» 5 / Mâide  69:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
Maide Suresi = Sofra suresi
112. ve 114. ayetlerinde Hz. Isa’nin Allah’tan istedigi sofradan söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
3. امَنُوا ( ËMNWE) = āmenū : inanan(lar)
4. وَالَّذِينَ (WELZ̃YN) = velleƶīne : ve kimseler
5. هَادُوا (HED̃WE) = hādū : yahudiler(den)
6. وَالصَّابِئُونَ (WELṦEBÙWN) = ve SSābiūne : ve sabiiler(den)
7. وَالنَّصَارَىٰ (WELNṦER) = ve nneSārā : ve hıristiyanlar(dan)
8. مَنْ (MN) = men : kimseler
9. امَنَ ( ËMN) = āmene : inanan
10. بِاللَّهِ (BELLH) = billahi : Allah'a
11. وَالْيَوْمِ (WELYWM) = velyevmi : ve gününe
12. الْاخِرِ (EL ËḢR) = l-āḣiri : ahiret
13. وَعَمِلَ (WAML) = ve ǎmile : ve yapanlara
14. صَالِحًا (ṦELḪE) = SāliHen : iyi işler
15. فَلَا (FLE) = felā : yoktur
16. خَوْفٌ (ḢWF) = ḣavfun : korku
17. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onlara
18. وَلَا (WLE) = ve lā : ve yoktur
19. هُمْ (HM) = hum : onlara
20. يَحْزَنُونَ (YḪZNWN) = yeHzenūne : üzüntü
şüphesiz | kimseler | inanan(lar) | ve kimseler | yahudiler(den) | ve sabiiler(den) | ve hıristiyanlar(dan) | kimseler | inanan | Allah'a | ve gününe | ahiret | ve yapanlara | iyi işler | yoktur | korku | onlara | ve yoktur | onlara | üzüntü |

[] [] [EMN] [] [HWD̃] [ṦBE] [NṦR] [] [EMN] [] [YWM] [EḢR] [AML] [ṦLḪ] [] [ḢWF] [] [] [] [ḪZN]
ÎN ELZ̃YN ËMNWE WELZ̃YN HED̃WE WELṦEBÙWN WELNṦER MN ËMN BELLH WELYWM EL ËḢR WAML ṦELḪE FLE ḢWF ALYHM WLE HM YḪZNWN

inne elleƶīne āmenū velleƶīne hādū ve SSābiūne ve nneSārā men āmene billahi velyevmi l-āḣiri ve ǎmile SāliHen felā ḣavfun ǎleyhim ve lā hum yeHzenūne
إن الذين آمنوا والذين هادوا والصابئون والنصارى من آمن بالله واليوم الآخر وعمل صالحا فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inanan(lar) believed
والذين | WELZ̃YN velleƶīne ve kimseler and those who
هادوا ه و د | HWD̃ HED̃WE hādū yahudiler(den) became Jews
والصابئون ص ب ا | ṦBE WELṦEBÙWN ve SSābiūne ve sabiiler(den) and the Sabians
والنصارى ن ص ر | NṦR WELNṦER ve nneSārā ve hıristiyanlar(dan) and the Christians,
من | MN men kimseler whoever
آمن ا م ن | EMN ËMN āmene inanan believed
بالله | BELLH billahi Allah'a in Allah
واليوم ي و م | YWM WELYWM velyevmi ve gününe and the Day,
الآخر ا خ ر | EḢR EL ËḢR l-āḣiri ahiret the Last
وعمل ع م ل | AML WAML ve ǎmile ve yapanlara and did
صالحا ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪE SāliHen iyi işler good deeds,
فلا | FLE felā yoktur then no
خوف خ و ف | ḢWF ḢWF ḣavfun korku fear
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlara on them
ولا | WLE ve lā ve yoktur and not
هم | HM hum onlara they
يحزنون ح ز ن | ḪZN YḪZNWN yeHzenūne üzüntü will grieve.

5:69 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | kimseler | inanan(lar) | ve kimseler | yahudiler(den) | ve sabiiler(den) | ve hıristiyanlar(dan) | kimseler | inanan | Allah'a | ve gününe | ahiret | ve yapanlara | iyi işler | yoktur | korku | onlara | ve yoktur | onlara | üzüntü |

[] [] [EMN] [] [HWD̃] [ṦBE] [NṦR] [] [EMN] [] [YWM] [EḢR] [AML] [ṦLḪ] [] [ḢWF] [] [] [] [ḪZN]
ÎN ELZ̃YN ËMNWE WELZ̃YN HED̃WE WELṦEBÙWN WELNṦER MN ËMN BELLH WELYWM EL ËḢR WAML ṦELḪE FLE ḢWF ALYHM WLE HM YḪZNWN

inne elleƶīne āmenū velleƶīne hādū ve SSābiūne ve nneSārā men āmene billahi velyevmi l-āḣiri ve ǎmile SāliHen felā ḣavfun ǎleyhim ve lā hum yeHzenūne
إن الذين آمنوا والذين هادوا والصابئون والنصارى من آمن بالله واليوم الآخر وعمل صالحا فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

[] [] [ا م ن] [] [ه و د] [ص ب ا] [ن ص ر] [] [ا م ن] [] [ي و م] [ا خ ر] [ع م ل] [ص ل ح] [] [خ و ف] [] [] [] [ح ز ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inanan(lar) believed
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
والذين | WELZ̃YN velleƶīne ve kimseler and those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – masculine plural relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
هادوا ه و د | HWD̃ HED̃WE hādū yahudiler(den) became Jews
He,Elif,Dal,Vav,Elif,
5,1,4,6,1,
"V – 3rd person masculine plural perfect verb → Judaism
PRON – subject pronoun"
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
والصابئون ص ب ا | ṦBE WELṦEBÙWN ve SSābiūne ve sabiiler(den) and the Sabians
Vav,Elif,Lam,Sad,Elif,Be,,Vav,Nun,
6,1,30,90,1,2,,6,50,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative masculine plural active participle → Sabians"
الواو عاطفة
اسم علم مرفوع
والنصارى ن ص ر | NṦR WELNṦER ve nneSārā ve hıristiyanlar(dan) and the Christians,
Vav,Elif,Lam,Nun,Sad,Elif,Re,,
6,1,30,50,90,1,200,,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative plural proper noun → Christianity"
الواو عاطفة
اسم علم مرفوع
من | MN men kimseler whoever
Mim,Nun,
40,50,
COND – conditional noun
اسم شرط
آمن ا م ن | EMN ËMN āmene inanan believed
,Mim,Nun,
,40,50,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
بالله | BELLH billahi Allah'a in Allah
Be,Elif,Lam,Lam,He,
2,1,30,30,5,
"P – prefixed preposition bi
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
واليوم ي و م | YWM WELYWM velyevmi ve gününe and the Day,
Vav,Elif,Lam,Ye,Vav,Mim,
6,1,30,10,6,40,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine noun → Last Day"
الواو عاطفة
اسم مجرور
الآخر ا خ ر | EḢR EL ËḢR l-āḣiri ahiret the Last
Elif,Lam,,Hı,Re,
1,30,,600,200,
ADJ – genitive masculine singular adjective
صفة مجرورة
وعمل ع م ل | AML WAML ve ǎmile ve yapanlara and did
Vav,Ayn,Mim,Lam,
6,70,40,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
صالحا ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪE SāliHen iyi işler good deeds,
Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,
90,1,30,8,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
فلا | FLE felā yoktur then no
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
RSLT – prefixed result particle
NEG – negative particle
الفاء واقعة في جواب الشرط
نافية بمنزلة «ليس»
خوف خ و ف | ḢWF ḢWF ḣavfun korku fear
Hı,Vav,Fe,
600,6,80,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlara on them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ولا | WLE ve lā ve yoktur and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
نافية بمنزلة «ليس»
هم | HM hum onlara they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
يحزنون ح ز ن | ḪZN YḪZNWN yeHzenūne üzüntü will grieve.
Ye,Ha,Ze,Nun,Vav,Nun,
10,8,7,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | الَّذِينَ: kimseler | امَنُوا: inanan(lar) | وَالَّذِينَ: ve kimseler | هَادُوا: yahudiler(den) | وَالصَّابِئُونَ: ve sabiiler(den) | وَالنَّصَارَىٰ: ve hıristiyanlar(dan) | مَنْ: kimseler | امَنَ: inanan | بِاللَّهِ: Allah'a | وَالْيَوْمِ: ve gününe | الْاخِرِ: ahiret | وَعَمِلَ: ve yapanlara | صَالِحًا: iyi işler | فَلَا: yoktur | خَوْفٌ: korku | عَلَيْهِمْ: onlara | وَلَا: ve yoktur | هُمْ: onlara | يَحْزَنُونَ: üzüntü |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | الذين ELZ̃YN kimseler | آمنوا ËMNWE inanan(lar) | والذين WELZ̃YN ve kimseler | هادوا HED̃WE yahudiler(den) | والصابئون WELṦEBÙWN ve sabiiler(den) | والنصارى WELNṦER ve hıristiyanlar(dan) | من MN kimseler | آمن ËMN inanan | بالله BELLH Allah'a | واليوم WELYWM ve gününe | الآخر EL ËḢR ahiret | وعمل WAML ve yapanlara | صالحا ṦELḪE iyi işler | فلا FLE yoktur | خوف ḢWF korku | عليهم ALYHM onlara | ولا WLE ve yoktur | هم HM onlara | يحزنون YḪZNWN üzüntü |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | elleƶīne: kimseler | āmenū: inanan(lar) | velleƶīne: ve kimseler | hādū: yahudiler(den) | ve SSābiūne: ve sabiiler(den) | ve nneSārā: ve hıristiyanlar(dan) | men: kimseler | āmene: inanan | billahi: Allah'a | velyevmi: ve gününe | l-āḣiri: ahiret | ve ǎmile: ve yapanlara | SāliHen: iyi işler | felā: yoktur | ḣavfun: korku | ǎleyhim: onlara | ve lā: ve yoktur | hum: onlara | yeHzenūne: üzüntü |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | WELZ̃YN: ve kimseler | HED̃WE: yahudiler(den) | WELṦEBÙWN: ve sabiiler(den) | WELNṦER: ve hıristiyanlar(dan) | MN: kimseler | ËMN: inanan | BELLH: Allah'a | WELYWM: ve gününe | EL ËḢR: ahiret | WAML: ve yapanlara | ṦELḪE: iyi işler | FLE: yoktur | ḢWF: korku | ALYHM: onlara | WLE: ve yoktur | HM: onlara | YḪZNWN: üzüntü |
Abdulbaki Gölpınarlı : Fakat inananlarla Yahûdi olanlardan, Sâbîlerden ve Hıristiyanlardan Allah'a ve âhiret gününe inanıp iyi işler işleyenlere ne bir korku vardır, ne de mahzun olur onlar.
Adem Uğur : İman edenler ile yahudiler, sâbiîler ve hıristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki iman edenler, Yahudiler, Sabiiler ve Nasara'dan kim (âlemlerin ve kendisinin Rabbi olan) Allâh'a ve gelecekte yaşanacak sürece iman eder ve imanının gereğini yaparsa, onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar!
Ahmet Tekin : Hakka ve tevhide yönelik inançları olanlar, sözde iman edenler, yahudiliğin takipçileri, sâbiîler, inançlarını terkedenler ve hristiyanlar, geçmişlerinin kirlerinden arınarak Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara, âhiret gününe hakkıyla iman edip, gevşekliği bırakarak, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirirler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlarlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olurlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işlerlerse, onlara her iki dünyada da korku yok. Geride bıraktıkları yakınları, yapamadıkları şeylerden dolayı mahzun da olmayacaklar.
Ahmet Varol : İman edenler, yahudiler, sabiiler ve hıristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe iman edip iyi işler işleyenler için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Ali Bulaç : Gerçek şu ki, iman edenlerle yahudiler, sabiîler ve hristiyanlardan Allah'a, ahiret gününe inanan ve salih amellerde bulunanlar; onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu dilleriyle imân eden münafıklarla Yahudî’lerden, Sabîîlerden (diğer bir Yahudi fırkasından) ve Hristiyanlardan kim Allah’a ve âhiret gününe iman edip de sâlih âmel işlerse, artık onlara korku yoktur ve onlar, mahzun da olacak değillerdir.
Bekir Sadak : Dogrusu inananlar, yahudiler, sabiiler ve hiristiyanlardan Allah'a ve ahiret gunune inanan, yararli is yapan kimselere korku yoktur, onlar uzulmeyeceklerdir.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki, (görünürde yalnız dilleriyle) imân edenlerle Yahudiler, Sabiîler ve Nasrânîler'den kim Allah'a ve Âhiret gününe inanır, iyi ve yararlı amelde bulunursa, onlara hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.
Diyanet İşleri : Şüphesiz inananlar (müslümanlar) ile Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan (her bir grubun kendi şeriatında) “Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için hiçbir korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır” (diye hükmedilmiştir.)
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu inananlar, yahudiler, sabiiler ve hıristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe inanan, yararlı iş yapan kimselere korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.
Diyanet Vakfi : İman edenler ile yahudiler, sâbiîler ve hıristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir.
Edip Yüksel : İnananlar, Yahudiler, diğer dinlerden olanlar ve Hıristiyanlardan kim () ALLAH'a ve () ahiret gününe inanır ve () erdemli bir yaşam sürerse onlar için bir korku yoktur ve onlar üzülmeyecekler de...
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Muhakkak ki inananlar, yahudiler, sabiiler ve hıristiyanlardan kim Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve güzel amel işlerse, onlar için bir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, sabiiler ve hıristiyanlar her kim Allah'a ve ahiret gününe iman edip de dürüstçe çalışırsa, artık onlara korku yoktur ve onlar üzülecek de değillerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şübhe yok ki iyman edenler ve Yehudîler, Sâbiîler, Nasrânîler: Bunlar içinden her kim Allaha ve Âhıret gününe iyman edib de salih olarak çalışırsa artık onlara korku yoktur ve onlar mahzun olacak değillerdir.
Fizilal-il Kuran : Yahudilerden sabiilerden (yıldızlara tapanlardan) ve hristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe inanarak iyi ameller işleyenler için korku söz konusu değildir, onlar hiç üzülmeyeceklerdir.
Gültekin Onan : Gerçek şu ki, inananlarla yahudiler, sabiiler ve hristiyanlardan Tanrı'ya, ahiret gününe inananlar ve salih amellerde bulunanlar; onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
Hakkı Yılmaz : "Şüphesiz şu iman etmiş kişiler, Yahudileşmiş kişiler, Sabiîler/doğal dindarlar ve Nasraniler; kim Allah'a ve âhiret gününe iman eder ve sâlihi işlerse, artık onlar için bir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır. "
Hasan Basri Çantay : Şüphe yok ki îman edenlerle Yahûdî olanlar (dan), Saabiîler (den), Nasrânîler (den) kim, Allaha ve âhiret gününe îman edib de iyi amel (ve hareket) de bulunursa artık onların üzerinde hiç bir korku yokdur. Onlar mahzun da olacak değillerdir.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki (zâhiren) îmân edenler, yahudi olanlar, sâbiîler ve hristiyanlar yok mu, (onlardan) kim Allah’a ve âhiret gününe (hakikaten) îmân edip sâlih amel işlerse, artık kendilerine bir korku yoktur ve onlar mahzûn olmazlar.
İbni Kesir : Doğrusu; iman edenler, yahudi olanlar, sabiiler ve hristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe inananlara, salih amel işleyenlere; hiç korku yoktur. Ve onlar, üzülecek de değildir.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki, âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler), ve Yahudiler, Sâbiiler ve Nasrânilerden (Hristiyanlardan) kim Allah'a ve âhir güne îmân eder ve nefsini ıslâh edici ameller (nefs tezkiyesi ) yaparsa onlara artık korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar.
Muhammed Esed : çünkü, (bu ilahi kelama) iman edenler ve Yahudi itikadına uyanlar ile Sabiiler ve Hıristiyanlardan Allaha ve Ahiret Gününe inanıp, doğru ve yararlı fiillerde bulunanlar ne korkacak, ne de üzüleceklerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak o kimseler ki, imân ettiler, ve o kimseler ki, Yahudi bulundular ve Sabii'ler ile Nâsrani'ler bunlardan her kim Allah Teâlâ'ya ve Ahiret gününe imân etmiş ve sâlih amelde bulunmuş ise artık onların üzerine bir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
Ömer Öngüt : Şüphesiz ki iman edenler, yahudiler, sâbiîler ve hıristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
Şaban Piriş : İman edenler, Yahudiler, Sabiiler ve Hıristiyanlardan kimler Allah’a, ahiret gününe inanır ve doğruyu yaparlarsa onlara korku yoktur ve üzülmeyeceklerdir.
Suat Yıldırım : İman edenler, Yahudiler, Sabiîler, Hıristiyanlar... Bunlar içinden her kim Allah’a ve âhiret gününe iman edip makbul ve güzel işler yaparsa, onlara hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmezler.
Süleyman Ateş : İnananlar, yahûdiler, sâbiiler ve hıristiyanlar(dan) Allah'a ve âhiret gününe inanan ve iyi işler yapanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Tefhim-ul Kuran : Gerçek şu ki, iman edenlerle Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan Allah'a, ahiret gününe inanan ve salih amellerde bulunanlar; onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olacak değildirler.
Ümit Şimşek : İman edenlerden, Yahudilerden, Hıristiyanlardan ve Sâbiîlerden kim Allah'a ve âhiret gününe iman eder ve güzel işler yaparsa, onların Rableri katında ödülleri vardır. Artık ne bir korku vardır onlara, ne de mahzun olurlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Şu bir gerçek ki, iman edenler, Yahudiler, Sâbiîler ve Hıristiyanlardan Allah'a ve âhiret gününe inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapanlar için korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}