» 5 / Mâide  85:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
Maide Suresi = Sofra suresi
112. ve 114. ayetlerinde Hz. Isa’nin Allah’tan istedigi sofradan söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَثَابَهُمُ (FÊS̃EBHM) = feeṧābehumu : onlara verdi
2. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
3. بِمَا (BME) = bimā : dolayı
4. قَالُوا (GELWE) = ḳālū : sözlerinden
5. جَنَّاتٍ (CNET) = cennātin : cennetler
6. تَجْرِي (TCRY) = tecrī : akan
7. مِنْ (MN) = min :
8. تَحْتِهَا (TḪTHE) = teHtihā : altlarından
9. الْأَنْهَارُ (ELÊNHER) = l-enhāru : ırmaklar
10. خَالِدِينَ (ḢELD̃YN) = ḣālidīne : ebedi kalacakları
11. فِيهَا (FYHE) = fīhā : içinde
12. وَذَٰلِكَ (WZ̃LK) = ve ƶālike : işte budur
13. جَزَاءُ (CZEÙ) = cezā'u : mükafatı
14. الْمُحْسِنِينَ (ELMḪSNYN) = l-muHsinīne : güzel davrananların
onlara verdi | Allah | dolayı | sözlerinden | cennetler | akan | | altlarından | ırmaklar | ebedi kalacakları | içinde | işte budur | mükafatı | güzel davrananların |

[S̃WB] [] [] [GWL] [CNN] [CRY] [] [TḪT] [NHR] [ḢLD̃] [] [] [CZY] [ḪSN]
FÊS̃EBHM ELLH BME GELWE CNET TCRY MN TḪTHE ELÊNHER ḢELD̃YN FYHE WZ̃LK CZEÙ ELMḪSNYN

feeṧābehumu llahu bimā ḳālū cennātin tecrī min teHtihā l-enhāru ḣālidīne fīhā ve ƶālike cezā'u l-muHsinīne
فأثابهم الله بما قالوا جنات تجري من تحتها الأنهار خالدين فيها وذلك جزاء المحسنين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأثابهم ث و ب | S̃WB FÊS̃EBHM feeṧābehumu onlara verdi So rewarded them
الله | ELLH llahu Allah Allah
بما | BME bimā dolayı for what
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū sözlerinden they said
جنات ج ن ن | CNN CNET cennātin cennetler (with) Gardens
تجري ج ر ي | CRY TCRY tecrī akan flows
من | MN min from
تحتها ت ح ت | TḪT TḪTHE teHtihā altlarından underneath them
الأنهار ن ه ر | NHR ELÊNHER l-enhāru ırmaklar the rivers,
خالدين خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃YN ḣālidīne ebedi kalacakları will abide forever
فيها | FYHE fīhā içinde in it.
وذلك | WZ̃LK ve ƶālike işte budur And that
جزاء ج ز ي | CZY CZEÙ cezā'u mükafatı (is the) reward
المحسنين ح س ن | ḪSN ELMḪSNYN l-muHsinīne güzel davrananların (of) the good-doers.

5:85 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onlara verdi | Allah | dolayı | sözlerinden | cennetler | akan | | altlarından | ırmaklar | ebedi kalacakları | içinde | işte budur | mükafatı | güzel davrananların |

[S̃WB] [] [] [GWL] [CNN] [CRY] [] [TḪT] [NHR] [ḢLD̃] [] [] [CZY] [ḪSN]
FÊS̃EBHM ELLH BME GELWE CNET TCRY MN TḪTHE ELÊNHER ḢELD̃YN FYHE WZ̃LK CZEÙ ELMḪSNYN

feeṧābehumu llahu bimā ḳālū cennātin tecrī min teHtihā l-enhāru ḣālidīne fīhā ve ƶālike cezā'u l-muHsinīne
فأثابهم الله بما قالوا جنات تجري من تحتها الأنهار خالدين فيها وذلك جزاء المحسنين

[ث و ب] [] [] [ق و ل] [ج ن ن] [ج ر ي] [] [ت ح ت] [ن ه ر] [خ ل د] [] [] [ج ز ي] [ح س ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأثابهم ث و ب | S̃WB FÊS̃EBHM feeṧābehumu onlara verdi So rewarded them
Fe,,Se,Elif,Be,He,Mim,
80,,500,1,2,5,40,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء سببية
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
بما | BME bimā dolayı for what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū sözlerinden they said
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
جنات ج ن ن | CNN CNET cennātin cennetler (with) Gardens
Cim,Nun,Elif,Te,
3,50,1,400,
N – accusative feminine plural indefinite noun
اسم منصوب
تجري ج ر ي | CRY TCRY tecrī akan flows
Te,Cim,Re,Ye,
400,3,200,10,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
تحتها ت ح ت | TḪT TḪTHE teHtihā altlarından underneath them
Te,Ha,Te,He,Elif,
400,8,400,5,1,
N – genitive noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الأنهار ن ه ر | NHR ELÊNHER l-enhāru ırmaklar the rivers,
Elif,Lam,,Nun,He,Elif,Re,
1,30,,50,5,1,200,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
خالدين خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃YN ḣālidīne ebedi kalacakları will abide forever
Hı,Elif,Lam,Dal,Ye,Nun,
600,1,30,4,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
فيها | FYHE fīhā içinde in it.
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
وذلك | WZ̃LK ve ƶālike işte budur And that
Vav,Zel,Lam,Kef,
6,700,30,20,
REM – prefixed resumption particle
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو استئنافية
اسم اشارة
جزاء ج ز ي | CZY CZEÙ cezā'u mükafatı (is the) reward
Cim,Ze,Elif,,
3,7,1,,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
المحسنين ح س ن | ḪSN ELMḪSNYN l-muHsinīne güzel davrananların (of) the good-doers.
Elif,Lam,Mim,Ha,Sin,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,8,60,50,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَثَابَهُمُ: onlara verdi | اللَّهُ: Allah | بِمَا: dolayı | قَالُوا: sözlerinden | جَنَّاتٍ: cennetler | تَجْرِي: akan | مِنْ: | تَحْتِهَا: altlarından | الْأَنْهَارُ: ırmaklar | خَالِدِينَ: ebedi kalacakları | فِيهَا: içinde | وَذَٰلِكَ: işte budur | جَزَاءُ: mükafatı | الْمُحْسِنِينَ: güzel davrananların |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأثابهم FÊS̃EBHM onlara verdi | الله ELLH Allah | بما BME dolayı | قالوا GELWE sözlerinden | جنات CNET cennetler | تجري TCRY akan | من MN | تحتها TḪTHE altlarından | الأنهار ELÊNHER ırmaklar | خالدين ḢELD̃YN ebedi kalacakları | فيها FYHE içinde | وذلك WZ̃LK işte budur | جزاء CZEÙ mükafatı | المحسنين ELMḪSNYN güzel davrananların |
Kırık Meal (Okunuş) : |feeṧābehumu: onlara verdi | llahu: Allah | bimā: dolayı | ḳālū: sözlerinden | cennātin: cennetler | tecrī: akan | min: | teHtihā: altlarından | l-enhāru: ırmaklar | ḣālidīne: ebedi kalacakları | fīhā: içinde | ve ƶālike: işte budur | cezā'u: mükafatı | l-muHsinīne: güzel davrananların |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊS̃EBHM: onlara verdi | ELLH: Allah | BME: dolayı | GELWE: sözlerinden | CNET: cennetler | TCRY: akan | MN: | TḪTHE: altlarından | ELÊNHER: ırmaklar | ḢELD̃YN: ebedi kalacakları | FYHE: içinde | WZ̃LK: işte budur | CZEÙ: mükafatı | ELMḪSNYN: güzel davrananların |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah da onları söyledikleri söz yüzünden, kıyısından ırmaklar akan cennetlere sokarak mükâfatlandırır, orada ebedî olarak kalırlar ve budur işte iyilik edenlerin mükâfatı.
Adem Uğur : Söyledikleri (bu) sözden dolayı Allah onlara, içinde devamlı kalmak üzere, zemininden ırmaklar akan cennetleri mükâfat olarak verdi. İyi hareket edenlerin mükâfatı işte budur.
Ahmed Hulusi : Böyle düşünmeleri nedeniyle, Allâh onları içinde ebedî kalacakları, altlarından nehirler akan cennetler ile mükâfatlandırdı. . . İşte budur muhsinlerin cezası! (İhsanın cezası = karşılığı = getirisi = sonucu, ihsandır. )
Ahmet Tekin : Bu sözleri sebebiyle, Allah onları altlarından ırmaklar akan cennet konaklarıyla mükâfatlandırdı. Orada ebedî yaşarlar. Bu, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan mü’minlerin mükâfatıdır.
Ahmet Varol : Allah da söylediklerine karşılık onlara içinde sonsuza kadar kalacakları altından ırmaklar akan cennetler verdi. İşte iyilik edenlerin mükafatları budur.
Ali Bulaç : Böylelikle Allah, dediklerine karşılık olarak içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler verdi. Bu, iyilik yapanların karşılığıdır.
Ali Fikri Yavuz : İşte böyle demelerine karşılık Allah da kendilerine sevap olarak ağaçları altından ırmaklar akan cennetleri verdi ki, içlerinde ebediyyen kalıcı haldedirler. İşte iyilik yapanların mükâfatı budur.
Bekir Sadak : Allah onlara, dediklerine karsilik, temelli kalacaklari, altindan irmaklar akan cennetler verdi. Bu, iyi davrananlarin mukafatidir.
Celal Yıldırım : Allah da onlara, bu sözlerine karşılık altlarından ırmaklar akıp, içinde ebedî kalacakları Cennetleri sevap (mükâfat) olarak verdi. İşte bu iyilikte bulunup ihsan üzere davrananların mükâfatıdır.
Diyanet İşleri : Dedikleri bu söze karşılık Allah onlara, devamlı kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetleri mükâfat olarak verdi. İşte bu, iyilik yapanların mükâfatıdır.
Diyanet İşleri (eski) : Allah onlara, dediklerine karşılık, temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler verdi. Bu, iyi davrananların mükafatıdır.
Diyanet Vakfi : Söyledikleri (bu) sözden dolayı Allah onlara, içinde devamlı kalmak üzere, zemininden ırmaklar akan cennetleri mükâfat olarak verdi. İyi hareket edenlerin mükâfatı işte budur.
Edip Yüksel : Bu sözlerinden ötürü ALLAH onlara, içlerinde ırmaklar akan ve sürekli kalacakları cennetler verdi. İyi davrananların karşılığı budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Böyle demeleri sebebiyle Allah onları altlarından ırmaklar akan cennetlerle mükafatlandırmıştır. Orada ebedî olarak kalacaklardır. İşte iyilik yapanların mükafatı budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Böyle demelerine karşılık Allah da kendilerine mükafat olarak altlarından ırmaklar akan cennetleri içlerinde ebedi kalmak üzere verdi. İşte iyilik yapanların mükafatı budur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Böyle demelerine mukabil Allah da kendilerine sevab olarak altından ırmaklar akan Cennetleri verdi, içlerinde muhalled kalmak üzere onlar ki işte muhsinlere mükâfat odur
Fizilal-il Kuran : Allah, onları bu sözlerinden dolayı, altlarından ırmaklar akan ve içlerinde ebedi olarak kalacakları cennetler ile ödüllendirdi. Bu iyi kulların mükafatıdır.
Gültekin Onan : Böylelikle Tanrı, dediklerine karşılık olarak içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler verdi. Bu, iyilik yapanların karşılığıdır.
Hakkı Yılmaz : (85,86) "Allah da, onların böyle demeleri nedeniyle, onları, içinde sürekli kalanlar olarak, altlarından ırmaklar akan cennetler ile ödüllendirmiştir. Ve işte bu, iyilik-güzellik üretenlerin karşılığıdır. İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayan kimseler; işte onlar, cehennemin ashâbıdır. "
Hasan Basri Çantay : İşte Allahın onların (bu) söylediklerinden dolayı altından ırmaklar akan cennetleri — kendileri için ebedî kalıcı olmak üzere — onlara mükâfat olarak ihsan etdi. Bu, iyi hareket edenlerin mükâfatıdır.
Hayrat Neşriyat : (Bu) söylediklerinden dolayı Allah da, onları altlarından nehirler akan Cennetlerle mükâfâtlandırdı; (onlar) orada ebedî olarak kalıcıdırlar. İyilik edenlerin mükâfâtı ise, işte budur!
İbni Kesir : Allah da onları dediklerinden dolayı; altlarından ırmaklar akan cennetlerle mükafatlandırdı. Orada temelli kalacaklardır. İşte ihsan edenlerin mükafatı budur.
İskender Evrenosoğlu : Böylece onlara, söylediklerinden dolayı Allah, altlarından ırmaklar akan ve içlerinde devamlı kalacakları cennetler ihsan etti. Ve işte bu, muhsinlerin mükâfatıdır.
Muhammed Esed : Ve bu inançları karşılığı Allah onları, mesken edinecekleri, içinden ırmaklar akan hasbahçelerle ödüllendirecektir: bu, iyilik yapanların ödülüdür;
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık Allah Teâlâ da onlara bu söylediklerinden dolayı altından ırmaklar akan cennetleri, içlerinde ebedîyyen kalıcı olmaları üzere ihsan buyurdu. Bu ise muhsin olanların mükâfaatıdır.
Ömer Öngüt : Bu sözlerinden dolayı Allah onlara altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler verdi. Güzel hareket edenlerin mükâfatı işte budur.
Şaban Piriş : Bu sözlerine karşılık olarak Allah, onlara içinde ırmaklar akan, orada ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu iyi kimselerin mükafatıdır.
Suat Yıldırım : Böyle demelerine mukabil, Allah onları, içinden ırmaklar akan ve ebedî kalacakları cennetlerle ödüllendirdi. İşte iyi hareket edenlerin mükâfatı böyle olur!
Süleyman Ateş : Bu sözlerinden dolayı Allâh onlara, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler verdi. Güzel davrananların mükâfâtı işte budur!
Tefhim-ul Kuran : Böylelikle Allah, dediklerine karşılık olarak içinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan cennetler verdi. Bu, iyilik yapanların karşılığıdır.
Ümit Şimşek : Bu söylediklerine karşılık, Allah da onları, içinde ebediyen kalacakları, altlarından ırmaklar akan Cennetlerle ödüllendirdi. İyilik yapan ve iyi kulluk edenlerin karşılığı işte budur.
Yaşar Nuri Öztürk : Böyle söyledikleri için Allah onları, altlarından ırmaklar akan cennetlerle lütuflandırdı. Sürekli kalıcıdırlar orada. İşte budur güzel davrananların ödülü.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}