» 21 / Enbiyâ  77:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
Enbiya Suresi = Peygamberler Suresi
agirlikli olarak peygamberlerden söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَنَصَرْنَاهُ (WNṦRNEH) = ve neSarnāhu : ve onu koruduk
2. مِنَ (MN) = mine : -nden
3. الْقَوْمِ (ELGWM) = l-ḳavmi : kavmi-
4. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselerin
5. كَذَّبُوا (KZ̃BWE) = keƶƶebū : yalanlayan
6. بِايَاتِنَا (B ËYETNE) = biāyātinā : ayetlerimizi
7. إِنَّهُمْ (ÎNHM) = innehum : çünkü onlar
8. كَانُوا (KENWE) = kānū : olmuşlardı
9. قَوْمَ (GWM) = ḳavme : bir kavim
10. سَوْءٍ (SWÙ) = sev'in : kötü
11. فَأَغْرَقْنَاهُمْ (FÊĞRGNEHM) = feeğraḳnāhum : biz de onları boğmuştuk
12. أَجْمَعِينَ (ÊCMAYN) = ecmeǐyne : hepsini
ve onu koruduk | -nden | kavmi- | kimselerin | yalanlayan | ayetlerimizi | çünkü onlar | olmuşlardı | bir kavim | kötü | biz de onları boğmuştuk | hepsini |

[NṦR] [] [GWM] [] [KZ̃B] [EYY] [] [KWN] [GWM] [SWE] [ĞRG] [CMA]
WNṦRNEH MN ELGWM ELZ̃YN KZ̃BWE B ËYETNE ÎNHM KENWE GWM SWÙ FÊĞRGNEHM ÊCMAYN

ve neSarnāhu mine l-ḳavmi elleƶīne keƶƶebū biāyātinā innehum kānū ḳavme sev'in feeğraḳnāhum ecmeǐyne
ونصرناه من القوم الذين كذبوا بآياتنا إنهم كانوا قوم سوء فأغرقناهم أجمعين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونصرناه ن ص ر | NṦR WNṦRNEH ve neSarnāhu ve onu koruduk And We helped him
من | MN mine -nden from
القوم ق و م | GWM ELGWM l-ḳavmi kavmi- the people
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerin who
كذبوا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BWE keƶƶebū yalanlayan denied
بآياتنا ا ي ي | EYY B ËYETNE biāyātinā ayetlerimizi Our Signs.
إنهم | ÎNHM innehum çünkü onlar Indeed, they
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū olmuşlardı were
قوم ق و م | GWM GWM ḳavme bir kavim a people
سوء س و ا | SWE SWÙ sev'in kötü evil,
فأغرقناهم غ ر ق | ĞRG FÊĞRGNEHM feeğraḳnāhum biz de onları boğmuştuk so We drowned them
أجمعين ج م ع | CMA ÊCMAYN ecmeǐyne hepsini all.

21:77 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve onu koruduk | -nden | kavmi- | kimselerin | yalanlayan | ayetlerimizi | çünkü onlar | olmuşlardı | bir kavim | kötü | biz de onları boğmuştuk | hepsini |

[NṦR] [] [GWM] [] [KZ̃B] [EYY] [] [KWN] [GWM] [SWE] [ĞRG] [CMA]
WNṦRNEH MN ELGWM ELZ̃YN KZ̃BWE B ËYETNE ÎNHM KENWE GWM SWÙ FÊĞRGNEHM ÊCMAYN

ve neSarnāhu mine l-ḳavmi elleƶīne keƶƶebū biāyātinā innehum kānū ḳavme sev'in feeğraḳnāhum ecmeǐyne
ونصرناه من القوم الذين كذبوا بآياتنا إنهم كانوا قوم سوء فأغرقناهم أجمعين

[ن ص ر] [] [ق و م] [] [ك ذ ب] [ا ي ي] [] [ك و ن] [ق و م] [س و ا] [غ ر ق] [ج م ع]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونصرناه ن ص ر | NṦR WNṦRNEH ve neSarnāhu ve onu koruduk And We helped him
Vav,Nun,Sad,Re,Nun,Elif,He,
6,50,90,200,50,1,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN mine -nden from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
القوم ق و م | GWM ELGWM l-ḳavmi kavmi- the people
Elif,Lam,Gaf,Vav,Mim,
1,30,100,6,40,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerin who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كذبوا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BWE keƶƶebū yalanlayan denied
Kef,Zel,Be,Vav,Elif,
20,700,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بآياتنا ا ي ي | EYY B ËYETNE biāyātinā ayetlerimizi Our Signs.
Be,,Ye,Elif,Te,Nun,Elif,
2,,10,1,400,50,1,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
جار ومجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنهم | ÎNHM innehum çünkü onlar Indeed, they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū olmuşlardı were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
قوم ق و م | GWM GWM ḳavme bir kavim a people
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
سوء س و ا | SWE SWÙ sev'in kötü evil,
Sin,Vav,,
60,6,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
فأغرقناهم غ ر ق | ĞRG FÊĞRGNEHM feeğraḳnāhum biz de onları boğmuştuk so We drowned them
Fe,,Ğayn,Re,Gaf,Nun,Elif,He,Mim,
80,,1000,200,100,50,1,5,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أجمعين ج م ع | CMA ÊCMAYN ecmeǐyne hepsini all.
,Cim,Mim,Ayn,Ye,Nun,
,3,40,70,10,50,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَنَصَرْنَاهُ: ve onu koruduk | مِنَ: -nden | الْقَوْمِ: kavmi- | الَّذِينَ: kimselerin | كَذَّبُوا: yalanlayan | بِايَاتِنَا: ayetlerimizi | إِنَّهُمْ: çünkü onlar | كَانُوا: olmuşlardı | قَوْمَ: bir kavim | سَوْءٍ: kötü | فَأَغْرَقْنَاهُمْ: biz de onları boğmuştuk | أَجْمَعِينَ: hepsini |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ونصرناه WNṦRNEH ve onu koruduk | من MN -nden | القوم ELGWM kavmi- | الذين ELZ̃YN kimselerin | كذبوا KZ̃BWE yalanlayan | بآياتنا B ËYETNE ayetlerimizi | إنهم ÎNHM çünkü onlar | كانوا KENWE olmuşlardı | قوم GWM bir kavim | سوء SWÙ kötü | فأغرقناهم FÊĞRGNEHM biz de onları boğmuştuk | أجمعين ÊCMAYN hepsini |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve neSarnāhu: ve onu koruduk | mine: -nden | l-ḳavmi: kavmi- | elleƶīne: kimselerin | keƶƶebū: yalanlayan | biāyātinā: ayetlerimizi | innehum: çünkü onlar | kānū: olmuşlardı | ḳavme: bir kavim | sev'in: kötü | feeğraḳnāhum: biz de onları boğmuştuk | ecmeǐyne: hepsini |
Kırık Meal (Transcript) : |WNṦRNEH: ve onu koruduk | MN: -nden | ELGWM: kavmi- | ELZ̃YN: kimselerin | KZ̃BWE: yalanlayan | B ËYETNE: ayetlerimizi | ÎNHM: çünkü onlar | KENWE: olmuşlardı | GWM: bir kavim | SWÙ: kötü | FÊĞRGNEHM: biz de onları boğmuştuk | ÊCMAYN: hepsini |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve delillerimizi yalanlayan bir topluluğa karşı yardım etmiştik ona; gerçekten de kötü bir topluluktu onlar ve bu yüzden hepsini de sulara boğmuştuk.
Adem Uğur : Onu, âyetlerimizi inkâr eden kavimden koruduk. Gerçekten onlar, fena bir kavim idi; bu yüzden topunu birden (suya) gömdük.
Ahmed Hulusi : Ona, kendilerindeki işaretlerimizi yalanlayan halka (karşı) yardım etmiştik. . . Muhakkak ki onlar kötü bir topluluk idi. . . Biz de onların hepsini birden suda boğduk.
Ahmet Tekin : Âyetlerimizi, mûcizelerimizi yalanlayan kavimden onu koruduk. Onlar bilinçli olarak serâpâ suça, günaha batmış bir kavimdi. Onların hepsini tufanda boğduk.
Ahmet Varol : Ayetlerimizi yalanlayan kavme karşı ona yardım ettik. Onlar kötü bir kavimdiler, biz de onların tümünü suda boğduk.
Ali Bulaç : Ve ayetlerimizi yalanlayan kavimden 'ona yardım edip öcünü aldık'. Şüphesiz onlar, kötü bir kavimdi, biz de onların tümünü suya batırıp boğduk.
Ali Fikri Yavuz : Bir de âyetlerimizi tekzip eden o kavimden Nûh’u kurtarıp öcünü aldık. Gerçekten onlar, kötü bir kavim idiler. Biz de hepsini birden boğduk.
Bekir Sadak : Ayetlerimizi yalanlayan millete karsi ona yardim ettik. Dogrusu onlar fena bir milletti, hepsini suda bogduk.
Celal Yıldırım : Ve âyetlerimizi yalanlayan kavme karşı ona yardım edip intikam aldık. Şüphesiz ki onlar kötü bir kavim idi; biz de hepsini olduğu gibi (tufanda) boğduk.
Diyanet İşleri : Âyetlerimizi yalanlayanlara karşı ona yardım etmiştik. Şüphesiz onlar kötü bir toplumdu. Bu yüzden biz de onları topyekûn suda boğduk.
Diyanet İşleri (eski) : Ayetlerimizi yalanlayan millete karşı ona yardım ettik. Doğrusu onlar fena bir milletti, hepsini suda boğduk.
Diyanet Vakfi : Onu, âyetlerimizi inkâr eden kavimden koruduk. Gerçekten onlar, fena bir kavim idi; bu yüzden topunu birden (suya) gömdük.
Edip Yüksel : Ayetlerimizi inkar eden toplumlara karşı onu destekledik. Onlar, kötü bir toplum olduklarından hepsini boğduk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Âyetlerimizi yalanlayan kavminden onun öcünü aldık. Şüphesiz onlar kötü bir kavimdiler. Biz de hepsini (suda) boğduk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ayetlerimize yalan diyen kavimden öcünü aldık. Gerçekten onlar kötü bir kavimdiler, Biz de hepsini birden boğuverdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve âyetlerimizi tekzib eden kavmden öcünü aldık, hakikat onlar kötü bir kavm idiler, biz de hepsini birden gargettik
Fizilal-il Kuran : Onu ayetlerimizi yalanlayan soydaşlarının şerrinden kurtardık. Onlar gerçekten kötü bir toplumdu. Bu yüzden hepsini sularda boğduk.
Gültekin Onan : Ve ayetlerimizi yalanlayan kavimden 'ona yardım edip öcünü aldık.' Şüphesiz onlar kötü bir kavimdi, biz de onların tümünü suya batırıp boğduk.
Hakkı Yılmaz : Ve âyetlerimizi yalanlayan toplumuna karşı o'na yardım ettik. Şüphesiz onlar kötü bir toplumdular da Biz onları topluca suda boğduk.
Hasan Basri Çantay : Onun, âyetlerimizi yalanlayan kavminden, biz öcünü aldık. Hakıykat onlar kötü bir kavmdiler. Biz de işte topunu birden (suda) boğduk.
Hayrat Neşriyat : Âyetlerimizi yalanlayan o kavme karşı ona yardım ettik. Gerçekten onlar, kötü bir kavim idiler de onları hep birlikte suda boğduk.
İbni Kesir : Ayetlerimizi yalanlayan kavme karşı ona yardım ettik. Doğrusu onlar; kötü bir kavim idiler. Biz de hepsini birden suda boğduk.
İskender Evrenosoğlu : Ve âyetlerimizi yalanlayan bir kavme karşı ona yardım ettik. Muhakkak ki onlar, kötü bir kavim oldu. Böylece onların hepsini boğduk.
Muhammed Esed : Onu, ayetlerimizi yalanlayan bir topluma karşı korumuştuk; gerçekten de günaha gömülüp gitmiş bir toplumdu onlar ve bu yüzden Biz de onların hepsini boğuverdik.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Bizim âyetlerimizi tekzîp eden bir kavimden O'nu muaf ettik, şüphe yok ki, onlar kötülük yapan bir kavim idiler. Artık onları cümleten gark ediverdik.
Ömer Öngüt : Âyetlerimizi yalanlayan bir kavme karşı ona yardım ettik. Gerçekten onlar fenâ bir kavimdi. Bu yüzden hepsini birden suda boğduk.
Şaban Piriş : Ayetlerimizi yalanlayan kavme karşı ona yardım etmiştik. Çünkü onlar kötü bir toplum idi, bu sebeple onların hepsini suda boğmuştuk.
Suat Yıldırım : Âyetlerimizi yalan sayan halka karşı da ona destek olup onlardaki haklarını aldık. Gerçekten onlar kötü bir toplum idi. Bu yüzden Biz de onların hepsini suda boğduk.
Süleyman Ateş : Ve âyetlerimizi yalanlayan kavimden onun öcünü almıştık. Onlar, kötü bir kavim olmuşlardı, biz de onların hepsini boğmuştuk.
Tefhim-ul Kuran : Ve ayetlerimizi yalanlayan kavimden 'ona yardım edip öcünü aldık.' Şüphesiz onlar, kötü bir kavimdi, biz de onların tümünü suya batırıp boğduk.
Ümit Şimşek : Böylece, âyetlerimizi yalanlayan kavimden onu koruduk. Onlar gerçekten de çok kötü bir kavimdi; Biz de onların hepsini birden boğduk.
Yaşar Nuri Öztürk : Ona, ayetlerimizi yalanlayan topluluğa karşı yardım ettik. Kötülüğün toplumuydu onlar. Hepsini birden batırıp boğduk.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}