» 33 / Ahzâb  36:

Kuran Sırası: 33
İniş Sırası: 90
Ahzab Suresi = Hizipler/Gruplar/Topluluklar Suresi
ismini Müslümanlara karsi savasmak üzere birlesen Arap kabilelerinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (WME) = ve mā : artık yoktur
2. كَانَ (KEN) = kāne :
3. لِمُؤْمِنٍ (LMÙMN) = limu'minin : inanmış bir erkek için
4. وَلَا (WLE) = ve lā : ve
5. مُؤْمِنَةٍ (MÙMNT) = mu'minetin : inanmış kadın (için)
6. إِذَا (ÎZ̃E) = iƶā : zaman
7. قَضَى (GŽ) = ḳaDā : hüküm verdiği
8. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
9. وَرَسُولُهُ (WRSWLH) = ve rasūluhu : ve Resulü
10. أَمْرًا (ÊMRE) = emran : bir işte
11. أَنْ (ÊN) = en :
12. يَكُونَ (YKWN) = yekūne : olması
13. لَهُمُ (LHM) = lehumu : onlar için
14. الْخِيَرَةُ (ELḢYRT) = l-ḣiyeratu : seçme hakkı
15. مِنْ (MN) = min :
16. أَمْرِهِمْ (ÊMRHM) = emrihim : o işi
17. وَمَنْ (WMN) = ve men : ve kim
18. يَعْصِ (YAṦ) = yeǎ'Si : karşı gelirse
19. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'a
20. وَرَسُولَهُ (WRSWLH) = ve rasūlehu : ve Resulüne
21. فَقَدْ (FGD̃) = feḳad : elbette
22. ضَلَّ (ŽL) = Delle : sapıklığa düşer
23. ضَلَالًا (ŽLELE) = Delālen : bir sapkınlıkla
24. مُبِينًا (MBYNE) = mubīnen : apaçık
artık yoktur | | inanmış bir erkek için | ve | inanmış kadın (için) | zaman | hüküm verdiği | Allah | ve Resulü | bir işte | | olması | onlar için | seçme hakkı | | o işi | ve kim | karşı gelirse | Allah'a | ve Resulüne | elbette | sapıklığa düşer | bir sapkınlıkla | apaçık |

[] [KWN] [EMN] [] [EMN] [] [GŽY] [] [RSL] [EMR] [] [KWN] [] [ḢYR] [] [EMR] [] [AṦY] [] [RSL] [] [ŽLL] [ŽLL] [BYN]
WME KEN LMÙMN WLE MÙMNT ÎZ̃E ELLH WRSWLH ÊMRE ÊN YKWN LHM ELḢYRT MN ÊMRHM WMN YAṦ ELLH WRSWLH FGD̃ ŽL ŽLELE MBYNE

ve mā kāne limu'minin ve lā mu'minetin iƶā ḳaDā llahu ve rasūluhu emran en yekūne lehumu l-ḣiyeratu min emrihim ve men yeǎ'Si llahe ve rasūlehu feḳad Delle Delālen mubīnen
وما كان لمؤمن ولا مؤمنة إذا قضى الله ورسوله أمرا أن يكون لهم الخيرة من أمرهم ومن يعص الله ورسوله فقد ضل ضلالا مبينا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | WME ve mā artık yoktur And not
كان ك و ن | KWN KEN kāne (it) is
لمؤمن ا م ن | EMN LMÙMN limu'minin inanmış bir erkek için for a believing man
ولا | WLE ve lā ve and not
مؤمنة ا م ن | EMN MÙMNT mu'minetin inanmış kadın (için) (for) a believing woman,
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
قضى ق ض ي | GŽY ḳaDā hüküm verdiği Allah has decided
الله | ELLH llahu Allah Allah has decided
ورسوله ر س ل | RSL WRSWLH ve rasūluhu ve Resulü and His Messenger
أمرا ا م ر | EMR ÊMRE emran bir işte a matter
أن | ÊN en that
يكون ك و ن | KWN YKWN yekūne olması (there) should be
لهم | LHM lehumu onlar için for them
الخيرة خ ي ر | ḢYR ELḢYRT l-ḣiyeratu seçme hakkı (any) choice
من | MN min about
أمرهم ا م ر | EMR ÊMRHM emrihim o işi their affair.
ومن | WMN ve men ve kim And whoever
يعص ع ص ي | AṦY YAṦ yeǎ'Si karşı gelirse disobeys
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
ورسوله ر س ل | RSL WRSWLH ve rasūlehu ve Resulüne and His Messenger
فقد | FGD̃ feḳad elbette certainly,
ضل ض ل ل | ŽLL ŽL Delle sapıklığa düşer he (has) strayed
ضلالا ض ل ل | ŽLL ŽLELE Delālen bir sapkınlıkla (into) error
مبينا ب ي ن | BYN MBYNE mubīnen apaçık clear.

33:36 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

artık yoktur | | inanmış bir erkek için | ve | inanmış kadın (için) | zaman | hüküm verdiği | Allah | ve Resulü | bir işte | | olması | onlar için | seçme hakkı | | o işi | ve kim | karşı gelirse | Allah'a | ve Resulüne | elbette | sapıklığa düşer | bir sapkınlıkla | apaçık |

[] [KWN] [EMN] [] [EMN] [] [GŽY] [] [RSL] [EMR] [] [KWN] [] [ḢYR] [] [EMR] [] [AṦY] [] [RSL] [] [ŽLL] [ŽLL] [BYN]
WME KEN LMÙMN WLE MÙMNT ÎZ̃E ELLH WRSWLH ÊMRE ÊN YKWN LHM ELḢYRT MN ÊMRHM WMN YAṦ ELLH WRSWLH FGD̃ ŽL ŽLELE MBYNE

ve mā kāne limu'minin ve lā mu'minetin iƶā ḳaDā llahu ve rasūluhu emran en yekūne lehumu l-ḣiyeratu min emrihim ve men yeǎ'Si llahe ve rasūlehu feḳad Delle Delālen mubīnen
وما كان لمؤمن ولا مؤمنة إذا قضى الله ورسوله أمرا أن يكون لهم الخيرة من أمرهم ومن يعص الله ورسوله فقد ضل ضلالا مبينا

[] [ك و ن] [ا م ن] [] [ا م ن] [] [ق ض ي] [] [ر س ل] [ا م ر] [] [ك و ن] [] [خ ي ر] [] [ا م ر] [] [ع ص ي] [] [ر س ل] [] [ض ل ل] [ض ل ل] [ب ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | WME ve mā artık yoktur And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
كان ك و ن | KWN KEN kāne (it) is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
لمؤمن ا م ن | EMN LMÙMN limu'minin inanmış bir erkek için for a believing man
Lam,Mim,,Mim,Nun,
30,40,,40,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle
جار ومجرور
ولا | WLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
مؤمنة ا م ن | EMN MÙMNT mu'minetin inanmış kadın (için) (for) a believing woman,
Mim,,Mim,Nun,Te merbuta,
40,,40,50,400,
N – genitive feminine indefinite (form IV) active participle
اسم مجرور
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
,Zel,Elif,
,700,1,
T – time adverb
ظرف زمان
قضى ق ض ي | GŽY ḳaDā hüküm verdiği Allah has decided
Gaf,Dad,,
100,800,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah has decided
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
ورسوله ر س ل | RSL WRSWLH ve rasūluhu ve Resulü and His Messenger
Vav,Re,Sin,Vav,Lam,He,
6,200,60,6,30,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أمرا ا م ر | EMR ÊMRE emran bir işte a matter
,Mim,Re,Elif,
,40,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يكون ك و ن | KWN YKWN yekūne olması (there) should be
Ye,Kef,Vav,Nun,
10,20,6,50,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
لهم | LHM lehumu onlar için for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
الخيرة خ ي ر | ḢYR ELḢYRT l-ḣiyeratu seçme hakkı (any) choice
Elif,Lam,Hı,Ye,Re,Te merbuta,
1,30,600,10,200,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
من | MN min about
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
أمرهم ا م ر | EMR ÊMRHM emrihim o işi their affair.
,Mim,Re,He,Mim,
,40,200,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ومن | WMN ve men ve kim And whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
يعص ع ص ي | AṦY YAṦ yeǎ'Si karşı gelirse disobeys
Ye,Ayn,Sad,
10,70,90,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
ورسوله ر س ل | RSL WRSWLH ve rasūlehu ve Resulüne and His Messenger
Vav,Re,Sin,Vav,Lam,He,
6,200,60,6,30,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فقد | FGD̃ feḳad elbette certainly,
Fe,Gaf,Dal,
80,100,4,
REM – prefixed resumption particle
CERT – particle of certainty
الفاء استئنافية
حرف تحقيق
ضل ض ل ل | ŽLL ŽL Delle sapıklığa düşer he (has) strayed
Dad,Lam,
800,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
ضلالا ض ل ل | ŽLL ŽLELE Delālen bir sapkınlıkla (into) error
Dad,Lam,Elif,Lam,Elif,
800,30,1,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
مبينا ب ي ن | BYN MBYNE mubīnen apaçık clear.
Mim,Be,Ye,Nun,Elif,
40,2,10,50,1,
N – accusative masculine indefinite (form IV) active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: artık yoktur | كَانَ: | لِمُؤْمِنٍ: inanmış bir erkek için | وَلَا: ve | مُؤْمِنَةٍ: inanmış kadın (için) | إِذَا: zaman | قَضَى: hüküm verdiği | اللَّهُ: Allah | وَرَسُولُهُ: ve Resulü | أَمْرًا: bir işte | أَنْ: | يَكُونَ: olması | لَهُمُ: onlar için | الْخِيَرَةُ: seçme hakkı | مِنْ: | أَمْرِهِمْ: o işi | وَمَنْ: ve kim | يَعْصِ: karşı gelirse | اللَّهَ: Allah'a | وَرَسُولَهُ: ve Resulüne | فَقَدْ: elbette | ضَلَّ: sapıklığa düşer | ضَلَالًا: bir sapkınlıkla | مُبِينًا: apaçık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME artık yoktur | كان KEN | لمؤمن LMÙMN inanmış bir erkek için | ولا WLE ve | مؤمنة MÙMNT inanmış kadın (için) | إذا ÎZ̃E zaman | قضى GŽ hüküm verdiği | الله ELLH Allah | ورسوله WRSWLH ve Resulü | أمرا ÊMRE bir işte | أن ÊN | يكون YKWN olması | لهم LHM onlar için | الخيرة ELḢYRT seçme hakkı | من MN | أمرهم ÊMRHM o işi | ومن WMN ve kim | يعص YAṦ karşı gelirse | الله ELLH Allah'a | ورسوله WRSWLH ve Resulüne | فقد FGD̃ elbette | ضل ŽL sapıklığa düşer | ضلالا ŽLELE bir sapkınlıkla | مبينا MBYNE apaçık |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: artık yoktur | kāne: | limu'minin: inanmış bir erkek için | ve lā: ve | mu'minetin: inanmış kadın (için) | iƶā: zaman | ḳaDā: hüküm verdiği | llahu: Allah | ve rasūluhu: ve Resulü | emran: bir işte | en: | yekūne: olması | lehumu: onlar için | l-ḣiyeratu: seçme hakkı | min: | emrihim: o işi | ve men: ve kim | yeǎ'Si: karşı gelirse | llahe: Allah'a | ve rasūlehu: ve Resulüne | feḳad: elbette | Delle: sapıklığa düşer | Delālen: bir sapkınlıkla | mubīnen: apaçık |
Kırık Meal (Transcript) : |WME: artık yoktur | KEN: | LMÙMN: inanmış bir erkek için | WLE: ve | MÙMNT: inanmış kadın (için) | ÎZ̃E: zaman | : hüküm verdiği | ELLH: Allah | WRSWLH: ve Resulü | ÊMRE: bir işte | ÊN: | YKWN: olması | LHM: onlar için | ELḢYRT: seçme hakkı | MN: | ÊMRHM: o işi | WMN: ve kim | YAṦ: karşı gelirse | ELLH: Allah'a | WRSWLH: ve Resulüne | FGD̃: elbette | ŽL: sapıklığa düşer | ŽLELE: bir sapkınlıkla | MBYNE: apaçık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah ve Resûlü, bir işe hükmetti mi erkek olsun, kadın olsun, hiçbir inananın, o işi istediği gibi yapmakta muhayyer olmasına imkân yoktur ve kim, Allah'a ve Peygamberine isyan ederse gerçekten de apaçık bir sapıklığa düşmüş, sapıtıp gitmiştir.
Adem Uğur : Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Ahmed Hulusi : Allâh ve Rasûlü bir iş hakkında hükmettiklerinde, iman etmiş bir erkek ve iman etmiş bir kadının, o işlerinde, kendileri için tercih - seçim hakkı yoktur! Kim Allâh'a ve Rasûlüne isyan ederse (uygulamazsa), gerçekten apaçık yanlış olan bir inanca sapmıştır!
Ahmet Tekin : Allah ve Rasulü bir planı icraya karar verdiği zaman, Kur’ân ve sünnetteki emirler, hükümler söz konusu olunca, mü’min bir erkeğin ve mü’min bir kadının, şahsî düşünce ve kararlarına dayalı başka tercihlerini dikkate almaları mümkün değildir. Kim Allah’a ve Rasulüne bağlılığı ve saygıyı terkeder, emirlerine itaat etmez, savsaklar ve rızalarını gözetmez, Kur’ân’ı ve sünneti uygulamazsa, kesinkes başına buyruk hareket ederek açıkça hak yoldan uzaklaşmış, dalâleti, bozuk düzeni, helâki, ahmaklığı tercih etmiştir.
Ahmet Varol : Allah ve Peygamberi bir işe hükmettiğinde artık mü'min bir erkeğin ve mü'min bir kadının işlerinde kendi isteklerine göre bir seçim hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Peygamberine karşı gelirse şüphesiz o apaçık bir sapıklığın içine düşmüştür.
Ali Bulaç : Allah ve Resûlü, bir işe hükmettiği zaman, mü'min bir erkek ve mü'min bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlü'ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır.
Ali Fikri Yavuz : Allah ve Rasûlü bir işe hüküm verdiği zaman, mümin bir erkekle mümin bir kadın için, kendi işlerinden dolayı Allah’ın ve Peygamberin hükmüne aykırı olanı seçmek hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Rasûlüne isyan ederse, muhakkak açık bir sapıklık etmiş olur. (Hz. Peygamber (s.a.v.) halası kızı Zeyneb’i azadlısı ve oğulluğu bulunan Zeyd ile nikâhlamak istemişti. Bunlardan her ikisi de muvafakat etmemişlerdi. Bunun üzerine, bu âyeti kerime nâzil oldu ve onlar da evlendiler).
Bekir Sadak : Allah ve Peygamber'i bir seye hukmettigi zaman, inanan erkek ve kadina artik islerinde baska yolu secmek yarasmaz. Allah'a ve Peygamber'e bas kaldiran suphesiz apacik bir sekilde sapmis olur.
Celal Yıldırım : Allah ve Peygamberi bir iş, bir mesle hakkında hüküm verdiğinde, artık hiç bir mü'min erkeğe ve kadına kendi iş ve meselelerinde istediklerini seçmek uygun olmaz. Kim Allah ve Peygamberine karşı gelirse, gerçekten o, açık bir sapıklıkla sapıtmış olur.
Diyanet İşleri : Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü’min erkek ve hiçbir mü’min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.
Diyanet İşleri (eski) : Allah ve Peygamber'i bir şeye hükmettiği zaman, inanan erkek ve kadına artık işlerinde başka yolu seçmek yaraşmaz. Allah'a ve Peygamber'e baş kaldıran şüphesiz apaçık bir şekilde sapmış olur.
Diyanet Vakfi : Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Edip Yüksel : ALLAH ve elçisi bir işte hüküm verdiği zaman, hiçbir inanan erkek ve kadın o işte seçim hakkına sahip değildir. Kim ALLAH'a ve elçisine isyan ederse açık bir biçimde sapmış olur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de Allah ve Resulüne âsi olursa açık bir sapıklık etmiş olur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bununla beraber, Allah ve Rasulü bir işe karar verdiği zaman, gerek inanan bir erkeğin gerek inanan bir kadının kendilerine ait bir işte tercih hakları olamaz. Her kim Allah'a ve peygamberine asi olursa açık bir sapıklık etmiş olur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bununla beraber gerek bir mü'min için ve gerek bir mü'mine, Allah ve Resulü bir işe huküm verdiği zaman o işlerinden ihtiyar kendilerinin olmak olamaz ve her kim Allah ve Resulüne âsıy olursa açık bir sapıklık etmiş olur
Fizilal-il Kuran : Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Gültekin Onan : Tanrı ve Resulü, bir buyruğa hükmettiği (kada) zaman, inançlı bir erkek ve inançlı bir kadın için o buyrukta kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Tanrı'ya ve Resulü'ne isyan ederse, artık gerçekten o apaçık bir sapıklıkla sapmıştır.
Hakkı Yılmaz : Ve Allah ve Elçisi bir işte hüküm verdiklerinde, hiçbir mü’min erkek ve mü’min kadın için kendi işlerinde serbestlik yoktur. Ve kim Allah'a ve Elçisi'ne isyan ederse o, açık bir sapıklıkla sapmıştır.
Hasan Basri Çantay : Allah ve peygamberi bir işe hüküm etdiği zaman gerek mü'min olan bir erkek, gerek mü'min olan bir kadın için (ona aykırı olacak) işlerinde kendilerine muhayyerlik yokdur. Kim Allaha ve Resulüne isyan ederse muhakkak ki o, apaçık bir sapıklıkla yolunu sapıtmışdır.
Hayrat Neşriyat : Hem Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, artık ne mü’min bir erkek, ne de mü’min bir kadın için (o hükme muhâlif) işlerinde kendilerine (başka bir yolu) seçme hakkı yoktur! Ve her kim Allah’a ve Resûlüne isyân ederse, artık muhakkak ki apaçık bir sapıklık ile dalâlete düşmüş olur.
İbni Kesir : Allah ve Rasulü bir şeye hükmettiği zaman; ne mü'min erkekler için ne de mü'min kadınlar için artık işlerinde bir seçme hakkı olamaz. Kim de Allah'a ve Rasulüne isyan ederse; şüphesiz ki apaçık bir sapıklıkla sapmış olur.
İskender Evrenosoğlu : Ve mü'min erkek ve mü'min kadının, Allah ve O'nun Resûl'ü, onlar için bir işin olmasına hükmettiği (karar verdiği) zaman, kendi işlerinde seçim hakkı olamaz. Ve kim, Allah ve O'nun Resûl'üne asi olursa (itaat etmezse), o taktirde apaçık bir dalâlet ile sapmış olur.
Muhammed Esed : Allah ve Elçisi bir konuda hüküm verdikten sonra artık inanmış bir erkek ve kadının kendileriyle ilgili konularda tercih serbestisi yoktur; (bu, hakkı kendinde görerek) Allah'a ve Elçisi'ne isyan eden kimse, apaçık bir sapkınlığa düşmüş olur.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve bir mü'min ve bir mü'mine için sahih değildir ki, Allah ve Resûlü bir işe hükmettiği vakit onlar için kendi işlerinden dolayı (o hükm-ü ilâhîye karşı) bir muhayyerlik olsun. Ve her kim Allah'a ve Peygamberine isyan ederse artık apaçık bir sapıklık ile sapıtmış olur.
Ömer Öngüt : Allah ve Resul'ü bir işe hüküm verdiği zaman, mümin bir erkekle mümin bir kadın için, artık o işte kendi arzularına göre seçme hakkı yoktur. Allah'a ve Resul'üne başkaldırıp isyan eden kimse hiç süphesiz ki apaçık bir şekilde sapıklığa düşmüş olur.
Şaban Piriş : Allah ve elçisi bir konuda hüküm verdiği zaman mü’min erkek ve mü’min kadının, artık dilediği gibi davranma hakkı yoktur. Kim Allah’a ve elçisine karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Suat Yıldırım : Allah ve Resulü herhangi bir meselede hüküm bildirdikten sonra, hiçbir erkek veya kadın müminin, o konuda başka bir tercihte bulunma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse besbelli bir sapıklığa düşmüş olur.
Süleyman Ateş : Allâh ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadının, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Tefhim-ul Kuran : Allah ve Resulü, bir işe hükmettiği zaman, mü'min olan bir erkek ve mü'min olan bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulü'ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapıtmıştır.
Ümit Şimşek : Allah ve Resulü bir işte hüküm verdiği zaman, ne bir mü'min erkeğin, ne de bir mü'min kadının, o işte başka bir seçeneği olmaz. Allah'a ve Resulüne isyan eden ise apaçık bir sapıklığa düşmüştür.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah ve resulü bir işte hüküm verdiklerinde, inanmış bir erkekle inanmış bir kadının, işlerini kendi isteklerine göre belirleme hakları yoktur. Allah'a ve resulüne isyan eden, açık bir sapıklığa batıp gitmiş demektir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}