ح | FLḪ TFLḪWN tufliHūne kurtuluşa erersiniz "(be) successful."""
Te,Fe,Lam,Ha,Vav,Nun,
400,80,30,8,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | لَا: olmaz | يَسْتَوِي: eşit | الْخَبِيثُ: murdar ile | وَالطَّيِّبُ: temiz | وَلَوْ: ve şayet | أَعْجَبَكَ: hoşuna gitse de | كَثْرَةُ: çokluğu | الْخَبِيثِ: murdarın | فَاتَّقُوا: o halde korkun | اللَّهَ: Allah'tan | يَا: EY/HEY/AH | أُولِي: sahipleri | الْأَلْبَابِ: akıl/anlayış | لَعَلَّكُمْ: umulur ki | تُفْلِحُونَ: kurtuluşa erersiniz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | لا LE olmaz | يستوي YSTWY eşit | الخبيث ELḢBYS̃ murdar ile | والطيب WELŦYB temiz | ولو WLW ve şayet | أعجبك ÊACBK hoşuna gitse de | كثرة KS̃RT çokluğu | الخبيث ELḢBYS̃ murdarın | فاتقوا FETGWE o halde korkun | الله ELLH Allah'tan | يا YE EY/HEY/AH | أولي ÊWLY sahipleri | الألباب ELÊLBEB akıl/anlayış | لعلكم LALKM umulur ki | تفلحون TFLḪWN kurtuluşa erersiniz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | : olmaz | yestevī: eşit | l-ḣabīṧu: murdar ile | ve TTayyibu: temiz | velev: ve şayet | eǎ'cebeke: hoşuna gitse de | keṧratu: çokluğu | l-ḣabīṧi: murdarın | fetteḳū: o halde korkun | llahe: Allah'tan | : EY/HEY/AH | ūlī: sahipleri | l-elbābi: akıl/anlayış | leǎllekum: umulur ki | tufliHūne: kurtuluşa erersiniz |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | LE: olmaz | YSTWY: eşit | ELḢBYS̃: murdar ile | WELŦYB: temiz | WLW: ve şayet | ÊACBK: hoşuna gitse de | KS̃RT: çokluğu | ELḢBYS̃: murdarın | FETGWE: o halde korkun | ELLH: Allah'tan | YE: EY/HEY/AH | ÊWLY: sahipleri | ELÊLBEB: akıl/anlayış | LALKM: umulur ki | TFLḪWN: kurtuluşa erersiniz |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Pisle temiz bir değildir, pisin çokluğu seni şaşırtsa bile. Artık ey aklı tam olanlar, çekinin Allah'tan da muradınıza erin.
Adem Uğur : De ki: Pis ve kötü ile temiz ve iyi bir değildir; pis ve kötünün çokluğu tuhafına gitse (yahut hoşuna gitse) de (bu böyledir). Öyleyse ey akıl sahipleri! Allah'tan korkunuz ki kurtuluşa eresiniz.
Ahmed Hulusi : De ki: "Habis (pis), tayyib (temiz) ile eş değerde olmaz. . . Habisin çoğunluğu hoşuna gitse bile". . . O hâlde ey öze ermiş derin düşünür akıl sahipleri (Ulül Elbab), Allâh'tan korunun ki kurtuluşa eresiniz.
Ahmet Tekin : 'Kötü insanların, çirkin fiillerin, kirli malların çokluğu, seni hayrete de düşürse, iyi ile kötü, güzel ile çirkin, temiz ile pis, helâl ile haram denk olamaz. Ey akıl ve vicdan sahipleri, Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun ki, kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa eresiniz.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Pis olanın çokluğu hoşuna gitse de, pis ile temiz bir olamaz. Şu halde ey akıl sahipleri, Allah'a karşı gelmekten sakının. Umulur ki kurtuluşa erersiniz.'
Ali Bulaç : De ki: "Murdar ile temiz -murdar'ın çokluğu hoşuna gitse de- bir olmaz. Ey temiz akıl sahipleri, Allah'tan korkup sakının. Umulur ki kurtuluşa erersiniz.
Ali Fikri Yavuz : De ki: “- Murdarla temiz (haramla helâl) bir olmaz; murdarın çokluğu hoşunuza gitse bile”. O halde ey gerçek akıl sahipleri, haram (murdar) hususunda Allah’dan korkun ki, kurtuluşa kavuşasınız.
Bekir Sadak : De ki: «Helal ile haram, haram seylerin coklugundan hoslansan bile, esit degildir". Ey akil sahibleri, Allah'tan sakinin ki kurtulusa eresiniz. *
Celal Yıldırım : De ki: Murdarın çokluğu senin hoşuna gidip hayretini mûcib olsa da murdarla pâk bir değildir. O halde ey sağduyu sahipleri! Allah'tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.
Diyanet İşleri : (Ey Muhammed!) De ki: “Pis ile temiz bir olmaz. Pisin çokluğu hoşuna gitse bile.” Ey akıl sahipleri! Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Helal ile haram, haram şeylerin çokluğundan hoşlansan bile, eşit değildir'. Ey akıl sahibleri, Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.
Diyanet Vakfi : De ki: Pis ve kötü ile temiz ve iyi bir değildir; pis ve kötünün çokluğu tuhafına gitse (yahut hoşuna gitse) de (bu böyledir). Öyleyse ey akıl sahipleri! Allah'tan korkunuz ki kurtuluşa eresiniz.
Edip Yüksel : De : 'Kötü ile iyi bir olmaz; kötünün çokluğu ilgini çekse bile... Akıl sahipleri, başarmak istiyorsanız (azınlığa düşme pahasına da olsa) ALLAH'ı dinleyin.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Pis olan şeyle temiz olan şey bir olmaz, pis olanın çokluğu hoşuna gitse bile». Ey selim akıl sahipleri Allah'tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Pis ile temiz bir olmaz, pis olanın çokluğu tuhafına gitse bile. O halde ey temiz özü, düşünür beyni olanlar, Allah'a sığının ki, kurtuluşa eresiniz!
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: Murdarla temiz bir olmaz: Murdarın çokluğu tuhafına da gitse o halde ey temiz özü, düşünür beyni olanlar, Allaha korunun ki felâha iresiniz
Fizilal-il Kuran : De ki; «Murdar'ın çokluğu (yaygınlığı) senin beğenini kazanmış olsa da, murdar ile temiz (aslında) bir değildir. Buna göre ey sağduyulu kimseler, Allah'tan korkunuz ki, kurtuluşa eresiniz.»
Gültekin Onan : De ki: "Murdar ile temiz -murdarın çokluğu hoşuna gitse de- bir olmaz. Ey temiz akıl sahipleri, Tanrı'dan korkup sakının. Umulur ki kurtuluşa erersiniz.
Hakkı Yılmaz : De ki: “Her ne kadar pisliğin [kötünün, kötülüğün, kötü şeylerin] çokluğu hoşunuza gitse de, pis olan şeyle temiz olan şey bir olmaz.” Öyleyse, ey kavrama yetenekleri olanlar! Kurtulmanız için Allah'ın koruması altına girin.
Hasan Basri Çantay : De ki: «Murdarla temiz — murdarın çokluğu hoşunuza gitse de — (hiç bir zaman) bir olmaz. Onun için, ey selîm akıl saahibleri, (murdarı ihtiyar etmek hususunda) Allahdan korkun (temizi alın). Olur ki kurtuluşa erersiniz.
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Pis olan şey ile temiz (haram ve helâl) bir olmaz; pis olan şey(ler)in çokluğu hoşun(uz)a gitse de (bu böyledir)!' Öyle ise ey akıl sâhibleri! Allah’dan sakının, tâ ki kurtuluşa eresiniz!
İbni Kesir : De ki: Murdarı çokluğu hoşunuza gitse de; murdarla temiz bir olmaz. Öyleyse ey akıl sahibleri; Allah'tan korkun ki kurtıuluşa eresiniz.
İskender Evrenosoğlu : De ki; "Habisin (haram, murdar ve fesadın...) çokluğu senin hoşuna gitse bile, habis (haram ve kötü olan) ile tayyib (helâl ve temiz olan) bir değildir. Ey Ulûl Elbâb! Artık Allah'a karşı takva sahibi olun! Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.
Muhammed Esed : De ki: "Kötü ve çirkin olan şeyler ile iyi ve güzel şeyler mukayese edilemez, kötü şeylerin bir çoğu sana büyük zevk verse bile. O halde, siz ey derin kavrayış sahipleri, Allaha karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki mutluluğa eresiniz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Murdar ile temiz müsavî olmaz. Velev ki, murdarın çokluğu hoşuna gitsin. Artık ey güzel akıl sahipleri! Allah Teâlâ'dan korkunuz ki felâh bulabilesiniz.»
Ömer Öngüt : De ki: “Murdarla temiz bir olmaz, murdarın çokluğu hoşuna gitse de bu böyledir. ” Öyleyse ey akl-ı selîm sahipleri! Allah'tan korkun ki kurtuluşa eresiniz!
Şaban Piriş : De ki: - Kötü şeylerin çokluğu seni şaşırtsa da. Pis ile temiz bir değildir. Ey akıl sahipleri kurtuluşa erebilmeniz için Allah’tan korkun.
Suat Yıldırım : Murdarın çokluğu tuhafına gitse, hatta murdarın çoğu hoşuna da gitse, murdar ile temiz bir olmaz. Öyleyse ey akl-ı selîm sahipleri! Siz az çok demeyip daima temize, helâle yönelin. Haram yemekten, Allah’a karşı gelmekten sakının ki felâh bulasınız.
Süleyman Ateş : De ki:"Murdarla temiz bir olmaz. Murdarın çokluğu hoşuna gitse de. O halde ey sağduyu sâhipleri, Allah'tan korkun ki kurtuluşa eresiniz!"
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Murdar ile temiz-murdar'ın çokluğu hoşuna gitse de- bir olmaz. Ey temiz akıl sahipleri, Allah'tan korkup sakının. Umulur ki kurtulaşa erersiniz.
Ümit Şimşek : De ki: Pis olan ile temiz olan bir olmaz-pis olan şeyin çokluğu sizin hoşunuza gitse bile. Onun için, Allah'tan sakının, ey selim akıl sahipleri, tâ ki kurtuluşa eresiniz.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Pisin çokluğu seni hayrete düşürse de pisle temiz bir olmaz. O halde, ey akıl ve gönül sahipleri! Allah'tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}