REM – prefixed resumption particle V – 3rd person feminine singular (form II) perfect verb الفاء استئنافية فعل ماض
له
|
LH
lehu
onu
to him
Lam,He, 30,5,
P – prefixed preposition lām PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun جار ومجرور
نفسه
ن ف س | NFS
NFSH
nefsuhu
nefsi
his soul
Nun,Fe,Sin,He, 50,80,60,5,
N – nominative feminine singular noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قتل
ق ت ل | GTL
GTL
ḳatle
öldürmeye
(to) kill
Gaf,Te,Lam, 100,400,30,
N – accusative masculine verbal noun اسم منصوب
أخيه
ا خ و | EḢW
ÊḢYH
eḣīhi
kardeşini
his brother,
,Hı,Ye,He, ,600,10,5,
N – genitive masculine singular noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فقتله
ق ت ل | GTL
FGTLH
feḳatelehu
ve onu öldürdü
so he killed him
Fe,Gaf,Te,Lam,He, 80,100,400,30,5,
CAUS – prefixed particle of cause V – 3rd person masculine singular perfect verb PRON – 3rd person masculine singular object pronoun الفاء سببية فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فأصبح
ص ب ح | ṦBḪ
FÊṦBḪ
fe eSbeHa
böylece oldu
and became
Fe,,Sad,Be,Ha, 80,,90,2,8,
CONJ – prefixed conjunction fa (and) V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb الفاء عاطفة فعل ماض من اخوات «كان»
N – genitive masculine plural active participle اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |فَطَوَّعَتْ: çağırdı | لَهُ: onu | نَفْسُهُ: nefsi | قَتْلَ: öldürmeye | أَخِيهِ: kardeşini | فَقَتَلَهُ: ve onu öldürdü | فَأَصْبَحَ: böylece oldu | مِنَ: -dan | الْخَاسِرِينَ: ziyana uğrayanlar- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فطوعت FŦWATçağırdı | له LHonu | نفسه NFSHnefsi | قتل GTLöldürmeye | أخيه ÊḢYHkardeşini | فقتله FGTLHve onu öldürdü | فأصبح FÊṦBḪböylece oldu | من MN-dan | الخاسرين ELḢESRYNziyana uğrayanlar- |
Kırık Meal (Okunuş) : |feTavveǎt: çağırdı | lehu: onu | nefsuhu: nefsi | ḳatle: öldürmeye | eḣīhi: kardeşini | feḳatelehu: ve onu öldürdü | fe eSbeHa: böylece oldu | mine: -dan | l-ḣāsirīne: ziyana uğrayanlar- |
Kırık Meal (Transcript) : |FŦWAT: çağırdı | LH: onu | NFSH: nefsi | GTL: öldürmeye | ÊḢYH: kardeşini | FGTLH: ve onu öldürdü | FÊṦBḪ: böylece oldu | MN: -dan | ELḢESRYN: ziyana uğrayanlar- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Nihâyet kardeşini öldürme hususunda nefsine uydu da öldürdü onu ve ziyankârlardan oluverdi.
Adem Uğur : Nihayet nefsi onu, kardeşini öldürmeye itti ve onu öldürdü: bu yüzden de kaybedenlerden oldu.
Ahmed Hulusi : Nihayet benliğindeki hırs ve haset ona kardeşini öldürmeyi kolaylaştırdı, böylece onu öldürdü. . . Bu yüzden hüsrana uğrayanlardan oldu.
Ahmet Tekin : Nihayet, nefsi onu, kardeşini öldürmeye teşvik ederek, ikna etti ve onu öldürdü. Bu yüzden de, hüsrana uğrayanlardan oldu.
Ahmet Varol : Nefsi ona kardeşini öldürmeyi hoş gösterdi, böylece onu öldürdü ve zarara uğrayanlardan oldu.
Ali Bulaç : Sonunda nefsi ona kardeşini öldürmeyi (tahrik edip zevkli göstererek) kolaylaştırdı; böylece onu öldürdü, bu yüzden hüsrana uğrayanlardan oldu.
Ali Fikri Yavuz : Nihayet Kâbil nefsine uyarak kardeşini (Hâbil’i) öldürmeğe kalkışmış ve sonra onu öldürmüştü. Böylece ziyana uğrayanlardan olmuştu.
Bekir Sadak : Bunun uzerine, kardesini oldurmekte nefsine uydu ve onu oldurerek, zarara ugrayanlardan oldu.
Celal Yıldırım : Kardeşini öldürmek için nefsi ona baş eğdirdi, o da tutup öldürdü ve zarara uğrayanlardan oldu.
Diyanet İşleri : Derken nefsi onu kardeşini öldürmeye itti de (nefsine uyarak) onu öldürdü ve böylece ziyan edenlerden oldu.
Diyanet İşleri (eski) : Bunun üzerine, kardeşini öldürmekte nefsine uydu ve onu öldürerek, zarara uğrayanlardan oldu.
Diyanet Vakfi : Nihayet nefsi onu, kardeşini öldürmeye itti ve onu öldürdü: bu yüzden de kaybedenlerden oldu.
Edip Yüksel : Egosu onu, kardeşini öldürmeye kışkırttı. Onu öldürdü ve böylece kaybetti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunun üzerine kurbanı kabul edilmeyenin nefsi kendisini, kardeşini öldürmeye teşvik etti ve onu öldürdü. Böylece zarara uğrayanlardan oldu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunun üzerine nefsi ona kardeşini öldürmeyi kolay gösterdi de tutup onu öldürdü ve artık hüsrana uğrayanlardan olmuştu.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bunun üzerine nefsi kendine kardeşini öldürmeyi kolay gösterdi, tuttu onu öldürdü, artık husrana düşenlerden olmuştu
Fizilal-il Kuran : Buna rağmen öbür kardeş ihtiraslarına boyun eğerek kardeşini öldürdü ve böylece hüsrana uğrayanlardan oldu.
Gültekin Onan : Sonunda nefsi ona kardeşini öldürmeyi kolaylaştırdı; böylece onu öldürdü, bu yüzden hüsrana uğrayanlardan oldu.
Hakkı Yılmaz : Bunun üzerine kurbanı kabul edilmeyenin egosu kendisine, kardeşini öldürmeyi kolay gösterdi, sonra da onu öldürdü. Kendisi de zarara uğrayanlardan oluverdi.
Hasan Basri Çantay : Nihayet nefsi, kardeşini öldürmiye (isteyerek) uymuş da onu öldürmüşdü, bu yüzden (maddî, manevî) ziyana uğrayanlardan olmuşdu.
Hayrat Neşriyat : Nihâyet nefsi ona kardeşini öldürmeyi hoş (ve kolay) gösterdi de onu öldürdü; bu yüzden hüsrâna uğrayanlardan oldu.
İbni Kesir : Bunun üzerine kardeşini öldürmekte nefsine uydu ve onu öldürdü de hüsrana uğrayanlardan oldu.
İskender Evrenosoğlu : Bunun üzerine nefsi, onu, kardeşini öldürmeye kandırdı (kolay ve zevkli gösterdi). Böylece onu öldürdü, sonra hüsrana uğrayanlardan oldu.
Muhammed Esed : Fakat diğerinin ihtirası onu kardeşini öldürmeye sürükledi ve onu öldürdü: Böylece hüsrana uğrayanlardan oldu.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık kardeşini öldürmeyi kendisine nefsi kolaylaştırdı da onu öldürdü. Sonra da ziyana uğramışlardan oldu.
Ömer Öngüt : Nihayet nefsi onu kardeşini öldürmeye itti ve onu öldürdü. Bu yüzden de kaybedenlerden oldu.
Şaban Piriş : Bunun üzerine kardeşini öldürmek hususunda nefsi ona boyun eğdi. Ve onu öldürerek hüsrana uğrayanlardan oldu.
Suat Yıldırım : Nefsi, onu kardeşini öldürmeye itti. O da onu öldürüp ziyan edenlerden oldu.
Süleyman Ateş : Nefsi, onu kardeşini öldürmeye çağırdı, (o da nefsine uyarak) onu öldürdü, ziyana uğrayanlardan oldu.
Tefhim-ul Kuran : Sonunda nefsi ona kardeşini öldürmeyi (tahrik edip zevkli göstererek) kolaylaştırdı; böylece onu öldürdü, bu yüzden hüsrana uğrayanlardan oldu.
Ümit Şimşek : Böylece, nefsi ona kardeşini öldürmeyi hoş gösterdi; o da onu öldürüp hüsrana düştü.
Yaşar Nuri Öztürk : Nihayet nefsi onu kardeşini öldürmeye ısındırdı, o da onu öldürdü. Böylece hüsrana uğramışlardan oldu.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]