» 21 / Enbiyâ  32:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
Enbiya Suresi = Peygamberler Suresi
agirlikli olarak peygamberlerden söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَجَعَلْنَا (WCALNE) = ve ceǎlnā : ve yaptık
2. السَّمَاءَ (ELSMEÙ) = s-semāe : göğü
3. سَقْفًا (SGFE) = seḳfen : bir tavan
4. مَحْفُوظًا (MḪFWƵE) = meHfūZen : korunmuş
5. وَهُمْ (WHM) = vehum : onlar hala
6. عَنْ (AN) = ǎn : -nden
7. ايَاتِهَا ( ËYETHE) = āyātihā : ayetleri-
8. مُعْرِضُونَ (MARŽWN) = muǎ'riDūne : yüz çevirmektedirler
ve yaptık | göğü | bir tavan | korunmuş | onlar hala | -nden | ayetleri- | yüz çevirmektedirler |

[CAL] [SMW] [SGF] [ḪFƵ] [] [] [EYY] [ARŽ]
WCALNE ELSMEÙ SGFE MḪFWƵE WHM AN ËYETHE MARŽWN

ve ceǎlnā s-semāe seḳfen meHfūZen vehum ǎn āyātihā muǎ'riDūne
وجعلنا السماء سقفا محفوظا وهم عن آياتها معرضون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وجعلنا ج ع ل | CAL WCALNE ve ceǎlnā ve yaptık And We made
السماء س م و | SMW ELSMEÙ s-semāe göğü the sky
سقفا س ق ف | SGF SGFE seḳfen bir tavan a roof
محفوظا ح ف ظ | ḪFƵ MḪFWƵE meHfūZen korunmuş protected.
وهم | WHM vehum onlar hala But they,
عن | AN ǎn -nden from
آياتها ا ي ي | EYY ËYETHE āyātihā ayetleri- its Signs,
معرضون ع ر ض | ARŽ MARŽWN muǎ'riDūne yüz çevirmektedirler turn away.

21:32 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve yaptık | göğü | bir tavan | korunmuş | onlar hala | -nden | ayetleri- | yüz çevirmektedirler |

[CAL] [SMW] [SGF] [ḪFƵ] [] [] [EYY] [ARŽ]
WCALNE ELSMEÙ SGFE MḪFWƵE WHM AN ËYETHE MARŽWN

ve ceǎlnā s-semāe seḳfen meHfūZen vehum ǎn āyātihā muǎ'riDūne
وجعلنا السماء سقفا محفوظا وهم عن آياتها معرضون

[ج ع ل] [س م و] [س ق ف] [ح ف ظ] [] [] [ا ي ي] [ع ر ض]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وجعلنا ج ع ل | CAL WCALNE ve ceǎlnā ve yaptık And We made
Vav,Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,
6,3,70,30,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
السماء س م و | SMW ELSMEÙ s-semāe göğü the sky
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
سقفا س ق ف | SGF SGFE seḳfen bir tavan a roof
Sin,Gaf,Fe,Elif,
60,100,80,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
محفوظا ح ف ظ | ḪFƵ MḪFWƵE meHfūZen korunmuş protected.
Mim,Ha,Fe,Vav,Zı,Elif,
40,8,80,6,900,1,
N – accusative masculine indefinite passive participle
اسم منصوب
وهم | WHM vehum onlar hala But they,
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
عن | AN ǎn -nden from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
آياتها ا ي ي | EYY ËYETHE āyātihā ayetleri- its Signs,
,Ye,Elif,Te,He,Elif,
,10,1,400,5,1,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
معرضون ع ر ض | ARŽ MARŽWN muǎ'riDūne yüz çevirmektedirler turn away.
Mim,Ayn,Re,Dad,Vav,Nun,
40,70,200,800,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَجَعَلْنَا: ve yaptık | السَّمَاءَ: göğü | سَقْفًا: bir tavan | مَحْفُوظًا: korunmuş | وَهُمْ: onlar hala | عَنْ: -nden | ايَاتِهَا: ayetleri- | مُعْرِضُونَ: yüz çevirmektedirler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وجعلنا WCALNE ve yaptık | السماء ELSMEÙ göğü | سقفا SGFE bir tavan | محفوظا MḪFWƵE korunmuş | وهم WHM onlar hala | عن AN -nden | آياتها ËYETHE ayetleri- | معرضون MARŽWN yüz çevirmektedirler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ceǎlnā: ve yaptık | s-semāe: göğü | seḳfen: bir tavan | meHfūZen: korunmuş | vehum: onlar hala | ǎn: -nden | āyātihā: ayetleri- | muǎ'riDūne: yüz çevirmektedirler |
Kırık Meal (Transcript) : |WCALNE: ve yaptık | ELSMEÙ: göğü | SGFE: bir tavan | MḪFWƵE: korunmuş | WHM: onlar hala | AN: -nden | ËYETHE: ayetleri- | MARŽWN: yüz çevirmektedirler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gökyüzünü, korunmakta olan bir tavan yaptık, onlarsa hâlâ delillerinden yüz çevirmedeler.
Adem Uğur : Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık. Onlar ise, gökyüzünün âyetlerinden yüz çevirirler.
Ahmed Hulusi : Semâyı da korunmuş bir tavan kıldık. . . Onlar onun işaretlerine aldırmıyorlar.
Ahmet Tekin : Göğü de dengesi, çekimi ve düzeni kudretimizle korunan bir tavan haline getirdik. Kâfirler, Allah’ın kudret ve azametine delâlet eden gökteki delilleri görmekten, düşünmekten yüz çeviriyorlar.
Ahmet Varol : Göğü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlarsa ondaki ayetlerden yüz çevirmektedirler.
Ali Bulaç : Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar.
Ali Fikri Yavuz : Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Kâfirler ise, gökyüzünün alâmetlerinden (güneş, ay ve yıldızlarından = Allah’ın kudret ve azametine delâlet edişlerinden) yüz çeviriyorlar.
Bekir Sadak : Gogu karisikliktan korunmus bir tavan kildik; oysa onlar bundaki delillerden yuz ceiriyorlar.
Celal Yıldırım : Göğü de (bozulup dengesizliğe düşmekten) korunmuş bir tavan (gibi) yaptık. Halbuki onlar, bundaki belge ve delillerden yüzçeviriyorlar.
Diyanet İşleri : Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah’ın varlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler.
Diyanet İşleri (eski) : Göğü karışıklıktan korunmuş bir tavan kıldık; oysa onlar bundaki delillerden yüz çeviriyorlar.
Diyanet Vakfi : Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık. Onlar ise, gökyüzünün âyetlerinden yüz çevirirler.
Edip Yüksel : Göğü korunmuş bir tavan yaptık. Buna rağmen onlar ondaki işaretlere ilgisiz durmaktadırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Kâfirler ise, gökyüzünün alâmetlerinden (Allah'ın kudret ve azametine delalet eden delillerinden) yüz çeviriyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise O'nun ayetlerinden yüz çeviriyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Semayı da mahfuz bir sakıf yaptık, onlar ise onun âyetlerinden yüz çeviriyorlar
Fizilal-il Kuran : Göğü dengesizlikten korunmuş bir tavan, bir çatı yaptık. Onlar ise gökteki ayetlere, düşündürücü kanıtlara dönüp bakmıyorlar.
Gültekin Onan : Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar.
Hakkı Yılmaz : Ve Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise, gökyüzünün âyetlerinden yüz çevirenlerdirler.
Hasan Basri Çantay : Biz gök yüzünü de korunmuş bir tavan (gibi) yapdık. Onlar ise bunun âyetlerinden yüz çeviricidirler.
Hayrat Neşriyat : Göğü de (düşmekten) muhâfaza edilmiş bir tavan yaptık. Onlar ise, onun delillerinden yüz çeviren kimselerdir.
İbni Kesir : Gökyüzünü de korunmuş bir tavan kıldık. Fakat onlar, bundaki ayetlerden yüz çeviriyorlar.
İskender Evrenosoğlu : Ve semayı (gökleri) muhafaza edilmiş bir tavan kıldık. Ve onlar, O'nun âyetlerinden yüz çevirenlerdir.
Muhammed Esed : ve göğü güvenli bir kubbe, bir çatı olarak yükselttik? Ve yine de onlar (yaratılışın) bu açık işaretlerine inatla sırt çeviriyor,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve gökyüzünü de bir mahfuz tavan yaptık. Halbuki, onlar onun âyetlerinden yüz çeviricilerdir.
Ömer Öngüt : Biz göğü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise hâlâ gökyüzünün âyetlerinden (delillerinden) yüz çevirmektedirler.
Şaban Piriş : Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Buna rağmen onlar, bundaki ayetlerden yüz çeviriyorlar.
Suat Yıldırım : Göğü de dengesizliğe düşmekten korunmuş bir tavan durumunda yarattık. Onlarsa hâlâ gökteki delillerden yüz çevirmektedirler.
Süleyman Ateş : Göğü, korunmuş bir tavan yaptık; onlarsa hâlâ göğün, (Allâh'ın) âyetlerinden yüz çevirmektedirler.
Tefhim-ul Kuran : Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çevirmektedirler.
Ümit Şimşek : Göğü de korunmuş bir tavan yaptık. Yine de onlar gökyüzünün âyetlerine aldırmıyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Göğü, korunmuş bir tavan yaptık. Ama onlar göğün ayetlerinden hâlâ yüz çeviriyorlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}