CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – nominative masculine indefinite noun الواو عاطفة اسم مرفوع
على
|
AL
ǎlā
upon
Ayn,Lam,, 70,30,,
P – preposition حرف جر
قرية
ق ر ي | GRY
GRYT
ḳaryetin
bir ülkeye
a city
Gaf,Re,Ye,Te merbuta, 100,200,10,400,
N – genitive feminine indefinite noun اسم مجرور
أهلكناها
ه ل ك | HLK
ÊHLKNEHE
ehleknāhā
helak ettiğimiz
which We have destroyed,
,He,Lam,Kef,Nun,Elif,He,Elif, ,5,30,20,50,1,5,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person feminine singular object pronoun فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أنهم
|
ÊNHM
ennehum
onlar
that they
,Nun,He,Mim, ,50,5,40,
ACC – accusative particle PRON – 3rd person masculine plural object pronoun حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لا
|
LE
lā
not
Lam,Elif, 30,1,
NEG – negative particle حرف نفي
يرجعون
ر ج ع | RCA
YRCAWN
yerciǔne
bir daha geri dönemezler
will return.
Ye,Re,Cim,Ayn,Vav,Nun, 10,200,3,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَحَرَامٌ: ve (yaşamak) haramdır | عَلَىٰ: | قَرْيَةٍ: bir ülkeye | أَهْلَكْنَاهَا: helak ettiğimiz | أَنَّهُمْ: onlar | لَا: | يَرْجِعُونَ: bir daha geri dönemezler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وحرام WḪREMve (yaşamak) haramdır | على AL | قرية GRYTbir ülkeye | أهلكناها ÊHLKNEHEhelak ettiğimiz | أنهم ÊNHMonlar | لا LE | يرجعون YRCAWNbir daha geri dönemezler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve Harāmun: ve (yaşamak) haramdır | ǎlā: | ḳaryetin: bir ülkeye | ehleknāhā: helak ettiğimiz | ennehum: onlar | lā: | yerciǔne: bir daha geri dönemezler |
Kırık Meal (Transcript) : |WḪREM: ve (yaşamak) haramdır | AL: | GRYT: bir ülkeye | ÊHLKNEHE: helak ettiğimiz | ÊNHM: onlar | LE: | YRCAWN: bir daha geri dönemezler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Helâk ettiğimiz bir şehir halkının, dönüp bizim tapımıza gelmemesine imkân yok.
Adem Uğur : Helâk ettiğimiz bir belde için artık (yeniden mâmur olmak) imkânsızdır; çünkü onlar geri dönemeyeceklerdir.
Ahmed Hulusi : Yok ettiğimiz bir bölgedekilere haramdır ki; onlar rücu edemezler!
Ahmet Tekin : Günahları sebebiyle helâk ettiğimiz bir memleket halkının dünyaya tekrar dön-memeleri, tevbeye fırsatlarının olmaması kesin, diriltilmemeleri, huzurumuzda hesaba çekilmemeleri imkânsızdır.
Ahmet Varol : Bizim helak ettiğimiz bir şehre artık (dünya) hayatı haramdır. Şüphesiz onlar bir daha dönemezler.
Ali Bulaç : Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.
Ali Fikri Yavuz : Helâk ettiğimiz bir memleket halkına mümkün değildir, artık onlar tevbeye dönemezler.
Bekir Sadak : Yok ettigimiz kasaba halkinin ahirette ceza gormek uzere Bize donmemesi imkansizdir.
Celal Yıldırım : Yok etmemiz gereken kasaba halkının (yok olduktan sonra dünyaya dönmesi veya yok olma noktasına geldikten sonra pişmanlık duyup tevbe ederek) dönüş yapması haramdır, (mümkün değildir).
Diyanet İşleri : Helâk ettiğimiz bir memleket halkının bize dönmemeleri imkânsızdır.
Diyanet İşleri (eski) : Yok ettiğimiz kasaba halkının ahirette ceza görmek üzere Bize dönmemesi imkansızdır.
Diyanet Vakfi : Helâk ettiğimiz bir belde için artık (yeniden mâmur olmak) imkânsızdır; çünkü onlar geri dönemeyeceklerdir.
Edip Yüksel : Helak ettiğimiz bir toplumun tekrar dönmesi yasaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yok ettiğimiz bir memleket (ahalisinin ahiretteki cezasını da çekmek üzere) bize dönmemesi gerçekten imkansızdır.
Elmalılı Hamdi Yazır : İhlâk ettiğimiz karyeye dahi haramdır ki rücu' etmiyecek olsunlar
Fizilal-il Kuran : Yok ettiğimiz kentlerin halklarının hesap vermek üzere bize dönmemeleri imkânsızdır.
Gültekin Onan : Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.
Hakkı Yılmaz : Ve değişime/ yıkıma uğrattığımız bir kent üzerine yasak konmuştur: “Şüphesiz bunlar, dönmeyecekler!”
Hasan Basri Çantay : Helak etdiğimiz bir memleket (ahâlisinin) hakıykaten (mahşere) dönmemeleri imkânsızdır.
Hayrat Neşriyat : Helâk ettiğimiz bir şehrin (halkının mahşer günü bize) dönmemeleri, şübhesiz ki mümkün değildir.
İbni Kesir : Helak ettiğimiz kasaba halkına da haramdır. Onlar geri dönmezler.
İskender Evrenosoğlu : Ve helâk ettiğimiz bir kasaba halkının, oraya dönmesi (yeniden hayata getirilmesi) haramdır (imkânsızdır).
Muhammed Esed : Bu bakımdan, yok etmeye karar verdiğimiz herhangi bir toplumun, (tuttuğu günahkarca yoldan) bir daha geri dönmesi asla mümkün değildir!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve kendisini helâk ettiğimiz bir belde (ahalisi) için memnudur ki, onlar dönmeyecekler olsunlar.
Ömer Öngüt : Helâk ettiğimiz bir memleket (halkının) bize dönmemesi imkânsızdır.
Şaban Piriş : Helâk ettiğimiz bir belde halkının da (bize) dönmemesi imkansızdır
Suat Yıldırım : İmha ettiğimiz bir memleket halkının, mahşerde huzurumuza gelmemesi mümkün değildir.
Süleyman Ateş : Helâk ettiğimiz bir ülkeye artık (yaşamak) harâmdır: Onlar bir daha geri dönemezler.
Tefhim-ul Kuran : Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkânsız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.
Ümit Şimşek : Helâkine hükmettiğimiz bir belde ahalisinin üzerinde yasak vardır; onlar artık geri dönemezler.
Yaşar Nuri Öztürk : Helâk ettiğimiz bir kente/medeniyete yaşamak haram edilmiştir. Onlar bir daha geri dönemezler.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]