CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
به
|
BH
bihi
ona
for him,
Be,He, 2,5,
P – prefixed preposition bi PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun جار ومجرور
كيدا
ك ي د | KYD̃
KYD̃E
keyden
bir tuzak kurmak
a plan
Kef,Ye,Dal,Elif, 20,10,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
REM – prefixed resumption particle V – 1st person plural perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person masculine plural object pronoun الفاء استئنافية فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَأَرَادُوا: ve istediler | بِهِ: ona | كَيْدًا: bir tuzak kurmak | فَجَعَلْنَاهُمُ: biz de kendilerini uğrattık | الْأَخْسَرِينَ: hüsrana |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأرادوا WÊRED̃WEve istediler | به BHona | كيدا KYD̃Ebir tuzak kurmak | فجعلناهم FCALNEHMbiz de kendilerini uğrattık | الأخسرين ELÊḢSRYNhüsrana |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve erādū: ve istediler | bihi: ona | keyden: bir tuzak kurmak | feceǎlnāhumu: biz de kendilerini uğrattık | l-eḣserīne: hüsrana |
Kırık Meal (Transcript) : |WÊRED̃WE: ve istediler | BH: ona | KYD̃E: bir tuzak kurmak | FCALNEHM: biz de kendilerini uğrattık | ELÊḢSRYN: hüsrana |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, İbrâhim'e bir düzen kurmak istedilerse de biz, onları en büyük bir ziyâna uğrattık.
Adem Uğur : Böylece ona bir tuzak kurmak istediler; fakat biz onları, daha çok hüsrana uğrayanlar durumuna soktuk.
Ahmed Hulusi : Ona bir tuzak kurmak istediler; onların yaptığını geçersiz kıldık!
Ahmet Tekin : Ona bir kötülük planı hazırlamak istediler. Fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar durumuna soktuk.
Ahmet Varol : Ona bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz asıl kendilerini hüsrana uğrattık.
Ali Bulaç : Ona bir düzen (tuzak) kurmak istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.
Ali Fikri Yavuz : İbrâhîm’e bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz, kendilerini daha ziyade hüsrana düşürdük. (üzerlerine sinek musallat ederek onları helâk ettik).
Bekir Sadak : Ona duzen kurmak istediler, fakat Biz onlari husrana ugrattik.
Celal Yıldırım : İbrahim'e tuzak kurmak istediler. Biz de onları hüsrana uğrattık.
Diyanet İşleri : Ona böyle bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz onları en çok zarar edenler durumuna düşürdük.
Diyanet İşleri (eski) : Ona düzen kurmak istediler, fakat Biz onları hüsrana uğrattık.
Diyanet Vakfi : Böylece ona bir tuzak kurmak istediler; fakat biz onları, daha çok hüsrana uğrayanlar durumuna soktuk.
Edip Yüksel : Böylece onun için bir plan uygulamak istediler de biz onları başarısızlığa mahkum ettik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O'na bir dolap kurmak istediler, fakat Biz kendilerini daha fazla hüsrana uğrattık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ona bir dolab kurmak istediler, biz de daha ziyade kendilerini husrâna düşürdük
Fizilal-il Kuran : Onlar O'nu tuzağa düşürmek istediler. Biz ise onları en ağır hüsrana uğrattık.
Gültekin Onan : Ona bir düzen (tuzak) kurmak istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.
Hakkı Yılmaz : Ve ona bir düzen kurmak istediler de Biz kendilerini daha fazla zarara/kayba uğrayıp acı çeken kimseler yaptık.
Hasan Basri Çantay : Ona (böyle) bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz kendilerini daha ziyâde hüsrana düşenler (den) kıldık.
Hayrat Neşriyat : Böylece ona bir tuzak kurmak istediler; fakat kendilerini daha çok hüsrâna uğrayanlar kıldık.
İbni Kesir : Ona düzen kurmak istediler. Ama Biz, onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.
İskender Evrenosoğlu : Ve ona tuzak kurmak istediler. Fakat Biz, onları daha çok hüsrana düşürdük.
Muhammed Esed : Bu arada onlar İbrahim'e tuzak kurmaya çalıştılar; ama Biz onların bütün yapıp ettiklerini boşa çıkardık:
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve O'na bir hud'ada bulunmak istediler. Biz de onları ziyâde hüsrâna uğramış kimseler kıldık.
Ömer Öngüt : Böylece ona bir tuzak kurmak istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrattık.
Şaban Piriş : -Ona bir tuzak kurmak istediler. Ama onları hüsrana uğrattık.
Suat Yıldırım : Hülasa onu tuzağa düşürmek istediler ama, Biz asıl onları hüsrana uğrattık. Asıl tuzağa düşenler kendileri oldular.
Süleyman Ateş : Ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de, asıl kendilerini hüsrâna uğrattık.
Tefhim-ul Kuran : Ona bir düzen (tuzak) kurmak istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.
Ümit Şimşek : Onlar İbrahim'i tuzağa düşürmek istediler; Biz ise onları hüsranın en büyüğüne attık.
Yaşar Nuri Öztürk : Ona tuzak kurmak istediler de biz onları hüsranın en beterine uğrayanlar yaptık.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]