» 5 / Mâide  Suresi:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
Maide Suresi = Sofra suresi
112. ve 114. ayetlerinde Hz. Isa’nin Allah’tan istedigi sofradan söz edildiginden bu adi almistir.

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"

Kırık Meal (Transcript) Meali
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | ÊWFWE: yerine getirin | BELAGWD̃: akitleri(zi) | ÊḪLT: helal kılındı | LKM: sizin için | BHYMT: dört ayaklı | ELÊNAEM: hayvanlar | ÎLE: dışındaki | ME: | YTL: oku(nup açıkla)nacak olanların | ALYKM: size | ĞYR: | MḪLY: helal saymamak şartiyle | ELṦYD̃: avlanmayı | WÊNTM: siz | ḪRM: ihramda iken | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | YḪKM: hükmünü verir | ME: ne | YRYD̃: istediği | (5:1)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | LE: | TḪLWE: saygısızlık etmeyin | ŞAEÙR: işaretlerine | ELLH: Allah'ın | WLE: ve | ELŞHR: aya | ELḪREM: haram | WLE: ve | ELHD̃Y: kurbana | WLE: ve | ELGLEÙD̃: gerdanlık(lı kurban)lara | WLE: ve yok | ËMYN: -gelenlere | ELBYT: Yapıya | ELḪREM: Yasak/Haram(yok) | YBTĞWN: arayarak | FŽLE: lutfunu | MN: | RBHM: Rablerinin | WRŽWENE: ve rızasını | WÎZ̃E: ve zaman | ḪLLTM: serbestleştiği | FEṦŦED̃WE: avlanabilirsiniz | WLE: | YCRMNKM: sizi itmesin | ŞN ËN: beslediğiniz kin | GWM: bir topluma karşı | ÊN: dolayı | ṦD̃WKM: sizi çevirdiklerinden | AN: | ELMSCD̃: Mescid-i | ELḪREM: Haram'dan | ÊN: | TATD̃WE: suç işlemeğe | WTAEWNWE: ve yardımlaşın | AL: üzerinde | ELBR: iyilik | WELTGW: ve takva | WLE: | TAEWNWE: yardımlaşmayın | AL: üzerinde | ELÎS̃M: günah | WELAD̃WEN: ve düşmanlık | WETGWE: ve korkun | ELLH: Allah'tan | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah'ın | ŞD̃YD̃: çetindir | ELAGEB: azabı | (5:2)
|ḪRMT: haram kılındı | ALYKM: size | ELMYTT: leş | WELD̃M: ve kan | WLḪM: ve eti | ELḢNZYR: domuz | WME: ve şeyler | ÊHL: boğazlanan | LĞYR: başkası adına | ELLH: Allah'tan | BH: O'na | WELMNḢNGT: ve boğulmuş | WELMWGWZ̃T: ve vurulmuş | WELMTRD̃YT: ve yukarıdan düşmüş | WELNŦYḪT: ve boynuzlanmış | WME: ve şeyler (havyanlar) | ÊKL: yediği | ELSBA: canavarın | ÎLE: hariç | ME: | Z̃KYTM: sizin kestikleriniz | WME: ve şeyler | Z̃BḪ: boğazlanan | AL: üzerine | ELNṦB: dikili taşlar | WÊN: | TSTGSMWE: ve kısmet (şans) aramanız | BELÊZLEM: fal oklariyle | Z̃LKM: bunlar | FSG: fısktır | ELYWM: bugün artık | YÙS: umudu kesmişlerdir | ELZ̃YN: kimseler | KFRWE: inkar eden(ler) | MN: | D̃YNKM: sizin dininizden | FLE: | TḢŞWHM: onlardan korkmayın | WEḢŞWN: benden korkun | ELYWM: bugün | ÊKMLT: olgunlaştırdım | LKM: sizin için | D̃YNKM: dininizi | WÊTMMT: ve tamamladım | ALYKM: size | NAMTY: ni'metimi | WRŽYT: ve razı oldum | LKM: sizin için | ELÎSLEM: İslam'a | D̃YNE: din olarak | FMN: kim | EŽŦR: daralırsa | FY: -ta | MḢMṦT: yoksunluk- | ĞYR: | MTCENF: istekle yönelmeden | LÎS̃M: günaha | FÎN: doğrusu | ELLH: Allah | ĞFWR: bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir | (5:3)
|YSÊLWNK: sana soruyarlar | MEZ̃E: neyin | ÊḪL: helal kılındığını | LHM: kendilerine | GL: de ki | ÊḪL: helal kılındı | LKM: size | ELŦYBET: iyi ve temiz şeyler | WME: | ALMTM: yetiştirdiğiniz | MN: | ELCWERḪ: hayvanların | MKLBYN: avcı | TALMWNHN: öğreterek | MME: | ALMKM: size öğrettiğinden | ELLH: Allah'ın | FKLWE: yeyin | MME: şeylerden | ÊMSKN: tuttukları | ALYKM: sizin için | WEZ̃KRWE: ve anın | ESM: adını | ELLH: Allah'ın | ALYH: üzerine | WETGWE: korkun | ELLH: Allah'tan | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | SRYA: çabuk görendir | ELḪSEB: hesabı | (5:4)
|ELYWM: bugün | ÊḪL: helal kılındı | LKM: size | ELŦYBET: iyi ve temiz şeyler | WŦAEM: ve yemeği | ELZ̃YN: kendilerine | ÊWTWE: verilenlerin | ELKTEB: Kitap | ḪL: helal | LKM: size | WŦAEMKM: sizin yemeğiniz de | ḪL: helaldir | LHM: onlara | WELMḪṦNET: ve namuslu kadınlar | MN: -dan | ELMÙMNET: inanan kadınlar- | WELMḪṦNET: ve namuslu kadınlar | MN: | ELZ̃YN: kendilerine | ÊWTWE: verilenlerden | ELKTEB: Kitap | MN: | GBLKM: sizden önce | ÎZ̃E: zaman | ËTYTMWHN: verdiğiniz | ÊCWRHN: mehirlerini | MḪṦNYN: iffetli kişiler olarak | ĞYR: | MSEFḪYN: zinadan kaçınan | WLE: | MTḢZ̃Y: ve tutmayan | ÊḢD̃EN: gizli dost | WMN: ve kim | YKFR: inkar ederse | BELÎYMEN: imânı | FGD̃: muhakkak | ḪBŦ: boşa çıkmıştır | AMLH: onun ameli | WHW: ve o | FY: | EL ËḢRT: ahirette | MN: | ELḢESRYN: kaybedenlerdendir | (5:5)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: -kimseler | ËMNWE: doğrulayan/emin- | ÎZ̃E: -zaman | GMTM: doğrulduğunuz- | ÎL: | ELṦLET: SaLâTe / Desteğe | FEĞSLWE: yıkayın | WCWHKM: yüzlerinizi | WÊYD̃YKM: ve ellerizi | ÎL: kadar | ELMREFG: dirseklere | WEMSḪWE: ve meshedin | BRÙWSKM: başlarınızı | WÊRCLKM: ve ayaklarınızı | ÎL: kadar | ELKABYN: topuklara | WÎN: ve eğer | KNTM: iseniz | CNBE: cünüp | FEŦHRWE: tam temizlenin | WÎN: eğer | KNTM: iseniz | MRŽ: hasta | ÊW: yahut | AL: üzerinde | SFR: seyahat | ÊW: yahut | CEÙ: gelmişse | ÊḪD̃: biriniz | MNKM: sizden | MN: | ELĞEÙŦ: tuvaletten | ÊW: ya da | LEMSTM: dokunmuşsa | ELNSEÙ: kadınlara | FLM: ve | TCD̃WE: bulamamışsanız | MEÙ: su | FTYMMWE: teyemmüm edin | ṦAYD̃E: toprağa | ŦYBE: temiz | FEMSḪWE: ve sürün | BWCWHKM: yüzlerinize | WÊYD̃YKM: ve ellerinize | MNH: ondan | ME: | YRYD̃: istemiyor | ELLH: Allah | LYCAL: çıkarmak | ALYKM: size | MN: hiçbir | ḪRC: güçlük | WLKN: fakat | YRYD̃: istiyor | LYŦHRKM: sizi temizlemek | WLYTM: ve tamamlamak | NAMTH: ni'metini | ALYKM: size olan | LALKM: umulur ki | TŞKRWN: şükredersiniz | (5:6)
|WEZ̃KRWE: ve hatırlayın | NAMT: ni'metini | ELLH: Allah'ın | ALYKM: size olan | WMYS̃EGH: ve sözünü | ELZ̃Y: öyle ki | WES̃GKM: verdiniz | BH: O'na | ÎZ̃: hani | GLTM: demiştiniz | SMANE: işittik | WÊŦANE: ve ita'at ettik | WETGWE: korkun | ELLH: Allah'tan | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | ALYM: bilir | BZ̃ET: özünü | ELṦD̃WR: göğüslerin | (5:7)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | KWNWE: olun | GWEMYN: (hakkı) ayakta tutan | LLH: Allah için | ŞHD̃EÙ: şahidlik edenler | BELGSŦ: adaletle | WLE: | YCRMNKM: sizi saptırmasın | ŞN ËN: duyduğunuz kin | GWM: bir topluluğa | AL: karşı | ÊLE: | TAD̃LWE: adaletten | EAD̃LWE: adil davranın | HW: bu | ÊGRB: daha yakındır | LLTGW: takvaya | WETGWE: korkun | ELLH: Allah'tan | ÎN: kuşkusuz | ELLH: Allah | ḢBYR: haber almaktadır | BME: şeyleri | TAMLWN: yaptıklarınız | (5:8)
|WAD̃: va'detmiştir | ELLH: Allah | ELZ̃YN: kimselere | ËMNWE: inanan(lara) | WAMLWE: ve yapanlara | ELṦELḪET: iyi işler | LHM: onlarındır | MĞFRT: bağışlama | WÊCR: ve mükafat | AƵYM: büyük | (5:9)
|WELZ̃YN: kimseler | KFRWE: inkar eden(ler) | WKZ̃BWE: ve yalanlayanlar ise | B ËYETNE: ayetlerimizi | ÊWLÙK: onlar | ÊṦḪEB: halkıdır | ELCḪYM: cehennemin | (5:10)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | EZ̃KRWE: hatırlayın | NAMT: ni'metini | ELLH: Allah'ın | ALYKM: size olan | ÎZ̃: hani | HM: yeltenmişti | GWM: bir topluluk | ÊN: | YBSŦWE: uzatmağa (saldırmaya) | ÎLYKM: size | ÊYD̃YHM: ellerini | FKF: (Allah) çekmişti | ÊYD̃YHM: onların ellerini | ANKM: sizden | WETGWE: korkun | ELLH: Alah'tan | WAL: ve | ELLH: Allah'a | FLYTWKL: dayansınlar | ELMÙMNWN: Mü'minler | (5:11)
|WLGD̃: andolsun | ÊḢZ̃: almıştı | ELLH: Allah | MYS̃EG: söz | BNY: oğullarından | ÎSREÙYL: İsrail | WBAS̃NE: ve göndermiştik | MNHM: içlerinden | ES̃NY: iki (on iki) | AŞR: on (on iki) | NGYBE: başkan | WGEL: demişti ki | ELLH: Allah | ÎNY: şüphesiz ben | MAKM: sizinle beraberim | LÙN: eğer | ÊGMTM: -doğrulur | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe | W ËTYTM: ve -verirseniz | ELZKET: zekatı- | W ËMNTM: ve doğrularsanız/inanırsanız | BRSLY: elçilerimle | WAZRTMWHM: ve onlara yardım ederseniz | WÊGRŽTM: ve borç verirseniz | ELLH: Allah'a | GRŽE: bir borç | ḪSNE: güzel | LÊKFRN: elbette örterim | ANKM: sizin | SYÙETKM: günahlarınızı | WLÊD̃ḢLNKM: ve sizi sokarım | CNET: cennetlere | TCRY: akan | MN: | TḪTHE: altlarından | ELÊNHER: ırmaklar | FMN: kim | KFR: inkar ederse | BAD̃: sonra | Z̃LK: bundan | MNKM: sizden | FGD̃: muhakkak | ŽL: sapmış olur | SWEÙ: düz | ELSBYL: yoldan | (5:12)
|FBME: sebebiyle | NGŽHM: bozmaları | MYS̃EGHM: sözlerini | LANEHM: onları la'netledik | WCALNE: ve yaptık | GLWBHM: kalblerini | GESYT: kaskatı | YḪRFWN: kaydırıyorlar | ELKLM: kelimeleri | AN: | MWEŽAH: yerlerinden | WNSWE: ve unuttular | ḪƵE: pay almayı | MME: şeyden | Z̃KRWE: öğütlenen | BH: kendilerine | WLE: asla | TZEL: daima | TŦLA: muttali olursun | AL: üzerinde (olduklarına) | ḢEÙNT: hainlik | MNHM: onlardan | ÎLE: hariç | GLYLE: pek azı | MNHM: içlerinden | FEAF: yine de affet | ANHM: onları | WEṦFḪ: ve aldırma | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | YḪB: sever | ELMḪSNYN: güzel davrananları | (5:13)
|WMN: ve | ELZ̃YN: kimselerin | GELWE: diyen(lerin) | ÎNE: biz | NṦER: hıristiyanız | ÊḢZ̃NE: almıştık | MYS̃EGHM: sözünü | FNSWE: ama unuttular | ḪƵE: pay almayı | MME: şeyden | Z̃KRWE: öğütlenen | BH: kendilerine | FÊĞRYNE: bu yüzden saldık | BYNHM: aralarına | ELAD̃EWT: düşmanlık | WELBĞŽEÙ: ve kin | ÎL: kadar | YWM: gününe | ELGYEMT: kıyamet | WSWF: ve yakında | YNBÙHM: onlara haber verecektir | ELLH: Allah | BME: şeyleri | KENWE: oldukları | YṦNAWN: yapmakta | (5:14)
|YE: EY/HEY/AH | ÊHL: halk | ELKTEB: Kitap | GD̃: muhakkak | CEÙKM: size geldi | RSWLNE: elçimiz | YBYN: açıklıyor | LKM: size | KS̃YRE: çoğunu | MME: şeylerin | KNTM: olduğunuz | TḢFWN: gizlemiş | MN: -tan | ELKTEB: Kitap- | WYAFW: vaz geçiyor | AN: -ndan | KS̃YR: çoğu- | GD̃: gerçekten | CEÙKM: size gelmiştir | MN: -tan | ELLH: Allah- | NWR: bir nur | WKTEB: ve bir Kitap | MBYN: açık | (5:15)
|YHD̃Y: iletir | BH: onunla | ELLH: Allah | MN: kimseleri | ETBA: uyan | RŽWENH: rızasına | SBL: yollarına | ELSLEM: esenlik | WYḢRCHM: ve onları çıkarır | MN: -dan | ELƵLMET: karanlıklar- | ÎL: | ELNWR: aydınlığa | BÎZ̃NH: kendi izniyle | WYHD̃YHM: ve iletir | ÎL: | ṦREŦ: bir yola | MSTGYM: dosdoğru | (5:16)
|LGD̃: andolsun | KFR: küfre gitmişlerdir | ELZ̃YN: kimseler | GELWE: diyen(ler) | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | HW: o | ELMSYḪ: Mesih'tir | EBN: oğlu | MRYM: Meryem | GL: de ki | FMN: öyle ise kim | YMLK: sahipse | MN: karşı | ELLH: Allah'a | ŞYÙE: bir şeye | ÎN: eğer | ÊRED̃: isterse | ÊN: | YHLK: helak etmek | ELMSYḪ: Mesih'i | EBN: oğlu | MRYM: Meryem | WÊMH: ve annesini | WMN: ve kimseleri | FY: | ELÊRŽ: yeryüzündeki | CMYAE: hepsini | WLLH: Allah'ındır | MLK: mülkü | ELSMEWET: göklerde | WELÊRŽ: ve yerde | WME: ve bulunanların | BYNHME: ikisinin arasında | YḢLG: yaratır | ME: | YŞEÙ: dilediğini | WELLH: Allah | AL: | KL: he | ŞYÙ: şeyi | GD̃YR: yapabilendir | (5:17)
|WGELT: ve dediler | ELYHWD̃: Yahudiler | WELNṦER: ve hıristiyanlar | NḪN: biz | ÊBNEÙ: oğullarıyız | ELLH: Allah'ın | WÊḪBEÙH: ve sevgilileriyiz | GL: de ki | FLM: o halde niçin | YAZ̃BKM: size azabediyor | BZ̃NWBKM: günahlarınızdan ötürü | BL: hayır | ÊNTM: siz de | BŞR: birer insansınız | MMN: | ḢLG: O'nun yaratıklarından | YĞFR: bağışlar | LMN: kimseyi | YŞEÙ: dilediği | WYAZ̃B: ve azabeder | MN: kimseye | YŞEÙ: dilediği | WLLH: Allah'ındır | MLK: mülkü | ELSMEWET: göklerin | WELÊRŽ: ve yerin | WME: bulunan herşeyin | BYNHME: ve ikisi arasında | WÎLYH: O'nadır | ELMṦYR: dönüş de | (5:18)
|YE: EY/HEY/AH | ÊHL: halk | ELKTEB: Kitap | GD̃: muhakkak | CEÙKM: size geldi | RSWLNE: Elçimiz | YBYN: gerçekleri açıklıyan | LKM: size | AL: | FTRT: arasının kesildiği sırada | MN: | ELRSL: elçilerin | ÊN: | TGWLWE: demeyesiniz | ME: | CEÙNE: bize gelmedi | MN: | BŞYR: bir müjdeleyici | WLE: ve ne de | NZ̃YR: bir uyarıcı | FGD̃: işte | CEÙKM: size geldi | BŞYR: müjdeleyici | WNZ̃YR: ve uyarıcı | WELLH: Allah | AL: | KL: her | ŞYÙ: şeye | GD̃YR: kadirdir | (5:19)
|WÎZ̃: ve hani | GEL: demişti | MWS: Musa | LGWMH: kavmine | YE: EY/HEY/AH | GWM: kavmim | EZ̃KRWE: hatırlayın | NAMT: ni'metini | ELLH: Allah'ın | ALYKM: size olan | ÎZ̃: zira (O) | CAL: var etti | FYKM: aranızda | ÊNBYEÙ: peygamberler | WCALKM: ve sizi yaptı | MLWKE: krallar | W ËTEKM: ve size verdi | ME: şeyleri | LM: | YÙT: vermediği | ÊḪD̃E: hiç kimseye | MN: | ELAELMYN: dünyalarda | (5:20)
|YE: EY/HEY/AH | GWM: kavmim | ED̃ḢLWE: girin | ELÊRŽ: toprağa | ELMGD̃ST: Kutsal | ELTY: ki | KTB: yaz(ıp nasibet)diği | ELLH: Allah'ın | LKM: size | WLE: | TRTD̃WE: dönmeyin | AL: | ÊD̃BERKM: arkanıza | FTNGLBWE: yoksa dönersiniz | ḢESRYN: kaybedenlere | (5:21)
|GELWE: dediler ki | YE: EY/HEY/AH | MWS: Musa | ÎN: şüphesiz | FYHE: orada vardır | GWME: bir millet | CBERYN: zorba | WÎNE: ve şüphesiz biz | LN: | ND̃ḢLHE: oraya girmeyiz | ḪT: kadar | YḢRCWE: onlar çıkıncaya | MNHE: oradan | FÎN: eğer | YḢRCWE: çıkarlarsa | MNHE: oradan | FÎNE: o zaman biz | D̃EḢLWN: gireriz | (5:22)
|GEL: dedi ki | RCLEN: iki adam | MN: -den | ELZ̃YN: kimseler- | YḢEFWN: korkanlar(dan) | ÊNAM: ni'met verdiği | ELLH: Allah'ın | ALYHME: kendilerine | ED̃ḢLWE: girin | ALYHM: onların üzerine | ELBEB: kapıdan | FÎZ̃E: eğer | D̃ḢLTMWH: girerseniz | FÎNKM: muhakkak ki siz | ĞELBWN: galib gelirsiniz | WAL: ve | ELLH: Allah'a | FTWKLWE: dayanın | ÎN: eğer | KNTM: iseniz | MÙMNYN: inanıyor | (5:23)
|GELWE: dediler ki | YE: EY/HEY/AH | MWS: Musa | ÎNE: şüphesiz biz | LN: | ND̃ḢLHE: oraya girmeyiz | ÊBD̃E: asla | ME: | D̃EMWE: onlar olduğu sürece | FYHE: orada | FEZ̃HB: gidin | ÊNT: sen | WRBK: ve Rabbin | FGETLE: savaşın | ÎNE: şüphesiz biz | HEHNE: burada | GEAD̃WN: oturuyoruz | (5:24)
|GEL: dedi | RB: Ya Rabbi | ÎNY: elbette ben | LE: | ÊMLK: malik değilim | ÎLE: başkasına | NFSY: kendimden | WÊḢY: ve kardeşimden | FEFRG: ayır | BYNNE: aramızı | WBYN: ve arasını | ELGWM: toplumun | ELFESGYN: yoldan çıkmış | (5:25)
|GEL: (Allah) buyurdu ki | FÎNHE: şüphesiz orası | MḪRMT: yasaklandı | ALYHM: onlara | ÊRBAYN: kırk | SNT: yıl | YTYHWN: şaşkın şaşkın dolaşacaklar | FY: | ELÊRŽ: o yerde | FLE: | TÊS: sen üzülme | AL: üzerine | ELGWM: toplum | ELFESGYN: yoldan çıkmış | (5:26)
|WETL: oku | ALYHM: onlara | NBÊ: haberini | EBNY: iki oğlunun | ËD̃M: Adem | BELḪG: gerçek olarak | ÎZ̃: hani | GRBE: sunmuşlardı | GRBENE: birer kurban | FTGBL: kabul edilmiş | MN: | ÊḪD̃HME: birinden | WLM: | YTGBL: kabul edilmemişti | MN: | EL ËḢR: ötekinden | GEL: demişti | LÊGTLNK: seni öldüreceğim | GEL: dedi | ÎNME: sadece | YTGBL: kabul eder | ELLH: Allah | MN: | ELMTGYN: korunanlardan | (5:27)
|LÙN: andolsun eğer | BSŦT: sen uzatırsan | ÎLY: bana | YD̃K: elini | LTGTLNY: beni öldürmek için | ME: | ÊNE: ben | BBESŦ: uzatmam | YD̃Y: elimi | ÎLYK: sana | LÊGTLK: seni öldürmek için | ÎNY: çünkü ben | ÊḢEF: korkarım | ELLH: Allah'tan | RB: Rabbi | ELAELMYN: alemlerin | (5:28)
|ÎNY: ben | ÊRYD̃: isterim ki | ÊN: | TBWÙ: sen yüklenip | BÎS̃MY: benim günahımı | WÎS̃MK: ve kendi günahını | FTKWN: olasın | MN: | ÊṦḪEB: halkından | ELNER: ateş | WZ̃LK: ve budur | CZEÙ: cezası | ELƵELMYN: zalimlerin | (5:29)
|FŦWAT: çağırdı | LH: onu | NFSH: nefsi | GTL: öldürmeye | ÊḢYH: kardeşini | FGTLH: ve onu öldürdü | FÊṦBḪ: böylece oldu | MN: -dan | ELḢESRYN: ziyana uğrayanlar- | (5:30)
|FBAS̃: derken gönderdi | ELLH: Allah | ĞREBE: bir karga | YBḪS̃: eşeleyen | FY: | ELÊRŽ: yeri | LYRYH: ona göstermek için | KYF: nasıl | YWERY: gömeceğini | SWÙT: cesedini | ÊḢYH: kardeşinin | GEL: dedi | YE: EY/HEY/AH | WYLTE: yazık | ÊACZT: aciz miyim | ÊN: | ÊKWN: ben olmaya | MS̃L: gibi | HZ̃E: şu | ELĞREB: karga | FÊWERY: gömmekten | SWÙT: cesedini | ÊḢY: kardeşimin | FÊṦBḪ: ve oldu | MN: -dan | ELNED̃MYN: pişman olanlar- | (5:31)
|MN: | ÊCL: sebeple | Z̃LK: işte bu | KTBNE: yazdık | AL: üzerine | BNY: oğullarına | ÎSREÙYL: İsrail | ÊNH: şüphesiz | MN: kim | GTL: öldürürse | NFSE: bir canı | BĞYR: olmaksızın | NFS: bir cana karşılık | ÊW: ya da | FSED̃: bozgunculuğa karşı | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | FKÊNME: sanki gibidir | GTL: öldürmüş | ELNES: insanları | CMYAE: bütün | WMN: ve kim de | ÊḪYEHE: onu yaşatırsa | FKÊNME: gibi olur | ÊḪYE: yaşatmış | ELNES: insanları | CMYAE: bütün | WLGD̃: ve andolsun | CEÙTHM: onlara getirdiler | RSLNE: elçilerimiz | BELBYNET: açık deliller | S̃M: ama | ÎN: muhakkak | KS̃YRE: çoğu | MNHM: onlardan | BAD̃: sonra da | Z̃LK: bundan | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | LMSRFWN: israf etmektedirler | (5:32)
|ÎNME: şüphesiz | CZEÙ: cezası | ELZ̃YN: kimselerin | YḪERBWN: savaşanların | ELLH: Allah | WRSWLH: ve elçisiyle | WYSAWN: ve çalışanların | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | FSED̃E: bozgunculuk yapmağa | ÊN: | YGTLWE: öldürülmeleri | ÊW: veya | YṦLBWE: asılmaları | ÊW: yada | TGŦA: kesilmesi | ÊYD̃YHM: ellerinin | WÊRCLHM: ve ayaklarının | MN: | ḢLEF: çapraz | ÊW: veya | YNFWE: sürülmeleridir | MN: | ELÊRŽ: bulundukları yerden | Z̃LK: bu | LHM: onlar için | ḢZY: bir rezilliktir | FY: | ELD̃NYE: dünyada | WLHM: ve Onların | FY: | EL ËḢRT: Âhirette ise | AZ̃EB: bir azab | AƵYM: büyük | (5:33)
|ÎLE: hariç | ELZ̃YN: kimseler | TEBWE: tevbe eden(ler) | MN: | GBL: önce | ÊN: | TGD̃RWE: ele geçirmenizden | ALYHM: onları | FEALMWE: bilin ki | ÊN: muhakkak | ELLH: Allah | ĞFWR: bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir | (5:34)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | ETGWE: korkun | ELLH: Allah'tan | WEBTĞWE: ve arayın | ÎLYH: O'na | ELWSYLT: yol | WCEHD̃WE: ve cihadedin | FY: | SBYLH: O'nun yolunda | LALKM: umulur ki | TFLḪWN: kurtuluşa erersiniz | (5:35)
|ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: kimseler | KFRWE: inkar eden(ler) | LW: eğer | ÊN: şüphesiz | LHM: kendilerinin olsa | ME: olanların | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | CMYAE: hepsi | WMS̃LH: ve onun bir katı daha | MAH: onunla beraber | LYFTD̃WE: fidye verseler | BH: onu | MN: | AZ̃EB: azabına karşılık | YWM: gününün | ELGYEMT: kıyamet | ME: | TGBL: kabul edilmez | MNHM: kendilerinden | WLHM: ve Onların | AZ̃EB: bir azab | ÊLYM: acıklı | (5:36)
|YRYD̃WN: isterler | ÊN: | YḢRCWE: çıkmak | MN: -ten | ELNER: ateş- | WME: ve değillerdir | HM: onlar | BḢERCYN: çıkacak | MNHE: oradan | WLHM: ve Onların | AZ̃EB: bir azab | MGYM: sürekli | (5:37)
|WELSERG: ve hırsızlık eden erkeğin | WELSERGT: ve hırsızlık eden kadının | FEGŦAWE: kesin | ÊYD̃YHME: ellerini | CZEÙ: bir ceza olarak | BME: karşılık | KSBE: yaptıklarına | NKELE: ibret verici | MN: -tan | ELLH: Allah- | WELLH: ve Allah | AZYZ: daima üstündür | ḪKYM: hüküm ve hikmet sahibidir | (5:38)
|FMN: kim | TEB: tevbe eder | MN: | BAD̃: sonra | ƵLMH: yaptığı haksızlıktan | WÊṦLḪ: ve uslanırsa | FÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | YTWB: tevbesini kabul eder | ALYH: onun | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | ĞFWR: bağışlayan | RḪYM: acıyandır | (5:39)
|ÊLM: | TALM: bilmez misin ki | ÊN: şüphesiz | ELLH: Allah'a | LH: aittir | MLK: mülkü | ELSMEWET: göklerin | WELÊRŽ: ve yerin | YAZ̃B: azabeder | MN: kimseye | YŞEÙ: dilediği | WYĞFR: ve bağışlar | LMN: kimseyi | YŞEÙ: dilediği | WELLH: Allah | AL: üzerine | KL: her | ŞYÙ: şey | GD̃YR: kadirdir | (5:40)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELRSWL: Elçi | LE: | YḪZNK: seni üzmesin | ELZ̃YN: kimseler | YSERAWN: yarış eden(ler) | FY: | ELKFR: küfürde | MN: | ELZ̃YN: onlar ki | GELWE: derler | ËMNE: inandık | BÊFWEHHM: ağızlariyle | WLM: | TÙMN: inanmamış iken | GLWBHM: kalbleri | WMN: ve arasında | ELZ̃YN: olanlar | HED̃WE: yahudi(ler) | SMEAWN: kulak verirler | LLKZ̃B: yalana | SMEAWN: kulak verirler | LGWM: bir kavme | ËḢRYN: başka | LM: | YÊTWK: sana gelmemiş olan | YḪRFWN: onlar kaydırırlar | ELKLM: kelimeleri | MN: | BAD̃: bazısının | MWEŽAH: yerlerinden | YGWLWN: derler | ÎN: eğer | ÊWTYTM: size verilirse | HZ̃E: bu | FḢZ̃WH: alın | WÎN: ve eğer | LM: | TÙTWH: verilmezse | FEḪZ̃RWE: sakının | WMN: ve birini | YRD̃: isterse | ELLH: Allah | FTNTH: şaşırtmak | FLN: | TMLK: sen yapamazsın | LH: onun için | MN: karşı | ELLH: Allah'a | ŞYÙE: hiçbir şey | ÊWLÙK: işte onlar | ELZ̃YN: o kimseler ki | LM: | YRD̃: istememiştir | ELLH: Allah | ÊN: | YŦHR: temizlemesini | GLWBHM: kalblerini | LHM: onlar için vardır | FY: | ELD̃NYE: dünyada | ḢZY: rezillik | WLHM: ve Onların | FY: | EL ËḢRT: ahirette de | AZ̃EB: bir azab | AƵYM: büyük | (5:41)
|SMEAWN: kulak verirler | LLKZ̃B: yalana | ÊKELWN: yerler | LLSḪT: haram | FÎN: eğer | CEÙWK: sana gelirlerse | FEḪKM: hüküm ver | BYNHM: aralarında | ÊW: yada | ÊARŽ: yüz çevir | ANHM: onlardan | WÎN: eğer | TARŽ: yüz çevirirsen | ANHM: onlardan | FLN: asla | YŽRWK: sana zarar veremezler | ŞYÙE: hiçbir | WÎN: ve eğer | ḪKMT: hüküm verirsen | FEḪKM: hüküm ver | BYNHM: aralarında | BELGSŦ: adaletle | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | YḪB: sever | ELMGSŦYN: adalet yapanları | (5:42)
|WKYF: ve nasıl | YḪKMWNK: seni hakem yapıyorlar | WAND̃HM: yanlarında dururken | ELTWRET: Tevrat | FYHE: içinde bulunan | ḪKM: hükmü | ELLH: Allah'ın | S̃M: sonra | YTWLWN: dönüyorlar | MN: | BAD̃: sonra da | Z̃LK: ondan | WME: değillerdir | ÊWLÙK: onlar | BELMÙMNYN: inanıyor | (5:43)
|ÎNE: gerçekten | ÊNZLNE: biz indirdik | ELTWRET: Tevrat'ı | FYHE: onda vardır | HD̃: yol gösterme | WNWR: ve nur | YḪKM: hüküm verirlerdi | BHE: onunla | ELNBYWN: peygamberler | ELZ̃YN: öyle ki | ÊSLMWE: İslam olmuş | LLZ̃YN: kimselere | HED̃WE: yahudi(lere) | WELRBENYWN: ve Rabbanilere | WELÊḪBER: ve alimlere | BME: dolayı | ESTḪFƵWE: korumakla görevlendirildiklerinden | MN: | KTEB: Kitabını | ELLH: Allah'ın | WKENWE: idiler | ALYH: onun üzerine | ŞHD̃EÙ: şahitler | FLE: | TḢŞWE: korkmayın | ELNES: insanlardan | WEḢŞWN: benden korkun | WLE: | TŞTRWE: ve satmayın | B ËYETY: benim ayetlerimi | S̃MNE: bir paraya | GLYLE: azıcık | WMN: ve kim | LM: | YḪKM: hükmetmezse | BME: ile | ÊNZL: indirdiği | ELLH: Allah'ın | FÊWLÙK: işte | HM: onlar | ELKEFRWN: kafirlerdir | (5:44)
|WKTBNE: ve yazdık | ALYHM: onlara | FYHE: onda | ÊN: mukakkak | ELNFS: cana | BELNFS: can | WELAYN: ve göze | BELAYN: göz | WELÊNF: ve buruna | BELÊNF: burun | WELÊZ̃N: ve kulağa | BELÊZ̃N: kulak | WELSN: ve dişe | BELSN: diş | WELCRWḪ: ve yaralara | GṦEṦ: kısas | FMN: kim | TṦD̃G: bağışlarsa | BH: bunu | FHW: o | KFERT: keffaret olur | LH: kendisi için | WMN: ve kim | LM: | YḪKM: hükmetmezse | BME: ile | ÊNZL: indirdiği | ELLH: Allah'ın | FÊWLÙK: işte | HM: onlar | ELƵELMWN: zalimlerdir | (5:45)
|WGFYNE: ve gönderdik | AL: üzerine | ËS̃ERHM: onların ardından | BAYS: Îsa'yı | EBN: oğlu | MRYM: Meryem | MṦD̃GE: doğrulayıcı olarak | LME: olan | BYN: | YD̃YH: ellerinde | MN: | ELTWRET: Tevrat'ı | W ËTYNEH: ve ona verdik | ELÎNCYL: İncil'i | FYH: içinde bulunan | HD̃: yol gösterme | WNWR: ve nur | WMṦD̃GE: ve doğrulayan | LME: olan | BYN: | YD̃YH: ellerinde | MN: | ELTWRET: Tevrat'ı | WHD̃: ve yol gösterici | WMWAƵT: ve öğüt | LLMTGYN: korunanlar için | (5:46)
|WLYḪKM: hükmetsinler | ÊHL: sahipleri | ELÎNCYL: İncil | BME: ile | ÊNZL: indirdiği | ELLH: Allah'ın | FYH: onda | WMN: ve kim | LM: | YḪKM: hükmetmezse | BME: ilr | ÊNZL: indirdiği | ELLH: Allah'ın | FÊWLÙK: işte | HM: onlar | ELFESGWN: fasıklardır | (5:47)
|WÊNZLNE: ve indirdik | ÎLYK: sana | ELKTEB: Kitabı | BELḪG: gerçekle | MṦD̃GE: doğrulayıcı | LME: bulunan | BYN: | YD̃YH: ellerinde | MN: | ELKTEB: Kitabı | WMHYMNE: ve kollayıp koruyucu olarak | ALYH: onu | FEḪKM: artık hükmet | BYNHM: onların aralarında | BME: ile | ÊNZL: indirdiği | ELLH: Allah'ın | WLE: | TTBA: ve uyma | ÊHWEÙHM: onların keyiflerine | AME: | CEÙK: sana gelen | MN: | ELḪG: gerçek(ten ayrılıp) | LKL: her biriniz için | CALNE: belirledik | MNKM: sizden | ŞRAT: bir şeri'at | WMNHECE: ve bir yol | WLW: ve eğer | ŞEÙ: isteseydi | ELLH: Allah | LCALKM: hepinizi yapardı | ÊMT: ümmet | WEḪD̃T: bir tek | WLKN: fakat | LYBLWKM: sizi sınamak istedi | FY: | ME: ile | ËTEKM: size verdiği | FESTBGWE: öyleyse koşun | ELḢYRET: hayır işlerine | ÎL: | ELLH: Allah'adır | MRCAKM: dönüşü | CMYAE: hepinizin | FYNBÙKM: O size haber verecektir | BME: şeyleri | KNTM: olduğunuz | FYH: onda | TḢTLFWN: ayrılığa düşmüş | (5:48)
|WÊN: ve | EḪKM: hükmet | BYNHM: aralarında | BME: ile | ÊNZL: indirdiği | ELLH: Allah'ın | WLE: | TTBA: uyma | ÊHWEÙHM: onların keyiflerine | WEḪZ̃RHM: ve onlardan sakın | ÊN: | YFTNWK: seni şaşırtmalarından | AN: -ndan | BAŽ: bir kısmı- | ME: şeylerin | ÊNZL: indirdiği | ELLH: Allah'ın | ÎLYK: sana | FÎN: eğer | TWLWE: dönerlerse | FEALM: bil ki | ÊNME: şüphesiz | YRYD̃: istiyor | ELLH: Allah | ÊN: | YṦYBHM: onları felakete uğratmak | BBAŽ: bazı | Z̃NWBHM: günahları yüzünden | WÎN: ve şüphesiz | KS̃YRE: çoğu | MN: -dan | ELNES: insanlar- | LFESGWN: yoldan çıkmışlardır | (5:49)
|ÊFḪKM: hükmünü mü? | ELCEHLYT: cahiliyye | YBĞWN: arıyorlar | WMN: kim olabilir? | ÊḪSN: daha güzel | MN: -tan | ELLH: Allah- | ḪKME: hüküm veren | LGWM: bir toplum için | YWGNWN: iyi bilen | (5:50)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | LE: | TTḢZ̃WE: edinmeyin | ELYHWD̃: yahudileri | WELNṦER: ve hıristiyanları | ÊWLYEÙ: veliler | BAŽHM: onların bır kısmı | ÊWLYEÙ: velileridir | BAŽ: bir kısmının | WMN: ve kim | YTWLHM: onları kendine veli yaparsa | MNKM: sizden | FÎNH: mukakkak o | MNHM: onlardandır | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | LE: | YHD̃Y: doğru yola iletmez | ELGWM: toplumu | ELƵELMYN: zalim | (5:51)
|FTR: görürsün | ELZ̃YN: | FY: bulunanların | GLWBHM: kalblerinde | MRŽ: hastalık | YSERAWN: koştuklarını | FYHM: onların arasına | YGWLWN: diyerek | NḢŞ: korkuyoruz | ÊN: | TṦYBNE: bize gelmesinden | D̃EÙRT: bir felaket | FAS: belki | ELLH: Allah | ÊN: | YÊTY: getirir de | BELFTḪ: fetih | ÊW: ya da | ÊMR: bir iş | MN: | AND̃H: kendi katından | FYṦBḪWE: onlar olurlar | AL: üzerine | ME: şeyler | ÊSRWE: gizledikleri | FY: içinde | ÊNFSHM: nefisleri | NED̃MYN: pişmanlık | (5:52)
|WYGWL: ve derler | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | ÊHÙLEÙ: bunlar mı o | ELZ̃YN: kimseler | ÊGSMWE: yemin edenler | BELLH: Allah'a | CHD̃: güçlü | ÊYMENHM: yeminleriyle | ÎNHM: kesinlikle | LMAKM: sizinle beraber olduklarına | ḪBŦT: boşa çıkmıştır | ÊAMELHM: bütün çabaları | FÊṦBḪWE: olmuşlardır | ḢESRYN: kaybedenlerden | (5:53)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | MN: kim | YRTD̃: dönerse | MNKM: sizden | AN: -nden | D̃YNH: dini- | FSWF: yakında | YÊTY: getirecektir | ELLH: Allah | BGWM: bir toplumu | YḪBHM: onları seven | WYḪBWNH: onlar da O'nu severler | ÊZ̃LT: alçak gönüllüdürler | AL: karşı | ELMÙMNYN: Mü'minlere | ÊAZT: onurlu ve şiddetlidirler | AL: karşı | ELKEFRYN: kafirlere | YCEHD̃WN: cihad ederler | FY: | SBYL: yolunda | ELLH: Allah | WLE: | YḢEFWN: korkmazlar | LWMT: kınamasından | LEÙM: hiçbir kınayıcının | Z̃LK: bu | FŽL: bir lutfudur | ELLH: Allah'ın | YÙTYH: onu verir | MN: kimseye | YŞEÙ: dilediği | WELLH: Allah'(ın) | WESA: (lutfu) geniştir | ALYM: bilendir | (5:54)
|ÎNME: ancak | WLYKM: sizin veliniz | ELLH: Allah(tır) | WRSWLH: ve Elçisi(dir) | WELZ̃YN: ve -kimseler | ËMNWE: doğrulaşan- | ELZ̃YN: o kimseler | YGYMWN: doğrulurlar | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe | WYÙTWN: ve seçerler | ELZKET: arındıranı | WHM: ve onlar | REKAWN: eğilirler | (5:55)
|WMN: ve kim | YTWL: dost tutarsa | ELLH: Allah'ı | WRSWLH: ve Elçisini | WELZ̃YN: ve kimseleri | ËMNWE: mü'minleri | FÎN: yalnız | ḪZB: taraftarlarıdır | ELLH: Allah'ın | HM: onlardır | ELĞELBWN: galib gelecek olanlar | (5:56)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | LE: | TTḢZ̃WE: edinmeyin | ELZ̃YN: kimseleri | ETḢZ̃WE: edinen(leri) | D̃YNKM: dininizi | HZWE: eğlence | WLABE: ve oyun | MN: | ELZ̃YN: kimselerden | ÊWTWE: verilenler(den) | ELKTEB: Kitap | MN: | GBLKM: sizden önce | WELKFER: ve kafirlerden | ÊWLYEÙ: dost | WETGWE: ve korkun | ELLH: Allah'tan | ÎN: eğer | KNTM: iseniz | MÙMNYN: inanıyor | (5:57)
|WÎZ̃E: ve -zaman | NED̃YTM: seslenildiğiniz- | ÎL: | ELṦLET: SaLâTı/Desteği | ETḢZ̃WHE: -edinmekteler | HZWE: eğlence- | WLABE: ve oyun- | Z̃LK: işte | BÊNHM: oluşlarıyla | GWM: -bir topluluk | LE: | YAGLWN: düşüncesiz- | (5:58)
|GL: de ki | YE: EY/HEY/AH | ÊHL: halk | ELKTEB: Kitap | HL: | TNGMWN: hoşlanmıyorsunuz | MNE: bizden | ÎLE: sadece | ÊN: diye (mi?) | ËMNE: iman ediyoruz | BELLH: Allah'a | WME: | ÊNZL: ve indirilene | ÎLYNE: bize | WME: ve şeye | ÊNZL: indirilen | MN: | GBL: bizden önce | WÊN: oysa | ÊKS̃RKM: sizin çoğunuz | FESGWN: yoldan çıkmıştır | (5:59)
|GL: de ki | HL: | ÊNBÙKM: size söyleyeyim mi? | BŞR: daha kötüsünü | MN: -ndan | Z̃LK: bu- | MS̃WBT: cezası | AND̃: katında | ELLH: Allah | MN: kim(ler)e | LANH: la'net etmişse | ELLH: Allah | WĞŽB: ve gazab etmişse | ALYH: onlara | WCAL: ve yapmışsa | MNHM: kimlerden | ELGRD̃T: maymunlar | WELḢNEZYR: ve domuzlar | WABD̃: ve tapanlar | ELŦEĞWT: Tâğût'a | ÊWLÙK: işte onların | ŞR: daha kötüdür | MKENE: yeri | WÊŽL: ve daha çok sapmışlardır | AN: | SWEÙ: düz | ELSBYL: yoldan | (5:60)
|WÎZ̃E: ve zaman | CEÙWKM: size geldikleri | GELWE: derler ki | ËMNE: inandık | WGD̃: oysa muhakkak | D̃ḢLWE: girmişlerdir | BELKFR: küfürle | WHM: yine onlar | GD̃: muhakkak | ḢRCWE: çıkmışlardır | BH: onunla | WELLH: Allah | ÊALM: daha iyi bilir | BME: şeyleri | KENWE: oldukları | YKTMWN: gizliyor | (5:61)
|WTR: ve görürsün | KS̃YRE: çoğunun | MNHM: onlardan | YSERAWN: (birbirleriyle) yarıştıklarını | FY: | ELÎS̃M: günahta | WELAD̃WEN: ve düşmanlıkta | WÊKLHM: ve yemede | ELSḪT: haram | LBÙS: ne kötüdür | ME: şey | KENWE: oldukları | YAMLWN: yapmakta | (5:62)
|LWLE: gerekmez miydi? | YNHEHM: menetmeleri | ELRBENYWN: Rabbanilerin | WELÊḪBER: ve hahamların | AN: | GWLHM: onlarıv sözlerini | ELÎS̃M: günah | WÊKLHM: ve yemelerini | ELSḪT: haram | LBÙS: ne kötüdür | ME: şey | KENWE: oldukları | YṦNAWN: yapmakta | (5:63)
|WGELT: ve dediler | ELYHWD̃: yahudiler | YD̃: eli | ELLH: Allah'ın | MĞLWLT: bağlıdır | ĞLT: bağlandı | ÊYD̃YHM: kendi elleri | WLANWE: ve la'netlendiler | BME: ötürü | GELWE: söylediklerinden | BL: hayır | YD̃EH: O'nun iki eli de | MBSWŦTEN: açıktır | YNFG: verir | KYF: nasıl | YŞEÙ: diliyorsa | WLYZYD̃N: ve andolsun artıracaktır | KS̃YRE: çoğunun | MNHM: onların | ME: şeye | ÊNZL: indirilen | ÎLYK: sana | MN: -den | RBK: Rabbin- | ŦĞYENE: azgınlığını | WKFRE: ve küfrünü | WÊLGYNE: biz atmışızdır | BYNHM: onların aralarına | ELAD̃EWT: düşmanlık | WELBĞŽEÙ: ve kin | ÎL: kadar | YWM: gününe | ELGYEMT: kıyamet | KLME: ne zaman | ÊWGD̃WE: yakmışlarsa | NERE: bir ateş | LLḪRB: savaş için | ÊŦFÊHE: onu söndürmüştür | ELLH: Allah | WYSAWN: ve koşarlar | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | FSED̃E: bozgunculuğa | WELLH: Allah da | LE: | YḪB: sevmez | ELMFSD̃YN: bozguncuları | (5:64)
|WLW: eğer | ÊN: ki | ÊHL: ehli | ELKTEB: Kitap | ËMNWE: inansalardı | WETGWE: ve korunsalardı | LKFRNE: örterdik | ANHM: onların | SYÙETHM: kötülüklerini | WLÊD̃ḢLNEHM: ve onları sokardık | CNET: cennetlere | ELNAYM: ni'meti bol | (5:65)
|WLW: ve eğer | ÊNHM: onlar | ÊGEMWE: doğrulur | ELTWRET: Tevrat | WELÎNCYL: ve İncil'e | WME: ve -şeye | ÊNZL: indirilen- | ÎLYHM: kendilerine- | MN: -nden | RBHM: Rableri- | LÊKLWE: muhakkak ki yerlerdi | MN: -nden | FWGHM: üstleri- | WMN: ve | TḪT: altından | ÊRCLHM: ayaklarının | MNHM: içlerinde vardır | ÊMT: bir ümmet | MGTṦD̃T: tutumlu | WKS̃YR: ama çoğu | MNHM: onlardan | SEÙ: ne kötü | ME: işler | YAMLWN: yapıyorlar | (5:66)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELRSWL: Elçi | BLĞ: duyur | ME: şeyi | ÊNZL: indirilen | ÎLYK: sana | MN: -den | RBK: Rabbin- | WÎN: ve eğer | LM: | TFAL: bunu yapmazsan | FME: | BLĞT: duyurmamış olursun | RSELTH: O'nun mesajını | WELLH: Allah | YAṦMK: seni korur | MN: -dan | ELNES: insanlar- | ÎN: doğrusu | ELLH: Allah | LE: | YHD̃Y: yola iletmez | ELGWM: toplumunu | ELKEFRYN: kafirler | (5:67)
|GL: de ki | YE: EY/HEY/AH | ÊHL: halk | ELKTEB: Kitap | LSTM: siz değilsiniz | AL: üzerinde | ŞYÙ: bir şey (esas) | ḪT: kadar | TGYMWE: uygulayıncaya | ELTWRET: Tevrat'ı | WELÎNCYL: ve İncil'i | WME: ve şeyi | ÊNZL: indirilen | ÎLYKM: size | MN: -den | RBKM: Rabbi'niz- | WLYZYD̃N: ve artıracaktır | KS̃YRE: çoğunun | MNHM: onlardan | ME: şey | ÊNZL: indirilen | ÎLYK: sana | MN: -den | RBK: Rabbin- | ŦĞYENE: azgınlık | WKFRE: ve inkarını | FLE: | TÊS: sen üzülme | AL: için | ELGWM: toplumu | ELKEFRYN: o kafirler | (5:68)
|ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | WELZ̃YN: ve kimseler | HED̃WE: yahudiler(den) | WELṦEBÙWN: ve sabiiler(den) | WELNṦER: ve hıristiyanlar(dan) | MN: kimseler | ËMN: inanan | BELLH: Allah'a | WELYWM: ve gününe | EL ËḢR: ahiret | WAML: ve yapanlara | ṦELḪE: iyi işler | FLE: yoktur | ḢWF: korku | ALYHM: onlara | WLE: ve yoktur | HM: onlara | YḪZNWN: üzüntü | (5:69)
|LGD̃: andolsun | ÊḢZ̃NE: biz almıştık | MYS̃EG: söz | BNY: oğullarından | ÎSREÙYL: İsrail | WÊRSLNE: ve göndermiştik | ÎLYHM: onlara | RSLE: elçiler | KLME: ne zaman | CEÙHM: onlara getirdiyse | RSWL: bir elçi | BME: bir şey | LE: | THW: istemediği | ÊNFSHM: canlarının | FRYGE: bir kısmını | KZ̃BWE: yalanladılar | WFRYGE: ve bir kısmını da | YGTLWN: öldürüyorlardı | (5:70)
|WḪSBWE: ve sandılar | ÊLE: | TKWN: olmayacak | FTNT: bir fitne | FAMWE: kör oldular | WṦMWE: ve sağır kesildiler | S̃M: sonra | TEB: tevbesini kabul etti | ELLH: Allah | ALYHM: onların | S̃M: sonra yine | AMWE: kör | WṦMWE: ve sağır kesildiler | KS̃YR: çokları | MNHM: onlardan | WELLH: Allah | BṦYR: görüyor | BME: ne ki | YAMLWN: yapıyorlar | (5:71)
|LGD̃: andolsun | KFR: kafir olmuşlardır | ELZ̃YN: kimseler | GELWE: diyen(ler) | ÎN: ancak | ELLH: Allah | HW: o | ELMSYḪ: Mesih'tir | EBN: oğlu | MRYM: Meryem | WGEL: halbuki demişti ki | ELMSYḪ: Mesih | YE: EY/HEY/AH | BNY: Çocukları | ÎSREÙYL: İsrail | EABD̃WE: kulluk edin | ELLH: Allah'a | RBY: benim Rabbim | WRBKM: ve sizin Rabbiniz olan | ÎNH: zira | MN: kim | YŞRK: ortak koşarsa | BELLH: Allah'a | FGD̃: muhakkak ki | ḪRM: haram etmiştir | ELLH: Allah | ALYH: ona | ELCNT: cenneti | WMÊWEH: ve onun varacağı yer | ELNER: ateştir | WME: ve yoktur | LLƵELMYN: zalimlerin | MN: hiç | ÊNṦER: yardımcıları | (5:72)
|LGD̃: elbette | KFR: kafir olmuşlardır | ELZ̃YN: kimseler | GELWE: diyen(ler) | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | S̃ELS̃: üçüncüsüdür | S̃LES̃T: üçün | WME: oysa yoktur | MN: hiçbir | ÎLH: ilah | ÎLE: başka | ÎLH: ilahtan | WEḪD̃: bir olan | WÎN: eğer | LM: | YNTHWE: vazgeçmezlerse | AME: şeylerden | YGWLWN: dedikleri | LYMSN: elbette dokunacaktır | ELZ̃YN: kimselere | KFRWE: inkar eden(lere) | MNHM: onlardan | AZ̃EB: bir azab | ÊLYM: acıklı | (5:73)
|ÊFLE: | YTWBWN: hala tevbe etmiyorlar mı? | ÎL: | ELLH: Allah'a | WYSTĞFRWNH: O'ndan af dilemiyorlar mı? | WELLH: Allah | ĞFWR: bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir | (5:74)
|ME: değildir | ELMSYḪ: Mesih | EBN: oğlu | MRYM: Meryem | ÎLE: ancak | RSWL: bir elçidir | GD̃: muhakkak | ḢLT: gelip geçmiştir | MN: | GBLH: ondan önce de | ELRSL: elçiler | WÊMH: ve annesi de | ṦD̃YGT: dosdoğruydu | KENE: ikisi de | YÊKLEN: yerlerdi | ELŦAEM: yemek | ENƵR: bak | KYF: nasıl | NBYN: açıklıyoruz | LHM: onlara | EL ËYET: ayetleri | S̃M: sonra | ENƵR: bak | ÊN: nasıl | YÙFKWN: çevriliyorlar | (5:75)
|GL: de ki | ÊTABD̃WN: mi tapıyorsunuz? | MN: | D̃WN: bırakıp | ELLH: Allah'ı | ME: şeylere | LE: | YMLK: gücü yetmeyen | LKM: size | ŽRE: zarar vermeye | WLE: ve | NFAE: fayda vermeğe | WELLH: Allah | HW: odur ki | ELSMYA: işitendir | ELALYM: bilendir | (5:76)
|GL: de ki | YE: EY/HEY/AH | ÊHL: halk | ELKTEB: Kitap | LE: | TĞLWE: aşırılığa dalmayın | FY: | D̃YNKM: dininizde | ĞYR: | ELḪG: haksız yere | WLE: | TTBAWE: ve uymayın | ÊHWEÙ: keyiflerine | GWM: bir milletin | GD̃: kesin olarak | ŽLWE: sapmış | MN: | GBL: önceden | WÊŽLWE: ve saptırmış | KS̃YRE: birçoğunu da | WŽLWE: ve şaşmış | AN: -ndan | SWEÙ: doğrusu- | ELSBYL: yolun | (5:77)
|LAN: la'net edilmiştir | ELZ̃YN: kimselere | KFRWE: inkar eden | MN: -ndan | BNY: oğulları- | ÎSREÙYL: İsrail | AL: ile | LSEN: dili | D̃EWWD̃: Davud | WAYS: ve Îsa | EBN: oğlu | MRYM: Meryem | Z̃LK: bu | BME: sebebiyledir | AṦWE: isyan etmeleri | WKENWE: ve (sebebiyledir) | YATD̃WN: saldırmaları | (5:78)
|KENWE: idiler | LE: | YTNEHWN: vazgeçmiyorlar | AN: -ten | MNKR: kötülük- | FALWH: yaptıkları | LBÙS: ne kötü | ME: işler | KENWE: idiler | YFALWN: yapıyorlar | (5:79)
|TR: görürsün | KS̃YRE: çoğunun | MNHM: onlardan | YTWLWN: dostluk ettiklerini | ELZ̃YN: kimselerle | KFRWE: inkar edenlerle | LBÙS: ne kötüdür | ME: | GD̃MT: (yapıp) gönderdiği | LHM: kendileri için | ÊNFSHM: nefislerinin | ÊN: | SḢŦ: gazabetmiştir | ELLH: Allah | ALYHM: onlara | WFY: ve içinde | ELAZ̃EB: azab | HM: onlar | ḢELD̃WN: sürekli kalacaklardır | (5:80)
|WLW: eğer | KENWE: olsalardı | YÙMNWN: inanıyor | BELLH: Allah'a | WELNBY: Peygambere | WME: ve şeye | ÊNZL: indirilen | ÎLYH: ona | ME: | ETḢZ̃WHM: onları edinmezlerdi | ÊWLYEÙ: veli | WLKN: ama | KS̃YRE: çoğu | MNHM: onlardan | FESGWN: yoldan çıkmışlardır | (5:81)
|LTCD̃N: elbette bulursun | ÊŞD̃: en yaman | ELNES: insanlar içerisinde | AD̃EWT: düşman olarak | LLZ̃YN: kimselere | ËMNWE: inanan(lara) | ELYHWD̃: yahudileri | WELZ̃YN: kimseleri | ÊŞRKWE: ve inkar eden(leri) | WLTCD̃N: ve bulursun | ÊGRBHM: en yakınları da | MWD̃T: sevgice | LLZ̃YN: kimselere | ËMNWE: inanan(lara) | ELZ̃YN: kimseleri | GELWE: diyenleri | ÎNE: biz | NṦER: hıristiyanlarız | Z̃LK: çünkü | BÊN: şüphesiz | MNHM: onların içlerinde vardır | GSYSYN: keşişler | WRHBENE: ve rahipler | WÊNHM: ve onlar | LE: | YSTKBRWN: büyüklük taslamazlar | (5:82)
|WÎZ̃E: ve zaman | SMAWE: dinledikleri | ME: şeyi | ÊNZL: indirilen | ÎL: | ELRSWL: Elçi'ye | TR: görürsün | ÊAYNHM: gözlerinin | TFYŽ: dolup taştığını | MN: | ELD̃MA: yaşla | MME: dolayı | ARFWE: tanımalarından | MN: | ELḪG: gerçekleri | YGWLWN: derler ki | RBNE: Rabbimiz | ËMNE: inandık | FEKTBNE: bizi yaz | MA: beraber | ELŞEHD̃YN: şahidlerle | (5:83)
|WME: ve neden? | LNE: biz | LE: | NÙMN: inanmayalım | BELLH: Allah'a | WME: ve neden? | CEÙNE: bize gelen | MN: | ELḪG: gerçeğe | WNŦMA: umarken | ÊN: | YD̃ḢLNE: bizi katmasını | RBNE: Rabbimizin | MA: arasına | ELGWM: toplumlar | ELṦELḪYN: iyi | (5:84)
|FÊS̃EBHM: onlara verdi | ELLH: Allah | BME: dolayı | GELWE: sözlerinden | CNET: cennetler | TCRY: akan | MN: | TḪTHE: altlarından | ELÊNHER: ırmaklar | ḢELD̃YN: ebedi kalacakları | FYHE: içinde | WZ̃LK: işte budur | CZEÙ: mükafatı | ELMḪSNYN: güzel davrananların | (5:85)
|WELZ̃YN: ve kimseler | KFRWE: inkar eden(ler) | WKZ̃BWE: ve yalanlayanlar | B ËYETNE: ayetlerimizi | ÊWLÙK: işte onlar | ÊṦḪEB: halkıdır | ELCḪYM: cehennem | (5:86)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | LE: | TḪRMWE: haram etmeyin | ŦYBET: güzel ve temiz şeyleri | ME: ne ki | ÊḪL: helal kıldı | ELLH: Allah | LKM: size | WLE: ve | TATD̃WE: sınırı aşmayın | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | LE: | YḪB: sevmez | ELMATD̃YN: sınırı aşanları | (5:87)
|WKLWE: ve yeyin | MME: | RZGKM: size verdiği rızıklardan | ELLH: Allah'ın | ḪLELE: helal | ŦYBE: (ve) temiz olarak | WETGWE: korkun | ELLH: Allah'tan | ELZ̃Y: o ki | ÊNTM: siz | BH: kendisine | MÙMNWN: inanıyorsunuz | (5:88)
|LE: | YÙEḢZ̃KM: sizi sorumlu tutmaz | ELLH: Allah | BELLĞW: lağvdan ötürü | FY: | ÊYMENKM: yeminlerinizdeki | WLKN: fakat | YÙEḢZ̃KM: sizi sorumlu tutar | BME: ötürü | AGD̃TM: bilerek yaptığınız | ELÊYMEN: yeminlerden | FKFERTH: bunun keffareti | ÎŦAEM: yedirmektir | AŞRT: on | MSEKYN: fakiri | MN: | ÊWSŦ: orta derecesinden | ME: ne ki | TŦAMWN: yediriyorsunuz | ÊHLYKM: ailenize | ÊW: yahut | KSWTHM: onları giydirmektir | ÊW: ya da | TḪRYR: hürriyete kavuşturmaktır | RGBT: bir köleyi | FMN: kimse ise | LM: | YCD̃: bulamayan | FṦYEM: oruç tutsun | S̃LES̃T: üç | ÊYEM: gün | Z̃LK: işte budur | KFERT: keffareti | ÊYMENKM: yeminlerinizin | ÎZ̃E: zaman | ḪLFTM: (yemini) bozduğunuz | WEḪFƵWE: ve koruyun | ÊYMENKM: yeminlerinizi | KZ̃LK: böylece | YBYN: açıklıyor | ELLH: Allah | LKM: size | ËYETH: ayetlerini | LALKM: umulur ki | TŞKRWN: şükredersiniz | (5:89)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | ÎNME: şüphesiz | ELḢMR: şarap | WELMYSR: ve kumar | WELÊNṦEB: ve dikili taşlar | WELÊZLEM: ve şans okları | RCS: (birer) pisliktir | MN: | AML: işi | ELŞYŦEN: şeytan | FECTNBWH: bunlardan kaçının | LALKM: umulur ki | TFLḪWN: kurtuluşa eresiniz | (5:90)
|ÎNME: şüphesiz | YRYD̃: istiyor | ELŞYŦEN: şeytan | ÊN: | YWGA: sokmak | BYNKM: aranıza | ELAD̃EWT: düşmanlık | WELBĞŽEÙ: ve kin | FY: | ELḢMR: şarap ile | WELMYSR: ve kumar ile | WYṦD̃KM: ve sizi alakoymak | AN: -tan | Z̃KR: anmak- | ELLH: Allah'ı | WAN: | ELṦLET: ve SaLâT'ten/Destek'ten | FHL: artık değil mi? | ÊNTM: siz | MNTHWN: vazgeçtiniz | (5:91)
|WÊŦYAWE: ve ita'at edin | ELLH: Allah'a | WÊŦYAWE: ve ita'at edin | ELRSWL: Elçi'ye | WEḪZ̃RWE: ve sakının | FÎN: eğer | TWLYTM: dönerseniz | FEALMWE: bilin ki | ÊNME: şüphesiz | AL: düşen | RSWLNE: elçimize | ELBLEĞ: duyurmaktır | ELMBYN: açıkça | (5:92)
|LYS: yoktur | AL: üzerine | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inananlar | WAMLWE: ve yapanlara | ELṦELḪET: iyi işler | CNEḪ: bir günah | FYME: ötürü | ŦAMWE: yediklerinden | ÎZ̃E: bundan böyle | ME: takdirde | ETGWE: korundukları | W ËMNWE: ve inandıkları | WAMLWE: ve yaptıkları | ELṦELḪET: iyi işler | S̃M: sonra (yine) | ETGWE: korundukları | W ËMNWE: ve inandıkları | S̃M: ve yine | ETGWE: korundukları | WÊḪSNWE: ve iyilik ettikleri | WELLH: Allah | YḪB: sever | ELMḪSNYN: güzel davrananları | (5:93)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | LYBLWNKM: sizi dener | ELLH: Allah | BŞYÙ: bir kısım | MN: | ELṦYD̃: av'la | TNELH: erişeceği | ÊYD̃YKM: ellerinizin | WRMEḪKM: ve mızraklarınızın | LYALM: bilmek için | ELLH: Allah | MN: kimin | YḢEFH: kendisiden korktuğunu | BELĞYB: gizlide | FMN: kim ki | EATD̃: saldırıda bulunursa | BAD̃: sonra | Z̃LK: bundan | FLH: Zira onlar/onlarsa | AZ̃EB: bir azab | ÊLYM: acıklı | (5:94)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | LE: | TGTLWE: öldürmeyin | ELṦYD̃: av | WÊNTM: ve siz | ḪRM: ihramlı (iken) | WMN: ve kim | GTLH: onu öldürürse | MNKM: sizden | MTAMD̃E: kasden | FCZEÙ: cezası vardır | MS̃L: dengi olan | ME: | GTL: öldürdüğü | MN: -dan | ELNAM: hayvan- | YḪKM: karar vereceği | BH: ona | Z̃WE: iki kişinin | AD̃L: adil | MNKM: içinizden | HD̃YE: bir kurban | BELĞ: varacak | ELKABT: Ka'be'ye | ÊW: yahut | KFERT: keffareti | ŦAEM: yedirme | MSEKYN: yoksullara | ÊW: ya da | AD̃L: denk | Z̃LK: buna | ṦYEME: oruçtur | LYZ̃WG: tatması için | WBEL: vebalini | ÊMRH: yaptığı işin | AFE: affetmiştir | ELLH: Allah | AME: olanı | SLF: geçmişte | WMN: ve kim | AED̃: düşmanlık ederse | FYNTGM: öc alır | ELLH: Allah | MNH: ondan | WELLH: Allah | AZYZ: daima galiptir | Z̃W: sahibidir | ENTGEM: intikam | (5:95)
|ÊḪL: helal kılındı | LKM: size | ṦYD̃: avı | ELBḪR: deniz | WŦAEMH: ve yiyeceği | MTEAE: geçimlik olarak | LKM: size | WLLSYERT: ve yolculara | WḪRM: ve yasaklandı | ALYKM: size | ṦYD̃: avı | ELBR: kara | ME: | D̃MTM: olduğunuz sürece | ḪRME: ihramlı | WETGWE: korkun | ELLH: Allah'tan | ELZ̃Y: o ki | ÎLYH: huzuruna | TḪŞRWN: toplanacaksınız | (5:96)
|CAL: kıldı | ELLH: Allah | ELKABT: Odak | ELBYT: -Yapıyı | ELḪREM: -Yasaklı/Haram | GYEME: doğrulunacak | LLNES: insanlara/insanlar için | WELŞHR: ve ayı (kıldı) | ELḪREM: -Yasaklı/Haram | WELHD̃Y: ve hediyeledi | WELGLEÙD̃: ve tasmalı kurbanlıkları | Z̃LK: böylece | LTALMWE: anlayasınız diye | ÊN: şüphesiz | ELLH: Allah'ın | YALM: bildiğini | ME: olanları | FY: | ELSMEWET: göklerde | WME: ve olanları | FY: | ELÊRŽ: yerde | WÊN: ve şüphesiz | ELLH: Allah'ın | BKL: her | ŞYÙ: şeyi | ALYM: bildiğini | (5:97)
|EALMWE: iyi bilin ki | ÊN: şüphesiz | ELLH: Allah'ın | ŞD̃YD̃: çetindir | ELAGEB: cezası | WÊN: ve şüphesiz | ELLH: Allah | ĞFWR: bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir | (5:98)
|ME: | AL: üzerine düşen | ELRSWL: Elçi'nin | ÎLE: sadece | ELBLEĞ: duyurmaktır | WELLH: Allah | YALM: bilir | ME: şeyleri | TBD̃WN: açığa vurduğunuz | WME: ve şeyleri | TKTMWN: gizlediğiniz | (5:99)
|GL: de ki | LE: olmaz | YSTWY: eşit | ELḢBYS̃: murdar ile | WELŦYB: temiz | WLW: ve şayet | ÊACBK: hoşuna gitse de | KS̃RT: çokluğu | ELḢBYS̃: murdarın | FETGWE: o halde korkun | ELLH: Allah'tan | YE: EY/HEY/AH | ÊWLY: sahipleri | ELÊLBEB: akıl/anlayış | LALKM: umulur ki | TFLḪWN: kurtuluşa erersiniz | (5:100)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | LE: | TSÊLWE: sormayın | AN: hakkında | ÊŞYEÙ: şeyler | ÎN: eğer | TBD̃: açıklandığında | LKM: size | TSÙKM: hoşunuza gitmeyecek | WÎN: ve eğer | TSÊLWE: sorarsanız | ANHE: onları | ḪYN: vakit | YNZL: indirildiği | ELGR ËN: Kur'an | TBD̃: açıklanır | LKM: size | AFE: affetmiştir | ELLH: Allah | ANHE: onları | WELLH: Allah | ĞFWR: bağışlayandır | ḪLYM: halimdir | (5:101)
|GD̃: muhakkak | SÊLHE: onları sormuştu | GWM: bir toplum | MN: | GBLKM: sizden önce gelen | S̃M: sonra | ÊṦBḪWE: olmuşlardı | BHE: onları | KEFRYN: inkar edenler | (5:102)
|ME: | CAL: yapmamıştır | ELLH: Allah | MN: ne | BḪYRT: bahîre | WLE: ve ne | SEÙBT: sâibe | WLE: ve ne | WṦYLT: vasîle | WLE: ve ne | ḪEM: ham | WLKN: fakat | ELZ̃YN: kimseler | KFRWE: inkar eden(ler) | YFTRWN: uyduruyorlar | AL: karşı | ELLH: Allah'a | ELKZ̃B: yalan | WÊKS̃RHM: ve çokları da | LE: | YAGLWN: akıl erdiremiyorlar | (5:103)
|WÎZ̃E: ve zaman | GYL: dendiği | LHM: onlara | TAELWE: gelin | ÎL: | ME: şeye | ÊNZL: indirdiği | ELLH: Allah'ın | WÎL: ve | ELRSWL: Elçi'ye | GELWE: derler ki | ḪSBNE: bize yeter | ME: şey | WCD̃NE: bulduğumuz | ALYH: üzerinde | ËBEÙNE: babalarımızı | ÊWLW: olsa da mı? | KEN: | ËBEÙHM: babaları | LE: | YALMWN: bilmeyen | ŞYÙE: hiçbir şey | WLE: ve | YHTD̃WN: doğru yolu bulamayan | (5:104)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | ALYKM: siz (bakın) | ÊNFSKM: kendinize | LE: | YŽRKM: size zarar vermez | MN: kimse | ŽL: sapan | ÎZ̃E: takdirde | EHTD̃YTM: siz doğru yolda olduğunuz | ÎL: | ELLH: Allah'adır | MRCAKM: dönüşünüz | CMYAE: hepinizin | FYNBÙKM: O size haber verecektir | BME: şeyi | KNTM: olduğunuz | TAMLWN: yapmış | (5:105)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inananlar | ŞHED̃T: şahidlik etsin | BYNKM: aranızda | ÎZ̃E: zaman | ḪŽR: geldiği | ÊḪD̃KM: birinize | ELMWT: ölüm | ḪYN: sırasında | ELWṦYT: vasiyyet | ES̃NEN: iki | Z̃WE: kişi | AD̃L: adil | MNKM: içinizden | ÊW: ya da | ËḢREN: diğer iki kişi (şahidlik etsin) | MN: | ĞYRKM: sizden olmayan | ÎN: eğer | ÊNTM: siz | ŽRBTM: yolculuk ederken | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | FÊṦEBTKM: ve başınıza gelmişse | MṦYBT: musibeti | ELMWT: ölüm | TḪBSWNHME: onları tutarsınız | MN: | BAD̃: -sonra | ELṦLET: SaLâT'den-/Destek'den- | FYGSMEN: yemin etsinler | BELLH: Allah'a | ÎN: eğer | ERTBTM: kuşkulanırsanız | LE: | NŞTRY: satmayacağız | BH: onu (yeminimizi) | S̃MNE: hiçbir paraya | WLW: ve eğer | KEN: olsa | Z̃E: | GRB: akraba da | WLE: ve | NKTM: gizlemeyeceğiz | ŞHED̃T: şahidliğini | ELLH: Allah'ın | ÎNE: yoksa biz elbette | ÎZ̃E: o zaman | LMN: kimselerden oluruz | EL ËS̃MYN: günahkar | (5:106)
|FÎN: eğer | AS̃R: anlaşılırsa | AL: | ÊNHME: onların | ESTḪGE: işledikleri | ÎS̃ME: bir günah | F ËḢREN: başka iki kişi | YGWMEN: geçer | MGEMHME: onların yerine | MN: | ELZ̃YN: kendisine | ESTḪG: haksızlık edilenlerden | ALYHM: onların üzerine | ELÊWLYEN: daha layık | FYGSMEN: yemin ederler | BELLH: Allah'a | LŞHED̃TNE: mutlaka bizim şahidliğimiz | ÊḪG: daha doğrudur | MN: | ŞHED̃THME: onların şahidliğinden | WME: | EATD̃YNE: biz (hakka) tecavüz etmedik | ÎNE: yoksa biz elbette | ÎZ̃E: o zaman | LMN: oluruz | ELƵELMYN: zalimlerden | (5:107)
|Z̃LK: budur | ÊD̃N: en uygun olan | ÊN: | YÊTWE: yapmalarına | BELŞHED̃T: şahidliği | AL: üzerine | WCHHE: gereği | ÊW: yahut | YḢEFWE: korkmalarına | ÊN: | TRD̃: reddedilmesinden | ÊYMEN: yeminlerin | BAD̃: sonra | ÊYMENHM: yeminlerinden | WETGWE: korkun | ELLH: Allah'tan | WESMAWE: ve iyi dinleyin | WELLH: Allah | LE: | YHD̃Y: doğru yola iletmez | ELGWM: topluluğu | ELFESGYN: yoldan çıkan | (5:108)
|YWM: gün | YCMA: toplayacağı | ELLH: Allah | ELRSL: Elçileri | FYGWL: derler | MEZ̃E: ne? | ÊCBTM: size cevap verildi | GELWE: derler | LE: | ALM: bilgimiz yok | LNE: bizim | ÎNK: yalnız sensin | ÊNT: sen | ALEM: bilen | ELĞYWB: gizlileri | (5:109)
|ÎZ̃: hani | GEL: demişti ki | ELLH: Allah | YE: EY/HEY/AH | AYS: Îsa | EBN: oğlu | MRYM: Meryem | EZ̃KR: hatırla | NAMTY: ni'metimi | ALYK: sana olan | WAL: ve olan | WELD̃TK: annene | ÎZ̃: hani | ÊYD̃TK: seni desteklemiştim | BRWḪ: Ruh ile | ELGD̃S: l-Kudüs | TKLM: konuşuyordun | ELNES: insanlarla | FY: | ELMHD̃: beşikte iken | WKHLE: ve yetişkin iken | WÎZ̃: hani | ALMTK: sana öğrettim | ELKTEB: Kitabı | WELḪKMT: ve hikmeti | WELTWRET: ve Tevrat'ı | WELÎNCYL: ve İncil'i | WÎZ̃: hani | TḢLG: yaratıyor | MN: -dan | ELŦYN: çamur- | KHYÙT: şeklinde bir şey | ELŦYR: kuş | BÎZ̃NY: benim iznimle | FTNFḢ: üflüyordun | FYHE: içine | FTKWN: oluyordu | ŦYRE: kuş | BÎZ̃NY: benim iznimle | WTBRÙ: ve iyileştiriyordun | ELÊKMH: anadan doğma körü | WELÊBRṦ: ve alacalıyı | BÎZ̃NY: benim iznimle | WÎZ̃: ve hani | TḢRC: çıkarıyordun | ELMWT: ölüleri | BÎZ̃NY: benim iznimle | WÎZ̃: ve hani | KFFT: savmıştım | BNY: oğullarını | ÎSREÙYL: İsrail | ANK: senden | ÎZ̃: zaman | CÙTHM: sen onlara getirdiğin | BELBYNET: açık deliller | FGEL: demişti | ELZ̃YN: kimseler | KFRWE: inkar eden(ler) | MNHM: içlerinden | ÎN: | HZ̃E: bu | ÎLE: başka bir şey değil | SḪR: bir büyüden | MBYN: apaçık | (5:110)
|WÎZ̃: ve hani | ÊWḪYT: vahyetmiştim | ÎL: | ELḪWERYYN: Havarilere | ÊN: | ËMNWE: inanmalarını | BY: bana | WBRSWLY: ve elçime | GELWE: demişlerdi | ËMNE: inandık | WEŞHD̃: şahid ol | BÊNNE: bizim | MSLMWN: müslümanlar olduğumuza | (5:111)
|ÎZ̃: hani | GEL: demişlerdi ki | ELḪWERYWN: Havariler | YE: EY/HEY/AH | AYS: Îsa | EBN: oğlu | MRYM: Meryem | HL: -mi? | YSTŦYA: gücü yeter- | RBK: Rabbinin | ÊN: | YNZL: indirmeye | ALYNE: bize | MEÙD̃T: bir sofra | MN: -ten | ELSMEÙ: gök- | GEL: (Îsa) dedi | ETGWE: korkun | ELLH: Allah'tan | ÎN: eğer | KNTM: iseniz | MÙMNYN: inanıyor | (5:112)
|GELWE: dediler | NRYD̃: istiyoruz | ÊN: | NÊKL: yemeyi | MNHE: ondan | WTŦMÙN: ve iyice yatışmasını | GLWBNE: kalblerimizin | WNALM: ve bilmeyi | ÊN: | GD̃: kesinlikle | ṦD̃GTNE: bize doğru söylediğini | WNKWN: ve olmayı | ALYHE: buna | MN: | ELŞEHD̃YN: bizzat şahit | (5:113)
|GEL: dedi | AYS: Îsa | EBN: oğlu | MRYM: Meryem | ELLHM: Allah'ım | RBNE: Rabbimiz | ÊNZL: indir | ALYNE: bizim üzerimize | MEÙD̃T: bir sofra | MN: -ten | ELSMEÙ: gök- | TKWN: olsun | LNE: bizim için | AYD̃E: bir bayram | LÊWLNE: öncemiz için | W ËḢRNE: ve sonramız için | W ËYT: ve bir mu'cize (olsun) | MNK: Senden | WERZGNE: bizi rızıklandır | WÊNT: ve sen | ḢYR: en hayırlısısın | ELREZGYN: rızık verenlerin | (5:114)
|GEL: buyurdu ki | ELLH: Allah | ÎNY: ben | MNZLHE: onu indireceğim | ALYKM: sizin üzerinize | FMN: ama kim | YKFR: inkar ederse | BAD̃: ondan sonra | MNKM: sizden | FÎNY: ben | ÊAZ̃BH: ona azab ederim | AZ̃EBE: bir azapla | LE: | ÊAZ̃BH: azab etmediğim | ÊḪD̃E: hiç kimseye | MN: | ELAELMYN: dünyalarda | (5:115)
|WÎZ̃: ve yine | GEL: demişti ki | ELLH: Allah | YE: EY/HEY/AH | AYS: Îsa | EBN: oğlu | MRYM: Meryem | ÊÊNT: sen mi? | GLT: dedin | LLNES: insanlara | ETḢZ̃WNY: beni edinin | WÊMY: ve annemi | ÎLHYN: iki tanrı | MN: | D̃WN: başka | ELLH: Allah'tan | GEL: dedi ki | SBḪENK: sen yücesin | ME: | YKWN: değildir | LY: benim (haddime) | ÊN: | ÊGWL: söylemek | ME: bir şeyi | LYS: olmayan | LY: benim için | BḪG: gerçek | ÎN: eğer | KNT: olsaydım | GLTH: demiş | FGD̃: muhakkak | ALMTH: sen bunu bilirdin | TALM: sen bilirsin | ME: olanı | FY: | NFSY: benim nefsimde | WLE: ve | ÊALM: ben bilmem | ME: olanı | FY: | NFSK: senin nefsinde | ÎNK: şüphesiz sen | ÊNT: sensin | ALEM: bilen | ELĞYWB: gizlileri | (5:116)
|ME: | GLT: ben söylemedim | LHM: onlara | ÎLE: başka | ME: şeyden | ÊMRTNY: bana emrettiğin | BH: onu | ÊN: | EABD̃WE: kulluk edin | ELLH: Allah'a | RBY: benim Rabbim | WRBKM: ve sizin Rabbiniz olan | WKNT: idim | ALYHM: onlar üzerine | ŞHYD̃E: şahid | ME: | D̃MT: olduğum sürece | FYHM: onların içinde | FLME: fakat | TWFYTNY: sen beni vefat ettirince | KNT: sen oldun | ÊNT: sen | ELRGYB: gözetleyen | ALYHM: onları | WÊNT: ve sen | AL: üzerine | KL: her | ŞYÙ: şey | ŞHYD̃: şahitsin | (5:117)
|ÎN: eğer | TAZ̃BHM: onlara azabedersen | FÎNHM: şüphesiz onlar | ABED̃K: senin kullarındır | WÎN: ve eğer | TĞFR: bağışlarsan | LHM: onları | FÎNK: şüphesiz sen | ÊNT: yalnız sen | ELAZYZ: daima üstünsün | ELḪKYM: hüküm ve hikmet sahibisin | (5:118)
|GEL: buyurdu | ELLH: Allah | HZ̃E: bu | YWM: gündür | YNFA: fayda sağlayacağı | ELṦED̃GYN: sadıklara | ṦD̃GHM: doğruluklarının | LHM: onlar için vardır | CNET: cennetler | TCRY: akan | MN: | TḪTHE: altlarından | ELÊNHER: ırmaklar | ḢELD̃YN: kalacakları | FYHE: içinde | ÊBD̃E: ebediyyen | RŽY: razı olmuştur | ELLH: Allah | ANHM: onlardan | WRŽWE: onlar da razı olmuşlardır | ANH: O'ndan | Z̃LK: işte budur | ELFWZ: başarı | ELAƵYM: büyük | (5:119)
|LLH: Allah'ındır | MLK: mülkü | ELSMEWET: göklerin | WELÊRŽ: ve yerin | WME: ve ne varsa | FYHN: bunlarda bulunan | WHW: ve O | AL: üzerine | KL: her | ŞYÙ: şey | GD̃YR: kadirdir | (5:120)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}