» 27 / Neml  71:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
Neml Suresi = Karinca Suresi
ismini 18. ayetinde Hz. Süleyman’in ordusunu görünce yoldan çekilen karincalardan almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَيَقُولُونَ (WYGWLWN) = ve yeḳūlūne : ve diyorlar
2. مَتَىٰ (MT) = metā : ne zaman?
3. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
4. الْوَعْدُ (ELWAD̃) = l-veǎ'du : tehdid(ettiğiniz azab)
5. إِنْ (ÎN) = in : eğer
6. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : iseniz
7. صَادِقِينَ (ṦED̃GYN) = Sādiḳīne : doğrular(dan)
ve diyorlar | ne zaman? | bu | tehdid(ettiğiniz azab) | eğer | iseniz | doğrular(dan) |

[GWL] [] [] [WAD̃] [] [KWN] [ṦD̃G]
WYGWLWN MT HZ̃E ELWAD̃ ÎN KNTM ṦED̃GYN

ve yeḳūlūne metā hāƶā l-veǎ'du in kuntum Sādiḳīne
ويقولون متى هذا الوعد إن كنتم صادقين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويقولون ق و ل | GWL WYGWLWN ve yeḳūlūne ve diyorlar And they say,
متى | MT metā ne zaman? """When"
هذا | HZ̃E hāƶā bu (will) this
الوعد و ع د | WAD̃ ELWAD̃ l-veǎ'du tehdid(ettiğiniz azab) promise (be fulfilled),
إن | ÎN in eğer if
كنتم ك و ن | KWN KNTM kuntum iseniz you are
صادقين ص د ق | ṦD̃G ṦED̃GYN Sādiḳīne doğrular(dan) "truthful."""

27:71 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve diyorlar | ne zaman? | bu | tehdid(ettiğiniz azab) | eğer | iseniz | doğrular(dan) |

[GWL] [] [] [WAD̃] [] [KWN] [ṦD̃G]
WYGWLWN MT HZ̃E ELWAD̃ ÎN KNTM ṦED̃GYN

ve yeḳūlūne metā hāƶā l-veǎ'du in kuntum Sādiḳīne
ويقولون متى هذا الوعد إن كنتم صادقين

[ق و ل] [] [] [و ع د] [] [ك و ن] [ص د ق]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويقولون ق و ل | GWL WYGWLWN ve yeḳūlūne ve diyorlar And they say,
Vav,Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Nun,
6,10,100,6,30,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
متى | MT metā ne zaman? """When"
Mim,Te,,
40,400,,
INTG – interrogative noun
اسم استفهام
هذا | HZ̃E hāƶā bu (will) this
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
الوعد و ع د | WAD̃ ELWAD̃ l-veǎ'du tehdid(ettiğiniz azab) promise (be fulfilled),
Elif,Lam,Vav,Ayn,Dal,
1,30,6,70,4,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
إن | ÎN in eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
كنتم ك و ن | KWN KNTM kuntum iseniz you are
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
صادقين ص د ق | ṦD̃G ṦED̃GYN Sādiḳīne doğrular(dan) "truthful."""
Sad,Elif,Dal,Gaf,Ye,Nun,
90,1,4,100,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَيَقُولُونَ: ve diyorlar | مَتَىٰ: ne zaman? | هَٰذَا: bu | الْوَعْدُ: tehdid(ettiğiniz azab) | إِنْ: eğer | كُنْتُمْ: iseniz | صَادِقِينَ: doğrular(dan) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ويقولون WYGWLWN ve diyorlar | متى MT ne zaman? | هذا HZ̃E bu | الوعد ELWAD̃ tehdid(ettiğiniz azab) | إن ÎN eğer | كنتم KNTM iseniz | صادقين ṦED̃GYN doğrular(dan) |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve yeḳūlūne: ve diyorlar | metā: ne zaman? | hāƶā: bu | l-veǎ'du: tehdid(ettiğiniz azab) | in: eğer | kuntum: iseniz | Sādiḳīne: doğrular(dan) |
Kırık Meal (Transcript) : |WYGWLWN: ve diyorlar | MT: ne zaman? | HZ̃E: bu | ELWAD̃: tehdid(ettiğiniz azab) | ÎN: eğer | KNTM: iseniz | ṦED̃GYN: doğrular(dan) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve derler ki: Bu vait, ne vakit yerine gelecek doğru söylüyorsanız.
Adem Uğur : Onlar: Eğer doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım) bu tehdit ne zaman gerçekleşecek? derler.
Ahmed Hulusi : "Eğer doğru söylüyorsanız, bu tehdidiniz ne zaman?" derler.
Ahmet Tekin : Onlar: 'Eğer iddianızda doğru iseniz, bu tehdit, nihaî yargı ne zaman gerçekleşecek?' diyorlar.
Ahmet Varol : 'Eğer doğru söyleyenlerseniz bu vaad ne zamandır?' diyorlar.
Ali Bulaç : Derler ki: "Eğer doğruyu söylüyor iseniz, bu va'dolunan (azab) ne zaman?"
Ali Fikri Yavuz : Bir de şöyle diyorlar: “- (Azabla bizi korkuttuğunuz) bu vaad ne zaman? Sözünüzde doğru kimselerseniz söyleyin.”
Bekir Sadak : Onlar: «Eger dogru soyluyorsaniz, bildirin, bu sozunuz ne zaman yerine gelecektir?» derler.
Celal Yıldırım : Derler ki, doğrulardan iseniz bu va'diniz (tehdidiniz) ne zaman ?
Diyanet İşleri : Onlar, “Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar: 'Eğer doğru söylüyorsanız, bildirin, bu sözünüz ne zaman yerine gelecektir?' derler.
Diyanet Vakfi : Onlar: Eğer doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım) bu tehdit ne zaman gerçekleşecek? derler.
Edip Yüksel : 'Doğru iseniz, bu söz ne zaman gerçekleşecek?' diyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bir de, «Eğer doğru söylüyorsanız bu vaad (ettiğiniz azab) hani, ne zaman?» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de: «Bu vaad ne zaman, eğer doğru söylüyorsanız?» diye soruyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de ne zaman bu va'd gerçek iseniz? diyorlar
Fizilal-il Kuran : Eğer doğru söylüyorsanız bize yönelttiğiniz tehdit ne zaman gerçekleşecek? diyorlar.
Gültekin Onan : Derler ki: "Eğer doğruyu söylüyor iseniz, bu vaadolunan (azab) ne zaman."
Hakkı Yılmaz : Ve onlar, “Eğer doğru kimseler iseniz, bu tehdit olarak söylenen söz/azap ne zaman?” diyorlar.
Hasan Basri Çantay : Onlar: «Bu va'd (ve tehdîd) in (tahakkuku) ne zaman? Doğrucu kimselerseniz (söyleyin)» derler.
Hayrat Neşriyat : 'Bir de eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, bu va'd (edilen azab) ne zaman?' diyorlar.
İbni Kesir : Onlar: Doğru söylüyorsanız; bu sözünüzün ne zaman yerine geleceğini bildirin, derler.
İskender Evrenosoğlu : Ve (onlar): "Eğer sadıklarsanız (doğru söyleyenlerseniz), bu vaad ne zaman?" derler.
Muhammed Esed : Ve "Eğer doğru sözlü kimselerseniz, (söyleyin siz ey inananlar,) bu (ölümden sonra diriliş) vaadi ne zaman gerçekleşecek?" diye sordukları (zaman),
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve derler ki: «Bu vaad ne zamandır? Eğer siz doğru sözlü kimseler oldunuz iseniz (haber veriniz bakalım).»
Ömer Öngüt : Onlar: “Eğer doğru sözlü iseniz bu vaad ne zaman gerçekleşecek?” derler.
Şaban Piriş : -Eğer, doğru söylüyorsanız, bu vaat ne zaman? derler.
Suat Yıldırım : "İddianızda doğru iseniz bu vaad ne zaman gerçekleşecek?" derler.
Süleyman Ateş : "Doğru iseniz bu tehdid (ettiğiniz azâb) ne zaman (gelecek)?" diyorlar.
Tefhim-ul Kuran : Derler ki: «Eğer doğruyu söyleyenler iseniz, bu va'dolunan (azab) ne zaman?»
Ümit Şimşek : Diyorlar ki: 'Eğer doğru söylüyorsanız, vaad ettiğiniz bu şey ne zaman gelecek?'
Yaşar Nuri Öztürk : "Eğer doğru sözlülerseniz, bu vaat ne zaman?" derler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}