» 6 / En’âm  113:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
Enam Suresi = Davar Suresi
Araplarin hayvanlara uyguladiklari bazi gelenekler kinandigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلِتَصْغَىٰ (WLTṦĞ) = veliteSğā : ve meyletsin
2. إِلَيْهِ (ÎLYH) = ileyhi : ona
3. أَفْئِدَةُ (ÊFÙD̃T) = ef'idetu : kalbleri
4. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselerin
5. لَا (LE) = lā :
6. يُؤْمِنُونَ (YÙMNWN) = yu'minūne : inanmayan(ların)
7. بِالْاخِرَةِ (BEL ËḢRT) = bil-āḣirati : ahirete
8. وَلِيَرْضَوْهُ (WLYRŽWH) = veliyerDevhu : ve ondan hoşlansınlar
9. وَلِيَقْتَرِفُوا (WLYGTRFWE) = veliyeḳterifū : ve işlemeğe devam etsinler
10. مَا (ME) = mā :
11. هُمْ (HM) = hum : onların
12. مُقْتَرِفُونَ (MGTRFWN) = muḳterifūne : işledikleri suçları
ve meyletsin | ona | kalbleri | kimselerin | | inanmayan(ların) | ahirete | ve ondan hoşlansınlar | ve işlemeğe devam etsinler | | onların | işledikleri suçları |

[ṦĞW] [] [FED̃] [] [] [EMN] [EḢR] [RŽW] [GRF] [] [] [GRF]
WLTṦĞ ÎLYH ÊFÙD̃T ELZ̃YN LE YÙMNWN BEL ËḢRT WLYRŽWH WLYGTRFWE ME HM MGTRFWN

veliteSğā ileyhi ef'idetu elleƶīne yu'minūne bil-āḣirati veliyerDevhu veliyeḳterifū hum muḳterifūne
ولتصغى إليه أفئدة الذين لا يؤمنون بالآخرة وليرضوه وليقترفوا ما هم مقترفون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولتصغى ص غ و | ṦĞW WLTṦĞ veliteSğā ve meyletsin And so that incline
إليه | ÎLYH ileyhi ona to it
أفئدة ف ا د | FED̃ ÊFÙD̃T ef'idetu kalbleri hearts
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerin (of) those who
لا | LE (do) not
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNWN yu'minūne inanmayan(ların) believe
بالآخرة ا خ ر | EḢR BEL ËḢRT bil-āḣirati ahirete in the Hereafter,
وليرضوه ر ض و | RŽW WLYRŽWH veliyerDevhu ve ondan hoşlansınlar and so that they may be pleased with it
وليقترفوا ق ر ف | GRF WLYGTRFWE veliyeḳterifū ve işlemeğe devam etsinler and so that they may commit
ما | ME what
هم | HM hum onların they
مقترفون ق ر ف | GRF MGTRFWN muḳterifūne işledikleri suçları (are) committing.

6:113 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve meyletsin | ona | kalbleri | kimselerin | | inanmayan(ların) | ahirete | ve ondan hoşlansınlar | ve işlemeğe devam etsinler | | onların | işledikleri suçları |

[ṦĞW] [] [FED̃] [] [] [EMN] [EḢR] [RŽW] [GRF] [] [] [GRF]
WLTṦĞ ÎLYH ÊFÙD̃T ELZ̃YN LE YÙMNWN BEL ËḢRT WLYRŽWH WLYGTRFWE ME HM MGTRFWN

veliteSğā ileyhi ef'idetu elleƶīne yu'minūne bil-āḣirati veliyerDevhu veliyeḳterifū hum muḳterifūne
ولتصغى إليه أفئدة الذين لا يؤمنون بالآخرة وليرضوه وليقترفوا ما هم مقترفون

[ص غ و] [] [ف ا د] [] [] [ا م ن] [ا خ ر] [ر ض و] [ق ر ف] [] [] [ق ر ف]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولتصغى ص غ و | ṦĞW WLTṦĞ veliteSğā ve meyletsin And so that incline
Vav,Lam,Te,Sad,Ğayn,,
6,30,400,90,1000,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person feminine singular imperfect verb, subjunctive mood
الواو عاطفة
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
إليه | ÎLYH ileyhi ona to it
,Lam,Ye,He,
,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
أفئدة ف ا د | FED̃ ÊFÙD̃T ef'idetu kalbleri hearts
,Fe,,Dal,Te merbuta,
,80,,4,400,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerin (of) those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
لا | LE (do) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNWN yu'minūne inanmayan(ların) believe
Ye,,Mim,Nun,Vav,Nun,
10,,40,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالآخرة ا خ ر | EḢR BEL ËḢRT bil-āḣirati ahirete in the Hereafter,
Be,Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
2,1,30,,600,200,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine singular noun
جار ومجرور
وليرضوه ر ض و | RŽW WLYRŽWH veliyerDevhu ve ondan hoşlansınlar and so that they may be pleased with it
Vav,Lam,Ye,Re,Dad,Vav,He,
6,30,10,200,800,6,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وليقترفوا ق ر ف | GRF WLYGTRFWE veliyeḳterifū ve işlemeğe devam etsinler and so that they may commit
Vav,Lam,Ye,Gaf,Te,Re,Fe,Vav,Elif,
6,30,10,100,400,200,80,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ما | ME what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
هم | HM hum onların they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
مقترفون ق ر ف | GRF MGTRFWN muḳterifūne işledikleri suçları (are) committing.
Mim,Gaf,Te,Re,Fe,Vav,Nun,
40,100,400,200,80,6,50,
N – nominative masculine plural (form VIII) active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلِتَصْغَىٰ: ve meyletsin | إِلَيْهِ: ona | أَفْئِدَةُ: kalbleri | الَّذِينَ: kimselerin | لَا: | يُؤْمِنُونَ: inanmayan(ların) | بِالْاخِرَةِ: ahirete | وَلِيَرْضَوْهُ: ve ondan hoşlansınlar | وَلِيَقْتَرِفُوا: ve işlemeğe devam etsinler | مَا: | هُمْ: onların | مُقْتَرِفُونَ: işledikleri suçları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولتصغى WLTṦĞ ve meyletsin | إليه ÎLYH ona | أفئدة ÊFÙD̃T kalbleri | الذين ELZ̃YN kimselerin | لا LE | يؤمنون YÙMNWN inanmayan(ların) | بالآخرة BEL ËḢRT ahirete | وليرضوه WLYRŽWH ve ondan hoşlansınlar | وليقترفوا WLYGTRFWE ve işlemeğe devam etsinler | ما ME | هم HM onların | مقترفون MGTRFWN işledikleri suçları |
Kırık Meal (Okunuş) : |veliteSğā: ve meyletsin | ileyhi: ona | ef'idetu: kalbleri | elleƶīne: kimselerin | : | yu'minūne: inanmayan(ların) | bil-āḣirati: ahirete | veliyerDevhu: ve ondan hoşlansınlar | veliyeḳterifū: ve işlemeğe devam etsinler | : | hum: onların | muḳterifūne: işledikleri suçları |
Kırık Meal (Transcript) : |WLTṦĞ: ve meyletsin | ÎLYH: ona | ÊFÙD̃T: kalbleri | ELZ̃YN: kimselerin | LE: | YÙMNWN: inanmayan(ların) | BEL ËḢRT: ahirete | WLYRŽWH: ve ondan hoşlansınlar | WLYGTRFWE: ve işlemeğe devam etsinler | ME: | HM: onların | MGTRFWN: işledikleri suçları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, âhirete inanmayanların gönülleri meyletsin ve hoşnut olsunlar da yapageldiklerine devâm etsinler diye söylerler o sözleri.
Adem Uğur : Ahirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye (böyle yaparlar).
Ahmed Hulusi : Tâ ki, geleceklerindeki sonsuz yaşam süreçlerine iman etmeyenlerin fuadları (Esmâ mânâ özelliklerini şuura yansıtıcılar - kalp nöronları) ona (aldatıcı bilgiye) meyletsin, ondan hoşlansınlar; (buna göre de) yapacaklarını yapmaya devam etsinler.
Ahmet Tekin : Âhirete, ebedî yurda iman etmeyenlerin kalpleri, akılları yaldızlı sözlere kansın, ondan hoşlansın ve işledikleri suçu, günahı işlemeye devam etsinler diye böyle vesvese vermeye devam ederler.
Ahmet Varol : Ahirete inanmayanların kalpleri o sözlere meyletsin, onlardan hoşnut olsunlar ve kendilerinin yaptıklarını onlar da yapsınlar diye (böyle sözler fısıldarlar).
Ali Bulaç : Bir de ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve içi çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar.
Ali Fikri Yavuz : Bir de o yaldızlı lâfa, âhirete inanmıyanların kalbleri meyletsin, ondan hoşlansınlar ve kazanmakta oldukları günahı onlar da kazansınlar diye, öyle yaparlar.
Bekir Sadak : (112-11) 3 Aldatmak icin birbirlerine cazip sozler fisildayan cin ve insan seytanlarini her peygambere dusman yaptik. Bu seytanlar ahirete inanmayanlarin kalblerinin o sozlere yonelmesi, ondan hosnut olmasi ve kendilerinin isledikleri suclari islemeleri icin byle yaparlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardÙ, sen onlarÙ iftiralarÙ ile ba_ba_a bÙrak.
Celal Yıldırım : Bir de Âhiret'e inanmayanların gönüllerinin meyletmesini, hoşlanmalarını ve elde ettikleri günahları işleyedurmalarını (devam ettirmek) için (bu yola başvururlar),
Diyanet İşleri : Bir de (şeytanlar), ahirete inanmayanların gönülleri bu yaldızlı sözlere meyletsin, onlardan hoşlansınlar ve işleyecekleri günahları işlesinler diye (bu fısıldamayı yaparlar).
Diyanet İşleri (eski) : (112-113) Aldatmak için birbirlerine cazip sözler fısıldayan cin ve insan şeytanlarını her peygambere düşman yaptık. Bu şeytanlar ahirete inanmayanların kalblerinin o sözlere yönelmesi, ondan hoşnut olması ve kendilerinin işledikleri suçları işlemeleri için böyle yaparlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı, sen onları iftiraları ile başbaşa bırak;
Diyanet Vakfi : Âhirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye (böyle yaparlar).
Edip Yüksel : Ahirete inanmıyanların kalbi ona kansın, ondan hoşlansın ve gerçekten yapmak istediklerini yapabilsinler diye. . .
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bir de ahirete iman etmeyenlerin kalbleri, o yaldızlı söze kansın, ondan hoşlansın ve işledikleri suçları işlemeye devam etsinler diye böyle yaparlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de ahirete inanmayanların gönülleri o yaldızlı söze meyletsin, ondan hoşlansınlar ve onların işlediği günahları işlesinler diye yaldızlı söz fısıldarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de o yaldızlı lâfa Âhırete inanmıyanların gönülleri aksın ve onu hoşlansınlar ve bu ele geçirmekte oldukları varidatı elde etsinler diye öyle yaparlar
Fizilal-il Kuran : Ahirete inanmayanların kalpleri bu yaldızlı uydurmalara kansın, onlardan hoşlansın ve işledikleri kötülükleri işlemeye devam etsinler diye.
Gültekin Onan : Bir de ahirete inanmayanların yürekleri (efidet) ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar.
Hakkı Yılmaz : (112,113) Böylece Biz, her peygamber için gizli-açık şeytanlarını düşman yaptık: Ki dünya malına aldanmaktan dolayı, âhirete inanmayan kimselerin kalpleri ona kansın, ondan hoşnut olsun ve yapmakta olduklarını yapsınlar diye bunların bazısı bazısına sözün süslüsünü gizlice telkinde bulunur/fısıldar. –Ve şâyet Rabbin dileseydi onu yapmazlardı. Öyleyse onları ve uydurdukları şeyleri bırak!–
Hasan Basri Çantay : Bir de (bu telkıyni) âhirete inanmazların gönülleri ona ağsın, ondan hoşlansınlar, kazanmakda oldukları (günâhı) onlar ko-kazana dursunlar diye (yapar).
Hayrat Neşriyat : Bir de (o şeytanlar bu telkini) âhirete inanmayanların gönülleri ona (o yaldızlı sözlere) meyletsin, ondan hoşlansınlar ve onlar işleyici oldukları (günahları)nı işlesinler diye (yaparlar).
İbni Kesir : Bir de ahirete inanmayanların kalbleri ona meyletsin, ondan hoşlansınlar ve işlesinler diye.
İskender Evrenosoğlu : Ve ahirete inanmayanların gönülleri ona (onlara; insan ve cin şeytanlara) meyletsin ve ondan razı olsunlar. Ve onlar, kazandıkları şeyleri kazanmaya devam etsinler.
Muhammed Esed : Yine de, ahirete inanmayanların kalpleri Ona yönelebilsin ve Onda tatmin bulabilsinler diye, ayrıca ulaşabilecekleri (fazilet derecesi)ne ulaşabilsinler diye,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o (yaldızlı) sözlerle ahirete inanmayanların gönülleri ona meyletsin ve ondan hoşlansınlar ve onlar irtikab eder olduklarını irtikab etsinler diye telkin eyler.
Ömer Öngüt : Bir de ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin, ondan hoşlansınlar ve işleyeceklerini işlesinler diye.
Şaban Piriş : Ahirete inanmayanların kalpleri o sözlere kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri günahları işlemeye devam etsinler.
Suat Yıldırım : Bir de bu telkini, âhirete inanmayanların gönülleri ona meyletsin, derken ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçlarını işlemeye devam etsinler diye yaparlar.
Süleyman Ateş : Ki âhirete inanmayanların kalbleri o(nların yaldızlı sözleri)ne kansın, ondan hoşlansınlar ve onlar, işledikleri suçları işlemeğe devam etsinler.
Tefhim-ul Kuran : Bir de ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve içi çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar.
Ümit Şimşek : Onlar bunu, âhirete inanmayanların gönülleri o yaldızlı sözlere meyletsin, sonra ondan hoşlansınlar ve işlemekte oldukları kötülükleri işlemeye devam etsinler diye yaparlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Ki âhirete inanmayanların gönülleri ona ısınsın, ondan hoşlansınlar, elde ettikleri şeylere sahip olmaya devam etsinler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}