V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض
بل
|
BL
bel
hayır
"""Nay,"
Be,Lam, 2,30,
RET – retraction particle حرف اضراب
فعله
ف ع ل | FAL
FALH
feǎlehu
yapmış
(some doer) did it.
Fe,Ayn,Lam,He, 80,70,30,5,
V – 3rd person masculine singular perfect verb PRON – 3rd person masculine singular object pronoun فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
كبيرهم
ك ب ر | KBR
KBYRHM
kebīruhum
büyükleri
Their chief
Kef,Be,Ye,Re,He,Mim, 20,2,10,200,5,40,
N – nominative masculine singular noun PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
هذا
|
HZ̃E
hāƶā
işte şu
(is) this.
He,Zel,Elif, 5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun اسم اشارة
فاسألوهم
س ا ل | SEL
FESÊLWHM
feselūhum
onlara sorun
So ask them
Fe,Elif,Sin,,Lam,Vav,He,Mim, 80,1,60,,30,6,5,40,
REM – prefixed resumption particle V – 2nd person masculine plural imperative verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person masculine plural object pronoun الفاء استئنافية فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إن
|
ÎN
in
eğer
if
,Nun, ,50,
COND – conditional particle حرف شرط
كانوا
ك و ن | KWN
KENWE
kānū
onlar
they (can)
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif, 20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
ينطقون
ن ط ق | NŦG
YNŦGWN
yenTiḳūne
konuşurlarsa
"speak."""
Ye,Nun,Tı,Gaf,Vav,Nun, 10,50,9,100,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: dedi | بَلْ: hayır | فَعَلَهُ: yapmış | كَبِيرُهُمْ: büyükleri | هَٰذَا: işte şu | فَاسْأَلُوهُمْ: onlara sorun | إِنْ: eğer | كَانُوا: onlar | يَنْطِقُونَ: konuşurlarsa |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GELdedi | بل BLhayır | فعله FALHyapmış | كبيرهم KBYRHMbüyükleri | هذا HZ̃Eişte şu | فاسألوهم FESÊLWHMonlara sorun | إن ÎNeğer | كانوا KENWEonlar | ينطقون YNŦGWNkonuşurlarsa |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: dedi | bel: hayır | feǎlehu: yapmış | kebīruhum: büyükleri | hāƶā: işte şu | feselūhum: onlara sorun | in: eğer | kānū: onlar | yenTiḳūne: konuşurlarsa |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: dedi | BL: hayır | FALH: yapmış | KBYRHM: büyükleri | HZ̃E: işte şu | FESÊLWHM: onlara sorun | ÎN: eğer | KENWE: onlar | YNŦGWN: konuşurlarsa |
Abdulbaki Gölpınarlı : O, belki de şu put yapmıştır bu işi dedi, büyükleri bu, söyliyebilirse sorun ona.
Adem Uğur : Belki de bu işi şu büyükleri yapmıştır. Hadi onlara sorun; eğer konuşuyorlarsa! dedi.
Ahmed Hulusi : (İbrahim) dedi ki: "Hayır! Onların şu büyükleri yapmıştır onu! Onlara (putlara) sorun, eğer konuşabiliyorlarsa!"
Ahmet Tekin : 'Hayır. Bu işi onların büyüğü, şu büyük put yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa, onlara, şu yerdekilere sorun.' dedi.
Ahmet Varol : 'Belki bu işi şu büyükleri yapmıştır. Eğer konuşabiliyorlarsa onlara sorun!' dedi.
Ali Bulaç : "Hayır" dedi. "Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin."
Ali Fikri Yavuz : İbrâhîm dedi ki: “Belki onların şu büyüğü bunu yapmıştır. Sorun bakalım onlara, eğer söylerlerse...
Bekir Sadak : Ibrahim: «Belki onu su buyukleri yapmistir, konusabiliyorlarsa onlara sorun» dedi.
Celal Yıldırım : İbrahim, «belki bu işi onların en büyüğü yapmıştır, eğer konuşabiliyorlarsa, onlara sorun» dedi.
Diyanet İşleri : Dedi ki: “Hayır! Bunu şu büyükleri yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa, onlara sorun bakalım!”
Diyanet İşleri (eski) : İbrahim: 'Belki onu şu büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorlarsa onlara sorun' dedi.
Diyanet Vakfi : Belki de bu işi şu büyükleri yapmıştır. Hadi onlara sorun; eğer konuşuyorlarsa! dedi.
Edip Yüksel : 'Hayır, o işi işte şu büyükleri yaptı. Onlara sorun, eğer konuşurlarsa!,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (İbrahim): «Belki onu şu büyükleri yapmıştır; sorun bakalım onlara, eğer söyleyebilirlerse» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Belki dedi şu büyükleri yapmıştır, sorun bakalım onlara eğer söylerlerse
Fizilal-il Kuran : İbrahim soydaşlarına dedi ki; «Aslında bu işi şu en büyükleri yapmıştır. Bunu onların kendilerine sorunuz. Tabii ki, eğer konuşabiliyorlarsa.»
Gültekin Onan : "Hayır" dedi. "Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin."
Hakkı Yılmaz : İbrâhîm: “Aksine, onu şu büyükleri yaptı. Konuşabiliyorlarsa haydi kendilerine sorun” dedi.
Hasan Basri Çantay : Dedi: «Belki bu işi onların şu büyüğü yapmışdır! O halde (başlarına geleni) onlara sorun, eğer söylerlerse»!
Hayrat Neşriyat : (İbrâhîm:) 'Belki onu bu büyükleri yapmıştır; onlara bir sorun bakalım, eğer konuşuyorlarsa!' dedi.
İbni Kesir : Dedi ki: Belki onu şu büyükleri yapmıştır. Konuşabiliyorsa onlara sorun.
İskender Evrenosoğlu : (İbrâhîm A.S) şöyle dedi: “Hayır, bunu onların büyüğü yaptı. Haydi eğer onlar konuşuyorlarsa (konuşabiliyorlarsa) onlara sorun!”
Muhammed Esed : (İbrahim:) "Bu işi, belli ki, şu yapmıştır, putların en irisi yani: ama en iyisi, siz kendiniz onlara sorun; tabii, eğer konuşmasını biliyorlarsa!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Dedi ki: «Belki onu onların şu büyüğü yapmıştır. Haydin onlara sorunuz, eğer söyleyebilmekte iseler.»
Ömer Öngüt : Dedi ki: “Sorun bakalım, eğer söyleyebilirlerse, belki bu işi şu büyük put yapmıştır!”
Şaban Piriş : -Hayır, onu, şu büyükleri yapmıştır. Eğer, konuşabiliyorlarsa onlara sorun, dedi.
Suat Yıldırım : "Belki de," dedi, "şu büyükleri yapmıştır. Eğer konuşurlarsa sorun bakalım onlara!"
Süleyman Ateş : "Hayır dedi, (büyük putu göstererek) işte şu büyükleri yapmış; onlara sorun, eğer konuşurlarsa (!)"
Tefhim-ul Kuran : «Hayır» dedi. «Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.»
Ümit Şimşek : İbrahim 'Hayır, onu yapan şu büyükleridir,' dedi. 'Konuşabiliyorlarsa kendilerinden sorun.'
Yaşar Nuri Öztürk : Dedi: "Hayır, ben değil. Şu büyükleri yapmıştır onu. Hadi, sorun onlara eğer konuşabiliyorlarsa!"
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]